Havayolu şirketinden şaşırtan teklif: "Koltuğunu devredene 10 bin dolar"

5 bin dolarlık ilk teklif yetmeyince meblağ artırıldı

Uçak 20 dakikalık rötarın ardından kalktı (Unsplash/Temsili fotoğraf)
Uçak 20 dakikalık rötarın ardından kalktı (Unsplash/Temsili fotoğraf)
TT

Havayolu şirketinden şaşırtan teklif: "Koltuğunu devredene 10 bin dolar"

Uçak 20 dakikalık rötarın ardından kalktı (Unsplash/Temsili fotoğraf)
Uçak 20 dakikalık rötarın ardından kalktı (Unsplash/Temsili fotoğraf)

ABD merkezli havayolu şirketi Delta Air Lines'ın bir uçuşta kapasitenin üzerinde bilet satışının ardından koltuğunu devredecek yolculara 10 bin dolar teklif ettiği öne sürüldü.
Uçakta yer alan Inc. dergisi yazarlarından Jason Aten, 27 Haziran'da attığı tweet'te olayın Michigan'dan Minneapolis'e yapılan uçuşta meydana geldiğini yazdı.
Konu hakkında dergide de bir yazı yayımlayan Aten, bir uçuş görevlisinin "Apple Pay'iniz varsa parayı hemen alabilirsiniz" dediğini aktardı.
Aten, Fortune dergisine yaptığı açıklamadaysa 8 kişilik bir grupla seyahat ettiğini, Delta Air Lines'ın da 8 gönüllüye ihtiyacı olduğunu ancak bunu ilk başta anlamadıklarını söyledi:
"8 kişi olduğunu bilseydik inerdik. Anlayana kadar 4-5 kişi çoktan inmişti."
Aten'ın tweet'ine yanıt veren Todd McCrumb adlı kişi de uçaktaki yolculardan biri olduğunu söyleyerek iddiayı doğruladı. Eşinin rahatsızlığı sebebiyle koltuklarını devredemediklerini belirten McCrumb, ilk başta 5 bin dolar teklif edildiğini ancak meblağın daha sonra 10 bine çıkarıldığını öne sürdü.
Şirket sözcüsü Anthony Black, Aten'ın ifadeleri hakkında yorum yapmadı. Black, havayolu personelinin tazminat teklif etme yetkisi olduğunu bildirdi.
Delta Air Lines fazla bilet satışı yapılan durumlarda çalışanlarına, yolculara 9 bin 950 dolara kadar tazminat teklif etme yetkisini 2017'de vermişti. Bu karar, Dr. David Dao'nun, kabin ekibine yer açılması için United Airlines uçağından zorla çıkarılmasının ardından alınmıştı. Dao'nun bu esnada iki dişi ve burnu kırılmıştı.
 
Independent Türkçe, New York Post, Chron



İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
TT

İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)

Bilim insanları ilk kez bir Antik Mısırlının tüm genomunu diziledi. Yaklaşık 4 bin 500 yıl önce yaşayan adamın kalıntıları, antik uygarlıktan gelen en eski genetik veriyi de sunuyor.

Uzmanlar, bölgenin sıcak iklimi DNA'nın kolayca bozunmasına yol açtığı için Antik Mısır'dan genetik kayıtlar bulmanın epey zorlu bir iş olduğunu söylüyor. Ayrıca bu toplumda yaygın olan mumyalama da yumuşak dokuları muhafaza etmesine karşın DNA'nın düzgün bir şekilde korunmasını engelliyor.

Bugüne kadar Antik Mısır'dan sadece üç kişinin genomunun bir kısmı dizilenmişti. Ayrıca bu kişiler uygarlığın daha geç dönemlerinde yaşamıştı. 

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmadaysa, bu örneklerden en az bin yıl daha önceye ait bir genom ilk kez tamamen dizilendi. 

Kahire'nin güneyindeki Nuwayrat köyünde 1900'lerin başında bulunan kalıntılar, kayaya oyulmuş bir mezarın içine yerleştirilmiş bir çömlek kabın içindeydi.

