Lübnan’da parlamento blokları Mikati’ye bir an önce hükümeti kurması çağrısında bulundu

Bazı partiler hükümette yer almayacaklarını ilan ederken, bazıları teknokrat hükümeti kurulmasını talep etti

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, parlamento istişarelerine başlayan Başbakan adayı Mikati’yi kabul etti. (Lübnan Ulusal Ajansı)
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, parlamento istişarelerine başlayan Başbakan adayı Mikati’yi kabul etti. (Lübnan Ulusal Ajansı)
TT

Lübnan’da parlamento blokları Mikati’ye bir an önce hükümeti kurması çağrısında bulundu

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, parlamento istişarelerine başlayan Başbakan adayı Mikati’yi kabul etti. (Lübnan Ulusal Ajansı)
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, parlamento istişarelerine başlayan Başbakan adayı Mikati’yi kabul etti. (Lübnan Ulusal Ajansı)

Lübnan Meclisi’ndeki bloklar, mümkün olan en kısa sürede bir ‘kurtarma hükümeti’ kurulması çağrısında bulundu. Yeni hükümetin önceliğinin, mali iyileştirme planını yürürlüğe sokmak ve Uluslararası Para Fonu (IMF) ile müzakereleri sürdürmek olması bekleniyor. Lübnan Kuvvetleri Partisi, İlerici Sosyalist Partisi ve Sivil Blok ise hükümette yer almayacağını duyurdu.  
Hükümeti kurmakla görevlendirilen Necib Mikati, nasıl bir kabine oluşturulması gerektiği ve hükümetin önceliklerinin ne olması gerektiğiyle ilgili, bağlayıcı olmayan parlamento istişarelerine başladı. Mikati istişarelerine Meclis Başkanı Nebih Berri ile görüşerek başladı, ardından Kalkınma ve Kurtuluş Bloku üyeleriyle görüştü. Kalkınma ve Kurtuluş Bloku üyesi Ali Hasan Halil, ‘’Görüşmede hükümetin bir an önce kurulmasının zorunlu olduğunu ifade ettik. Hükümetin öncelikli eylem planının ise mali iyileşme programının uygulanması olduğunu ve mudilerin haklarının tamamıyla korunduğu bir program geliştirilmesi gerektiğini söyledik’’ dedi.  
Ali Halil Mikati ile görüşmelerinde elektrik santralleri konusunun da çözüme kavuşturulması gereken öncelikli meseleler arasında yer alması gerektiğini ifade ettiklerini belirterek, İsrail ile deniz sınırının belirlenmesi konusundaki dolaylı müzakerelerin sürdürülmesi gerektiğini, ancak bu konunun Lübnan’ın sondaj çalışmalarını başlatmasına engel teşkil etmeyecek bir şekilde ele alınmasının lazım olduğunu söylediklerini belirtti. Meclis Başkan Yardımcısı İlyas Busaab, Mikati ile görüşmesinde, hükümetin bir an önce kurulması gerektiğine vurgu yaptığını belirterek, ‘’Vatandaşın beklemeye sabrı yok, bakanlıklar üzerindeki pazarlıklarla ilgilenmiyorlar, öncelikli sorunların çözülmesini istiyorlar, cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşıyor, bunu ifade ettik. Mikati’nin de meseleyi uzatmaya niyeti yok o da bir an önce hükümetin kurulmasının gerekli olduğuna inanıyor’’ diye konuştu.  
İlyas Busaab, Mikati’den IMF’nin talep ettiği reform programlarını bir an önce hayata geçirmesini, deniz sınırıyla ilgili görüşmeleri sürdürmesini ve Lübnan’ın Körfez ülkeleriyle ilişkilerini düzeltmek için harekete geçmesini talep ettiğini sözlerine ekledi. Kuveyt girişiminin canlandırılması gerektiğine işaret eden Busaab, uluslararası toplumla da ilişkilerin doğru raya oturulmasının zorunlu olduğunu vurguladı.
Mikati Güçlü Cumhuriyet Bloku temsilcileriyle de bir araya geldi. Güçlü Lübnan Bloku temsilcisi George Udvan “Bizim öne sürdüğümüz şartlar üç aylık bir sürede yerine getirilebilecek şartlar değildir. Hükümetin tüm kararlarında devlet politikalarıyla uyum halinde olması gerektiğini belirttik, ancak bu şekilde dış ilişkilerimizi düzenleyebiliriz. Hükümette yer almayacağız ancak kararlarını ve eylemlerini ciddi bir şekilde takip edeceğiz. Meclis’in yeni cumhurbaşkanını gecikme olmaksızın seçmesini umuyoruz, o zaman öne sürdüğümüz şartlar yerine getirilebilir. Halk, devlet ve ordu uyum içinde olmalı, bizim programımızı bu yönde, cumhurbaşkanı seçimi sürecinde de bu yaklaşımımızı net bir şekilde ifade edeceğiz” şeklinde konuştu.
Direnişe Vefa bloğu temsilcisi Muhammed Raad Mikati ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, ‘’Lübnan krizinin dahili ve harici bir boyutu vardır, kalkınma için hep birlikte hareket etmeliyiz. Meclis istişarelerini boykot edenler kendileri bilir, ancak daha sonra suçu diğerlerine atmasınlar. Herkes bu aşamada sorumluluklarını kabul etmelidir, biz herhangi bir tarafın hükümette yer almasına itiraz etmiyoruz ve elimizi herkese uzatıyoruz’’ dedi.  
Sivil Blok ise mezhep temelli ya da ulusal çoğunluk hükümeti içinde yer almayacaklarını bir kez daha yineledi. Sivil Blok’un temsilcisi Halime el-Kakur, “Necib Mikati’ye açıkça beyan ettik, istisnai yetkilere haiz teknokrat bir hükümetin oluşturulmasını ve ülkeyi kurtarma yönünde girişimde bulunulmasını istedik’’ ifadelerini kullandı. Demokratik Buluşma Bloğu'nun lideri Teymur Canbolat, hükümette yer almayacaklarını ancak hükümetin oluşturulmasına yardımcı olacaklarını söyledi.
Ketaib Partisi Başkanı Sami el-Cemil, “Bir an önce hükümet oluşturulmalı, Merkez Bankası her gün 25 milyon dolar harcıyor, bu meblağlar eğitime, sağlığa harcanabilirdi. Bu sürecin cumhurbaşkanlığı seçimine kadar devam etmemesi gerekir. Biz burada alarm zillerini çalıyoruz, Mikati en geç iki hafta içinde hükümeti oluşturmalıdır, çünkü halkın daha fazla beklemeye takati yoktur. Eğer hükümet oluşturulamazsa herkes sorumluluğunu kabul etsin, biz hükümetin mezhep temelli değil bağımsız olmasını tercih ediyoruz, o yüzden hükümette yer almayacağız’’ değerlendirmesinde bulundu.  



Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
TT

Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)

Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani'nin açıklamaları, yardımcısı Muhsin el-Mendelavi ile yaşadığı tartışmanın ardından siyasi krize yol açarak dün yapılması planlanan oturumun ertelenmesine neden oldu.

El-Meşhedani, ‘Irak'ın kimliği’ olarak tanımladığı şeyin anayasa metninde belirtildiği gibi ‘Arap Birliği'nin kurucu üyesi’ olmakla ilişkilendirilmesini kınamış ve açıklamasında ‘bu kimliğin binlerce yıl öncesine dayandığını’ belirtmişti.

Söz konusu kimliğin bu bağlantıyla nitelendirilmesine ilişkin bir soruya cevaben el-Meşhedani, bu bağlantıyı tamamen uygunsuz bularak ‘saçma’ kelimesini kullandı ve siyasi bir krize yol açtı.

Oturumun ertelenmesine, yapılmaması konusunda ısrar etmesine ve açıklamalarını geri çekmemesine rağmen el-Meşhedani bugün X platformunda “Gerçek bir sınav anında Sünni bloklar başkan etrafında kenetleniyor” diye yazdı ve meclis başkanına destek vermek için parlamento merkezinde toplanan Sünni milletvekillerine atıfta bulundu.

Irak'ın siyasi geleneğine göre meclis başkanlığı Sünni güçlerin elindeyken, Kürtler cumhurbaşkanlığı, Şiiler ise başbakanlık koltuğuna oturuyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu, yardımcısıyla patlak veren krizi kontrol altına almak amacıyla Sünni kampı dışından el-Meşhedani'ye desteğini açıklayan ilk siyasi bloklardan biri oldu.

İnşa ve Kalkınma Bloğu Sözcüsü Firas el-Meslemavi yaptığı basın açıklamasında, “Cabbar el-Kenani, Muhammed es-Sayhud, Kazım et-Tuki ve Murtaza es-Saadi'nin de aralarında bulunduğu 5 milletvekilinden oluşan blok liderliği, oturumu etkileyen sözlü tartışmalarla ilgili olarak parlamento içinde yaşananların koşullarını belirlemek üzere Temsilciler Meclisi Başkanlığı ile kapalı bir toplantı gerçekleştirdi” dedi.

