Çinli ev hanımı, Wikipedia'da 10 yıl boyunca uydurma tarihi olayları yazdı

200’den fazla makale yazan ve 100’ü aşkın makaleye de katkıda bulunan Zhemao, özellikle Rus tarihiyle ilgilendi

Zhemao, Wikipedia'ya şu anda siteden kaldırılmış olan uydurma haritalar da ekledi (Wikipedia)
Zhemao, Wikipedia'ya şu anda siteden kaldırılmış olan uydurma haritalar da ekledi (Wikipedia)
TT

Çinli ev hanımı, Wikipedia'da 10 yıl boyunca uydurma tarihi olayları yazdı

Zhemao, Wikipedia'ya şu anda siteden kaldırılmış olan uydurma haritalar da ekledi (Wikipedia)
Zhemao, Wikipedia'ya şu anda siteden kaldırılmış olan uydurma haritalar da ekledi (Wikipedia)

"Zhemao" takma adını kullanan gizemli bir Çinli, 10 yılı aşkın süredir Wikipedia’da yazdığı sahte yazılarla adeta fantastik bir evren yarattı.
Çin Wikipediasında gerçekte yaşanmamış tarihi olayları konu alan 200’den fazla makale yayımlayan ve 100’ü aşkın makaleye de katkıda bulunan yazar, sonunda siteden atıldı.
Çinli kadının çevrimiçi ansiklopediye özellikle Rus tarihiyle ilgili tamamen uydurma siyasi figürler ve savaşlar hakkında milyonlarca kelime girdiği belirlendi.
Zhemao bu yazılarda madeni paralar ve yemek kaplarına dair arkeolojik buluntularla ilgili ayrıntılar da uydurmuştu.
Yazılarda ele alınan konularsa Slav halkları arasındaki rekabetlerden Çin Hanedanlığı’na dair hikayelere kadar uzanıyordu.
Yifan adını kullanan bir fantastik romancı, söz konusu yazıların anormal olduğunu fark eden ilk kullanıcılardan biri oldu.
"Bunlar, İngilizce Wikipedia'dan ve hatta Rusça Wikipedia'dan daha ayrıntılıydı" diyen Yifan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İngilizce-Rus Wikisinde olmayan karakterler Çin Wikisinde yer alıyordu. Bu karakterler gerçek tarihi figürlerle karıştırılmıştı. Bu da gerçeği sahtesinden ayırt etmeyi zorlaştırıyordu."

"Yalan yalanı besler"
Wikipedia’nın sahteciliği fark etmesinin ardından Zhemao, halka açık bir özür metni yayımladı.
"Yalan yalanı besledi" diyen kadın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İlk başta yazdığım yüz binlerce kelimeyi silmek istemedim. Ama sonunda milyonlarca kelimeyi silmek zorunda kaldım. Üstelik akademik bir çevre benim yüzümden dağıldı."
Lise mezunu bir ev hanımı olduğunu aktaran Zhemao, şöyle ekledi:
"Sebep olduğum sorunu telafi etmek zor, bu yüzden belki de kalıcı bir yasak tek seçenek."
Independent Türkçe, Futurism, LitHub



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature