ABD ordusu, asker olma konusunda isteksiz veya uygun olmayan gençlerle karşı karşıya

ABD ordusunda görev almak üzere yemin eden askerler (ABD Ordusu web sitesi)
ABD ordusunda görev almak üzere yemin eden askerler (ABD Ordusu web sitesi)
TT

ABD ordusu, asker olma konusunda isteksiz veya uygun olmayan gençlerle karşı karşıya

ABD ordusunda görev almak üzere yemin eden askerler (ABD Ordusu web sitesi)
ABD ordusunda görev almak üzere yemin eden askerler (ABD Ordusu web sitesi)

ABD’li eski bir üst düzey yetkili, ABD ordusunun gençleri askere almada sorun yaşadığını ve tamamen gönüllü gücün mevcudiyetinin tehlikede olabileceğini söyledi.
Söz konusu yetkili, ABC News’e verdiği demeçte, “Özel şirketler gençleri cezbetmek için etkileyici teşvikler kullandığından, ordu bugün askerliğin gençlere faydalarını anlatmada büyük bir zorlukla karşı karşıya” diye konuştu.

Yetkili, “Eskiden sunduğumuz, gazilere fayda sağlayan yasalar gibi pek çok şey bugün özel sektör tarafından sunuluyor. Dolayısıyla bunlar artık bir fayda değil” dedi.
Pentagon verileri, giderek daha az sayıda ABD’li gencin askere gitmek istediğini, obezite ve diğer problemler nedeniyle daha azının askerlik yapmaya uygun olduğunu gösteriyor.
Savunma Bakanlığı’nda Personel ve Hazırlık Müsteşarı olan Gilbert Cisneros, Silahlı Hizmetler Alt Komitesi oturumunda senatörlere hitaben konuşmasında, ülkenin rekabetçi iş piyasasını suçladı.
Cisneros, “Askeri yönetim, yetenekli, ilgili ve yenilikçi yetenekler için şiddetli bir rekabet içinde. Salgının etkileri ve askeri-sivil ayrımıyla şiddetlenen işgücü piyasası zorlu bir istihdam ortamı yaratıyor” dedi.

Savunma Bakanlığı’nın anket verilerine göre, gençlerin yalnızca yüzde 9’u askerlik yapma eğilimi gösteriyor. Bu, 15 yılda görülen en düşük sayı.
Gençlerin orduya katılmak istememe nedenleri arasında yaralanma, ölüm olasılığı, travma sonrası stres bozukluğu ve diğer psikolojik sorunların yaşanacağına ilişkin endişeler yer alıyor.



İsrail Genelkurmay Başkanı: İran artık “nükleer eşikte” bir ülke değil

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (Reuters)
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (Reuters)
TT

İsrail Genelkurmay Başkanı: İran artık “nükleer eşikte” bir ülke değil

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (Reuters)
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (Reuters)

İsrail Genelkurmay Başkanı General Eyal Zamir, meslektaşlarına, İran'ın nükleer programına yönelik İsrail ve ABD'nin saldırıları sonrasında artık “nükleer eşikte” bir ülke olmadığını söyledi. Bu bilgi, dün “Times of Israel” gazetesine verdiği demeçte, konuyla ilgili bilgisi olan bir kaynak tarafından doğrulandı.

Zamir, İran'ın nükleer programının bir kısmını hala elinde tutuyor olabileceğini, ancak kaynağa göre, ülkenin uğradığı zararlar, aralarında iki önemli bilim insanının öldürülmesi, önemli nükleer tesislerin saldırıya uğraması ve diğer üretim ve silahlanma unsurlarının tahrip edilmesi nedeniyle, programın yıllarca gerilediğini belirtti.

Bu açıklamalar, İran'ın Birleşmiş Milletler Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın İsrail ve ABD'nin bombardımanlarından zarar gören nükleer tesis ve malzemeleri denetleme talebini reddetmesinin ardından geldi.

 İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (Reuters)İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (Arşiv-Reuters)

Bu arada İsrail Savunma Bakanı İsrael Katz, orduya İran'ın nükleer silah elde etme çabalarını engelleme talimatı verdiğini açıkladı. Katz, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın Gazze'de savaşı başlatan saldırısının ardından İsrail'in düşmanlarının “dokunulmazlığının” sona erdiğini belirtti.

Katz, “X” sitesinde yaptığı paylaşımda, “İsrail ordusuna, İran'a karşı İsrail'in hava üstünlüğünü korumayı, nükleer ilerlemeyi ve füze üretimini engellemeyi ve İran'ın İsrail'e karşı terörist faaliyetlerini desteklemesine yanıt vermeyi içeren bir eylem planı hazırlaması talimatını verdim” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusunun İran'a karşı 12 gün süren harekatında alınan önlemleri özetleyen Katz, “Bu tür tehditleri bertaraf etmek için düzenli olarak çalışacağız” dedi.

Katz, “Tahran'da kesik başlı yılanın başına şunu söylemek istiyorum: Esed'in yükselişi, İsrail'in yeni politikasının sadece bir başlangıcıydı ve 7 Ekim'den sonra dokunulmazlık sona erdi” dedi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gidon Sa'ar ise İran'a saldırarak “İsrail, kendisine, bölgeye ve uluslararası topluma yönelik acil bir tehdide karşı son anda harekete geçti” ifadesini kullandı.

İran Dini Lideri Ali Hamaney, Tahran'da kalabalıkları selamlarken (Arşiv-EPA)İran Dini Lideri Ali Hamaney, Tahran'da kalabalıkları selamlarken (Arşiv-EPA)

İsrail ve İran, 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğuyla ateşkesle sona eren savaşta zafer ilan etti.

İsrail, 13 Haziran'da İran'a karşı ilk saldırıyı başlattı. İsrail'e göre İran'ın üst düzey askeri komutanlarına, nükleer bilim adamlarına, uranyum zenginleştirme tesislerine ve balistik füze programına yönelik kapsamlı saldırı, Tahran'ın Yahudi devletini yok etme planını gerçekleştirmekten alıkoymak için gerekliydi.

İran, İsrail'in saldırılarına 500'den fazla balistik füze ve yaklaşık bin 100 insansız hava aracı fırlatarak yanıt verdi. Şarku’l Avsat’ın Sağlık yetkilileri ve hastanelerden aktardığına göre İran'ın füze saldırıları İsrail'de 28 kişinin ölümüne ve binlerce kişinin yaralanmasına neden oldu. Bazı füzeler konut binalarını, iki üniversiteyi ve bir hastaneyi vurarak ağır hasara yol açtı.

İran, nükleer silah sahibi olma çabalarını yalanlasa da uranyumu barışçıl olmayan seviyelere kadar zenginleştirmiş, uluslararası müfettişlerin nükleer tesislerini denetlemesini engellemiş ve balistik füze kapasitesini artırmıştı.