Sudan'da aralıklarla düzenlenen oturma eylemleri siyasi gerilimi tırmandırıyor

Yetkililer, üç büyük köprünün kapatılması kararı alırken muhalefet orduyla diyalog kapısını kapattı

Başkent Hartum’da sivil yönetim talebiyle düzenlenen protestolardan bir kare (Reuters)
Başkent Hartum’da sivil yönetim talebiyle düzenlenen protestolardan bir kare (Reuters)
TT

Sudan'da aralıklarla düzenlenen oturma eylemleri siyasi gerilimi tırmandırıyor

Başkent Hartum’da sivil yönetim talebiyle düzenlenen protestolardan bir kare (Reuters)
Başkent Hartum’da sivil yönetim talebiyle düzenlenen protestolardan bir kare (Reuters)

Sudan'da gerginlik tırmanıyor. Direniş Komiteleri’nin ve Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’nin (ÖDBG), askeri yönetimin düşmesi talebiyle düzenlenen protesto gösterileri ve oturma eylemleriyle barışçıl olarak harekete geçildiğini duyurmasının ardından mevcut durum, önümüzdeki günlerde daha fazla gerilime ve halk ile ordu arasında her türlü olaya açık bir karşılaşmaya hazır görünüyor. Öte yandan Sudanlı yetkililer, ordu ve polis güçlerinden takviyeleri yoğunlaştırdılar. Yoğun güvenlik önlemleri nedeniyle başkent Hartum neredeyse tamamen kapatıldı.
Güvenlik güçlerinin Hartum'da ve ülkenin diğer şehirlerinde 30 Haziran'daki barışçıl gösterilere gerçek mermiyle müdahale etmesi olayları hızlandırdı. Ertesi gün düzenlenen gösterilerde 10 kişi öldü, yüzlerce protestocu yaralandı, bir o kadarı da tutuklandı. Uluslararası toplumun aşırı şiddet kullanmanın bırakılması çağrıları arasında askeri yönetime karşı halkın öfkesi daha da arttı. Muhalefetteki ÖDBG ittifakının Merkez Konseyi, Kurban Bayramı'ndan sonra kapsamlı bir sivil itaatsizlik hazırlığı çerçevesinde Direniş Komiteleri ve askeri yönetimi reddeden tüm güçlerle tek bir alan ve basın koordinasyon merkezi kurulması çağrısında bulundu.
ÖDBG tarafından dün yapılan açıklamada, 30 Haziran sonrası yaşanan gelişmelere odaklanılırken askeri yönetim ile diyalog için herhangi bir adımın atılması görmezden gelindi. Şarku'l Avsat kaynaklarından, ÖDBG Merkez Konseyi’nin dün akşam mevcut siyasi durumu, özellikle de yönetim krizini çözmeye yönelik siyasi süreci görüşmek üzere bir toplantı düzenleme kararı aldığı bilgisine ulaştı. Yetkililer Hartum, Omdurman ve Bahri şehirlerini bağlayan üç ana köprüyü yeniden kapatırken, sıkı güvenlik önlemleri Hartum’da trafiği felç etti. Başkente giden yollarda askeri araçlarıyla yoğun bir şekilde konuşlandırılan askerler, toplu taşıma araçlarının ve özel araçların başkentin merkezine girmesini engellediler.
Öte yandan Direniş Komitelerinin çağrılarına yanıt olarak yüzlerce kişinin toplandığı Hartum'un güneyindeki el-Cevde Hastanesi önünde oturma eylemi devam etti. Omdurman'ın direniş komiteleri, oturma eylemiyle sona eren barışçıl yürüyüşlerin yeniden başlayacağını duyurdular. Yürüyüşlerin sona ereceği herhangi bir tarih ise verilmedi. ÖDBG, askeri yönetimin güvenlik servislerinin ve kaynaklarının devrimci güçleri bölmeye çalıştığını, bununda muhalif güçlerin birliklerinin ve uyumluluklarının bozulmasına katkı sağladığını belirtti. Açıklamada, ÖDBG’nin uluslararası ve bölgesel taraflardan ana aktörlere ülkedeki gelişmeler hakkında mektuplar gönderme ve Sudan halkının haklarını kazanması için verdiği barışçıl mücadelesine uluslararası ve bölgesel desteği harekete geçirme sürecinde olduğu kaydedildi.
Diğer taraftan Bağımsız Acil Durum Avukatları Komitesi, güvenlik yetkililerinin Cumhuriyet Savcılığı'nın Omdurman Kadınlar Hapishanesi'ndeki 30'dan fazla kadın tutuklunun serbest bırakılmasına ilişkin kararını uygulamayı reddettiklerini duyurdu. Bunu açık bir yasa ihlali ve yasadışı gözaltı suçu olarak değerlendiren Komite, bu tür uygulamaların tekrar etmesine karşı uyarırken Cumhuriyet Savcısını derhal olaya müdahale etmeye ve ‘yasal saçmalık’ olarak nitelediği duruma son vermeye çağırdı.
Sivil toplum kuruluşu Sudan Merkezi Doktorlar Komitesi de 30 Haziran’ın, ordunun 25 Ekim 2021 tarihinde ülkede iktidarı ele geçirmesinden bu yana en fazla yaralanmanın meydana geldiği gün olduğunu açıkladı. Komite’ye göre Hartum'da ve ülkenin diğer şehirlerinde yaralananların sayısı 629'a ulaştı. Komiteden yapılan açıklamada, göğsünden yaralanan ve durumu kritik olan yaralı sayısının 53, göz yaşartıcı gaz kapsüllerinden kaynaklanan kafa travması vakasının 64, muhtemelen pompalı tüfek olduğu düşünülen saçma yarası vakasının 23, orduya ait askeri araçlar tarafından ezilme vakasının 10, gözünden yaralanan sayısının 12,  1 adet omuzdan keskin bir cisimle bıçaklanma vakası ve çok sayıda göz yaşartıcı gaz nedeniyle boğulma vakasının olduğu belirtildi.



Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.


İsrail ordusunun Gazze'ye açtığı ateş sonucu bir kişi öldü, üç kişi yaralandı

Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
TT

İsrail ordusunun Gazze'ye açtığı ateş sonucu bir kişi öldü, üç kişi yaralandı

Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)

Yerel medya bugün, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeybatısında açtığı ateş sonucu bir Filistinlinin öldüğünü, üç kişinin de yaralandığını bildirdi.

Filistin haber ajansı (WAFA), İsrail güçlerinin bölge yakınlarında bir grup sivili hedef aldığını, bunun sonucunda çok sayıda ölenler ve yaralananların olduğunu bildirdi.