Teksas'taki ders kitaplarında "kölelik" yerine "zorunlu yeniden yerleştirme" denmesi önerildi

Eğitim kurulundaki Demokrat, "Bu kabul edilemez" dedi

AA
AA
TT

Teksas'taki ders kitaplarında "kölelik" yerine "zorunlu yeniden yerleştirme" denmesi önerildi

AA
AA

ABD'nin Teksas eyaletinde eğitim kuruluna sunulan öneriler kapsamında yakında ders kitaplarında kölelikten "zorunlu yeniden yerleştirme" olarak bahsedilebilir.
9 eğitimciden oluşan bir panel, eyaletteki yaklaşık 8 bin 900 devlet okulundaki öğrencilerin tamamının müfredatını güncelleyecek olan, 10 yılda bir yapılan ve bu yaz gerçekleşmesi planlanan süreç öncesinde Teksas Eyaleti Eğitim Kurulu'na ayrılık yaratan bir fikir sundu.
The Independent'ta yer alan habere göre, geçen yıl Teksas, köle ticareti ve siyahlara yapılan diğer yanlışlar hakkındaki tartışmaları saf dışı bırakmak amacı taşıdığı bariz olan, öğrencileri "rahatsız hissettiren" konuları müfredattan kaldıracak bir yasa çıkarmıştı.
Eğitim Kurulu Başkanı Keven Ellis perşembe günü The Texas Tribune tarafından yayımlanan açıklamasında kurulun önerileri değerlendirdiğini ve önerilerin gözden geçirilmek üzere eğitimcilere geri gönderildiğini söyledi.
Ellis, "Kurul oybirliğiyle çalışma grubunu bu belirli dili yeniden gözden geçirmeye yönlendirme kararı verdi" dedi.
The Texas Tribune'a göre, önerilerin bir kısmında ikinci sınıftaki sosyal bilgiler öğrencilerinin "gönüllü İrlandalı göçüyle sömürge zamanlarında Afrika halkının zorunlu yeniden yerleştirilmesi de dahil Amerika'ya yapılan yolculukları karşılaştırması" var.
Eğitim kurulunun Dallas ve Fort Worth'u temsil eden Demokrat üyesi Aicha Davis'in geçen ay yapılan bir toplantıda, köleliğin bu şekilde nitelendirilmesinin kabul edilemez olduğu yönündeki endişelerini dile getirdiği bildirildi.
Eyalet eğitim kurulu daha sonra taslağı revize edilmek üzere geri gönderdi ve önerileri sunan 9 eğitimciden oluşan grubu "olayları tanımlamak için kullanılan dili dikkatlice incelemeye" çağırdı.
Davis, "Niyetlerinin ne olduğunu bilmiyorum ama bu kabul edilemez" dedi.
Sosyal medyada düzinelerce kullanıcı bu önerilere karşı çıkarken bir insan hakları uzmanı şöyle bir tweet attı:
"Bu berbat bir öneri, son derece yanlış."
Colm O'Gorman, "Göründüğü gibi zaten reddedildi ancak önerilebilmesi bile eleştirel ırk teorisine karşı çıkışın arkasındaki gündem hakkında çok şey söylüyor" dedi.

ABD'nin en eski insan hakları örgütünün başkanı olan başka bir Twitter kullanıcısı ise şöyle ekledi:
"Kölelik yerine "zorunlu yeniden yerleştirme" mi? İnsan esareti yerine?"
Liderlik Konferansı Başkanı Maya Wiley "Afrika'dan insan alıp satmak mı yoksa Afrikalılardan gelmek mi? İnsanlar bunun milyonlarcamız için aile tarihi olduğunu anlıyor mu?" diye yazdı.

"Bunun bu ülke için bir iç savaşı temsil ettiğini anlıyor mu?"

