Suudi Arabistan ve Malezya’nın öncülüğünde Güneydoğu Asya Ulema Konseyi kuruldu

Güneydoğu Asya Ulema Konferansı Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da düzenlendi

Malezya Başbakanı, Dr. Muhammed el-İsa ve Malezya Diyanet İşleri Bakanı İdris Ahmed (Şarku’l Avsat)
Malezya Başbakanı, Dr. Muhammed el-İsa ve Malezya Diyanet İşleri Bakanı İdris Ahmed (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan ve Malezya’nın öncülüğünde Güneydoğu Asya Ulema Konseyi kuruldu

Malezya Başbakanı, Dr. Muhammed el-İsa ve Malezya Diyanet İşleri Bakanı İdris Ahmed (Şarku’l Avsat)
Malezya Başbakanı, Dr. Muhammed el-İsa ve Malezya Diyanet İşleri Bakanı İdris Ahmed (Şarku’l Avsat)

Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da düzenlenen Güneydoğu Asya Ulema Konferansı’nda “küresel güvenlik ve barışı sağlamak için hoşgörü ve başkalarının hakkına saygı gösterilmesi” çağrısında bulunuldu. Konferansta Ulema Konseyi’nin kurulması kabul edilirken Mekke Deklarasyonu’nun küresel misyonunda oynadığı role ve imamların yetiştirilmesinde bunun benimsenmesinin önemine dikkat çekildi. Bir sonraki toplantıda bu eğitim için bir mekanizmanın geliştirilmesi vurgulandı.
Malezya Başbakanı İsmail Sabri Yakub ve Dünya İslam Birliği (Rabıta) Genel Sekreteri Şeyh Dr. Muhammed el-İsa, Malezya Diyanet İşleri Bakanı İdris Ahmed’in ve 17 devletten 44 dini liderin katılımıyla konferansın açılışını yaptı.
Konferansta Malezya Başbakanı'nın Dünya İslam Birliği çatısı altında Kuala Lumpur'da bir ‘Güneydoğu Asya Ulema Konseyi’ kurulmasına onay vermesine övgüde bulunuldu. Konferansta ayrıca ümmetin birliğinin hoşgörü ilkesine dayanması ve İslam'ın emrettiği gibi insanlar arasındaki iletişimin temel alınarak çalışılması tavsiye edildi. Katılımcılar, radikalizmle mücadele edileceğini, din ve etnik kökene bakılmaksızın ulusal çeşitliliğin bileşenlerinin kalplerine sevgi ve şefkat tohumları ekmek için çalışılacağını vurguladılar.
Katılımcılar, İslam'ın öğretilerinin insanlara doğru bir şekilde ulaşmasını sağlamak için milletin köklü inancına tutunarak birlikteliğin güçlendirilmesini tavsiye ettiler. Ayrıca milli birlik ve İslam birliği ile ilgili her türlü ihtilafın aşılmasının gerekliliğini vurguladılar. Bunun galiplerinin ulusal devletler, İslam devletleri ve genel olarak milletin itibarı olacağını belirttiler.
Alimler, İslami bilinç düzeyini yansıtan ve küresel bir mesaj taşıyan Mekke Deklarasyonu’nun oynadığı önemli rolü ele aldılar. Bunun Güneydoğu Asya'daki imamların eğitiminde temel alınmasının önemini tartıştılar. Ayrıca Güneydoğu Asya Ulema Konseyi'nin gelecek toplantısında bu eğitim için bir mekanizma oluşturulmasını önerdiler.
Konferans, Malezya Başbakanı'nın konuşmasıyla başladı. Başbakan İsmail Sabri Yakub ‘birlik’ sloganı altında Malezya hükümetiyle iş birliği içinde konferansı düzenlediği için Dünya İslam Birliği’ne (Rabıta) teşekkür etti. Başbakan, “Rabıta’nın çok etnik yapıya sahip ve çok dinli bir toplumda uyum, güvenlik ve refah dini olarak İslam'a ışık tutmak için düzenlediği bu konferansa ev sahipliği yapmak üzere Malezya'yı seçmesinden gurur duyduğunu” ifade etti.
Başbakan Yakub, Tüm Müslüman alimlerinin, dünyanın dört bir yanındaki Müslümanların karşılaştığı sıkıntılara çözüm bulmak için fikirlerini tartışması, üzerinde anlaşmaya varması ve bunları harekete geçirmesi gerektiğini vurguladı.
Diğer taraftan konferans sırasında yaptığı konuşmada, Dünya İslam Birliği Genel Sekreteri Şeyh Dr. Muhammed el-İsa, ulema topluluğunu bir araya getiren bu olağanüstü toplantıdan duyduğu mutluluğu dile getirdi. İnsanların çeşitliliğinin ve özellikle din konusunda olmak üzere farklılıkların, Yüce Yaratıcı'nın hikmetinin takdir ettiği ilahi bir yazgı olduğunu vurgulayarak “Dinsel ve etnik farklılık ortadan kaldırılamayacak ve göz ardı edilemeyecek evrensel bir mesele olduğu sürece, herkesin ‘güvenli ve adil’ bir şekilde bir arada yaşaması için en azından yapması gereken şey, farklılığın nefrete, başkasına düşmanlık etmeye, dışlamaya ve onurlu bir şekilde hayatı sürdürme hakkına el koymaya dönüşmesini engellemektir” dedi.
Dr. İsa, dinler arasında herkesin kaynaşmasını ve ulusal birliği ve kardeşliği sağlayan ortak noktalar olduğunu açıkladı. Aslında dinin ne milli ne de insani olarak bölünmeyi savunduğunu, bilakis, İslam dininin ‘özellikle’ barışı memnuniyetle karşıladığını ve Müslümanların ibadet ve ilişkilerinde barış kelimesini temel aldığını söyledi. Aşırılık yanlıları ve teröristler tarafından tahrif edilmesinin aksine, İslam dininin aslının bu olduğuna dikkat çekti.
Dr. İsa İslam'ın hükümlerinin ancak Peygamberimiz Hazreti Muhammed'den faydalı ilimleri miras alan ilahi alimlerden alınabileceğini belirtti. İslam’ın hakikatinin, cahil bir kişiden, -kendisi veya bir başkasını (din alimi gibi) öne çıkarmış olsa bile-, aşırılığı kendisine yol edinmiş, kullara kolaylık ve iyilik konusunda İslam'ın rehberliğini çiğneyen ya da İslam'a aykırı amaçlarla bir ideoloji taşımayı seçen bir radikalden veya büyük ve evrensel İslam dinini dar siyasi hedeflere indirgeyen birinden öğrenilemeyeceğini söyledi. Ayrıca ne gerçekleri tahrif eden bir yandaştan, ne de yanlış düşünen veya kasten yanıltan tek taraflı kaynaklardan dini öğrenen aceleci bir kişiden İslam’ın öğrenilebileceğini söyledi.
Dr. İsa, İslam'a mensup bazı kişilerin hatalarının ve tehlikeli davranışlarının, dini temsil eder gibi genelleştirilmesinin hatalı bir davranış olduğuna dikkat çekti. Kral Selman bin Abdulaziz Âl-i Suud'un -Allah onu korusun- değerli gözetimi altında bin iki yüzden fazla müftü ve alim tarafından imzalanan Mekke Deklarasyonu da buna dikkat çekmektedir.
Dr. İsa, İslam ümmetinin alimlerinin ortak bir noktada bir araya gelmesinin, büyük sorunları ele almak için acil bir gereksinim olduğunu vurguladı. Konferansın, İslam halklarının küresel şemsiyesi niteliğinde olan Rabıta çatısı altında alimlerin zaman zaman bir araya geldiği kalıcı bir konseyin kurulması için iyi bir başlangıç olmasından duyduğu mutluluğu dile getirdi. Ayrıca Dünya İslam Birliği’nin İslam ümmetinin alimlerini özellikle önemli ve büyük konularda bir araya getiren herhangi bir konferansa sponsor olmaktan her zaman mutlu olduğunu söyledi.
Malezya Diyanet İşleri Bakanı İdris Ahmed, İslam'ın gayrimüslimlere hoşgörü ile yaklaşılması ve bir arada yaşanması ve onların haklarının korunması çağrısında bulunduğunu, bu nedenle her ülkede farklı ırklar ve dinler arasında uyumun ve birlikteliğin olması gerektiğini kaydetti.
Birleşmiş Milletler (BM) 76. Genel Kurul Başkanı Abdullah Şahid, Rabıta’ya ve Malezya hükümetine bu konferansı düzenlediği için teşekkür etti. Ayrıca dünyanın nesillerdir görmediğimiz sarsıcı olaylara tanık olduğu bu zor dönemde İslam'ın gerçek değerlerini yükseltmek, güçlendirmek ve yaymak için gösterdikleri aralıksız çabaları takdir ederek şu ifadeleri kullandı:
“Dünya, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile olan çatışmanın ve iklim krizinin sonuçlarıyla boğuşuyor. Bizi bir araya getirecek ve toplumlarımızın güçlenmesine yardımcı olacak olan şey bu değerlerdir. Bu yüzden bu platformu, toplumlarımız kendi içinde dayanışmasını güçlendirmek ve bizim yasalarımızda yeri olmayan dini aşırılık ve şiddet yanlısı güçler gibi bu dayanışmayı baltalayan güçlerin kökünü kazımak için kullanalım.”



Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Meloni uluslararası gelişmeleri görüştü

Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA
Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA
TT

Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Meloni uluslararası gelişmeleri görüştü

Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA
Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdülaziz, Çarşamba günü İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ve yürütülen ortak çabaları değerlendirdi.

Görüşme, Bahreyn’in başkenti Manama’da düzenlenen Körfez İşbirliği Konseyi Yüksek Konseyi’nin 46. oturumu kapsamında gerçekleşti. Taraflar, iki ülke arasındaki ortak iş birliği alanlarını ve çeşitli sektörlerde ilişkilerin geliştirilmesi için atılabilecek adımları ele aldı.

u768ı
Suudi Veliaht Prensi ile İtalya Başbakanı arasındaki görüşmelerde, çeşitli alanlarda işbirliğinin boyutları ve bunların geliştirilmesi yolları ele alındı ​​(SPA)

Görüşmeye Suudi tarafında Enerji Bakanı Prens Abdülaziz bin Selman, Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Devlet Bakanı ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaed el-Aiban ile Yatırım Bakanı Halid el-Falih katıldı.


Manama Zirve Bildirisi: Körfez’in geleceğini çizen 162 madde

Körfez liderleri ve temsilcileri Çarşamba günü Bahreyn'in başkentinde düzenlenen 46. Körfez Zirvesi'ne katıldı (BNA)
Körfez liderleri ve temsilcileri Çarşamba günü Bahreyn'in başkentinde düzenlenen 46. Körfez Zirvesi'ne katıldı (BNA)
TT

Manama Zirve Bildirisi: Körfez’in geleceğini çizen 162 madde

Körfez liderleri ve temsilcileri Çarşamba günü Bahreyn'in başkentinde düzenlenen 46. Körfez Zirvesi'ne katıldı (BNA)
Körfez liderleri ve temsilcileri Çarşamba günü Bahreyn'in başkentinde düzenlenen 46. Körfez Zirvesi'ne katıldı (BNA)

Manama’da Çarşamba günü düzenlenen Körfez Zirvesi’nin sonuç bildirisi, ortak güvenliğin güçlendirilmesine yönelik daha açık bir Körfez yaklaşımı, Filistin devletinin kurulmasına destek, Arap dünyasındaki savaşların siyasi yollarla durdurulması ve dış müdahalelerin reddi gibi çok sayıda mesaj içerdi.

Siyasi çerçevenin yanında, Körfez içi bütünleşmeye yönelik dikkat çekici adımlar da öne çıktı. Bunların başında Körfez Sivil Havacılık Otoritesi’nin kurulması ve birleşik bir sanayi platformunun kabul edilmesi geliyor. Bu adımlar, üye ülkelerin ekonomik işbirliğini kurumsallaştırma ve daha geniş bir seviyeye taşıma iradesine işaret etti.

162 maddeden oluşan bildiride, başlangıçtan itibaren Körfez ülkelerinin güvenliğinin “bölünemez bir bütün” olduğu vurgulandı. Bir üyeyi hedef alan herhangi bir tehdidin, tüm üyelere yönelmiş bir tehdit sayılacağı ifade edildi. Bu ilke, Konsey’in temel nizamnamesi ile ortak savunma anlaşmasına dayandırıldı.

