Cezayir ve Mısır’dan stratejik ortaklığı geliştirme adımı

Cezayir-Mısır Ortak Yüksek Komitesi 8 yıl aranın ardından ilk kez toplandı.

Mısır Başbakanı Medbuli ve Cezayirli mevkidaşı Abdurrahman dün Cezayir’de bir araya geldiler. (Mısır Hükümeti)
Mısır Başbakanı Medbuli ve Cezayirli mevkidaşı Abdurrahman dün Cezayir’de bir araya geldiler. (Mısır Hükümeti)
TT

Cezayir ve Mısır’dan stratejik ortaklığı geliştirme adımı

Mısır Başbakanı Medbuli ve Cezayirli mevkidaşı Abdurrahman dün Cezayir’de bir araya geldiler. (Mısır Hükümeti)
Mısır Başbakanı Medbuli ve Cezayirli mevkidaşı Abdurrahman dün Cezayir’de bir araya geldiler. (Mısır Hükümeti)

Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli dün ülkesinin ‘Cezayir ile ikili ilişkilerin seviyesini gelişmiş stratejik ortaklığa yükseltmeye’ kararlı olduğunu duyurdu. Cezayirli mevkidaşı Eymen bin Abdurrahman da ‘iki ülkenin imkanlarının entegre edilmesi halinde mucizelerin yaratılabileceğini’ vurguladı.
Medbuli ve Abdurrahman, 2014 yılında Kahire’de düzenlenen son toplantıdan yaklaşık 8 yıl sonra, Cezayir’de düzenlenen Ortak Yüksek Komite’nin 8’inci oturumunun etkinliklerine başkanlık yaptılar. Aynı zamanda iki ülke arasındaki ekonomik foruma da başkanlık ettiler.
Medbuli toplantıda, Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un iki kardeş ülke arasındaki iş birliğini güçlendirmeye ve geliştirmeye verdikleri büyük ilgi ışığında, Ortak Komite toplantılarının düzenini korumak için çalışmanın gerekli olduğunu vurguladı. İki lider en son ocak ayında, Tebbun’un Mısır ziyareti sırasında söz konusu iş birliği hakkındaki hedeflerini bildirmişlerdi.
Mısır heyetinde Elektrik ve Yenilenebilir Enerji Bakanı, Petrol ve Madeni Kaynaklar Bakanı, Yükseköğretim ve Bilimsel Araştırma Bakanı, Sağlık Bakanı Vekili ve Uluslararası İşbirliği Bakanı’nın yanı sıra Sanayi ve Ticaret Bakanı, İskan Bakanı ve bir dizi yetkili ve diplomatı vardı. Cezayir heyetinde ise Enerji, Enerji Dönüşümü ve Yenilenebilir Enerji Bakanı, Din İşleri ve Vakıflar Bakanı, Yükseköğretim ve Bilimsel Araştırma Bakanı, Gençlik ve Spor Bakanı, Sanayi ve Yatırımları Teşvik Bakanı, Konut ve Şehircilik Bakanı, Ticaret Bakanı, Su Kaynakları Bakanı, Çalışma, İstihdam ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve Çevre Bakanı yer alıyordu.
Medbuli, dünyanın yaşamakta olduğu ve herkesin el ele verilmesi, iş birliği yapılması ve entegrasyon sağlanması için çaba gösterilmesini gerektiren bu zor koşulların gölgesinde, iki ülkede özel sektörün oynadığı rolün, ticaret ve yatırım sektörlerinde ikili ilişkilerin güçlendirilmesi için bir araç olarak güçlendirilmesinin önemini vurguladı. Cezayirli yetkili, Mısır ile ortak komitenin, Cezayir’in, Kovid-19 pandemisinin başlamasından bu yana bir ülke ile düzenlediği ilk ortak oluşum olmasından gurur duyduğunu dile getirdi. Abdurrahman, Medbuli’nin entegrasyon için çaba göstermenin önemi konusunda söylediklerine katıldığını belirterek “İmkanlarımız var. Entegrasyonunu sağlarsak mucizeler yaratabiliriz” dedi.
Bu bağlamda Cezayirli Başbakanı iki ülke arasında iş birliğini teşvik etmede özel sektörün rolünün önemini vurgularken, Mısır-Cezayir arasında düzenli bir denizcilik hattının açılması ve iki ülke arasında gıda, ilaç ve enerji alanında işbirliğinin güçlendirilmesi için çalışılması gerektiğini kaydetti. Cezayir topraklarında Mısırlı yatırımcıların memnuniyetle karşılanacağını ve kolaylıklar sağlanacağını vurguladı.
Medbuli de açıklamasında şunları söyledi:
“İki ülke arasındaki ticaret hacmi, ülkelerimizin üretim ve ihracat imkanlarının yanı sıra iki pazarın mal ve hizmet ihtiyaçlarına uygun değil. Ayrıca ikili ve çok taraflı olarak aramızdaki anlaşmalarla da uyuşmuyor.”
Cezayir Başbakanı, Libya’da kara yoluyla mal taşımacılığının, Cezayir ile Mısır arasında mal transferini kolaylaştıracak alternatif yollar aranmadan durmaması gerektiğini vurguladığı açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Kısa bir süre önce Tunus ile düzenli bir deniz taşımacılığı hattının açılması konusunu incelemek üzere anlaştık. Bu hat, Mısır’ın Cezayir limanlarına ulaşmak için menzilini artırabilir.”



Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
TT

Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)

Tunus’ta çoğunluğu gençlerden oluşan protestocular, sivil toplum örgütleri, aktivistler ve bağımsız siyasetçiler dün, ‘adaletsizliğe karşı’ ve özgürlük talepleriyle bir yürüyüşe katıldı. Yürüyüş, İnsan Hakları Meydanı’ndan başlayarak başkentin merkezindeki 5. Muhammed Caddesi’ni geçerek devam etti.

Protesto yürüyüşü, Tunus’un güneyindeki Gabes'te çevre kirliliğine karşı geniş kapsamlı protestoların, sektörel grevlerin ve ‘devlet güvenliğine karşı komplo kurmak’ suçlamasıyla hapiste tutulan politikacılar için uzaktan yapılan duruşmalara tepki olarak düzenlendi.

Bu durum, gazetecilerin yargılanması, sivil toplum kuruluşlarının ve basın kuruluşlarının faaliyetlerinin dondurulmasına ilişkin mahkeme kararları, vergi denetim kampanyası ve siyasi partilerin faaliyetlerinde önemli bir düşüşün yaşandığı bir dönemde ortaya çıktı.

Protesto yürüyüşü organizatörlerinden oluşan komisyonun sözcüsü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Amacımız safları birleştirmek. Bildiğiniz gibi, bugün iklim zorlu. Adaletsizliği durdurmayı ve ülkenin uçuruma sürüklenmesini önlemeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Protestolar sırasında göstericiler “Özgürlük, özgürlük, polis devleti bitti” ve “İş, özgürlük, ulusal onur” sloganları attılar. Göstericiler ayrıca üzerinde ‘Sadece adaletsizlik ve tehditleri bilen bir başkan! Halkın ve halkın isteklerinden uzaklaşan yolun nereye gidiyor?’ yazan büyük bir pankart açtılar.

Muhalefet kanadından Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Riyad Şuaybi, Alman Basın Ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Ulusal sahnede yaşanan çok yönlü siyasi, sosyal ve çevresel gelişmeler çerçevesinde, bu yürüyüş, beş yıldan fazla bir süredir durmuş olan demokrasi ve kalkınma sürecinin yeniden başlatılması hedefine ilişkin gerçek bir ulusal konsensüsü ifade ediyor” dedi.

Bu hareket, sokakta yetkililer ile Tunus'un en büyük sendikası olan Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT) da dahil olmak üzere çeşitli parti ve örgütlerden muhalefet kanadındaki gruplar arasındaki gerginliğin bir göstergesi olarak görülüyor.

Paris'te yaşayan Tunuslu muhalif siyasetçi ve Fransa'daki Tunuslular Demokratik Derneği Başkanı Tarık Tukabri, “Siyasi partilerin genel sekreterlerinin çoğu bugün hapiste. Siyasi görüşleri ne olursa olsun, kamu özgürlüklerini savunmak ve onların serbest bırakılmasını talep etmek önemli” ifadelerini kullandı. Tukabri, “Siyasi ve demokratik hayata dönmemiz, partilerin ve sivil toplumun rolünü yeniden tesis etmemiz ve uzaktan yargılamalara son vermemiz gerekiyor” diye ekledi.

