BAE ve Endonezya’dan kapsamlı ortaklık anlaşması

BAE ve Endonezya liderleri ortaklık anlaşmasını Abu Dabi'de imzaladılar. (WAM)
BAE ve Endonezya liderleri ortaklık anlaşmasını Abu Dabi'de imzaladılar. (WAM)
TT

BAE ve Endonezya’dan kapsamlı ortaklık anlaşması

BAE ve Endonezya liderleri ortaklık anlaşmasını Abu Dabi'de imzaladılar. (WAM)
BAE ve Endonezya liderleri ortaklık anlaşmasını Abu Dabi'de imzaladılar. (WAM)

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan ve Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo dün (Cuma) ikili ilişkileri ve yatırım, ekonomik, ticaret ve kalkınma yollarında ortak iş birliğini görüştüler.
Taraflar, tüm bölgesel ve uluslararası meseleler ve iki ülkeyi ilgilendiren gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulundu ve kapsamlı bir ekonomik ortaklık anlaşması imzaladı. Bu, Geçen şubat ve mayıs aylarında Hindistan ve İsrail ile yapılan iki benzer anlaşmanın ardından BAE tarafından bu yılın başından bu yana imzalanan türünün üçüncü anlaşması oldu.
Şeyh Muhammed bin Zayed, Endonezya ile ilişkilerin büyüdüğünü ve son yıllarda büyük ilerleme kaydettiğini söyledi. BAE'nin bu ilişkileri ileri düzeyde iş birliği ve ortak koordinasyona itme konusundaki isteğini vurgulayan BAE lideri, anlaşmanın BAE ve Endonezya arasındaki ekonomik ve kalkınma ortaklığının gidişatında yeni ve önemli bir değişimi temsil ettiğine işaret etti. Ayrıca bunun, iki ülke halklarının yararına mevcut tüm fırsatları değerlendirmeye yönelik güçlü bir iradeyi ifade ettiğini söyledi.
Şeyh Muhammed bin Zayed, Endonezya'nın BAE'nin en önemli stratejik müttefiklerinden biri olduğunu ve iki ülkenin kapsamlı kalkınmayı teşvik etmek ve kendi halkları için büyüme ve refah fırsatları sağlamak adına on yıllardır yapıcı bir iş birliği ruhu içinde birlikte çalıştığını da sözlerine ekledi.
BAE Devlet Başkanı özlerini şöyle sürdürdü:
“Bu anlaşmanın, ticaret içi akışını, yapıcı iş birliğini, yatırım alışverişini, bilgi ve deneyim transferini kolaylaştırmak ve gelecekteki zorluklar ve fırsatlarla birlikte başa çıkmak için yeni araçlar sağlamak üzere yeni bir platform oluşturacağını umuyoruz. Anlaşmanın imzalanması, stratejik ticaret ittifakları ağı kurmaya yönelik iddialı bir plan çerçevesinde geldi. Bu da ülkenin küresel bir ticaret ve yatırım merkezi olarak konumunu sağlamlaştırmayı amaçlayan ‘50 proje’ çatısı altında ülke için büyüme ve refahın bir sonraki aşamasını teşvik etmeye katkıda bulunacak.”
Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo, anlaşmanın iki ülke arasındaki seçkin tarihi ilişkilerin ve bu ilişkileri daha geniş ve kapsamlı seviyelere taşımak için sürekli ortak çalışmanın zirve noktası olduğunu söyledi.
İki ülkenin liderliklerinin arzusuna ve bu başarıya katkıda bulunan ortak iradeye işaret eden Widodo, anlaşmanın iki ülke arasındaki iş birliğinde iddialı bir değişim ve ilişkileri yeni bir aşamaya, halkların isteklerini karşılayacak şekilde en hızlı gelişme ve refaha taşıyacak sağlam bir temel oluşturduğunu vurguladı.
Endonezya Cumhurbaşkanı ayrıca bu anlaşmanın önümüzdeki yıllarda ikili ticaretin değerinin iki katına çıkarılmasına katkıda bulunmasının beklendiğine dikkat çekti.
BAE ve Endonezya arasındaki kapsamlı ekonomik ortaklık anlaşması, iki ülke arasındaki ikili ticareti 2021'de yıllık yaklaşık üç milyar dolardan beş yıl içinde yılda 10 milyar doların üzerine çıkarmaya teşvik etmeyi amaçlıyor. Bu, her iki taraftaki ihracatçılar ve şirketler için yeni fırsatlar yaratacak.

Çin ile ilişkiler
Şeyh Muhammed bin Zayed ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in özel elçisi ve Çin Komünist Partisi üst düzey yetkilisi Yang Jiechi iki ülke arasındaki dostane ilişkileri, işbirliği ufuklarını genişletme ve iş birliği alanlarını çeşitlendirmenin yanı sıra verimli ortak çalışmaları teşvik edecek umut verici fırsatları görüştü.
İki taraf sağlık, çevresel çalışma, gıda güvenliği ve iki ülkedeki kalkınma ve ilerleme hedeflerine hizmet eden hayati başlıklara ek olarak ayrıca bir dizi bölgesel ve uluslararası mesele ve iki ülke arasındaki ortak çıkar dosyaları hakkında görüş alışverişinde bulundu.



