BM’den Irak’ta Kürtler arasındaki anlaşmazlıkları sonlandırmaya yönelik aracılık adımı

Bağımsız milletvekilleri meclisteki hükümet kurma görüşmelerine katıldılar.

Irak Meclisi,  23 Haziran'da toplandı. (Reuters)
Irak Meclisi, 23 Haziran'da toplandı. (Reuters)
TT

BM’den Irak’ta Kürtler arasındaki anlaşmazlıkları sonlandırmaya yönelik aracılık adımı

Irak Meclisi,  23 Haziran'da toplandı. (Reuters)
Irak Meclisi, 23 Haziran'da toplandı. (Reuters)

Birleşmiş Milletler Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis-Plasschaert, Kürt partiler arasındaki anlaşmazlıkları sona erdirme çabalarını sürdürüyor. Irak’ta Şii Koordinasyon Çerçevesi taraflarının kendi aralarında bir uzlaşı sağlayamaması nedeniyle henüz hükümet kurulamadı. Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği Partisi de cumhurbaşkanı adayı konusunda bir anlaşmaya varamadı. KDP Milletvekili Sabah Hasan, BM Temsilcisi Jeanine Hennis-Plasschaert’ın, Kürt partileri arasındaki ‘görüş farklıklarını yakınlaştırmak’ için yürüttüğü arabuluculuğu önümüzdeki hafta sürdüreceğini söyledi.  
Milletvekili Sabah Hasan konuya dair şunları söyledi:
"Kürt partileri, bölgesel seçimin tarihini belirlemek, seçim kanunu tartışmak ve cumhurbaşkanlığı konusunu görüşmek üzere Başkanlık Merkezi’nde BM Temsilcisi Jeanine Hennis-Plasschaert’ın da katılımıyla bir araya gelecek. Bu toplantının Kürt partileri arasındaki sorunların, özellikle KDP ve KYB arasındaki sorunların çözümünün bir başlangıcı olacağını umuyoruz.”  
Mesud Barzani liderliğindeki KDP ve Bafıl Talabani eş başkanlığındaki KYB, 2021 seçimlerinden bu yana kimin cumhurbaşkanı olması gerektiği üzerinde uzlaşamadı. KYB mevcut Cumhurbaşkanı Berhem Salih’i yeniden aday gösterirken, KDP, Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari’nin cumhurbaşkanı olmasını talep etti. Irak Yüksek Federal Mahkemesi Hoşyar Zebari’nin adaylığına karşı çıkınca KDP bu defa Bölgesel Yönetim’in İçişleri Bakanı Reber Ahmed’i söz konusu pozisyona aday gösterdi. KDP lideri Mesud Barzani, son seçimlerin galibi Şii Mukteda Sadr ile Sünni Egemenlik Koalisyonu’nun da yer aldığı, ‘Vatanı Kurtarma İttifakı’ olarak bilinen bir ‘üçlü ittifak’ geliştirdi. Ancak bu ittifak, üç parlamento oturumunda da üçte ikilik çoğunluğu elde edemeyerek cumhurbaşkanını seçmekte başarısız oldu. Sadr Hareketi’nin meclisten çekilme kararı alması sonucunda bahsi geçen ‘üçlü ittifak’ dağıldı. Ancak BM Irak Temsilcisi Jeanine Hennis-Plasschaert’ın tüm çabalarına rağmen KDP ve KYB bölgesel yönetimi ilgilendiren konular da dahil olmak üzere henüz bir uzlaşı sağlayamadı. BM Temsilcisi Jeanine Hennis-Plasschaert, başta KDP ve KYB olmak üzere Kürt partilerinin kendi aralarında bir anlaşmaya varmaları durumunda, merkezi Bağdat yönetimiyle olan sorunların aşılabileceğini, dolayısıyla cumhurbaşkanının seçilmesinin mümkün hale gelebileceğini ön görüyor. 
 Kürtlerin ‘cumhurbaşkanlığı pozisyonuyla’ ilgili anlaşmazlıkları sürerken, Şii Koordinasyon Çerçevesi tarafları da hükümet kurma noktasında henüz bir fikir birliğine varamadı. Sadr Hareketi’nin çekilmesinin ardından Koordinasyon Çerçevesi Meclis’te çoğunluğu ele geçirmişti. Kulislerden edinilen bilgiye göre başbakanlık pozisyonu için çok sayıda adayın bulunması bir anlaşmaya varılmasının önündeki en büyük engeli oluşturuyor. Şarku’l Avsat’ın güvenilir kaynaklardan edindiği bilgiye göre Koordinasyon Çerçevesi içindeki tarafların her biri, kendi liderinin başbakanlık pozisyonu için daha uygun olduğunu savunuyor. Ayrıca Koordinasyon Çerçevesi ile bağımsız vekiller arasında da görüş ayrılıkları mevcut. Sayıları 40’ı bulan bağımsız vekiller hükümet kurmakla ilgili bir girişimde bulunmuştu. Koordinasyon Çerçevesi’nin bir dönem bu girişimi desteklediği ancak Mukteda es-Sadr'ın Meclis’ten çekilmesinin ardından çoğunluğu elde ettikleri için yeni şartlar öne sürdükleri öğrenildi. Daha önceki anlaşmaya göre bağımsızlar başbakan adayını belirleyecekti. Ancak şu an hükümete katılmaları durumunda sadece sınırlı sayıda bakanlık elde edebilecekler.  



