Netanyahu’nun yeni seçimlerdeki hedefi Trump'ın desteğini elde etmek ve Arapları hedef almak

Netanyahu başbakanlığa dönmeyi hedefliyor. (AP)
Netanyahu başbakanlığa dönmeyi hedefliyor. (AP)
TT

Netanyahu’nun yeni seçimlerdeki hedefi Trump'ın desteğini elde etmek ve Arapları hedef almak

Netanyahu başbakanlığa dönmeyi hedefliyor. (AP)
Netanyahu başbakanlığa dönmeyi hedefliyor. (AP)

İsrail muhalefetinin lideri Binyamin Netanyahu, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın yeniden desteğiyle donanmış ve Arap partilerine karşı kışkırtma silahını kuşanarak yıl sonunda başbakanlığa geri dönme umuduyla dün seçim savaşına başladı.
Netanyahu'nun dönüşü, İsrail siyasi arenasında, özellikle liberal merkez ve sol partiler, Araplar ve hatta liberal sağ arasında geniş çevreler için bir kabus olarak görülüyor.
Savaşına bir komando olarak liderlik eden Netanyahu, bıçağı dişlerinin arasında, vücudu tüm ölümcül silahlarla zırhlanmış ve gözlerinde şiddetli bir intikam tutkusu besler bir halde olarak görülüyor. Netanyahu, kendisini üç ciddi yolsuzluk iddianamesiyle yargılayan yargının otoritesini sarsmak için kendine hedef koyuyor ve hapse girmemek için bu davayı herhangi bir şekilde durdurmak ve iptal etmek istiyor. Kendisini ‘İbrani devletinin yüksek stratejik çıkarlarına bir tehdit’ olarak gören askeri düzene ve generallerin partilerine karşı intikam almak isteyen Netanyahu ayrıca aleyhine yayın yapan medya kuruluşlarını da yok etmeyi amaçlıyor.
Medyanın günlük olarak yayınladığı kamuoyu yoklamaları İsrail muhalefetinin lideri Binyamin Netanyahu’yu mücadelesinde cesaretlendiriyor. Medyanın tamamı, onun halen en önde gelen ve popüler siyasi figür olduğunu ve parlamentodaki sandalye sayısını 30'dan 35-36'ya çıkardığını ileri sürüyor. Medyaya göre Netanyahu 58 sandalye kazanabilir ve liderliği altında tamamen sağcı bir hükümet kurmak için gerekli çoğunluğa (61 sandalye) yaklaşabilir. Haberlere göre hedefe ulaşmak için sadece biraz daha çaba sarf etmesi gerekiyor.
Önceki seçimlerde başarısız olmasına rağmen, bu sefer zafer elde edeceğine inanan Netanyahu’ya halen Likud partisindeki yoldaşlarının ve dini partilerdeki ve aşırı sağ partilerdeki müttefiklerin desteği sürüyor.
Ancak Netanyahu'nun önünde epeyce engel var. Trump kendisini desteklerse, Washington'daki siyasi arenanın diğer yarısı Trump'a yaptığı gibi Netanyahu’ya da reddedici bir bakış açısıyla bakabilir.
İsrail'de askeri düzene karşı düşmanlık korkutucu hale geldi. Özellikle de İran'la artan gerilim ortamında ABD yönetimi ve ordusu ile yakın işbirliğine ihtiyaç varken. 
Mavi-Beyaz ittifakı lideri ve Savunma Bakanı Benny Gantz'ın yanı sıra bir grup general de Netanyahu'nun muhalifi partilerin çatısı altında seçim mücadelesine katılmaya hazırlanıyor. Söz konusu generallerin başında eski Genelkurmay Başkanı Gadi Eizenkot yer alıyor.
Yapılan değerlendirmeler Arap düşmanlığının Netanyahu'yu bitirebileceği ve seçmenlerin ters tepki vermesine yol açabileceği yönünde. Bu senaryo, Arap partilerinin birleşip 15 sandalye kazandığı 2015'te de yaşanmıştı. Dolayısıyla Netanyahu boş bir arenada hareket etmiyor. Hesaplarını rakipleri arasında karizmatik figür olmadığı üzerine yaparsa, rakipleri daha güçlü ve onunla yüzleşebilir hale gelebilir.
Partisini ve dolayısıyla hükümetini koruyamayan ve bu başarısızlığını geri çekilip emekliliğini isteyerek kabul eden Naftali Bennett, ortağı yeni Başbakan Yair Lapid'i destekleyeceğini söyledi. Ancak Netanyahu'nun ne kadar güçlü ve tehlikeli olduğunu biliyorlar ve bu nedenle seçim savaşını yurt içi ve yurt dışından bir grup üst düzey stratejik danışmanla birlikte yönetmeyi düşünüyorlar.
Lapid'in gözünü diktiği ilk şey, halkı başbakan olmaya uygun olduğuna ikna etmek. Bu pozisyonu, alçakgönüllülük, temizlik, artan kişisel harcamalardan kaçınma ve Washington ile güçlü bir ittifak gibi yeni değerler ve alışkanlıklarla beslemeyi planlayan Lapid,  İran ve vekilleriyle ve belki de Filistinlilerle stratejik ve askeri konularda ilişkilerde Netanyahu'dan daha iddialı olduğuna dair kanıtlar sunmayı hedefliyor.
Refahı teşvik eden, büyümeyi sürdüren ve işsizliği azaltan ekonomik planlar geliştirmek için çalışan yeni Başbakan Yair Lapid, daha da önemlisi mevcut parti yapısında değişiklik yapmayı planlıyor.
Srail siyasi arenasında nerede düşme ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan ve baraj eşiğini geçemeyen bir parti varsa, onunla ittifak kurma ihtimali ortaya çıkıyor. Savaş henüz emekleme aşamasında ve sahnenin imajı üzerinde önemli etkisi olacak değişikliklere tanık olabilir. Bu, İsrail siyasi haritasının yönleri hakkında sonuçlar çıkarmak için erken olduğu anlamına geliyor.



Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.


Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
TT

Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)

Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ın Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesi çağrısıyla ilgili zaman zaman yaptığı tehditleri kabul edilemez bir hata olarak nitelendirerek reddetti. Berri, "Hiç kimse Lübnanlıları tehdit edemez. Özellikle diplomatlar ve hele ki Büyükelçi Tom Barrack gibi bir isim tarafından Lübnanlılara bu şekilde hitap etmek, akıl almaz bir durumdur. Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesiyle ilgili söyledikleri ciddi ve kesinlikle kabul edilemez bir hatadır." dedi.

Öte yandan Berri, Basın Sendikası'ndan bir heyete, ilgili yasa konusunda yaşanan görüş ayrılıklarına rağmen, gelecek mayıs ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerinin iptal edilmeyeceğini ya da ertelenmeyeceğini vurguladı.

Parlamento başkanlığından yapılan açıklamaya göre Berri'nin ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Michel Issa'yı 24 saat içinde ikinci kez kabul etmesi dikkat çekiciydi; zira görüşmede "iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin yanı sıra genel durumdaki gelişmeler ve güncel olaylar" ele alındı.


İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
TT

İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)

Aralarında Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’nden sekiz ismin de bulunduğu 11 İsrailli bakan, dün Savunma Bakanı Yisrael Katz’dan Hanuka Bayramı sırasında Gazze Şeridi’nde bayrak töreni düzenlenmesine izin verilmesini talep etti.

Aşırı sağcı ve yerleşim yanlısı Nahala Hareketi tarafından başlatılan girişim kapsamında yayımlanan mesajda, “Gazze’nin İsrail topraklarının bir parçası olduğunu gururla teyit etmenin zamanı geldi. Bu bölge yalnızca Yahudi halkına aittir ve derhal İsrail devletinin bir parçası hâline gelmelidir” ifadeleri yer aldı.

Mesajda ayrıca, etkinliğin temel amacının ‘İsrail’in 2005’te bölgeden çekilirken boşalttığı, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki eski Nisanit yerleşiminin kalıntıları üzerinde İsrail bayrağını göndere çekmek’ olduğu belirtildi.

dfrtg
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

Mesajın imzacıları arasında, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile aralarında Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in de bulunduğu sekiz Likud’lu bakan yer aldı.

Ayrıca, toplam 120 sandalyeli Knesset’ten 21 milletvekili de metne imza attı. İmzacı vekiller Ben-Gvir liderliğindeki Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi ile Likud’a mensup.

Nahala Hareketi, ‘Nisanit’te bayrak töreni’ olarak duyurduğu etkinliğin, Gazze Şeridi’nde hâlen İsrail ordusunun kontrolündeki bölgede yapılacağını açıkladı.

Etkinliğin 18 Aralık’ta, sekiz gün süren Hanuka’nın beşinci gecesinde düzenlenmesi planlanıyor. Bayram bu yıl pazar günü başlayacak.

İsrail Savunma Bakanlığı, konuya ilişkin AFP’nin yorum talebine henüz yanıt vermedi.

jbhj
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusu çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, ‘İsrail topraklarından Gazze Şeridi’ne geçen birkaç İsrailli sivilin gözaltına alındığını’ duyurdu.

Yerleşimciler ve Filistinlilere yönelik saldırılarla suçlanan aşırılık yanlılarına hukuki destek veren Honenu örgütü ise yaptığı açıklamada, ‘Çarşamba günü onlarca sağcı aktivistin, Nisanit’in kalıntıları üzerinde bir yerleşim kurulmasını talep etmek üzere Gazze sınır çitini aştığını’ belirtti.

10 Ekim’de İsrail ile Hamas arasında yürürlüğe giren kırılgan ateşkes kapsamında, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin yarısından fazlasında kontrol sağlamasına imkân veren bir hatta çekilmişti. Savaşın büyük yıkıma uğrattığı bölgede bu hat fiili kontrol sınırı olarak işliyor.

Geçtiğimiz kasım ayında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından da desteklenen ABD’nin Gazze barış planı ise İsrail güçlerinin bölgeden kademeli olarak çekilmesini öngörüyor.