Suriye rejim güçleri ile muhalifler arasında çıkan çatışmalarda 4 asker öldürüldü

Cebel Zaviye sakinleri rejimin ve Şii milislerin bombardımanlarından mustarip

Suriyeli muhalifler, önceki gün düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden bir SMO unsurunu defnetti. (AFP)
Suriyeli muhalifler, önceki gün düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden bir SMO unsurunu defnetti. (AFP)
TT

Suriye rejim güçleri ile muhalifler arasında çıkan çatışmalarda 4 asker öldürüldü

Suriyeli muhalifler, önceki gün düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden bir SMO unsurunu defnetti. (AFP)
Suriyeli muhalifler, önceki gün düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden bir SMO unsurunu defnetti. (AFP)

Suriye rejim güçlerine mensup 4 kişi muhalif gruplarla ülkenin kuzeydoğusunda çıkan çatışmalarda öldürüldü. Önceki gün, Afrin’in güneyinde yer alan Basufan köyü civarında Suriye Milli Ordusu (SMO) unsurlarını taşıyan bir minibüse füze saldırısı gerçekleştirilmiş ve 9 kişi hayatını kaybetmişti. Bazı kaynaklar füze saldırısının rejim tarafından yapıldığını bazıları ise Suriye Demokratik Güçleri (SDG) unsurları tarafından gerçekleştirildiğini iddia etmişti. Söz konusu saldırının ardından, Suriye Milli Ordusu (SMO) ve Zeytin Dalı bölgesindeki Türk Silahlı Kuvvetleri, SDG ve rejimin kontrolündeki bölgeleri bombaladı.  
Suriye’nin kuzeydoğusundaki aktivistler, SMO bünyesindeki Fethul Mubin Operasyon odası güçlerinin, Lazkiye kırsalında yer alan Kubeyne’de, rejim ve Şii milis güçlerin sızma girişimini püskürttüğünü ve çıkan çatışmalarda 3 rejim askerinin öldürüldüğünü ayrıca bazı askerlerin de yaralandığını aktardı. Halep'in batısında Etarib beldesinde rejimin 46. Alay’ının konuşlandığı bölgede de çatışmalar yaşandı. Söz konusu çatışmalarda 1 rejim askeri öldürüldü 3’ü ise yaralandı.  
Bölgedeki kaynaklar, Suriye rejimi güçleri ile Hizbullah’ın da aralarında yer aldığı Şii milislerinin, İdlib’in güneyindeki Cebel Zaviye, Fuleyfil ve Deyr Sünbül bölgelerine yönelik topçu atışı gerçekleştirdiğini bildirdi. Suriye rejimi güçleri ayrıca Hama’nın 70 kilometre uzağındaki Gab Ovası bölgesini de bombaladı. Bombalama sonucu 5 sivil yaralandı ve tarım arazilerinde yangın çıktı. Rus savaş uçaklarının ise bölgede devriye uçuşu gerçekleştirdiği gözlemlendi.  

Bombardımanlarda sadece bu yıl 12 çiftçi öldü en az 40 kişi yaralandı
Cebel Zaviye sakinlerinden Ebu Hasan (62) bölgede sayıları 11 bine kadar azalan yerel halkın, Suriye rejimi ve Şii milislerin bombalamalarından muzdarip olduğunu söyledi. Ebu Hasan, özellikle rejimin kontrolündeki bölgelere temas noktasında yer alan köylerde büyük bir korkunun hâkim olduğunu belirterek, ‘’Rus uçakları sürekli üzerimizde uçuyor ve rejim bu bölgeleri düzenli olarak bombalıyor. Zorunlu haller dışında evimizden ayrılamıyoruz, geceleri çalışmak zorunda kalıyoruz. Gündüz zeytin ağaçlarıyla ya da üzüm bağlarıyla ilgilenmek intihar etmek gibi bir şey. Sadece bu yıl 12 çiftçi bombardımanda öldü en az 40 kişi yaralandı. Bölgedeki sağlık merkezleri hizmet dışı olduğundan yaralıları İdlib’e götürmek zorunda kalıyorlar ve yolda hayatını kaybedenler var’’ diye konuştu.  