2019 yılında iktidara gelen Cumhurbaşkanı Kays Said, muhaliflerini devleti içeriden parçalamaya çalışmakla, yabancı güçlerle bağlantıları olmakla ve devlet kurumlarında yaygın şekilde yolsuzluğa neden olmakla suçluyor.

Öte yandan Adalet Bakanı Leyla Ceffal, ifade özgürlüğüne karşı davalar veya kovuşturmalar ya da hapishanelerde muhaliflere işkence uygulandığı iddialarını reddediyor. Ancak Tunus İnsan Hakları Birliği ve Tunus Gazeteciler Sendikası gibi insan hakları örgütleri, kamusal özgürlüklerde ciddi bir gerileme olduğuna işaret ederken hapishanelerde tutuklu bulunan politikacıların sağlık durumunun kötüleştiğini vurguluyor.

Yetkililer, özgürlük kısıtlamalarını kaldırmak, kamu hizmetlerini ve yaşam koşullarını iyileştirmek ve artan fiyatlarla mücadele etmek konusunda çifte baskı altında bulunuyor.

Tukabri, yaptığı açıklamada ayrıca “Bu boşluk bir an önce kapatılmalı ve vatandaşların sağlık, çevre kirliliği, barınma ve diğer alanlardaki gerçek sorunlarına çözüm bulmaya özen gösterilmeli” diye vurguladı.


Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
TT

Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Sudan’da Kordofan'ın kuzey bölgelerinde, özellikle stratejik öneme sahip Babnusa şehrinde şiddetli çatışmalar devam ederken çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne de sıçradı. Kuzey Eyaleti’nin yönetim şehri Dongola, Sudan ordusu ile ‘Evlad Kamari’ adıyla bilinen yerel milisler arasında patlak veren ilk çatışmaya tanık oldu. Bu olay, yerel halk arasında terör ve korku dalgasına yol açarken, çok sayıda milis öldürüldü ve liderleri ağır yaralı halde hastaneye kaldırıldı.

Öte yandan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD Başkanı Donald Trump'ın Sudan'daki savaşı sona erdirme isteğini memnuniyetle karşıladı. Cumartesi günü, BAE Devlet Başkanı Diplomasi Danışmanı Enver Karkaş, ‘Sudan’daki kanlı iç savaşın acilen sona erdirilmesi ve acil ateşkes’ çağrısında bulundu.

Karkaş, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, Sudan'ın birliğine vurgu yaparken Müslüman Kardeşler'in (İhvan-ı Müslimin) etkisinin geri dönüşünün ciddi endişe kaynağı olduğunu söyledi. Karkaş, Sudan’da çatışan her iki tarafta da ihlallere karışanların hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi.


Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi “başbakanın görevlerini” belirledi

KDP lideri Mesud Barzani ile Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki dün Erbil'de bir araya geldi
KDP lideri Mesud Barzani ile Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki dün Erbil'de bir araya geldi
TT

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi “başbakanın görevlerini” belirledi

KDP lideri Mesud Barzani ile Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki dün Erbil'de bir araya geldi
KDP lideri Mesud Barzani ile Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki dün Erbil'de bir araya geldi

Irak’ta Şii siyasi güçlerin ittifakı olan Koordinasyon Çerçevesi’nin başbakanlık için potansiyel adaylara ön koşullar getirmeyi kabul ettiği bildirildi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Koordinasyon Çerçevesi, Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki’ye cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve meclis başkanlığı (üç başkanlık) makamlarına atanacak isimlerle ilgili müzakereleri yürütmek üzere ‘tam yetki’ verdi.

Kaynaklara göre başbakanlık adayı Sünni ve Kürt güçler tarafından kabul edilebilir olacak ve ne Washington’ın ne de Tahran'ın hassasiyetlerini tetikleyecek. Bu da onu uzlaşı adayı haline getirecek.

Kaynaklar, adayın kimliğinin, yürütme kararlarının parlamentoda çoğunluğu elinde bulunduran Şii güçlerde kalmasını sağlayan önceden belirlenmiş bir siyasi programı uyguladığı sürece Koordinasyon Çerçevesi için ‘artık bir önem teşkil etmediğini’ belirttiler.

Kaynaklar ayrıca Koordinasyon Çerçevesi komisyonunun, adaylardan Şii partilerle nüfuz mücadelesine girmemelerini ve mali kriz ile artan kamu borcunu çözmek için çalışmasını istediğini aktardı.