Ukrayna: Rusya’nın saldırısında sivil can kayıpları 21’e yükseldi

Rusya’nın saldırısında kaydedilen can kaybı 21'e yükseldi. Katledilenler arasında çocuklar da var. Kiev, müttefiklerine füzesavar savunma sistemleri çağrısında bulundu.

1 Temmuz’da Odessa yakınlarında bir binanın bombalanmasının ardından bir ilk yardım ekibi enkazdaki yaralı kişiyi kurtarıyor (AFP)
1 Temmuz’da Odessa yakınlarında bir binanın bombalanmasının ardından bir ilk yardım ekibi enkazdaki yaralı kişiyi kurtarıyor (AFP)
TT

Ukrayna: Rusya’nın saldırısında sivil can kayıpları 21’e yükseldi

1 Temmuz’da Odessa yakınlarında bir binanın bombalanmasının ardından bir ilk yardım ekibi enkazdaki yaralı kişiyi kurtarıyor (AFP)
1 Temmuz’da Odessa yakınlarında bir binanın bombalanmasının ardından bir ilk yardım ekibi enkazdaki yaralı kişiyi kurtarıyor (AFP)

Ukrayna kuvvetleri, Donbas’ta stratejik bir şehir olan Lısıçansk’ta ‘çok zor’ bir durumla yüzleşirken, Kiev, Odessa’ı hedef alan Rus hava saldırısında en az 21 sivilin hayatını kaybetmesine neden olmasının ardından ‘Rusya’nın gözdağı’ vermesini kınadı ve Batı’dan füzesavar sistemleri almaya yönelik talebini yineledi.
Ukrayna askeri ve sivil makamlarına göre, cuma günü sabahın erken saatlerinde, Ukrayna’nın güneyindeki Odessa’ya yaklaşık 80 km uzaklıkta yer alan Sergeevka kasabasını hedef alan 3 Rus füzesi, aralarında 12 yaşında bir çocuğun da bulunduğu en az 21 kişi hayatını kaybetmesine neden olurken, büyük bir binayı ve bir turizm kompleksini de yok etti. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir (Volodimir) Zelenskiy cuma akşamı “Bu, yalnızca hata veya tesadüfi bir hedef alış değil, Rusya’nın kasıtlı  gözdağı vermesidir” dedi. Yerel yetkililer de saldırı alanında ‘askeri bir hedef olmadığını’ doğruladı.
Ukrayna suçlamalarına yanıt olarak, Kremlin, “Rus silahlı kuvvetlerinin Ukrayna’daki sivil tesisleri hedef almadığını’ iddia etti. Berlin ise bu yanıtı “insanlık dışı ve kaba” olarak nitelendirdi. Kiev ayrıca, Sergeevka’nın bombalanmasının, ikisi kritik durumda olmak üzere 5 çocuk da dahil olmak üzere 38 kişinin yaralanmasına neden olduğunu bildirdi.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Ortaklarımıza, Ukrayna’ya mümkün olan en kısa sürede füzesavar savunma sistemleri tedarik etmeye çağrısında bulunuyorum. Hayat kurtarmamıza yardım edin” ifadelerini kullandı ve Rusya’yı “terörist bir devlet’ olarak nitelendirdi.
Ukrayna ordusu Sergeevka’da kullanılan füzelerin, uçak gemilerini vurmak üzere tasarlanmış ve Soğuk Savaş döneminden kalmış Sovyetlere ait ‘Cruise’ füzeleri olduğunu belirtti. Bu füzenin, pazartesi günü gündüz vakti, Ukrayna’nın orta kesimindeki Kremençug’daki cepheye 200 km mesafedeki bir ticaret merkezini vuran füze ile aynı türden olduğu bildirildi. İlk yardım ekiplerinin açıklamalarına göre, en az 19 can kaybı tahmin ediliyor.