Türkiye: 29 PKK/YPG'li terörist etkisiz hale getirildi
Bu arada Türkiye Milli Savunma Bakanlığı, Suriye'nin kuzeyindeki Barış Pınarı, Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı bölgelerinde 29 PKK/YPG'li teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi. Bakanlığın açıklamasında, teröristlerin taciz ve saldırı girişimlerine misliyle karşılık verildiği, bu bağlamda, ‘’Suriye'nin kuzeyindeki Barış Pınarı, Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı bölgelerine taciz ateşi açan 29 YPG'li teröristin başarılı bir operasyonla etkisiz hale getirildiği’’ kaydedildi.  
Öte yandan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, “Fırat Kalkanı bölgesinde konuşlu Türk kuvvetlerinin Menbiç’in kuzey kırsalında yer alan Arap Hasan köyü yakınlarındaki YPG unsurlarını hedef alan bombardımanında iki sivilin hayatını kaybettiğini ve bazı tarım arazilerinde yangın çıktığını’’ aktardı.  



Irak hükümeti, Hizbullah ve Husileri terör örgütleri listesine dahil etmekten sorumlu yetkilileri görevden aldı

Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
TT

Irak hükümeti, Hizbullah ve Husileri terör örgütleri listesine dahil etmekten sorumlu yetkilileri görevden aldı

Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)

Irak hükümeti dün yaptığı açıklamada, yaklaşık iki hafta önce Yemen’deki Husiler ile Lübnan’daki Hizbullah’ı ‘terör örgütü’ olarak sınıflandıran bir kararın yayımlanmasına ilişkin olarak bazı yetkililerin görevden alınmasını içeren yaptırımların onaylandığını duyurdu.

Irak Bakanlar Kurulu, resmî gazetede yayımlanmasının ardından özellikle hükümeti oluşturan ve söz konusu gruplara yakınlığıyla bilinen siyasi çevreler arasında geniş tartışmalara yol açan kararla ilgili kurulan soruşturma komisyonunun tavsiyelerini kabul etti.

Söz konusu sınıflandırmanın, iki grubun mal varlıklarının dondurulmasını da içermesi üzerine hükümet, kararın ‘yanlışlıkla’ yayımlandığını belirtmişti. Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, karardaki hataya ilişkin acil soruşturma başlatılması, sorumluların tespit edilmesi ve ihmali bulunanların hesap vermesi talimatını vermişti.

Hükümetin dün yayımladığı açıklamada, Bakanlar Kurulu’nun, Irak Resmi Gazetesi’nin 17 Kasım 2025 tarihli 4848 sayısında yer alan ve Teröristlerin Mallarının Dondurulması Komisyonu’nun 2025/61 sayılı kararına ilişkin soruşturma komisyonu tavsiyelerini onayladığı belirtildi. Tavsiyeler kapsamında, ilgili bazı yetkililerin görevden alınması ve bazılarının ise başka görevlere atanması gibi idari yaptırımların yer aldığı kaydedildi.

Diğer yandan Irak Ulusal Güvenlik Servisi dün yaptığı açıklamada, komşu bir ülkeden geldiği belirtilen ve DEAŞ terör örgütü bünyesindeki ‘en tehlikeli bomba uzmanlarından biri’ olarak tanımlanan bir kişinin yakalandığını duyurdu.

Irak Ulusal Güvenlik Servisi, Irak Haber Ajansı’na (INA) yaptığı açıklamada, 10 aydan uzun süren takip ve hassas izleme faaliyetlerini içeren nitelikli bir istihbarat operasyonu sonucunda, komşu ülkelerden birinden dönüşünün ardından DEAŞ’ın üst düzey isimlerinden birinin gözaltına alındığını bildirdi. Açıklamada, yakalanan kişinin yüksek derecede tehlikeli unsurlar arasında yer aldığı, adının terör örgütü lider kadrolarına ait listelerde bulunduğu ve 2004 yılından itibaren Bağdat’ta El Kaide unsurları içinde faaliyet göstermeye başladığı belirtildi. Ebu İlya lakabını kullanan şüphelinin, patlayıcı düzeneklerin hazırlanmasında uzmanlaştığı, beş kişiden oluşan bir hücreye liderlik ederek saldırıların gerçekleştirilmesinde rol aldığı kaydedildi.

