ABD'de Uvalde okul saldırısında ihmalkarlıkla suçlanan polis şefi istifa etti

Polis şefi Pete Arredondo (Reuters)
Polis şefi Pete Arredondo (Reuters)
TT

ABD'de Uvalde okul saldırısında ihmalkarlıkla suçlanan polis şefi istifa etti

Polis şefi Pete Arredondo (Reuters)
Polis şefi Pete Arredondo (Reuters)

ABD'nin Teksas eyaleti Uvalde kasabasında geçen ay 19 öğrenci ile 2 öğretmenin öldürüldüğü okul saldırısına "geç müdahale" etmekle suçlanan polis şefi istifasını açıkladı.
Uvalde okul bölgesi polis şefi Pete Arredondo, Robb İlkokulu saldırısına geç müdahale etmekle suçlanarak açığa alınmasının ardından Uvalde Belediye Meclisindeki görevinden istifa ettiğini duyurdu.
Teksas'ta yayın yapan Leader-News'e konuşan Arredondo, saldırıyla ilgili soruşturmanın sağlıklı ilerlemesi için istifasının "Uvalde için en iyi karar" olduğunu söyledi.

Uvalde saldırısında polisin zamanında müdahale etmediği tartışmaları
"AR-15" tipi otomatik saldırı silahı ile 24 Mayıs'ta Uvalde kasabasındaki Robb İlkokulu'na saldırı düzenleyen 18 yaşındaki Salvador Ramos, birbirine bitişik iki sınıfa girerek 19 çocuk ve 2 öğretmeni vurarak öldürmüştü.
Uvalde polisi, saldırgan okula girdikten sonra dışarıda bekleyen ailelerin yalvarış ve ısrarına rağmen 1 saat 17 dakika boyunca müdahale etmemekle eleştirilmişti.
Teksas Halk Güvenliği Departmanı Direktörü Steven McCraw, saldırıdan sonraki günlerde düzenlediği basın toplantısında, olay yerindeki komuta merkezinin "çocukların risk altında olmadığını" düşündüğünü, bu nedenle taktik timleri beklediğini söylemişti.
McCraw, "O sırada olay yeri komutanı, aktif bir saldırgan durumundan barikatların ardına sığınmış bir bireye geçildiğine inanıyordu. Ancak eldeki bilgilere göre, açıkça o sınıftaki çocuklar risk altındaydı ve saldırgan da hala aktifti. Bu, yanlış bir karardı" ifadesini kullanmıştı.
Uvalde okul bölgesi polis şefi Pete Arredondo da 10 Haziran’da Texas Tribüne gazetesine verdiği mülakatta, olay günü kendisini yavaşlatır düşüncesiyle telsizi yanına almadığını, kendisini ekipleri yöneten sorumlu amir olarak görmediğini ve yetkinin üst düzey başka birine devredildiğini düşündüğünü anlatmıştı.
Saldırganı tahrik etmemek için okul koridorunda 40 dakika beklediğini belirten polis şefi, "Ben, o gün kimseye sınıfa girmemesi konusunda talimat vermedim, sadece gerekli yardımları istedim" açıklamasında bulunmuştu.
McCraw, saldırı hakkında süren soruşturma çerçevesinde 21 Haziran’da eyalet meclisi senato komitesine verdiği ifadede de Uvalde polisinin saldırıdaki müdahalesini "sefil bir başarısızlık" olarak nitelemiş, Uvalde okul bölgesi polis şefi Pete Arredondo’yu gecikmeden dolayı sorumlu tutarak onu "polislerin hayatını, çocukların hayatlarının önüne koymakla" suçlamıştı.
Arredondo, 24 Haziran'da açığa alınmıştı.



Netanyahu 29 Eylül'de Beyaz Saray'da Trump ile görüşecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
TT

Netanyahu 29 Eylül'de Beyaz Saray'da Trump ile görüşecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)

İsrail medyası dün, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 29 Eylül'de Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşeceğini bildirdi.

Netanyahu dün, Trump'ın, BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasının ardından bu ayın sonlarında kendisiyle görüşeceğini duyurdu.

Netanyahu basın toplantısında, "Trump beni Beyaz Saray'a davet etti. BM'deki konuşmamın ardından onunla görüşeceğim" dedi.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığına göre Netanyahu, İsrail'in Gazze'deki savaş nedeniyle dünya sahnesinde giderek artan bir yalnızlıkla karşı karşıya kaldığı ve önümüzdeki yıllarda daha yalnız bir devlet olmak zorunda kalacağı yönündeki açıklamasıyla tepkilere yol açtıktan bir gün sonra basın toplantısı düzenledi ve piyasaların olumsuz tepkisini "yanlış anlama" olarak nitelendirdi.