Öte yandan hem Austin hem de Houston'ın eski polis şefi Art Acevendo şunları ekledi:
"Tarihe beyaz yıkama!!! Kölelik inkarcıları da Holokost inkarcıları kadar tehlikelidir."
Cumhuriyetçi yasama organlarının okulların ırk ve köleliği nasıl öğreteceğine ilişkin yasalar getirdiği ve politikleşmenin arttığı Teksas'ta eyalet kurumlarının verdiği eğitim daha önce de tartışmalı hale gelmişti.
Bu tür konuların öğretilmesine karşı çıkan muhafazakar gruplar da okul yönetim kurullarına sağladıkları fonları artırmakta.
2015'te bir ders kitabı yayıncısı, kitapta köle ticaretine karışanların "işçiler" olarak adlandırıldığının ortaya çıkmasının ardından özür dilemek zorunda kalmıştı. Kitap daha sonra revize edilmişti.
Associated Press'ten de yararlanılmıştır



Amerika, seyahat yasağı listesindeki ülke sayısını 30'un üzerine çıkarmayı planlıyor

Donald Trump (EPA)
Donald Trump (EPA)
TT

Amerika, seyahat yasağı listesindeki ülke sayısını 30'un üzerine çıkarmayı planlıyor

Donald Trump (EPA)
Donald Trump (EPA)

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem dün yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump yönetiminin seyahat yasağının kapsadığı ülke sayısını 30'un üzerine çıkarmayı planladığını söyledi.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, Portland'daki Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) merkezinin yakınındaki protestoları gözlemliyor (AFP) ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, Portland'daki Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) merkezinin yakınındaki protestoları gözlemliyor (AFP)

Fox News'e verdiği bir röportajda Noem'e, Trump yönetiminin seyahat yasağı listesindeki ülke sayısını 32'ye çıkarıp çıkarmayacağı soruldu.

Noem, "Sayı konusunda net bir şey söylemeyeceğim, ancak 30'dan fazla ülke var ve başkan ülkeleri değerlendirmeye devam ediyor" diye yanıt verdi.

Trump, haziran ayında 12 ülkenin vatandaşlarının Amerika Birleşik Devletleri'ne girişini yasaklayan ve 7 ülkenin vatandaşlarının girişini kısıtlayan bir bildiriyi imzalayarak, bunun "yabancı teröristlere" ve diğer güvenlik tehditlerine karşı koruma sağlamak için gerekli olduğunu belirtti. Yasak, turistler, öğrenciler ve iş seyahatinde olanlar da dahil olmak üzere hem göçmenler hem de göçmen olmayanlar için geçerli.

Hangi ülkelerin ekleneceğini belirtmeyen Noem, "Eğer orada istikrarlı bir hükümet yoksa ve kendilerini geçindirebilecek, bu kişileri bize teşhis edebilecek ve kimliklerini doğrulamamıza yardımcı olabilecek bir ülkeleri yoksa, neden o ülkeden insanların Amerika Birleşik Devletleri'ne gelmesine izin verelim?" ifadelerini kullandı.

ABD'nin başkanı Donald Trump (Arşiv-Reuters)ABD'nin başkanı Donald Trump (Arşiv-Reuters)

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre, Dışişleri Bakanlığı'na ait bir iç yazışma, Trump yönetiminin 36 ülkenin vatandaşlarının Amerika Birleşik Devletleri'ne girişini yasaklamayı düşündüğünü ortaya koydu.

Listenin genişletilmesi, yönetimin geçen hafta Washington, D.C.'de iki Ulusal Muhafızın vurulmasından bu yana aldığı göçmenlik önlemlerinin daha da artırılması anlamına gelecek.

Soruşturmacılar saldırının, 2021 yılında Trump yönetimi yetkililerinin yeterli güvenlik incelemesinden yoksun olduğunu söylediği bir yeniden yerleştirme programı aracılığıyla Amerika Birleşik Devletleri'ne giren bir Afgan vatandaşı tarafından gerçekleştirildiğini belirtiyor.

Saldırıdan birkaç gün sonra Trump, herhangi bir ülke ismi vermeden veya hangilerini kastettiğini belirtmeden, tüm "Üçüncü Dünya" ülkelerinden göçü "kalıcı olarak durduracağına" yemin etti.


Ukrayna ordusu, Rusya'nın güneyindeki büyük bir kimyasal tesisi hedef aldığını duyurdu

Stavropol bölgesinde yangın (Arşiv)
Stavropol bölgesinde yangın (Arşiv)
TT

Ukrayna ordusu, Rusya'nın güneyindeki büyük bir kimyasal tesisi hedef aldığını duyurdu

Stavropol bölgesinde yangın (Arşiv)
Stavropol bölgesinde yangın (Arşiv)

Ukrayna ordusu, dün yaptığı açıklamada, Rusya'nın güneyindeki Stavropol bölgesinde büyük bir kimyasal tesise saldırı düzenleyerek yangına neden olduğunu bildirdi.