Soruşturmalarda, söz konusu kişinin patlayıcıların cep telefonlarıyla irtibatlandırılması ve hazırlanmasından sorumlu olduğu, Bağdat’ta faaliyet gösterdiği dönem boyunca 100’den fazla patlayıcı düzeneği teslim ettiği ve başkentin farklı bölgelerini hedef alan terör eylemlerinin doğrudan uygulanmasına katkı sağladığı tespit edildi.


Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
TT

Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)

Suriye’deki yeni yönetim, büyük şehirlerin kalabalık sokakları ile kırılgan, yoksul kırsal kesimler ve Suriye genelindeki yaygın yıkım arasında, önceki dönemin karmaşıklığından kaynaklanan muazzam zorluklarla karşı karşıya.

Beşşar Esed rejiminin düşüşünü günlerce kutlayan mahallelerin göz alıcı görüntüsünün ardında, daha az gürültülü ve daha karmaşık başka bir mücadele sürüyor. Bir güvenlik kaynağına göre bu mücadelede DEaŞ ve göçmenler (yabancı savaşçılar) en önemli zorlukları oluşturuyor.

Ancak bazıları DEAŞ’ı ve genel olarak aşırılığı güvenlik yaklaşımıyla çözülebilecek ‘teknik bir sorun’ olarak görürken, diğerleri ‘asıl sorunun, eğitim veya aile sistemi ya da herhangi bir örgütlü yaşam biçimi olmaksızın, birkaç yıldır normal sosyal bağlamın dışında gelişen devasa bir insan kitlesini absorbe edecek planlar yapmakta yattığını’ düşünüyor.

Zorluk, yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etmek ve geçim kaynakları yaratmak, özellikle de siyasi ve sosyal kimliklerin radikal grupların mirasıyla iç içe geçmiş olduğu ve bu yüzden potansiyel çatışmalar için verimli bir zemin oluşturan İdlib gibi kırsal bölgelerde yatıyor.

ABD, Irak'tan çekilmeden önce Sünni aşiretlerinden oluşan ve el-Kaide'ye karşı savaşan Sahva Silahlı Güçleri deneyimi, radikalizmden etkilenenleri siyasi ve güvenlik yapılarına dönüştürerek Suriye için olası bir model sunarken, militarizasyondan siyasete ve hizipçilikten devletçiliğe geçiş, yeni Suriye'nin karşı karşıya olduğu en büyük zorluk olmaya devam ediyor.


Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
TT

Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)

Sudan'daki Sumud İttifakı’nın siyasi ve sivil güçleri, Sudan'daki savaşı sona erdirmek ve İslamcıların rejimini siyaset sahnesinden kalıcı olarak silmek için dün Kenya'nın başkenti Nairobi'de Abdulvahid en-Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi (SLM/A) ve Arap Sosyalist Baas Partisi ile ortak bir ‘İlkeler Bildirgesi’ imzaladı. Savaşa karşı çıkan Sudanlı tarafların çoğunluğunu bir araya getiren bu ilk yakınlaşma aylar süren istişarelerin ve görüşmelerin ardından gerçekleşti.

Savaşın derhal sona erdirilmesinin ‘ulusal öncelik olduğu’ vurgulanan bildirgede, savaşan taraflar olan Sudan ordusuna ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) geçtiğimiz ağustos ayında Uluslararası Dörtlü (ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır) tarafından önerilen yol haritasına uymaları için daha fazla baskı uygulanmasının önemine işaret edildi.

İlkeler Bildirgesi’nde savaşan taraflara önerilen üç aylık insani ateşkesin hızla uygulanması, koşulsuz olarak derhal ateşkesin sağlanması ve bunun kalıcı bir ateşkese dönüştürülmesi için çalışılması çağrısı yer aldı.