29 Haziran’da Rusların Mıkolayiv’i bombalamasının ardından enkazda ailesinin fotoğraflarını arayan bir Ukraynalı (AP)

Zelenskiy’nin durumun hala çok zor olduğunu belirttiği Lısıçansk’da, Rus güçleri tarafından desteklenen, Moskova yanlısı ayrılıkçılar cumartesi günü, son günlerde çatışmaların yoğunlaştığı Donbas’taki sanayi kentinin ‘tamamen’ kuşattıklarını duyurdu.
Rusya resmi haber ajansı TASS’a göre, Luhansk’taki ayrılıkçı güçlerin temsilcisi Andrei Maruchko: “Bugün Luhansk Halk Milisleri (ayrılıkçı güçler) ve Rus Silahlı Kuvvetleri, Lısıçansk’ın tamamen kuşatıldığından emin olmamızı sağlayan son stratejik noktaları işgal etti” ifadelerini kullandı. Lısıçansk Luhansk’ta henüz düşmemiş en büyük şehir ve Moskova’nın tamamen kontrol etmek istediği iki Donbas sanayi bölgesinden biri.
AFP’nin mahallede oturan bir kişinin cumartesi sabahı aktardığına göre, Donbas’ta Ruslar tarafından işgal edilen İzyum ve Lyman yakınlarındaki Slovyansk şehrinde, cuma akşamı evlere düzenlenen füze saldırısı, bahçesinde olan bir kadının hayatını kaybetmesine, kocasının ise yaralanmasına neden oldu.
Slovyansk Belediye Başkanı Vadim Ljah, Rus güçlerini Moskova’nın imzalamadığı uluslararası anlaşmalar kapsamında yasaklanmış olan kitle silahlarını kullanmakla suçladı. Donetsk Bölge Valisi Pavlo Kirilinko, cuma sabahından bu yana Slovyansk’ta 4 sivilin hayatını kaybettiğini ve 12 kişinin yaralandığını söyledi. Füzeler en az bir haftadır sürekli olarak Slovyansk’taki yerleşim bölgelerini hedef alıyor.
Kuzeyde Ukrayna’nın ikinci büyük şehri olan Harkov’da, yerel yetkili Oleg Senegubov öğleden sonranın sorunlu olduğunu, şehrin mahallelerinden birine füzelerin isabet ettiğini ancak herhangi bir can kaybına yol açmadığını belirtti.
Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, hava kuvvetlerinin Harkiv’deki yerel traktör fabrikasını bombaladığını duyurdu. Fabrikada, Ukrayna ordusunun 10. tugayının birliklerinin konuşlandığını ve teçhizatın depolanmış olduğunu bildirdi.
Güney cephesi ile ilgili olarak, Konaşenkov Rus füze ve hava saldırılarının Mıkolayiv yakınlarındaki 39 komuta merkezini ve iki mühimmat deposunu vurduğunu söyledi. Ukrayna yerel yetkili Vitaliy Kim, öğleden önce patlamalar duyduğunu bildirirken, yetkililerin durumu değerlendirdiğini belirtti.
Rus haber ajanslarının aktardığına göre, Savunma Bakanlığı cumartesi günü, Rus kuvvetlerinin Donbas ve Mıkolayiv’deki Ukrayna askeri komutanlığına ait 5 bölgeyi yüksek hassasiyetli silahlar kullanarak imha ettiğini, Zaporijya bölgesindeki üç depolama alanını da bombaladığını belirtti. Bakanlık ayrıca, Rus Hava Kuvvetleri’nin Harkov’daki bir traktör fabrikasındaki silah ve teçhizat deposunu bombaladığını öne sürdü.
Ukrayna’nın daha fazla silah talebine yanıt olarak, Pentagon cuma günü 820 milyon dolar değerinde yeni bir askeri yardım sağlanacağını duyurdu. Söz konusu yardım, 150 bin kadar 155 mm roket güdümlü el bombası (RPG) ve yakın zamanda savaş alanına ulaşan ABD HIMARS çoklu roketatarları için yeni füzelerinin yanı sıra, orta ve yakın menzilli, karadan havaya füzeler fırlatabilen bir ABD-Norveç imalatı olan gelişmiş hava savunma sistemleri NASAMS’ı içeriyor. Norveç de yaklaşık bir milyar euroya denk gelen 10 milyar kronluk bir yardım sunulacağını açıkladı.

Ukrayna Türkiye’den müdahale istedi
Ukrayna’nın buğday ürünlerini ihraç etmesini engelleyen Rus deniz kuşatması ile mücadele için Kiev, cuma günü Türkiye’den, işgal altındaki Berdyansk Limanı’ndan yola çıkan binlerce ton Ukrayna tahılı taşındığından şüphelenilen bir Rus kargo gemisine müdahale etmesini istedi. Moskova’nın Ukrayna’ya dayattığı tahıl savaşı, gıda güvenliğini sağlamak için Ukrayna buğdayına güvenen birçok Afrika ülkesini endişelendiriyor. Ukrayna ordusu cuma akşamı yaptığı açıklamada, Rus ordusunun Yılan Adası’nı fosfor bombalarıyla iki kez bombaladığını, video kayıtlarıyla doğruladı. Rus ordusu cumartesi günü düzenlediği günlük basın konferansında bu suçlamalar hakkında yorum yapmadı.
Yılan Adası bölgedeki denizciliğin kontrolü için bir temel olarak görülüyor. Moskova perşembe günü, adadan çekilmesinin bir ‘iyi niyet işareti’ olduğunu belirtirken, Kiev, art arda yaptığı saldırıların ağırlığı altında Rusya’nın geri çekildiğini söyledi.



Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek için gösteri düzenledi

Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)
Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)
TT

Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek için gösteri düzenledi

Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)
Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)

İsrail ve Hamas arasında iki yıldan uzun süredir devam eden kanlı savaşın harap ettiği Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere destek olmak için dün Paris'te binlerce kişi gösteri düzenledi.

Organizatörlerin yaklaşık 50 bin, Paris polisinin ise yaklaşık 8 bin 400 kişi olduğunu tahmin ettiği kalabalık, "Gazze, Gazze, Paris seninle" ve "Paris'ten Gazze'ye direniş!" gibi sloganlar atarak yürüdü. Filistin bayrakları ve "Filistin, sessiz kalmayacağız" ve "Soykırımı durdurun" yazılı pankartlar taşıdılar.

Yürüyüşe, başta Boyun Eğmeyen Fransa Partisi lideri Jean-Luc Mélenchon olmak üzere birçok sol görüşlü siyasi isim katıldı.

Fransa-Filistin Dayanışma Derneği Başkanı Anne Tuyon, ateşkesin 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden yedi hafta sonra AFP'ye yaptığı açıklamada, "Henüz hiçbir şeyin yolunda olmadığını unutmamalıyız" dedi. Dernek, gösteriye çağrıda bulunan 80 STK, siyasi parti ve sendikadan biri.

frgt
Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)

"Ateşkes sadece bir sis perdesi... İsrail bunu her gün ihlal ediyor, Gazze'ye insani yardımların girmesini engellemeye devam ediyor ve Gazze'deki altyapıyı ve evleri yıkmaya devam ediyor. Kalıcı bir ateşkes ve soykırımın sona ermesini talep ediyoruz."

ABD'nin arabuluculuğunda varılan ateşkes anlaşmasının şartları uyarınca, İsrail ordusu Gazze Şeridi'nden "sarı hat"ın gerisine çekildi ve bu hat, İsrail'e bölgenin yüzde 50'sinden fazlasının kontrolünü hâlâ sağlıyor.

Ancak, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e saldırmasının ardından patlak veren savaşta ateşkes son derece kırılgan olmaya devam ediyor.

Anne Tuyon, "İsrail'in uluslararası hukuka uymasını sağlamanın tek yolu yaptırımlar uygulanmasıdır" diyerek, işgal altındaki Batı Şeria'da yerleşimci şiddetinin "eşi benzeri görülmemiş boyutlara" ulaştığı "yerleşim faaliyetlerindeki şaşırtıcı hızlanma"yı kınadı.

Tam adını vermek istemeyen 72 yaşındaki Saliha, Gazze'deki "soykırıma" karşı düzenlenen bir yürüyüşe katılmak için geldiğini söyledi.

"Tüm insanlık çaresizce izliyor. Bu tam bir dokunulmazlık," diyerek, "İnsanların bunu görüp de hiçbir şey yapamaması son derece şok edici. Yapabileceğimiz tek şey seferber olmak" ifadelerini kullandı.

İsminin açıklanmasını istemeyen 42 yaşındaki Bertrand ise perşembe günü işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Cenin'de İsrail polisi ve ordusunun ortak operasyonunda öldürülen iki adamın videolarının da kanıtladığı gibi, "katliam ve soykırımın devam ettiğini" söyledi. Birleşmiş Milletler, "bir başka yargısız infaz gibi görünen" olayın soruşturulması çağrısında bulundu.

Protestocular, ekonomik ve mali yaptırımların olmaması nedeniyle, "Sokaklarda ve seçilmiş yetkililer aracılığıyla baskı yapmaya devam etmeliyiz" diye düşünüyor.