Bildiri, Kral Selman’ın ortak Körfez çalışmasını güçlendirme vizyonunun hassas ve sürekli biçimde uygulanmasının önemine dikkat çekti. Bu kapsam, savunma ve güvenlik sistemlerinin tamamlanması, siyasi tutumun birleştirilmesi ve geniş uluslararası ortaklıkların inşasını içeriyor. İlgili kurumlara, uygulamanın tamamlanması için net bir zaman çizelgesi hazırlama görevi verildi.

Ortak Körfez Çalışması başlığı altında, Konsey’in “işbirliği aşamasından birlik aşamasına geçiş” konusunda yürüttüğü istişarelerin sürdüğü belirtildi. Gerekli adımların tamamlanması için Bakanlar Konseyi ile teknik komite görevlendirildi.

frg
Bahreyn Kralı Hamad bin İsa, Çarşamba günü Manama'da düzenlenen 46. Körfez İşbirliği Konseyi zirvesine başkanlık etti (BNA)

Bildiride, gümrük veri değişim platformunun 2026’nın ikinci yarısında çalışmaya başlaması kabul edildi. Ayrıca gümrük birliğinin gerekliliklerinin tamamlanması, acil bir zaman planı hazırlanması, sınır ötesi hizmet ticaretinin düzenlenmesi ve mesleki yeterliliklerin karşılıklı tanınması talimatı verildi.

Ekonomik açıdan öne çıkan bir diğer adım ise, “Körfez’de Üretildi” forumu ve fuarının Ekim 2026’da düzenlenmesi önerisinin memnuniyetle karşılanması oldu. Bu etkinliğin, sanayi kapasitesini öne çıkarması ve ekonomik entegrasyonu güçlendirmesi bekleniyor. Ayrıca, merkezinin Birleşik Arap Emirlikleri’nde olacağı Körfez Sivil Havacılık Otoritesi’nin kurulması kabul edildi. Körfez Demiryolu Projesi’nin genel anlaşması ile ortak mülkiyetli gayrimenkuller için birleşik kurallar da onaylandı.

Bildiri, ilk Körfez yargı, adli ve yasama işbirliği konferansının sonuçlarını; parlamentoların çalışmalarını; dini değerlerin güçlendirilmesine yönelik girişimleri; yolsuzlukla mücadelede ortak strateji ve rehberleri övdü. İnsan ticaretiyle mücadele alanındaki ilerlemelere de dikkat çekildi.

Çevre ve enerji bölümünde, “Yeşil Orta Doğu” girişimi kapsamında işbirliğinin artırılmasının önemi vurgulandı. Küresel enerji piyasalarının istikrarının desteklenmesi, tüm enerji kaynaklarını dışlamayan dengeli bir yaklaşım benimsenmesi ve emisyon yönetimi teknolojilerinin geliştirilmesi gerektiği ifade edildi.

Üye ülkelerin karbon döngüsü ekonomisi yaklaşımına bağlılığı yenilendi. Bu kapsam, emisyonların azaltılması, yeniden kullanımı, geri dönüşümü ve giderilmesini içeren yöntemler; yenilenebilir enerji projeleri, temiz hidrojen ve karbon yakalama teknolojileriyle desteklenecek.

Siyasi dosyalar arasında Filistin meselesi öne çıktı. Liderler, Filistinlilerin 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma hakkını desteklediklerini vurguladı. İki devletli çözümün uygulanması, işgalin sona ermesi ve İsrail ihlallerinin durdurulması çağrısında bulunuldu.

Gazze’de kuşatmanın kaldırılması, geçişlerin açılması ve insani yardımın girişine izin verilmesi gerektiği ifade edildi. Ateşkes anlaşması, Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi’nin çıktıları ve ilgili BM Güvenlik Konseyi kararları memnuniyetle karşılandı. Uluslararası tanımaların artması olumlu bulundu, UNRWA’ya destek ve Gazze yetimleri için bir fon kurulması onaylandı.

dfgt
Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da düzenlenen 46. Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesi'nden bir kare (BNA)

Yemen konusunda, KİK’in Başkanlık Konseyi ve Yemen hükümetine tam desteği yinelendi. Ortak teknik komitenin kalkınma ihtiyaçlarını belirleme çalışmalarının sonuçları memnuniyetle karşılandı. Suudi Arabistan, BAE ve Kuveyt’in ekonomik ve insani desteği övüldü; Kızıldeniz’deki Husi saldırıları, silah kaçakçılığı ve BM personeline yönelik saldırılar kınandı.