Körfez ülkeleri, olası İsrail-İran savaşında nasıl bir politika izleyecek?

İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)
İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)
TT

Körfez ülkeleri, olası İsrail-İran savaşında nasıl bir politika izleyecek?

İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)
İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)

İsrail ve Hizbullah arasındaki çatışmaların İran'a da sıçramasıyla Ortadoğu'da topyekun savaş riski her geçen gün artıyor. 

Birleşik Krallık'ın tanınmış gazetelerinden Guardian'ın analizinde, Sünni bir koalisyon oluşturan Körfez ülkelerinin İran'a ya da onun desteklediği milislere doğal olarak sıcak yaklaşmadığı belirtiliyor.

Guardian'ın diplomasi editörü Patrick Wintour'un kaleme aldığı analizde, Körfez ülkelerinin İsrail'in İran'a karşı saldırıları artırmasını istemediği ve gerilimi düşürmek için ABD'nin devreye girmesini talep ettiği aktarılıyor. 

Irak, Kuveyt, Umman, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının bölgede istikrar ve refaha giden tek yol olduğunu vurguladığı belirtiliyor. 

Ayrıca analizde, Körfez ülkelerinin Filistinlilere insani yardım ve siyasi destek dışında bir şey sağlamamaya yönelik ortak stratejilerini değiştirmeyeceği savunuluyor. 

Son çatışmaların ardından İsrail'in misilleme olarak İran'daki petrol altyapısını ve nükleer tesisleri hedef alabileceği de öne sürülüyor. Wintour, Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi'nin (GCC) bu olasılıktan epey tedirgin olduğunu aktarıyor. 

GCC'nin Lübnan'daki saldırılarını durdurması için İsrail'e çağrı yaptığı fakat İran'in İsrail'e misillemesini destekleyen bir açıklamada bulunmadığına işaret ediliyor. 

Analizde, İsrail'in saldırılarını genişletmesiyle Körfez ülkelerinin bir ikilemle karşı karşıya kalacağı belirtiliyor. Bir yandan İran'ın bölgedeki etkisinin uzun vadede zayıflaması, burada sadece İsrail'in egemen olduğu istikrarsızlaştırıcı bir güç boşluğu yaratabilir. Diğer yandan bu boşluk, Körfez ülkeleri için İran'ın zayıflığından faydalanma ve Tahran'ın desteklediği milisleri geri püskürtme fırsatı yaratabilir. 

Analize göre İran'ın zayıflaması, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'ye Tahran destekli grupları dizginlemesi için daha fazla alan sağlayabilir. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad da Lübnan'daki nüfuzunu yeniden kazanabilir.

Wintour, en önemli denge unsurunun Suudi Arabistan-İran ilişkileri olduğunu belirtiyor. İki ülke, Çin'in ev sahipliğiyle 10 Mart 2023'te bir araya gelerek ilişkileri normalleştirme kararı almıştı. 7 yıl aradan sonra diplomatik ilişkiler tekrar başlatılmıştı.

Berlin merkezli Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin pazartesi yayımladığı raporda da Riyad ve Tahran arasındaki ilişkilerin bölgede barışı sağlamaya yönelik kilit önem taşıdığına dikkat çekilmişti.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal Bin Ferhan'la Katar'da dün yaptığı görüşmede, İsrail'in bölgedeki saldırganlığına karşı İslam ülkelerine birlik çağrısı yapmıştı.

İsrail'in bir sonraki adımı ne olacak?

İsrail'in önce Hamas lideri İsmail Haniye'yi Tahran'da, sonra da Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ı Beyrut'ta öldürmesinin ardından İran da aylardır beklenen misillemeyi salı gecesi yapmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'ın "ağır bedel" ödeyeceğini söylerken, ABD de Tel Aviv yönetimine destek veriyor. 

Amerikan medya kuruluşu CNN, "bölgesel savaşın fiilen başladığını" yazıyor. Kimliğinin açıklanmamasını isteyen İsrailli bir eski üst düzey askeri yetkili, Tel Aviv yönetiminin seçeneklerini değerlendirdiğini belirtiyor. 

Eski İsrail Başbakanı Naftali Bennett, İran'a kapsamlı saldırı düzenlenmesini savunuyor fakat CNN'e konuşan yetkili, Tel Aviv'in fevri davranmayacağını ve daha ölçülü bir saldırı planı yapabileceğini öne sürüyor. 

Öte yandan Amerikan gazetesi New York Times (NYT), İsrail ordusunun İran'a güçlü bir misilleme düzenleyebileceğini yazıyor. İsrail'in Ulusal Güvenlik Konseyi'nde İran stratejisinden sorumlu eski yetkili Yoel Guzansky, şunları söylüyor: 

İsrail'de ordu, savunma uzmanları, analistler ve siyasetçiler arasında İran'ın saldırısına güçlü şekilde karşılık verilmesine dair fikir birliği var.

NYT'ye konuşan yetkililer, Tel Aviv'in misillemeye yönelik kararını büyük ihtimalle cuma akşamı Roş Haşanah'ın sona ermesiyle vereceğini belirtiyor. Roş Haşanah'ta Yahudiler, İbrani takvimine göre yeni yılın gelişini kutluyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times, CNN