Mısır’dan Nil suyu güvencesi: Ortalamanın üzerinde olacak

Nil Nehri kıyısındaki bölgeye pirinç fideleri diken Mısırlı çiftçiler (EPA)
Nil Nehri kıyısındaki bölgeye pirinç fideleri diken Mısırlı çiftçiler (EPA)
TT

Mısır’dan Nil suyu güvencesi: Ortalamanın üzerinde olacak

Nil Nehri kıyısındaki bölgeye pirinç fideleri diken Mısırlı çiftçiler (EPA)
Nil Nehri kıyısındaki bölgeye pirinç fideleri diken Mısırlı çiftçiler (EPA)

Etiyopya’nın Nil Nehri üzerindeki Nahda Barajı’nın rezervuarını doldurma sürecinin üçüncü aşamasına başlamasından haftalar önce, Mısır, yukarı havza ülkelerindeki yağış oranlarının ‘ortalamanın üzerinde’ olacağını belirterek yıllık su kaynağı hakkında güvence verdi.
Etiyopya 2011’den bu yana, Mavi Nil (Nil Nehri’nin ana kolu) üzerinde Sudan sınırına yakın bir noktada, dev bir baraj inşa ediyor. Barajın inşasının yüzde 88’i tamamlandı ve 2023 yılı sonuna kadar tamamlanması bekleniyor. Kahire ve Hartum, bu barajın su kaynaklarını azaltacağından endişe ediyor. İki ülke de Addis Ababa’nın Afrika’daki en büyük elektrik enerjisi kaynağı olmasını umduğu barajın doldurulmasını ve işletilmesini düzenleyen yasal olarak bağlayıcı bir anlaşma imzalanmasını talep ediyor.
Addis Ababa, gerilimi artırması beklenen bir adım olarak Temmuz ayında başlayan yağışlı mevsimde üçüncü dolum işlemi gerçekleştirme niyetini açıkladı. Kahire ve Hartum, barajın doldurulması ve işletilmesinden kaynaklanan zararın boyutunu belirlemek ve buna karşı hazırlık yapmak için kendilerine tüm özel bilgi ve verilerin sunulmasını içeren bir anlaşmaya varılmadan önce, Etiyopya’nın aldığı herhangi bir tek taraflı kararı reddettiğini belirtiyor.
Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı’nın dün yayınladığı verilere göre, Nil bölgesinde yağış oranları ortalamanın üzerinde olması bekleniyor.
Nil Nehri Gelirini Düzenleme Daimi Komitesi dün Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Muhammed Abdulati liderliğinde bir toplantı gerçekleştirdi. Söz konusu toplantı, Nil Nehri’nin bu yıl su geliri durumunun sürekli izlenmesi ve maksimum ihtiyaç döneminde su kaynaklarının en iyi yönetimini sağlamak için alınan önlemler çerçevesinde geldi. Toplantı sonunda yayınlanan bildiriye göre, nehrin hidrolojik durumunu takibi, bir sonraki sel için farklı senaryolar ve bu yıl su konusunda Nil Nehri’nin su gelirinin durumunun yanı sıra mevcut tarım sezonunun ve diğer tüm alanlardaki su ihtiyaçlarını karşılamak ve su şikayetlerini azaltmak için maksimum ihtiyaç döneminin yönetiminde en yüksek verimlilikle çalışan mekanizmaların ele alındığı belirtildi.
Mısırlı Bakan, ihtiyaçların en üst düzeyde olduğu dönemde bakanlığın tüm kurumları arasında hazırlık derecesinin yükseltilmesini, acil müdahalelerin aktif hale getirilmesinin yanı sıra sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada ve yararlanıcılara en yüksek düzeyde adil ve etkili olarak hizmet sunulmasında etkili olacak şekilde su ihtiyacının karşılanması için tüm Bakanlık kurumlarının çalışmaları sürdürmesini ve tüm şikayetlerin hızla ele alınması istedi. Bakan ayrıca nehir su geliri ile dinamik olarak ilgilenmek ve su durumunu takip etmek için Nil Nehri Gelirini Düzenleme Daimi Komitesi’nin toplantılarına periyodik olarak devam edilmesini vurguladı.
Temmuz ayında yağış miktarında Nil Havzası bölgeleri ortalamasının üzerinde bir artış bekleyen Mısırlı su kaynakları uzmanı Abbas Şaraki’ye göre, Mısır’ın resmi verilerini doğrulayan bir şekilde, IGAD’ın matematiksel modelleri ve tahminlerinin mevcut sezondaki yağışların, Nil Nehri suyunun yüzde 85’inin geldiği Etiyopya Nil Havzası bölgelerinde ortalamanın üzerinde olduğunu ve belirlenen zaman yaklaştıkça tahminin doğruluğunun arttığını gösteriyor. 
Şaraki Facebook gönderisinde “Nahda Barajı gölü, son 3 ayda açık drenaj kapaklarından boşalttığı yaklaşık 50 milyar metreküplük sudan, iki milyarını Temmuz ayının ilk haftasının sonuna kadar geri alacak. Ardından Ağustos ayının ilk haftasının sonuna kadar yaklaşık 5 milyar metreküplük üçüncü depolama başlayacak. İki drenaj kapağı açık kalırsa orta geçidin tepesinden su akmaya başlayacak, drenaj kapaklarının kapatılması halinde ise Temmuz ayı sonuna kadar depolama bitecek. Her durumda, Nahda Barajı yöneticisinin birkaç hafta önce açıkladığı üzere, üçüncü dolumun büyük kısmı Ağustos ve Eylül değil Temmuz ayında gerçekleşecek” ifadelerini kullandı.
Şaraki “Uydu görüntüleri, baraj gölünün rezervuarında hafif bir artışın yanı sıra bulut miktarında da artış olduğunu gösteriyor, bu da tahliye kapaklarının açılması ve türbinin çalışması ile görüntülerin netliğini etkiliyor” ifadelerini de sözlerine ekledi.



ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Şera’ya politikasını gözden geçirmesi çağrısında bulundu

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (Reuters)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (Reuters)
TT

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Şera’ya politikasını gözden geçirmesi çağrısında bulundu

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (Reuters)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (Reuters)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, geçen hafta yaşanan kanlı mezhep çatışmalarının ardından Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera’ya politikalarını gözden geçirmesi ve daha kapsayıcı bir yaklaşım benimsemesi çağrısında bulundu. Aksi takdirde uluslararası desteği kaybetme ve ülkenin parçalanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını söyledi.

Barrack, özel görüşmelerde eş-Şera’ya savaş öncesi ordunun yapısını yeniden gözden geçirmesini, İslamcıların etkisini azaltmasını ve bölgesel güvenlik yardımı talep etmesini tavsiye ettiğini belirtti.

Beyrut'ta Reuters’a verdiği röportajda Barrack, hızlı bir değişiklik yapılmazsa eş-Şera'nın bir zamanlar onu iktidara taşıyan itici gücü kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Eş-Şera, 13 yıldan fazla süren iç savaşın ardından, komutasındaki silahlı grupların aralık ayında Beşşar Esed'i devirmesinden sonra iktidara geldi.

Eş-Şera, Suriye'deki çok sayıda dini azınlık üyesini korumaya söz verdi. Ancak bu söz, önce mart ayında Esed'in mensubu olduğu Alevi mezhebine mensup kişilerin toplu katliamlarıyla, şimdi de güneybatıda yaşanan son şiddet olaylarıyla sınanıyor.

Güneydeki Suveyda vilayetinde Dürzi militanlar, Sünni Bedevi aşiretleri ve eş-Şera'nın kendi güçleri arasında çıkan çatışmalarda yüzlerce kişinin öldüğü bildirildi.

Öte yandan İsrail, hükümet güçleri tarafından Dürzilerin toplu katliamına engel olmak için hava saldırıları düzenledi.

Hükümet güçleri Dürzilere karşı ihlallerde bulunmadı

Barrack, yeni hükümetin azınlıkların yönetim yapısına entegrasyonu konusunda ‘daha hızlı ve daha kapsayıcı’ olmayı düşünmesi gerektiğini söyledi.

Ancak Suriye güvenlik güçlerinin Dürzi sivillere karşı ihlallerde bulunduğuna dair haberleri de reddetti. DEAŞ militanlarının hükümet üniforması giymiş olabileceğini ve sosyal medyada yayınlanan videoların kolayca manipüle edilebileceğini, dolayısıyla güvenilir olmadığını belirtti.

Barrack, “Hükümet güçleri şehre girmedi. Yaşanan bu zulümler Suriye hükümet güçleri tarafından işlenmiyor. Onlar şehirde bile değiller. Çünkü İsrail ile şehre girmeme konusunda anlaştılar” ifadelerini kullandı.

Şera’nın varisi yok

ABD, geçen hafta ateşkesin sağlanmasına yardımcı oldu ve 13 Temmuz'da Bedevi aşiretleri ile Dürzi gruplar arasında çıkan çatışmalar sona erdi.

Barrack, Suriye'de yeni hükümet için bir halef veya alternatif planın olmaması nedeniyle risklerin çok yüksek olduğunu söyledi.

Barrack, “Suriye hükümetinde alternatif bir plan yok. Bu Suriye rejimi başarısız olursa, birileri başarısızlığa teşvik etmiştir. Ne amaçla? Ortada bir halef yok” dedi.

Libya'dan ‘daha kötü’

Suriye'nin Libya ve Afganistan'ın durumuna düşüp düşmeyeceği sorusuna yanıt olarak Barrack, “Evet, hatta dahada kötüsü” cevabını verdi.

ABD, İsrail'in Suriye'ye yönelik hava saldırılarını desteklemediğini açıkladı ve Barrack, saldırıların Suriye'deki kaosu artırdığını söyledi.

Şam'daki mevcut yetkilileri tehlikeli radikaller olarak nitelendiren İsrail, hükümet güçlerini Suriye'nin güneybatısından uzak tutmayı ve bölgedeki Dürzi azınlığı korumayı taahhüt ediyor. İsrail'deki Dürzi mezhebinin çağrıları da Netanyahu hükümetini bu yönde teşvik ediyor.

Barrack, İsrail'e mesajının Suriye'nin yeni lideriyle ilgili endişelerini gidermek için diyalog kurması olduğunu ve ABD'nin endişelerin giderilmesine yardımcı olmak için ‘tarafsız arabulucu’ rolünü üstlenebileceğini belirtti.

Barrack, eş-Şera'nın iktidarının başında İsrail'in düşmanı olmadığını ve zamanı geldiğinde İsrail ile ilişkileri normalleştirebileceğini ima ettiğini söyledi.

ABD'nin Suriye'nin nasıl bir siyasi yapıya sahip olması gerektiğini dayatmadığını, ancak istikrar, birlik, adalet ve kapsayıcılık özelliklerine sahip olması gerektiğini ifade eden Barrack, “Eğer sonuçta federal bir hükümet kurulursa, bu onların kararıdır” dedi.