Genelkurmay Başkanlığı, Telegram uygulaması üzerinden yaptığı açıklamada, Nevinnomısski Azot tesisinin dün bombalandığını, tesisin patlayıcı madde bileşenleri ürettiğini ve Rusya'daki türünün en büyük tesislerinden biri olduğunu belirtti.

Rus yetkililerden henüz bir açıklama gelmedi ve Reuters, Ukrayna ordusunun iddialarını bağımsız olarak doğrulayamadı.


ABD'nin uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı düşünülen tekneyi hedef alan saldırısında 4 kişi öldü

ABD Başkanı Donald Trump'ın Venezuela açıklarında ABD hava saldırısı sonucu yanan bir tekneyi gösteren videodan (Arşiv- Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Venezuela açıklarında ABD hava saldırısı sonucu yanan bir tekneyi gösteren videodan (Arşiv- Reuters)
TT

ABD'nin uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı düşünülen tekneyi hedef alan saldırısında 4 kişi öldü

ABD Başkanı Donald Trump'ın Venezuela açıklarında ABD hava saldırısı sonucu yanan bir tekneyi gösteren videodan (Arşiv- Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Venezuela açıklarında ABD hava saldırısı sonucu yanan bir tekneyi gösteren videodan (Arşiv- Reuters)

ABD ordusu, dün Doğu Pasifik'te uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı düşünülen bir tekneyi hedef alan hava saldırısında 4 kişinin öldüğünü açıkladı. Saldırıya yönelik eleştiriler artarken, saldırılarda şu ana kadar 87'den fazla kişi hayatını kaybetti.

ABD Güney Komutanlığı, X platformunda yaptığı paylaşımda, "uluslararası sularda terör örgütü tarafından işletilen bir tekneyi hedef aldıklarını" belirterek, "istihbarat, teknenin yasadışı uyuşturucu taşıdığını ve Doğu Pasifik'te bilinen bir uyuşturucu kaçakçılığı rotasından geçtiğini doğruladı" ifadelerini kullandı.

Güney Komutanlığı, gemide bulunan 4 uyuşturucu karteli üyesinin ölümünü doğruladı ve çok motorlu bir teknenin hızla giderken patlama sonucu alev aldığını gösteren bir video yayınladı.

Ağustos ayından bu yana Trump yönetimi, uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele bahanesiyle Karayipler'deki ve Venezuela açıklarındaki ABD askeri varlığını artırıyor ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro'yu bir kaçakçılık karteline liderlik etmekle suçluyor.

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, salı günü yaptığı açıklamada, ABD'nin uyuşturucu gemilerine yönelik saldırılarının "henüz başlangıç aşamada" olduğunu söyledi.

Bu saldırılar uluslararası eleştirilere maruz kaldı ve BM uzmanları tarafından "yargısız infaz" olarak nitelendirildi. Ancak Pentagon sözcüsü Kingsley Wilson salı günü saldırıların yasal olduğunu vurguladı.

Wilson, düzenlediği basın toplantısında operasyonların "ABD ve uluslararası hukuka göre yasal olduğunu ve tüm eylemlerin silahlı çatışma hukukuna uygun olduğunu" söyledi.

ABD saldırısında hayatını kaybeden Kolombiyalı balıkçı Alejandro Carranza'nın ailesi, çarşamba günü Washington merkezli Amerika İnsan Hakları Komisyonu'na (IACHR) ABD aleyhine şikayette bulunduklarını duyurdu.

Ailesinin verdiği bilgiye göre, Carranza 15 Eylül'de Kolombiya'nın kuzeyindeki Santa Marta şehrinden açık denizlerde balık tutmaya çıkmış ve birkaç gün sonra ölü bulunmuştu.

ABD güçleri, eylül ayından bu yana Karayipler ve Doğu Pasifik'te uyuşturucu kaçakçılığı için kullanıldığından şüphelenilen 20'den fazla tekneyi imha etti ve saldırılarda 87'den fazla kişi öldü.