İtalya Suudi Arabistan ile savunma alanında iş birliğini artırmaya hazır

Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
TT

İtalya Suudi Arabistan ile savunma alanında iş birliğini artırmaya hazır

Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)

İtalya'nın Riyad Büyükelçisi Carlo Baldocci, ülkesinin Suudi Arabistan ile savunma alanındaki iş birliğini derinleştirmeye hazır olduğunu ve bu hayati alanda yerelleştirme, endüstriyel kapasite geliştirme ve beceri geliştirme konularında Vizyon 2030 hedefleriyle tam uyum içinde olduğunu söyledi.

Büyükelçi Baldocci, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, şu an çeşitli İtalyan şirketlerin Suudi ortaklarıyla deniz platformları, helikopterler, elektronik savunma ve gelişmiş gözetleme teknolojileri dahil olmak üzere çok çeşitli sistemler üzerinde iş birliği yaptığını açıkladı.

Büyükelçi Baldocci, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin geçtiğimiz yıl el-Ula'da gerçekleştirdiği görüşme ve stratejik ortaklık anlaşmasının imzalanmasının enerji, altyapı, kültür, inovasyon ve savunma sektörlerinde iş birliğinin hızla genişlemesine yol açtığını açıkça ifade etti.

Büyükelçinin açıklamaları, Suudi Arabistan-İtalya Yatırım ve İş Forumu'nun salı günü başkent Riyad'da 500'den fazla İtalyan şirketin katılımıyla iki ülke arasında sürdürülebilir endüstriyel ortaklıklar kurmak amacıyla başlamasına eşlik etti.

El-Ula toplantısının meyveleri

İtalya’nın Riyad Büyükelçisi Baldocci, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakan Muhammed bin Selman ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin katılımıyla el-Ula'da imzalanan stratejik ortaklık anlaşmasının rekor sürede somut ilerlemeler sağladığını açıkladı.

Büyükelçi Baldocci, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Enerji, altyapı, kültür, inovasyon ve savunma alanlarında iş birliğinin hızla genişlediğini gördük. 10 milyar avronun üzerinde değere sahip anlaşmaların imzalanması, bu yeni aşamanın derinliğini ve ciddiyetini yansıtıyor. Daha da önemlisi, kurumlarımız arasındaki diyalog daha düzenli, yapılandırılmış ve ileriye dönük hale gelerek, uzun vadeli planlamaya imkan veren bir güven ortamı yarattı.”

cvf
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, İtalya Başbakanı'nı geçtiğimiz yıl el-Ula'da ağırladı (SPA)

Savunma iş birliğinin derinleştirilmesi

Ülkesinin Suudi Arabistan ile savunma alanındaki iş birliğini, yerelleştirme, endüstriyel kapasite geliştirme ve beceri geliştirme konularında Vizyon 2030 hedeflerine tam olarak uygun şekilde artırmaya hazır olduğunu vurgulayan İtalya Büyükelçisi Baldocci, İtalyan şirketlerinin, İtalya'nın uluslararası alanda tanınan uzmanlığa sahip olduğu çok çeşitli sistemlerde Suudi Arabistan’dan muadilleriyle ortaklık kurduğunu belirtti. Söz konusu sistemler arasında deniz platformları, helikopterler, elektronik savunma ve ileri gözetleme teknolojileri yer alıyor.

Bu bağlamda, iki ülkenin savunma bakanlıklarının iş birliğiyle Riyad'da düzenlenen İtalyan Sanayi Günleri, İtalyan yeteneklerini sergilemek ve pratik iş birliği biçimlerini tartışmak için önemli bir platform sağlayan Büyükelçi Baldocci, “Bu etkinlik, İtalyan şirketlerinin Krallık'taki kurumlar ve endüstri ile doğrudan iletişim kurmasına ve yerelleştirme, ortak eğitim ve endüstriyel gelişme gibi alanlarda fırsatları keşfetmesine olanak tanıdı. Temeller sağlam ve her iki taraf da bu iş birliğini zaman içinde güçlendirmeye kararlı” ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan-İtalya Yatırım Forumu

İki ülke arasındaki ortaklığın güçlendirilmesinde bir sonraki adımın bu iş birliğinin sürekliliğini sağlamak olduğunu vurgulayan Büyükelçi Baldocci, her iki tarafın da şu anda bakanlıklar, kurumlar ve özel sektör arasındaki koordinasyonu güçlendirmek için çalıştığını ve böylece büyük projelerin net yol haritaları ve ortak öncelikler doğrultusunda ilerlemesini sağlamak için çaba gösterdiğini belirtti.

sdfgt
Suudi Arabistan-İtalya Yatırım Forumu, İtalya’dan 500'den fazla şirketin katılımıyla önümüzdeki salı günü başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)

İtalyan Büyükelçiye göre, Riyad'da 25 ve 26 Kasım tarihlerinde 500'den fazla İtalyan şirketini bir araya getirecek olan Suudi Arabistan-İtalya Yatırım ve İş Forumu, stratejik ortaklık hedefini sürdürülebilir endüstriyel ortaklıklara, ortak yatırımlara ve daha derin kurumsal diyaloga dönüştürmeye yardımcı olacak önemli bir dönüm noktası olacak. Büyükelçi Baldocci, Suudi Arabistan-İtalya Yatırım ve İş Forumu'nun özel oturumlar ve doğrudan iş toplantıları aracılığıyla bu sektörlerin çoğuna odaklanarak somut ortaklıkları keşfetmek için benzeri görülmemiş bir platform sağlayacağını belirtti.

Vizyon 2030 fırsatları

Suudi Arabistan Vizyon 2030 projesinin İtalya’nın endüstriyel güçleriyle son derece uyumlu bir yatırım ortamı yarattığını belirten Büyükelçi Baldocci, altyapı ve mobilitenin en cazip sektörler arasında yer almaya devam ettiğini, İtalyan şirketlerinin şu anda büyük ölçekli kentsel gelişim projelerine, sürdürülebilir ulaşım çözümlerine ve inşaat işlerine katkıda bulunduğunu ve Vizyon ile bağlantılı stratejik projelerde ek fırsatların ortaya çıkacağını ifade etti.

Büyükelçi Baldocci, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Enerji sektöründe, İtalyan grupların yenilenebilir enerji, hidrojen, şebeke modernizasyonu ve enerji verimliliği teknolojileri alanlarında faaliyet göstermesi ile iş birliği hızla genişliyor. Bu alanlar, Suudi Arabistan’ın temiz enerji gündemini hızlandırması açısından öncelikli. Suudi Arabistan’ın yeşil hidrojen konusunda küresel bir merkez olma hedefi, özellikle Avrupa pazarlarına tedarik sağlamak açısından ortak yatırımlar için en umut verici alanlardan birini oluşturuyor.”

xscdfrg
Suudi Arabistan ve İtalya hükümetleri arasında Stratejik Ortaklık Konseyi'nin kurulmasına ilişkin imza töreninden bir kare (SPA)

Suudi Arabistan’ın yapay zeka, siber güvenlik, yarı iletkenler, veri merkezleri ve akıllı şehir uygulamalarına yoğun yatırım yaptığı ileri teknolojilerden de bahseden İtalyan Büyükelçi, ülkesinin endüstriyel otomasyon, özel yazılım, ileri üretim ve dijital çözümler alanlarında bu öncelikleri tamamlayan rekabetçi yeteneklere sahip olduğunu belirtti.

İki ülke arasındaki ticaret hacminin büyümesi

İki ülke arasındaki ticarette görülen güçlü artışın, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 programı kapsamında geçirdiği dönüşüm ile İtalya’nın sanayisinin kapasiteleri arasındaki yapısal uyumu yansıttığını ifade eden Büyükelçi Baldocci, “İtalya'nın ihracatı, altyapı, enerji dönüşümü ve ileri teknolojiler alanındaki büyük yatırım döngüsünün etkisiyle, makine, ilaç, elektrikli ekipman ve özel endüstriyel bileşenler gibi neredeyse tüm başlıca kalemlerde büyüme kaydetti” dedi.

İtalyan Büyükelçi, ikinci faktörün İtalya'nın Ulusal İhracat Planı’nda Suudi Arabistan’ın öncelikli ülkeler arasında yer alması ve bu sayede İtalyan şirketlerinin Suudi pazarına daha verimli bir şekilde girmesine yardımcı olan tanıtım programları, kurumsal destek araçları ve ticari düzenlemeler başlatması olduğunu söyledi. Büyükelçi Baldocci, İtalyan ihracatının yüzde 28 gibi dikkat çekici bir artışla 6,2 milyar euroya ulaştığını hatırlattı.

Üçüncü faktörün ise iki ülke arasındaki iş ortamının iyileşmesi olduğunu ifade eden Büyükelçi Baldocci, “Kurumsal misyonların yoğunluğu, yatırımı kolaylaştırmak için yeni kanalların etkinleştirilmesi ve ekonomik kurumlar arasındaki yakın diyalog, engellerin azaltılmasına ve ticaret alışverişinin hızlanmasına katkıda bulundu” diye ekledi.


Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.