Avustralya'da parazit riski sebebiyle bal arıları karantinaya alındı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Avustralya'da parazit riski sebebiyle bal arıları karantinaya alındı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Avustralya'da arılar için ölümcül bir parazit olan varroa akarlarının yayılması sebebiyle bal arıları karantinaya alındı.
BBC'nin haberine göre, ilk olarak geçen hafta Sidney yakınlarındaki bir limanda bulunan varroa akarları o günden bu yana 100 kilometre uzaklıktaki kovanlarda görüldü.
Bal ve gıda üretim endüstrilerine milyonlarca dolara mal olabilecek salgın sebebiyle bal arıları bekçileri bir sonraki duyuruya kadar kovanları, arıları ve petekleri hareket ettiremeyecek.
Dünya çapında arılar için en büyük tehdit olan varroa akarlarının daha önce görülmediği tek kıta olan Avustralya'da binlerce arının öldürülmesi planlanıyor.
Yetkililer, Yeni Güney Galler'de akarların görüldüğü yedi bölgede salgını sınırlamak için çeşitli biyogüvenlik önlemleri aldı.
Enfekte olan bölgelerin 10 kilometre yakınında bulunan tüm kovanlar yok edilecek, 25 kilometre içindeki arı kolonileri ise denetlenecek.
Eyalet çapında ise bal arılarına karantina uygulanıyor.
NSW Farmers'dan Ian McColl, akarlar yayılmaya devam ederse bal üretim endüstrisine yılda 70 milyon dolara mal olabileceğini söyledi.
Yaklaşık bir susam tanesi büyüklüğünde olan varroa akarları, arı kolonilerini yiyerek ve virüs bulaştırarak zayıflatıyor ve öldürüyor.



İsraillilerle Filistinlilerin barış köyü vergi tehdidi altında

Kooperatifte İsrailli ve Filistinli çocuklar, birbirlerinin tarihini ve kültürünü öğreniyor (Neve Şalom)
Kooperatifte İsrailli ve Filistinli çocuklar, birbirlerinin tarihini ve kültürünü öğreniyor (Neve Şalom)
TT

İsraillilerle Filistinlilerin barış köyü vergi tehdidi altında

Kooperatifte İsrailli ve Filistinli çocuklar, birbirlerinin tarihini ve kültürünü öğreniyor (Neve Şalom)
Kooperatifte İsrailli ve Filistinli çocuklar, birbirlerinin tarihini ve kültürünü öğreniyor (Neve Şalom)

İsraillilerle Filistinlilerin barış içinde yaşadığı Neve Şalom kooperatif köyü, İsrail hükümetinin vergi politikası yüzünden zor duruma düşebilir.

Arapça adıyla Vaha es-Selam olarak da bilinen kooperatif köy, Tel Aviv’le Kudüs arasında yer alıyor. Bölgede, iki halkın savaşmadan yaşayabileceğini göstermek için İsraillilerle Filistinliler arasında barış, eşitlik ve anlayışın artırılmasına yönelik eğitim çalışmaları yürütülüyor.

Bu çalışmalar kapsamında Yahudi ve Filistinli çocuklar, birbirlerinin tarihlerini Arapça ve İbranice olarak öğreniyor.

Ancak Guardian’ın aktardığına göre İsrail devlerinin, sivil toplum kuruluşlarına yabancı ülkelerden yapılan bağışlara yüzde 80 vergi getirilmesine yönelik çalışmaları, kooperatifte endişe yaratıyor.

Haberde, köyün eğitim kurumlarını birlikte yöneten Samah Salaime ve Nir Sharon’un fon bulmak için geçen hafta Birleşik Krallık’a gittiği belirtiliyor. Eş direktörlerin salı günü parlamentoda konuşma yaptığı aktarılıyor. Dinleyiciler arasında İşçi Partili parlamenterler ve sivil toplum kuruluşlarından temsilcilerin yer aldığı bildiriliyor.

Guardian’ın görüştüğü Salaime, İsrail meclisinde tartışılan vergi yasasının onaylanmasının felaket olacağını söylüyor:

Sol, liberal ve demokrat barış yanlılarına yabancı ülkelerden gelen tüm destekler; Filistinlilere yönelik insani ya da hukuki yardımlar yüzde 80 oranında vergilendirilecek.

İsrailli Arap bir aileden gelen Salaime, Britanya’nın yanı sıra İsviçre, İsveç ve ABD’den de fon aldıklarını söylüyor. Eş direktör, İsrail’den hiçbir bağışçı bulamadıklarını belirterek “finansal ve ideolojik açıdan bize karşılar” diyor.

Geçmişte Yahudi yerleşimcilerin saldırılarına uğradıklarını da söyleyen eğitimci şöyle devam ediyor:

2021'de iki kundaklama saldırısı oldu. Barış okulumuzu ateşe verdiler, biz de onu ve barış kütüphanesini yeniden inşa ettik. İlkokula saldırdılar, 16 aracı tahrip ettiler. Her türlü talihsiz olayı yaşıyoruz ama hayatta kalıyoruz.

Sharon da yasanın meclisten geçmesi halinde kooperatifteki eğitim programlarını durdurmak zorunda kalacaklarını belirtiyor.

Neve Şalom köyünün, yarısı İsrailli Araplar yarısı da İsrailli Yahudilerden oluşan 300 sakini var. Bu kişiler arasında akademisyenler ve teknoloji sektöründe çalışanlar da yer alıyor. Köyde cami ya da sinagog bulunmuyor, bunun yerine sakinler Sessizlik Mahkemesi adı verilen bir kubbede dua ediyor ya da meditasyon yapıyor.

Independent Türkçe, Guardian, Reuters