Bildiri, İran’ın işgal altında tuttuğu üç Emirlik adası konusundaki sabit tutumu yineledi; İran’ın tüm uygulamalarının geçersiz olduğu vurgulandı. Avrupa Birliği’nin BAE’yi destekleyen pozisyonu memnuniyetle karşılandı.

Dorra (Dora) Gaz Sahası konusunda, sahadaki tüm alanların Kuveyt karasuları içinde olduğu ve mülkiyetin yalnızca Suudi Arabistan ile Kuveyt arasında paylaşıldığı vurgulandı.

Bildiride Irak, Suriye, Lübnan, Sudan, Libya ve Somali dosyaları da ele alındı. Bu ülkelerin birliği ve egemenliğinin desteklendiği; dış müdahalelerin reddedildiği ve çatışmaları sona erdirecek siyasi süreçlere çağrı yapıldığı belirtildi. Rusya–Ukrayna savaşında Körfez’in arabuluculuk girişimleri övüldü; esir değişimleri, tahıl ihracatının kolaylaştırılması ve insani destek hatırlatıldı.

Uluslararası ortaklıklar başlığında, İtalya Başbakanı’nın zirveye katılımı memnuniyetle karşılandı. ABD, Avrupa Birliği, ASEAN ve Çin ile yapılan ortak zirvelerin sonuçları övüldü ve kararlaştırılan eylem planlarının hızla uygulanması istendi.

Son olarak bildiri, 162 maddede yer alan hükümler uyarınca, Körfez’in hem ortak güvenliğini güçlendirme hem de ekonomik entegrasyonu derinleştirme yönündeki isteğini yansıttı. Aynı zamanda Filistin davasına verilen desteği ve bölgesel çatışmaların sakinleştirilmesine yönelik çabaları bir araya getiren, siyasi gerçekçilikle kurumsal çalışmayı birleştiren bir yaklaşım ortaya koydu.


Suudi Arabistan: İhtiyatlı bütçe, Vizyon 2030'un uygulanmasını hızlandırıyor

Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman, 2026 bütçesini onaylamak üzere Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti (SPA)
Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman, 2026 bütçesini onaylamak üzere Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan: İhtiyatlı bütçe, Vizyon 2030'un uygulanmasını hızlandırıyor

Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman, 2026 bütçesini onaylamak üzere Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti (SPA)
Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman, 2026 bütçesini onaylamak üzere Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakan Muhammed bin Selman başkanlığındaki Bakanlar Kurulu, dün 2026 mali yılı bütçesini onayladı. Bu stratejik hamle, hükümetin mali ihtiyatlılık ile sürdürülebilir ekonomik ve sosyal etki sağlamak için Vizyon 2030 projelerini uygulamaya yönelik yoğun çabaları dengeleyen bir yaklaşımı benimsediğini teyit ediyor.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, bütçenin ‘vatandaşların çıkarlarının hükümetin öncelikleri arasında en önde yer aldığını teyit ettiğini’ belirterek, bakanlara kalkınma programlarının uygulanmasına aktif olarak bağlı kalmalarını talimat verdi. Veliaht Prens, bütçede yansıtıldığı üzere, reel gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) büyümesinin yüzde 4,6 olacağını öngören yerel ekonominin performans göstergelerini övdü. Bu büyüme, yüzde 4,8'lik büyümeyi yönlendirmede önemli bir rol oynamaya devam eden petrol dışı faaliyetler tarafından destekleniyor.

Veliaht Prens ayrıca, Suudi Arabistan hükümetinin ekonomik büyümeyi destekleme ve mali sürdürülebilirliği koruma çabalarına devam ettiğini, böylece yerel ekonominin küresel dalgalanmalara ve zorluklara karşı dayanıklılığını artırırken, sürdürülebilir kalkınmanın ivmesini koruduğunu da teyit etti.

Bunun uzun vadeli planlamaya dayalı esnek ve disiplinli mali, ekonomik ve sosyal politikaların benimsenmeye devam edilmesiyle sağlanacağını vurgulayan Veliaht Prens, “Hedeflerimize ulaşmak için kararlı adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.