Netanyahu, "İsrail ekonomisine tam güven duyuyorum" diyerek, "İsrail ekonomisi son iki yıldır süren savaşta tüm dünyayı şaşkına çevirdi" ifadelerini kullandı.


İspanya, Atlantik'te bir teknede göçmenleri öldürmekle suçlanan 19 kişi tutuklandı

Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)
Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)
TT

İspanya, Atlantik'te bir teknede göçmenleri öldürmekle suçlanan 19 kişi tutuklandı

Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)
Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)

İspanyol polisi dün, Senegal'den Kanarya Adaları'na doğru yola çıkan ve varışta en az 50 kişinin kayıp olduğu bildirilen bir teknede göçmenleri öldürüp işkence ettikleri iddiasıyla 19 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

24 Ağustos'ta, Atlantik Okyanusu'ndaki Kanarya Adaları açıklarında harap bir tekneden göçmenler kurtarıldı. İspanyol polisine göre teknede 248 kişi bulunuyordu.

Reuters'ın haberine göre yetkililer yola çıktığı sırada teknede 300 kişinin bulunduğunu ve kayıpların çoğunun 11 günlük yolculuk sırasında denize atıldığını düşünüyor. Polis açıklamasına göre hayatta kalanlar soruşturmacılara, gözaltına alınanların çoğunun "onlarca kişiye saldırdığını, onları dövdüğünü ve çeşitli şekillerde darp ettiğini" söyledi.

Açıklamada ayrıca şunlar kaydedildi: "Bazı durumlarda göçmenleri diri diri denize attılar ve kazara suya düşenleri kurtarmayı reddettiler."

Polis, bazı cinayetlerin batıl inançlarla bağlantılı olduğunu ve mağdurların "büyücülük" yapmakla ve motor arızalarından, yiyecek kıtlığından ve fırtınalardan sorumlu olmakla suçlandığını belirtti. Diğerleri ise zorlu koşulları protesto ettikleri için öldürüldü.

Tutuklu yargılanan 19 şüphelinin tamamı yasadışı göç, cinayet, saldırı ve işkence suçlamalarıyla karşı karşıya.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre son yıllarda binlerce göçmen, Kuzey Afrika'dan İspanya'ya, özellikle de Afrika'nın kuzeybatı kıyısındaki İspanyol Kanarya Adaları'na deniz yoluyla göç etmeye çalışırken hayatını kaybetti.

İspanya, İtalya ve Yunanistan ile birlikte Avrupa'ya giden düzensiz göçmenler için üç ana giriş noktasından biridir.


Trump İngiltere'de: Eşi benzeri görülmemiş törenler ve milyar dolarlık anlaşmalar

Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)
Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)
TT

Trump İngiltere'de: Eşi benzeri görülmemiş törenler ve milyar dolarlık anlaşmalar

Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)
Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)

Birleşik Krallık, dün Windsor Kalesi'nde ABD Başkanı Donald Trump'a iki günlük resmi ziyaretinin ilk gününde kraliyet karşılama töreni düzenledi.

Ziyaret, Kral Charles’ın genellikle ikinci döneminde olan ABD başkanlarını sarayda akşam yemeğine davet etmesi nedeniyle benzeri görülmemiş bir olaydı. Ayrıca, Birleşik Krallığa gerçekleşen resmi ziyaretlerin tarihindeki en büyük şeref kıtası da bu ziyaret sırasında görüldü.

Bu yaklaşım, teknoloji sektöründe milyar dolarlık anlaşmalar yoluyla Washington ile Londra arasındaki ‘özel ilişkiyi’ güçlendirmeyi amaçlayan Başbakan Keir Starmer hükümetinin çabalarıyla örtüşüyor. Trump, Birleşik Krallığa ikinci kez resmi ziyaretle kabul edilmenin kendisi için ‘büyük onur’ olduğunu ifade etmekten çekinmediğinden, Londra'nın stratejisi meyvesini veriyor gibi görünüyor.

Trump'ın bugün İngiliz liderin kırsaldaki inziva yeri Chequers'a gitmesi ve burada başbakan ve hükümet üyeleriyle bir araya gelerek Ukrayna'daki savaş ve gümrük vergileri başta olmak üzere çeşitli konuları görüşmesi bekleniyor.