İngiltere Başbakanı Johnson: "Putin kadın olsaydı Ukrayna'yı işgal etmezdi"

İngiltere Başbakanı Boris Johnson (AFP)
İngiltere Başbakanı Boris Johnson (AFP)
TT

İngiltere Başbakanı Johnson: "Putin kadın olsaydı Ukrayna'yı işgal etmezdi"

İngiltere Başbakanı Boris Johnson (AFP)
İngiltere Başbakanı Boris Johnson (AFP)

 İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin kadın olsaydı Ukrayna'yı işgal etmeyeceğini iddia etti ve savaşın "toksik maskülinitenin mükemmel bir örneği" olduğunu savundu.
Johnson, Alman ZDF televizyon kanalına verdiği röportajda, Putin'in Ukrayna'yı işgalini "delice ve maço" olarak niteledi.
Putin'in cinsiyetini çatışmaya katkıda bulunan bir faktör olarak gösteren Johnson, "Putin bir kadın olsaydı, ki öyle olmadığı çok açık, ama öyle olsaydı çılgın, maço bir işgal ve şiddet savaşına gerçekten girişmezdi." ifadesini kullandı.

Güçlü pozisyonlarda daha fazla kadının yer alması gerektiğine işaret eden Johnson, "Mükemmel bir toksik maskülinite örneği istiyorsanız, Ukrayna'da yaptığı şey bu." değerlendirmesinde bulundu.
Johnson, ayrıca, G7 liderlerinin Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için çalışmasına rağmen, şu anda mevcut bir anlaşma olmadığını da sözlerine ekledi.



Trump yönetimi, Nikaragua ve Honduras vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nü kaldırdı

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
TT

Trump yönetimi, Nikaragua ve Honduras vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nü kaldırdı

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimi dün, Honduras ve Nikaragua vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nün iptal edildiğini duyurdu; bu karar 70 binden fazla kişiyi önümüzdeki aylarda ABD'den sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya bırakıyor.

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem yaptığı açıklamada, “Ülkedeki genel koşullar Honduraslıların güvenli bir şekilde evlerine dönmelerine yetecek kadar iyileşti” dedi. Şu anda tahminen 72 bin Honduraslı ve 4 bin Nikaragualıya verilen Geçici Koruma Statüsü, 1998 yılında her iki Orta Amerika ülkesinde de geniş çaplı yıkıma neden olan Mitch Kasırgasının ardından 1999 yılında verilmişti.

İç Güvenlik Bakanlığı yaptığı ayrı bir açıklamada Bakan Noem'in, Nikaragualılar konusunda da benzer bir sonuca vardığını belirterek “Geçici Koruma Statüsü’nün (TPS) çeyrek asır sürmemesi gerektiğini” vurguladı. Washington merkezli bir Latin Amerika insan hakları araştırma ve savunma merkezi olan Washington Office on Latin American Affairs, bakanlığı Honduras ve Nikaragua vatandaşlarının yanı sıra benzer eylemlerden etkilenen diğer ülkelerden gelenler için TPS'yi iptal etme kararını geri almaya çağırdı.

“STK'dan yapılan açıklamada, “Honduras ve Nikaragua, çok sayıda doğal afetin yanı sıra, onlarca yıldır yapısal cezasızlık, şiddet, yoksulluk ve temel kamu hizmetlerine erişim eksikliğinden muzdariptir. Nikaragualılar ise ifade özgürlüğü, örgütlenme ve insan hakları da dâhil olmak üzere sivil özgürlüklerini reddeden otoriter bir hükümet altında yaşamaktadır" denildi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre hak sahiplerini sınır dışı edilmekten koruyan ve onlara ABD'de çalışma hakkı veren TPS, çatışma, doğal afet veya diğer “olağanüstü” koşullar nedeniyle ülkelerinde güvenlikleri risk altında olan göçmenlere geçici olarak verilmektedir.

Trump yönetimi daha önce de Haitililer, Venezuelalılar, Afganlar, Nepalliler ve Kamerunlular için Geçici Korumalı Statü'yü iptal etmişti. Başkan Donald Trump, ABD'nin “yabancı suçlular” tarafından “istila” edildiğini düşündüğü yasadışı göçle mücadeleyi en önemli önceliklerinden biri haline getirdi.