Yaser Ebu Şebab İsrail ordusuyla iş birliği yaptığını açıkladı

Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
TT

Yaser Ebu Şebab İsrail ordusuyla iş birliği yaptığını açıkladı

Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)

Gazze'de Hamas hareketine karşı çıkan Halk Güçleri’nin lideri Yaser Ebu Şebab, İsrail'in Arapça yayın yapan resmi radyo kanalı Makan'a verdiği röportajda, İsrail ordusuyla Gazze'nin güneyinde iş birliği yaptığını teyit etti.

Halk Güçleri’nin İsrail ordusunun kontrolündeki bölgelerde rahatlıkla hareket ettiğini belirten Ebu Şebab, iki taraf arasında koordinasyon olduğunu vurguladı.

Halk Güçleri’nin İsrail ordusuna, tek başına gerçekleştirdiği askeri faaliyetleri bildirdiğini açıklayan Ebu Şebab, herhangi bir ayrıntıya girmeden ‘dışarıdan destek aldıklarını’ belirtti. Ebu Şebab, bazı konuların açıkça konuşulamayacağını ifade etti.

İsrailli yetkililer, geçtiğimiz haziran ayında Hamas'a muhalif bir Filistinli grubu desteklediğini ve silahlandırdığını kabul etmiş, ancak bu grubun Ebu Şebab liderliğindeki Halk Güçleri olduğunu açıklamamıştı.

İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin, konuyla ilgili bir soruya “Hamas yönetimi karşısında farklı yöntemler kullandığımızı söyleyebilirim” yanıtını verdi, ancak ayrıntılara girmedi.

Bir araştırma merkezi olan Avrupa Dış İlişkiler Konseyi, Ebu Şebab’ı ‘Refah bölgesinde faaliyet gösteren ve yardım tırlarını yağmalamakla suçlanan bir suç çetesinin lideri’ olarak tanımladı.

Röportajda, Halk Güçleri’nin herhangi bir ideoloji veya siyasi örgüte bağlı olmadığını belirten Ebu Şebab, lideri olduğu grubun 2007 yılında Gazze'de iktidara gelen Hamas'a atıfla ‘adaletsizlik ve yolsuzlukla mücadele ettiğini’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Independnet Arabia’dan aktardığı habere göre Halk Güçleri’nin ne kadar büyük fedakarlıklar yaparsa yapsın mücadelesine devam edeceğini vurgulayan Ebu Şebab, Hamas’ın şu anda iç çatışmalar yaşadığını ve sonunun yaklaştığını bildiğini söyledi.

Hamas'ın askeri yargı organı geçtiğimiz çarşamba günü, Ebu Şebab’a silahlı çete kurmak ve İsrail ile iş birliği yapmakla suçlandığı gerekçesiyle 10 gün içinde teslim olması için süre tanıdığını açıkladı.

Filistinli birçok grubu bir araya getiren ‘Filistinli Gruplar Ortak Odası’ pazar günü, Halk Güçleri'ni ‘işgalci İsrail’in maşası olmakla’ suçladı. Filistinli Gruplar Ortak Odası tarafından yapılan açıklamada, “Ebu Şebab ve onunla birlikte olanlar ulusal kimliklerinden mahrumdurlar, Filistin ulusal saflarının dışındadırlar ve direniş gruplarının oybirliği ile kanları dökülmüştür” denildi.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta yaşayan 1990 doğumlu Yaser Ebu Şebab, İsrail ordusunun kontrolü altındaki Refah'ın güneydoğu bölgesinde faaliyet gösteren Halk Güçleri adında bir silahlı grup kurdu.

Ebu Şebab liderliğindeki Halk Güçleri’nin silahlı üyeleri geçtiğimiz haftalarda, Refah'taki bir yardım merkezinin yakınlarında hafif makineli tüfeklerle görüldüler.