New York eyaleti, ‘kürtaj hakkını’ güvence altına alacak

ABD Yüksek Mahkemesi önünde “kürtaj hakkı” protestosu (Reuters)
ABD Yüksek Mahkemesi önünde “kürtaj hakkı” protestosu (Reuters)
TT

New York eyaleti, ‘kürtaj hakkını’ güvence altına alacak

ABD Yüksek Mahkemesi önünde “kürtaj hakkı” protestosu (Reuters)
ABD Yüksek Mahkemesi önünde “kürtaj hakkı” protestosu (Reuters)

ABD Yüksek Mahkemesi, ülke genelinde kürtaj hakkını anayasal olarak garanti altına alan 1973 tarihli ‘Roe-Wade Kararı’nı iptal etti. İptal kararı ile kürtaj anayasal bir hak olmaktan çıkarken, bu konudaki kanunlar eyaletlerin kendi inisiyatiflerine bırakıldı.
ABD'nin New York eyaleti, dün kadınların kürtaj hakkının güvence altına alınacağını duyurdu. Eyalet senatosu eyalet anayasasında kürtaj hakkını garanti eden bir değişikliği onayladı. Böylece New York eyaleti yasası kürtajı yasallaştırdı. Açıklamada, değişikliğin ‘eşit haklarla ilgili değişikliği modernize etmeyi’ amaçladığı belirtildi.
Senato tarafından kabul edildikten sonra yasa eyalet meclisine gidecek. Buradan geçmesi beklenen yasa daha sonra referandum ile seçmenlerin önüne konulacak.
ABD'deki muhafazakarlar, ABD anayasasında ülke genelinde kürtaj hakkını anayasal olarak garanti altına alan 1973 tarihli Roe-Wade Kararı’nı iptal etmek için on yıllardır mücadele ediyorlar. Yüksek Mahkeme geçen ay Roe-Wade Kararı’nı muhafazakar yargıçların yeni bir çoğunluk oyu ile iptal etti.
Karar beklenmesine rağmen, ülke çapında protestolara yol açtı ve uluslararası kınama aldı. Mahkemenin kararı, eyaletlerin kürtajla ilgili kendi kurallarını koyma yetkisini geri verdi. Eyaletlerin yarısından fazlasının bu uygulamayı yasaklaması bekleniyor. Bazı eyaletler ise kürtaj hakkını garanti etme sözü verdi.
New York Senatosu Çoğunluk Lideri Andrea Stewart-Cousins yaptığı açıklamada, "Roe-Wade Kararı’nın bozulması, New York eyaletinin kadınların yanında olmaya devam etmesi ve kadınları ve birey haklarını korumada ulusal düzeyde örnek olması gerektiğini açıkça ortaya koydu" dedi.



Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı, Hindistan ile yaşanan çatışma sırasında ülkesinin Çin'den destek aldığı iddiasını yalanladı

Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı Mareşal Asım Munir (Pakistan ordusu)
Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı Mareşal Asım Munir (Pakistan ordusu)
TT

Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı, Hindistan ile yaşanan çatışma sırasında ülkesinin Çin'den destek aldığı iddiasını yalanladı

Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı Mareşal Asım Munir (Pakistan ordusu)
Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı Mareşal Asım Munir (Pakistan ordusu)

Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı Mareşal Asım Munir dün yaptığı açıklamada, Hindistan'ın, geçtiğimiz mayıs ayında iki ülke arasında yaşanan çatışma sırasında Pakistan ordusunun Çin'den fiili destek aldığı yönündeki iddiasını yalanladı.

Hindistan Kara Kuvvetleri 2. Komutanı Rahul R. Singh geçtiğimiz hafta, Çin'in Pakistan'a Hindistan'ın önemli konumları hakkında ‘doğrudan ve anlık’ bilgiler sağladığını söylemişti.

Pakistan ordusu, Munir'in İslamabad'da ‘Ulusal Güvenlik ve Savaşlar’ konusunda eğitim gören bir yüksek lisans sınıfına hitap ettiği konuşmada, ‘dış destekle ilgili imalar sorumsuzca ve doğru değil’ dediğini bildirdi.

Pakistanlı yetkililer, Hindistan ile yaşanan çatışmada Çin'den fiili destek aldıkları yönündeki iddiaları daha önce de yalanlamıştı.

Pekin ve İslamabad uzun süredir yakın ilişkiler içinde ve Çin, Pakistan'ın enerji ve altyapı sektörlerine milyarlarca dolarlık yatırım yaptı.

Öte yandan Hindistan-Çin ilişkileri 2020 yılında sınırda çıkan bir çatışma sonucu dört yıl süren askeri gerginlik nedeniyle bozulmuş, ancak iki ülke geçtiğimiz yıl ekim ayında tansiyonu düşürme konusunda anlaşmaya varmasının ardından aralarındaki gerilim de azalmaya başlamıştı.

Hindistan ve Pakistan, geçtiğimiz mayıs ayında dört gün süren ve son on yılların en şiddetlisi olan çatışma sırasında füzeler, insansız hava araçları (İHA) ve top mermileri kullandılar.

Çatışma, nisan ayında Hindistan'ın kontrolündeki Keşmir bölgesinde turistlere yönelik bir saldırının ardından patlak verdi. Yeni Delhi, İslamabad'ı saldırıdan sorumlu tuttu. İki ülke daha sonra ateşkes üzerinde anlaştı.

Pakistan saldırıda herhangi bir dış rolü reddetti.