ABD havayollarında günlük yolcu sayısı 2,49 milyona ulaştı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

ABD havayollarında günlük yolcu sayısı 2,49 milyona ulaştı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD'de Bağımsızlık Günü olarak kutlanan 4 Temmuz tatil haftası nedeniyle havayolu trafiğinde günlük yolcu sayısı Kovid-19 salgını dönemindeki en yüksek rakam olan 2,49 milyonu buldu.
Ulaştırma Güvenliği İdaresinden (TSA) alınan verilere göre, 4 Temmuz tatiliyle birleşen hafta sonunda ABD havaalanlarında, Kovid-19'un 2020'de başladığından bu yana en kalabalık yolcu sayısına ulaşıldı.
TSA, bugün ABD'de 2,49 milyon yolcunun hava alanlarındaki güvenlik kontrol noktalarından geçerek salgın döneminde hafta içi ulaşılan en yüksek rakam olan 2,46 milyonu geride bıraktığı bilgisini paylaştı.
Dün ulaşılan yolcu hacminin ise, geçen yılın 1 Temmuz'u ile karşılaştırıldığında yüzde 13'lük bir artışa karşılık geldiği, Kovid-19 salgını öncesindeki 2019 Bağımsızlık Günü haftasında ulaşılan 2,35 milyon ortalamayı geride bıraktığı belirtildi.
Havayolu ulaşımında talebin çok hızlı artmasına, ABD'li havayolu firmalarının personel kıtlığı yüzünden ayak uyduramadığı, pilot eğitim kurslarını hızlandırmak ve daha büyük uçaklar kiralamak zorunda kaldığı kaydedildi.
Flight Aware izleme sitesine göre, ABD'de 6 bin 800'den fazla uçuşta gecikme yaşandığı cuma günü 587, bugün ise 540 uçuşun iptal edildiği aktarıldı.



Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
TT

Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları, Çin’in uzun süredir duraklamış olan Sibirya’nın Gücü 2 boru hattı projesini yeniden gündeme almasına yol açtı.

Wall Street Journal’ın haberinde, Çin’in doğalgazının yüzde 30’unu Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkelerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) halinde ithal ettiği belirtiliyor.

Çin’in özellikle İran’dan gönderilen düşük maliyetli ham petrole büyük ölçüde bağımlı hale geldiği aktarılıyor. İran’ın petrol ihracatının yüzde 90’ından fazlasının Çin’e gittiğine işaret ediliyor.

Ancak son gelişmelerle bölgede artan öngörülemezdik, Çin’i Hürmüz Boğazı üzerinden sevkıyatlara alternatif arayışına soktu. İsrail’le 12 gün süren çatışmalara ABD’nin de dahil olmasıyla Tahran yönetiminin boğazı kapatma tehlikesi doğmuştu. İran henüz bu yönde bir adım atmadı.

Berlin merkezli düşünce kurulu Carnegie Rusya Avrasya Merkezi’nden Alexander Gabuev, “Ortadoğu’daki askeri durumun öngörülemezliği, Çin liderliğine karasal boru hattı arzının jeopolitik faydalarını gösterdi” diyor.

Pekin yönetiminin, uzun süredir askıya alınmış Sibirya’nın Gücü 2 doğalgaz boru hattını yeniden değerlendirdiği belirtiliyor.

Çin’e yılda 50 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip olacak boru hattı projesi, fiyat anlaşmazlıkları başta olmak üzere bazı sorunlar nedeniyle ilerlememişti.

Pekin’in politikası kapsamında tek bir ülkeden yapılan petrol ve doğalgaz ithalatı yüzde 20’yle sınırlandırılıyor ancak Moskova bu oranın üstüne çıkılmasını talep ediyor.

İki ülke arasında kurulan Sibirya’nın Gücü hattı 2019’da devreye alınmıştı. İkinci hattın inşasının yaklaşık 5 yıl sürmesi öngörülüyor.

WSJ, Çin lideri Şi Cinping’in eylülde Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığını, boru hattı projesinin detaylarının da gündeme geleceğini yazıyor.  

Diğer yandan Washington’ın, Pekin’le Moskova’nın yakınlaşmasını engellemek isteyeceğine dikkat çekiliyor. Ancak Trump dünkü açıklamasında Çin’in Amerikan ambargosuna rağmen İran’dan petrol almaya devam edebileceğini söyleyerek kafa karışıklığı yaratmıştı. Cumhuriyetçi lider, Pekin yönetimine ABD’den petrol alma çağrısında da bulunmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters