NASA, "10 kentilyon dolarlık" göktaşı görevi hakkında yeni karar aldı

"Bunu doğru yapmalıyız"

Psyche'nin 2023 veya 2024'te fırlatılması planlanıyor (NASA)
Psyche'nin 2023 veya 2024'te fırlatılması planlanıyor (NASA)
TT

NASA, "10 kentilyon dolarlık" göktaşı görevi hakkında yeni karar aldı

Psyche'nin 2023 veya 2024'te fırlatılması planlanıyor (NASA)
Psyche'nin 2023 veya 2024'te fırlatılması planlanıyor (NASA)

NASA, değerli metallerle dolu 16 Psyche adlı asteroidle ilgili görevin bir kez daha ertelendiğini açıkladı.
Dün yapılan açıklamaya göre 1 Ağustos-11 Ekim arasında yapılması hedeflenen uçuş bu tarihlerde gerçekleştirilemeyecek.
Uzmanlar, Mars ve Jüpiter arasındaki asteroit kuşağında yer alan yaklaşık 200 kilometre genişliğindeki göktaşının M tipi asteroitlerin en büyüğü olduğunu söylüyor.
Bunlar silikat kayaçların meydana getirdiği diğer asteroitlerin aksine, demir ve nikel gibi değerli madenlerden oluşuyor. Bu nedenle Psyche'nin tam 10 kentilyon dolar değerinde olduğu öne sürülmüştü.
Ancak ABD'deki Purdue ve Brown üniversitelerinden araştırmacılar, asteroitteki demir yoğunluğunun düşünüldüğü kadar fazla olmadığını ve bu nedenle değerinin de daha az olabileceğini şubatta ortaya koymuştu.
NASA ise uzay madenciliği planları kapsamında Pscyhe'ye ulaşmayı istiyor.
Göktaşıyla aynı ada sahip uzay aracının, SpaceX'in Falcon Heavy roketiyle 1 Ağustos'ta fırlatılması hedefleniyordu. Ancak 24 Mayıs'ta, aracın kontrolle ilgili yazılımında sorunlar tespit edildiği ve fırlatmanın en erken 20 Eylül'de yapılabileceği bildirilmişti.
Şimdiyse uzay ajansı, yazılımla ilgili testlerin sürdüğünü açıkladı. Yazılım ve test ekipmanının tesliminde yaşanan gecikme yüzünden fırlatmadan önce gerekli çalışmaların yapılamadığı kaydedildi.
NASA uzmanları söz konusu sorunu çözse de testlerin sürdüğünü ve uzay aracını bu yıl göndermek için yeterli zamanın olmadığını duyurdu.
NASA'nın Jet İtki Laboratuvarı'nın direktörü Laurie Leshin, "Kütleçekimi yardımı için Mars'ı kullanarak metal açısından zengin olan uzaktaki bir asteroide uçmak, olağanüstü hassasiyet gerektiriyor. Bunu doğru yapmalıyız. Fırlatmayı erteleme kararı kolay değildi ama doğru olan bu" dedi.
Psyche uzay aracı bu yıl fırlatılsaydı 2026'da göktaşına varacaktı. İlerleyen yıllarda gerçekleştirilecek fırlatma, farklı yörünge konumları nedeniyle uzay aracının çok daha uzun bir yolculuk yapması gerektiği anlamına geliyor.
Ayrıca aynı SpaceX roketiyle fırlatılması planlanan NASA'nın ikili asteroit sistemlerini inceleyeceği Janus ve uzayda iletişimi iyileştirmek için tasarlanan Deep Space Optical Communucations (Derin Uzay Optik İletişimi) adlı görevleri de durduruldu.

Independent Türkçe, CNET, CNN International



Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
TT

Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)

Dünya'ya beklenmedik kadar yakın bir mesafede devasa bir gaz bulutu keşfedildi. Moleküler gaz bulutu, bilim insanlarına yıldız oluşum sürecini incelemeleri için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Moleküler bulutlar içindeki toz ve gaz kümeleri çökerek yıldızları meydana getiriyor. Hidrojen ve karbonmonoksit molekülleri içeren bu bulutları, yıldız oluşturmalarından önce görmek zorlu bir iş.

Bilim insanları moleküler hidrojen gazı neredeyse görünmez olduğu için bu bulutları ararken karbonmonoksite odaklanıyor. Ancak karbonmonoksit miktarı azsa bulut kolayca gözden kaçabiliyor.

Araştırmacılar yeni keşfedilen moleküler gaz bulutunun bugüne kadar saptanmamasını da buna bağlıyor.

Bulguları hakemli dergi Nature Astronomy'de dün (28 Nisan) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, bulutu daha önce hiç kullanılmamış bir yöntemle tespit etti. Araştırmacılar, buluttaki hidrojenin yaydığı ultraviyole ışık sayesinde keşfi yaptı.

Güney Kore'nin STSAT-1 uydusunun verilerini inceleyen araştırmacılar, hidrojenin doğal olarak yaydığı uzak ultraviyole ışığı fark etti. Normalde bu spektrumdaki ışığı yakalamak epey zor ancak uydunun spektrografı, bunu analiz edilebilecek dalga boylarına ayırmayı başardı. 

Rutgers Üniversitesi'nden çalışmaya liderlik eden Blakesley Burkhart, "Bu, moleküler hidrojenin uzak ultraviyole emisyonunu doğrudan bularak keşfedilen ilk moleküler bulut. Bu bulut, kelimenin tam anlamıyla karanlıkta parıldıyor" diyor.

Yunan mitolojisindeki şafak tanrıçası Eos'un adı verilen gaz bulutu Dünya'dan sadece 300 ışık yılı uzakta. Yaklaşık 3 katrilyon kilometrelik bu mesafe insan ölçeğinde muazzam bir büyüklüğe denk düşse de galaktik ölçekte çok yakın kabul ediliyor. Dünya'ya en yakın yıldız oluşum bölgesi olan Orion Bulutsusu yaklaşık 1300 ışık yılı uzakta. 

Hilale benzeyen bulutun kütlesi Güneş'in kütlesinin yaklaşık 3 bin 400 katı ve yaklaşık 40 Ay çapına (140 bin kilometre) sahip. 

Makalenin yazarlarından Thomas Haworth "Bu şey adeta kozmik arka bahçemizde ve biz onu kaçırdık" diyor.

Güneş Sistemi'nin yakın çevresini ifade eden Yerel Kabarcık'ta yer alan Eos, bugüne kadar bulunan en yakın moleküler bulut. 

Bilim insanları bu sayede yıldız ve yıldız sistemlerinin nasıl oluştuğunu çok daha iyi anlayabilecekleri bir imkana sahip. 

Burkhart, "Teleskoplarımızla baktığımızda, oluşum aşamasındaki tüm yıldız sistemlerini görebiliyoruz ancak bunun nasıl gerçekleştiğini ayrıntılı olarak bilmiyoruz" diyerek ekliyor: 

Eos'u keşfetmemiz heyecan verici çünkü artık moleküler bulutların nasıl oluştuğunu ve ayrıştığını, bir galaksinin yıldızlararası gaz ve tozu yıldızlara ve gezegenlere nasıl dönüştürdüğünü doğrudan ölçebiliyoruz.

Araştırmacılar ayrıca yeni yöntemi kullanarak yakınlarda gizlenen başka moleküler bulutları da keşfetmeyi umuyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Thavisha Dharmawardena "Bu teknik yıldızlararası ortam hakkında bildiklerimizi baştan yazabilir, galaksideki gizli bulutları ortaya çıkarabilir ve hatta kozmik şafağın algılanabilen en uzak sınırlarına kadar ulaşabilir" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Space.com, CNN, Nature Astronomy