Usame bin Ladin’in oğlu Fransa’da resim sergisi açtı

Ömer bin Ladin resimlerinin önünde poz verirken (AFP)
Ömer bin Ladin resimlerinin önünde poz verirken (AFP)
TT

Usame bin Ladin’in oğlu Fransa’da resim sergisi açtı

Ömer bin Ladin resimlerinin önünde poz verirken (AFP)
Ömer bin Ladin resimlerinin önünde poz verirken (AFP)

2011 yılında Pakistan'da ABD özel kuvvetleri tarafından öldürülen eski El Kaide lideri Usame bin Ladin'in oğlu Ömer bin Ladin evde karantina dönemlerinde kendini sanata adadı. Dünya çapında eserlerine artan talebin ardından Ladin’in oğlu çizimleri Fransa’da bir sergide yer alıyor.
Ömer bin Ladin karantina döneminde ‘önemli bir şey yapmadan evde vakit geçirdiklerini’ belirterek, “Eşim resim yapıyordu ve ben de bunu yapmaya çalışma ihtiyacı hissettim” dedi.

Youtube’dan izlediği videolarla çizim yapmayı öğrendiğini söyleyen Ömer, resim yapmanın kendisi için ilginç bir etkinliğe dönüştüğünü ifade etti.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Bin Ladin, kişinin arzu ettiği şeyi elde etmesinin kendisini ‘çok mutlu’ eden bir adım olduğunu düşünüyor.

Sergilenen resimlerin çoğu, Suudi Arabistan'daki hayatının ilk yıllarını geçirdiği çocukluk ve ergenlik anılarını yansıtıyor.
Ladin açıklamasında, “Afganistan’a gitmeden önce 10 yaşındayken babamla birlikte Sudan’a taşındık” dedi.

Bu iki ülke Ömer bin Ladin'in çalışmalarında güçlü bir şekilde yer alıyor. Resimlerinden biri kırmızıya boyadığı dağları gösteriyor. Dağlar ‘muhteşem bir ülke’ olarak tanımladığı Afganistan'da yer alıyor.

Geçtiğimiz yıl pandemi sebebiyle resim sergilerinden biri iptal edildi. Ancak bu kez, çoğu bol renklerle karakterize edilen 30 kadar tablo, Ömer bin Ladin'in kendisine yakın olduğu yerin yöneticisinden bir davet alması üzerine ikinci el eşyaların sergilendiği dev bir pazarda sergilendi.



Enstrüman çalmak, beynin yaşlanmasını önleyebilir mi?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Enstrüman çalmak, beynin yaşlanmasını önleyebilir mi?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni araştırma, müzik aleti çalmanın beyni yaşa bağlı gerilemeye karşı koruyabileceğini öne sürdü.

PLOS Biology adlı akademik dergide yayımlanan çalışmaya göre, uzun süreli müzik eğitimi almış yaşlı yetişkinler gürültülü ortamlarda konuşulanları daha iyi anlayabildi ve beyinlerindeki bağlantı örüntüleri gençlerinkine daha yakındı.

Kanada'daki Baycrest Araştırma ve Eğitim Akademisi'yle Çin Bilimler Akademisi'nden araştırmacılar, 25 yaşlı müzisyen, müzisyen olmayan 25 yaşlı ve müzisyen olmayan 24 gencin beyin aktivitesini fonksiyonel MRI taramalarıyle karşılaştırdı.

Katılımcılardan, arka plan gürültüsü varken heceleri tanımlamaları istendi. Bu, genelde yaşlandıkça zorlaşan bir kabiliyet.

Müzisyen olmayan yaşlılar nöral aktivite ve bağlantı düzeyinde yaşa bağlı olağan artışı gösterirken (beynin gerilemeyi telafi etmek için daha fazla çaba sarf ettiğinin bir göstergesi) yaşlı müzisyenlerdeki örüntü "gençlerinkine daha çok benziyordu".

Çalışmaya göre, belirli beyin ağlarındaki bağlantıların gücü de gürültülü ortamdaki konuşmayı anlamakta daha iyi performansla ilişkiliydi.

Bulgular, araştırmacıların "İlerlememe Artışı" adını verdiği hipotezi destekliyor. Bu, müzik eğitimi yoluyla oluşturulan bilişsel rezervin, beynin yalnızca kaybı telafi etmesi yerine, daha genç işlevsel özelliklerini korumasını sağladığı durum.

Araştırmanın ortak yazarı Dr. Yi Du şunları söyledi:

Tıpkı iyi akort edilmiş enstrümanın duyulması için daha yüksek sesle çalınmasına gerek olmaması gibi, yaşlı müzisyenlerin beyinleri de yıllarca süren eğitim sayesinde ince akort edilmiş halde kalıyor. Çalışmamız, bu müzik deneyiminin bilişsel rezerv oluşturduğunu ve gürültülü yerlerde konuşmayı anlamaya çalışırken beyinlerinin yaşlanmayla birlikte ortaya çıkan aşırı çabadan kaçınabildiğini gösteriyor.

Yazarlar, çalışmanın neden sonuç ilişkisini kanıtlayamasa da müzik eğitimi, yüksek öğrenim ve çift dillilik gibi olumlu yaşam tarzı tercihlerinin beynin yaşlanma süreciyle daha iyi başa çıkmasını sağlayabileceğine dair artan kanıtlara katkıda bulunduğunu söyledi.

Araştırmanın bir diğer ortak yazarı Dr. Lei Zhang ise şunları ekledi:

Olumlu bir yaşam tarzı, yaşlı yetişkinlerin bilişsel yaşlanmayla daha iyi başa çıkmasını sağlıyor. Bir enstrüman öğrenmek gibi ödüllendirici bir hobi edinmek ve buna bağlı kalmak için hiçbir zaman geç değildir.

Bilim insanları şimdi egzersiz ve çok dillilik gibi diğer faaliyetlerin de benzer faydalar sağlayıp sağlamayacağını araştırmayı planlıyor.

Independent Türkçe