Liverpool John Moores Üniversitesi'nden Dr. Adeline Morez Jacobs liderliğindeki araştırmacılar, 4 bin 500 ila 4 bin 800 yıl önce yaşamış kişinin kemiklerini inceledi. Ayrıca dişinden aldıkları örneklerle genomunu dizileyen ekip, Antik Mısırlı hakkında eşsiz bilgiler elde etti.

VFDGH
Adamın kalıntılarını içeren çömlek 1902'de keşfedilmişti (Garstang Arkeoloji Müzesi/Liverpool Üniversitesi)

İlk piramitler inşa edilirken yaşayan kişinin kalıntıları, 44-64 yaşında ölen bir erkek olduğuna işaret ediyor. Makalenin yazarlarından Joel Irish, MÖ 2855 ila 2570'de hayatını kaybeden adam hakkında "Öldüğünde muhtemelen 60'lı yaşlarındaydı, ki bu o dönem için inanılmaz derecede ileri bir yaş" diyor.

Bilim insanları kişinin genetik materyalinin yüzde 80'inin beklendiği gibi Kuzey Afrika kökenine sahip olduğunu tespit etti. Ancak yüzde 20'si, Batı Asya ve Mezopotamya bölgesindeki insanlara dayanıyordu.

Araştırmacılar Antik Mısır ve Mezopotamya halkları arasında bir ilişki olduğunu uzun zamandır düşünüyordu. Arkeolojik bulgular bu etkileşime güçlü kanıtlar sunsa da bugüne kadar genetik bir veri elde edilememişti. 

Harvard Üniversitesi'nden Iosif Lazaridis, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Bu örnek bize, bu kadar erken bir tarihte Mısır'da çoğunlukla Kuzey Afrikalı soyundan gelen ancak Mezopotamya'dan da bir miktar soy katkısı olan insanlar olduğunu söylüyor" diyor: 

Bu coğrafi açıdan mükemmel derecede mantıklı.

Araştırmacılar bulunan kemiklerde artrit ve osteoporoz belirtilerinin yanı sıra yaşamının büyük bölümünde aşağı baktığını ve öne doğru eğildiğini gösteren işaretler tespit etti. Ayrıca kollarını uzun süre önünde tuttuğunu, ağır malzemeler taşıdığını ve sert yüzeylere oturduğunu gösteren bulgulara rastlandı. 

Ekip bu verilere dayanarak bu kişinin ağır işçilik yaptığı ve muhtemelen çömlekçi olduğu sonucuna vardı. Irish çömlekçi çarkının da Mısır'a bu dönemde geldiğini söyleyerek ekliyor:

Öte yandan bir çömlekçiye genellikle böyle üst sınıf bir cenaze töreni düzenlenmez. Belki de olağanüstü yetenekli ya da başarılı olduğu için sosyal statüsü yükselmişti.

Bilim insanları Antik Mısır ve Mezopotamya ilişkisine ışık tutan yeni çalışmanın sadece tek bir genom örneğine dayandığına ve daha fazla kanıt bulmayı beklediklerine değiniyor. Bu sayede iki bölgede yakın zamanda ortaya çıkan yazının kökenlerini ve farklı toplumlar arasındaki göçleri daha iyi anlamayı umuyorlar.

Makalenin ortak yazarı Dr. Linus Girdland-Flink "Bu, insan genetik varyasyonu bulmacasının sadece bir parçası: Bugüne kadar yaşamış her insan ve onların genomu bu bulmacanın benzersiz bir parçasını oluşturuyor" diyerek ekliyor:

Hiçbir zaman herkesin genomunu dizileyemeyeceğiz ancak insanlık tarihinde bugün kim olduğumuzu şekillendiren önemli olayları doğru bir şekilde yeniden yapılandırmak için dünyanın dört bir yanından yeterince çeşitli örnek toplamayı umuyoruz.

Independent Türkçe, CNN, New Scientist, Nature