El-Meslemavi, “Yaşananlar, meclis başkanlığının toplu olarak sorumlu olduğu bir emsal teşkil ediyor. Çünkü en yüksek yasama otoritesi olan yasama kurumunun başkanlığını ve üyelerini düzenleyen usul kuralları ve Temsilciler Meclisi yasası vardır. Bu nedenle bir blok olarak çözümlerle birlikteyiz ve oturumları düzenlemek ve önemli yasaları geçirmek için uygun yolları destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Sudani liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu’nun el-Meşhedani ve yardımcılarıyla görüşmesi, parlamentodaki Sünni blokların el-Meşhedani'yi destekleyici bir tutum sergilemek üzere bir araya gelmesinin ardından gerçekleşti.

 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)

Yanlış anlama

Sünni bir siyasetçiye göre, ‘el-Meşhedani'nin açıklamaları herhangi bir belirsizlik içermiyor, ancak Şii güçlerin yardımcısını bu yöne iten kasıtlı bir iradesi olduğu anlaşılıyor’.

Adının açıklanmaması kaydıyla Şarku'l Avsat'a konuşan Sünni siyasetçi, “El-Meşhedani ile pek çok konuda aynı fikirde olmasam da, Irak'ın kimliği ve anayasal olarak Arap Birliği üyeliğiyle ilişkilendirilmesi konusunda söyledikleri doğru. Hatalı olan Irak anayasasını hazırlayan taraftır” dedi.

Söz konusu tartışma, Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Muhsin el-Mendelavi’nin el-Meşhedani'yi telefonla arayarak “Irak'a hakaret ettin” demesiyle başladı.

Telefon görüşmesiyle yetinmeyen el-Mendelavi tartışmayı sürdürmek üzere el-Meşhedani'nin ofisine gitti ve ‘Irak'ın kimliği’ hakkındaki açıklamalarına itiraz etti. El-Meşhedani ise “Irak, Arap Birliği kurumundan daha büyüktür, 7 bin yıllıktır ve kimliğini onlarca yıllık bir kurumdan alması makul değildir” şeklinde yanıt verdi.

El-Meşhedani'nin Arap Birliği'ne ilişkin açıklamaları, meclis başkanlığı ile ilişkilerde bardağı taşıran son damla gibi görünse de el-Meşhedani televizyonda yaptığı açıklamalarda, Irak'ta önümüzdeki ay gösteriler düzenleneceğini ve bir güvenlik sorunu yaşanması halinde ‘acil durum hükümetine’ gidilebileceğini söylemek gibi başka önemli konuları da gündeme getirdi. ABD'nin Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) ile ilgili olarak tüm siyasi liderlere mesaj gönderdiğini de doğrulayan el-Meşhedani, ABD'nin yaklaşımının Halk Seferberlik Güçleri’ni yapılandırmak değil, güvenlik güçlerine entegre etmek olduğunu belirtti.

‘Boşluğu doldurmak’

Araştırmacı Yahya el-Kubeysi Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Devlet içindeki Sünni temsiliyeti sadece bir boşluğu dolduruyor, çünkü bu boşluğu Şii siyasi aktörler yönlendiriyor.”

El-Kubeysi'ye göre bu durum, Federal Yüksek Mahkeme'nin Irak Temsilciler Meclisi eski Başkanı Muhammed el-Halbusi'yi görevinden alma ve parlamentodan ihraç etme kararına kadar uzanıyor.

El-Kubeysi, “Bu karar anayasal ya da yasal bir argümana dayanmıyordu; daha ziyade siyasi bir karardı. Federal Yüksek Mahkeme de bu kararı almak için bir araçtı” ifadelerini kullandı.

Araştırmacı Seyf es-Saadi'ye göre ‘Temsilciler Meclisi'nin krizi 61. madde ve fıkralarında öngörülen yasama sürecinden sapması ve siyasi bloklar ile liderlerinin meclisin genel gidişatını kontrol etmesidir. Tüm sorumluluk meclis başkanlığına atfedilemez; aksine Temsilciler Meclisi Başkanı’nın sorumluluğu milletvekillerinin sorumluluğunu tamamlayıcı niteliktedir. Milletvekillerinin çoğu kendi bloklarının direktiflerini takip etmekte ve başkanlarının kararlarına uymamakta, bu da parlamento içinde tıkanıklığa yol açmaktadır.’

Es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘beşinci parlamento döneminin sona erdiğini ve halen yürütme makamının performansını denetleyecek anayasal bir dayanaktan yoksun olduğunu’ ifade etti.