Tunus Genel İşçi Sendikası: Cumhurbaşkanı’nın önerdiği anayasa demokrasiyi tehdit edebilir

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Reuters)
TT

Tunus Genel İşçi Sendikası: Cumhurbaşkanı’nın önerdiği anayasa demokrasiyi tehdit edebilir

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Reuters)

Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT),  Tunus Cumhurbaşkanı için geniş yetkiler ve diğer devlet organ ve kurumları için azaltılmış rol içeren anayasa önerisinin demokrasiyi tehdit edebileceğini vurguladı.
Reuters’ın haberine göre, bir milyondan fazla üyesiyle ülkenin en büyük siyasi gücü olan Genel İşçi Sendikası, üyelerine Cumhurbaşkanı Kays Said tarafından önerilen anayasa için istedikleri gibi oy kullanma özgürlüğü vereceğini bildirdi.
Seçmenler, 25 Temmuz’da yapılacak referandumda yeni anayasaya evet veya hayır oyu vermek üzere sandık başına gidecek.
Said’in bu hafta resmi gazetede yayınladığı, cumhurbaşkanı için geniş yetkiler ve parlamento için sınırlı bir rol içeren anayasa taslağı eleştirilere neden oldu.
Kays Said, muhaliflerinin ‘darbe’ olarak nitelendirdiği bir adımla, 2014 anayasasını bir kenara ittiği ve siyasi sistemi yeniden kurma sözü verdiği geçen yazdan bu yana ülkeyi kararnameyle yönetiyor.
Genel İşçi Sendikası, önerilen anayasanın özgürlükler ve haklarla ilgili bölümleri koruduğunu, ancak bazı kısıtlamalar ve güvencelerin yokluğunun bu özgürlükleri ve hakları tehdit edebileceğini ve onları ihlal etme fırsatı sunabileceğini ifade etti.
Yeni anayasa, onaylandığı takdirde siyasi gücün çoğunu Said’e verecek ve ona hükümet ve yargı üzerinde nihai yetki sağlayacak.
Daha önce, siyasi güç, hükümetin atanmasıve yasaların onaylanmasında ana rolü üstlenen parlamento tarafından doğrudan kullanılıyordu.
Ancak önerilen yeni anayasaya göre, parlamento üçte iki çoğunlukla hükümetten güvenoyunu geri çekebilecek olsa da, hükümet parlamentoya değil cumhurbaşkanına hesap verecek.
Anayasa, Said’e yasa tasarıları sunması, anlaşmalar önermesi, devlet bütçelerini formüle etmesi, hükümet bakanlarını atama veya görevden alma ve yargıçları atama yetkisi verecek.



2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
TT

2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)

Filistin resmi istatistikleri, bu yıl içinde Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik ordu ve yerleşimci saldırılarının 11 bini aştığını gösterdi.

Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Mueyyed Şaban, 2025 yılının ilk yarısında işgal devleti tarafından gerçekleştirilen toplam saldırı sayısının, yerleşimci milisler de dahil olmak üzere çeşitli İsrail kurumları tarafından gerçekleştirilen 11 bin 280 saldırıya ulaştığını bildirdi.

Şaban düzenlediği basın toplantısında, “Saldırıların şekli, sayısı ve niteliğindeki bu önemli artış, işgal devletinin Gazze Şeridi'nde ve Filistinlilerin bulunduğu tüm yerlerde halkımıza karşı yürüttüğü saldırganlıkla eş zamanlı geliyor” dedi.

Şaban, konseyin bu yılın ilk yarısında Batı Şeria'da meydana gelen saldırıları belgeleyen yıl ortası raporunu inceliyordu. ‘İşgal devletinin Filistin topraklarına saldırıları ve sömürgeci genişleme tedbirleri’ başlıklı rapora göre bu saldırılar, sahada gerçekleri dayatmaktan (toprak gaspları, sömürgeci genişleme ve zorla yerinden etme) saha infazlarına, arazi sabotajlarından buldozer operasyonlarına, ağaçların sökülmesinden mülklere el konulmasına, Filistin coğrafyasının bağlarını kesen kapatma ve kontrol noktalarına kadar uzanıyordu.

Saldırılar bin 975 saldırı ile Ramallah’ta yoğunlaşırken, bunu bin 918 saldırı ile El Halil ve bin 784 saldırı ile Nablus izledi.

Siyasi destekli saldırılar

Rapor, Batı Şeria'nın İsrail'deki siyasi düzeyin desteğiyle art arda gelen yerleşimci saldırılarına tanık olduğu bir dönemde geldi.

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), yerleşimci şiddetinin hükümet politikasının parçası olduğunu ve İsrail apartheid rejiminin Filistin topraklarına el koymayı genişletme ve tamamlama stratejisinin bir uzantısı olarak resmi devlet yetkililerinin buna izin verdiğini, olanak sağladığını ve katıldığını bildirdi.

Şaban, yerleşimcilrin toplamda 2 bin 153 saldırıya ulaştığını ve ‘dört sivilin şehit olmasına neden olduğunu’ vurguladı.

Rapora göre yerleşimci saldırıları, ‘Filistin köylerine saldırmak, buralardaki insanlara şiddet uygulamak, sahipleri içerideyken evleri ateşe vermek, vatandaşlara ateş etmek, yerleşim karakolları kurmak, vatandaşların topraklarını kontrol etmek, sokaklara ve araçlara saldırmak , organize ve tehlikeli saldırılar başlatmak’ arasında değişiyordu.

Bu saldırılar Ramallah (491), El Halil (409) ve Nablus (396) vilayetlerinde yoğunlaştı.

Filistin istatistiklerine göre, yerleşimciler geçtiğimiz 2024 yılı boyunca 2 bin 400 saldırı gerçekleştirdi.