Mısır, COP27’de ortak bir Afrika tutumu sağlamaya çalışıyor

Çevre Bakanı iklim değişikliğine karşı mücadelede fikir birliğine varılmasına övgüde bulundu

Mısır Çevre Bakanı Yasmine Fuad (Mısır Hükümeti)
Mısır Çevre Bakanı Yasmine Fuad (Mısır Hükümeti)
TT

Mısır, COP27’de ortak bir Afrika tutumu sağlamaya çalışıyor

Mısır Çevre Bakanı Yasmine Fuad (Mısır Hükümeti)
Mısır Çevre Bakanı Yasmine Fuad (Mısır Hükümeti)

Mısır Çevre Bakanı Yasmine Fuad, Afrika devlet ve hükümet liderlerine iklim eylemi konusunda ortak bir tutum oluşturmak üzere öncelikli olan alanları belirlemeye başlamaya çağrısında bulundu. Bakan iklim değişikliği sorunu ile mücadelenin finanse edilmesinin önemini vurguladı. Bunun devletin bütçesinden ve kamu kaynaklarından konuyla ilgili olarak tahsis edilen meblağları artırmaya yönelik ulusal taahhütlerin hayata geçirilmesinde son derece önemli bir faktör olduğunu vurguladı. 
Bakanın açıklamaları, Lizbon’da düzenlenen 2022 Birleşmiş Milletler (BM) Okyanus Konferansı’nda kapsamında, “Afrika Devlet ve Hükümet Başkanları İklim Değişikliğini Komitesi” toplantısında, 27. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı (COP27) başkanı olarak atanan Dışişleri Bakanı Samih Şukri adına yaptığı konuşmada geldi.
Fuad ülkesinin, Kasım ayında Şarm eş-Şeyh’te düzenlenecek COP27 konferansı sırasında, iklim değişikliğinin çeşitli yönlerinde uygulanabilecek bir dizi ciddi ve etkili girişim önerilmesinin yanı sıra, tarafların en önemli konularda fikir birliğine varmalarını ve umulan ilerlemeyi sağlamaları için uygun ortamı yaratmaya istekli olduğunu belirtti. 
Çevre Bakanı, Mısır’ın şu anda, iklim değişikliğinin etkileri azaltma ve bunlara uyum sağlamanın yanı sıra iklim değişikliği ile mücadele finansmanı konularında bir dizi girişim hazırladığını, bunlar tamamlandığında, küresel ve bölgesel girişimler arasındaki ve farklı sektörler arasındaki dengeyi göz önüne alınarak sunulacağını belirtti.
Bakan, Birleşik Krallık hükümetinin Glasgow’da düzenlenen COP26 konferansını başarılı ile tamamlaması ve Mısır’ın bir sonraki konferansta başkanlığını desteklemeye yönelik çabalarını takdir etti. Mısır’ın COP27 için İngiliz ve Mısır liderlikleri arasında yakın koordinasyon yoluyla tüm müzakere yolunda dengeli ilerleme sağlamak için, daha önce gerçekleştirilen gelişmelerin üzerine inşa etmek ve elde edilen siyasi ivmeden yararlanmak istediğini belirtti.
Çevre Bakanı konuşmasında, iklim değişikliği sorunu ile mücadelenin finanse edilmesinin önemini vurguladı, bunun devletin bütçesinden ve kamu kaynaklarından konuyla ilgili olarak tahsis edilen meblağları artırmaya yönelik ulusal taahhütlerin hayata geçirilmesinde son derece önemli olduğunu vurguladı. Fuad Mısır’ın henüz karbon nötrlüğü ile ilgili herhangi bir girişime katılmadığını ancak Paris Anlaşmasına olan bağlılığına uygun olarak Hedeflenen Ulusal Olarak Belirlenmiş Katkıları (INDC) artırmak için çalıştığını böylece uluslararası iklim değişimi ile mücadele hedefine liderlik etme ve mücadeleyi artırma konusunda bir örnek oluşturduğunu belirtti.



Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
TT

Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)

İsrail’in geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğu yönündeki iddiaların gölgesinde yaşayan Lübnan’da, Mısır gerilimi düşürmek ve ülkenin İsrail kaynaklı herhangi bir askeri tırmanıştan korunmasını sağlamak amacıyla diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin gelecek hafta Beyrut’u ziyaret etmesi öngörülüyor.

Mısır’ın Beyrut Büyükelçisi Ala Musa, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Üzerinde çalıştığımız konu, gerilimin azaltılması ve Lübnan’ın saldırıların şiddetinde herhangi bir artıştan korunmasıdır. Asıl hedef budur. Sürecin, birçok engelin aşılmasında kullanılabilecek bir ivme yaratmak için adım adım ilerlemesi gerekiyor” dedi.

Öte yandan İsrail, diplomatik çabalara sahadaki gerilim ve geniş çaplı savaş tehditleriyle karşılık verdi. İsrail medyası, Lübnan hükümeti ve ordusunun yıl sonuna kadar belirlenen süre içinde Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında başarısız olması halinde, İsrail ordusunun Lübnan genelinde Hizbullah hedeflerine yönelik kapsamlı bir saldırı planladığını yazdı.

Aynı zamanda İsrail, Lübnan’ın güneyindeki askeri gerilimi artırdı. İsrail güçleri, sivil müzakerelerin iki hafta önce başlamasından bu yana ilk kez, sınırdan yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Zahrani bölgesinin de aralarında bulunduğu Litani Nehri’nin kuzeyindeki bölgeleri hedef aldı.


BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.


Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ni ayırma veya yeniden işgal etme planlarını reddetti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
TT

Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ni ayırma veya yeniden işgal etme planlarını reddetti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas dün yaptığı açıklamada, Filistin Yönetimi'nin İsrail'in Gazze Şeridi'ni Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeridi'nden ayırma veya Şeridi yeniden işgal etme ya da herhangi bir bölümünü ilhak etme planlarını kabul etmeyeceğini belirtti.

Şu anda İtalya'yı ziyaret eden Abbas, Gazze Şeridi'nde güvenlik veya askeri çözümlerin olmadığını, Şeridin Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı.

Filistin Haber Ajansı, Abbas'ın İtalyan Dışişleri Bakanı'na işgal altındaki Filistin topraklarındaki son gelişmeler, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin güçlendirilmesi çabaları ve Başkan Donald Trump'ın planının ikinci aşamasının uygulanması hakkında bilgi verdiğini bildirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bu aşama, Hamas yönetiminin sona erdirilmesi, İsrail'in çekilmesi, yeniden yapılanma ve yerinden edilmenin önlenmesini içeriyor.