ABD ordusu, asker olma konusunda isteksiz veya uygun olmayan gençlerle karşı karşıya

ABD ordusunda görev almak üzere yemin eden askerler (ABD Ordusu web sitesi)
ABD ordusunda görev almak üzere yemin eden askerler (ABD Ordusu web sitesi)
TT

ABD ordusu, asker olma konusunda isteksiz veya uygun olmayan gençlerle karşı karşıya

ABD ordusunda görev almak üzere yemin eden askerler (ABD Ordusu web sitesi)
ABD ordusunda görev almak üzere yemin eden askerler (ABD Ordusu web sitesi)

ABD’li eski bir üst düzey yetkili, ABD ordusunun gençleri askere almada sorun yaşadığını ve tamamen gönüllü gücün mevcudiyetinin tehlikede olabileceğini söyledi.
Söz konusu yetkili, ABC News’e verdiği demeçte, “Özel şirketler gençleri cezbetmek için etkileyici teşvikler kullandığından, ordu bugün askerliğin gençlere faydalarını anlatmada büyük bir zorlukla karşı karşıya” diye konuştu.

Yetkili, “Eskiden sunduğumuz, gazilere fayda sağlayan yasalar gibi pek çok şey bugün özel sektör tarafından sunuluyor. Dolayısıyla bunlar artık bir fayda değil” dedi.
Pentagon verileri, giderek daha az sayıda ABD’li gencin askere gitmek istediğini, obezite ve diğer problemler nedeniyle daha azının askerlik yapmaya uygun olduğunu gösteriyor.
Savunma Bakanlığı’nda Personel ve Hazırlık Müsteşarı olan Gilbert Cisneros, Silahlı Hizmetler Alt Komitesi oturumunda senatörlere hitaben konuşmasında, ülkenin rekabetçi iş piyasasını suçladı.
Cisneros, “Askeri yönetim, yetenekli, ilgili ve yenilikçi yetenekler için şiddetli bir rekabet içinde. Salgının etkileri ve askeri-sivil ayrımıyla şiddetlenen işgücü piyasası zorlu bir istihdam ortamı yaratıyor” dedi.

Savunma Bakanlığı’nın anket verilerine göre, gençlerin yalnızca yüzde 9’u askerlik yapma eğilimi gösteriyor. Bu, 15 yılda görülen en düşük sayı.
Gençlerin orduya katılmak istememe nedenleri arasında yaralanma, ölüm olasılığı, travma sonrası stres bozukluğu ve diğer psikolojik sorunların yaşanacağına ilişkin endişeler yer alıyor.



Trump ve Carney arasında ticaret ve egemenlik konuları merkezli gergin görüşme

ABD Başkanı Donald Trump'ın Kanada Başbakanı Mark Carney ile Beyaz Saray'da yaptığı görüşmeden (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Kanada Başbakanı Mark Carney ile Beyaz Saray'da yaptığı görüşmeden (AP)
TT

Trump ve Carney arasında ticaret ve egemenlik konuları merkezli gergin görüşme

ABD Başkanı Donald Trump'ın Kanada Başbakanı Mark Carney ile Beyaz Saray'da yaptığı görüşmeden (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Kanada Başbakanı Mark Carney ile Beyaz Saray'da yaptığı görüşmeden (AP)

ABD Başkanı Donald Trump ile Kanada Başbakanı Mark Carney arasında Beyaz Saray'da yapılan görüşme, Cumhuriyetçi Başkan’ın ticaret savaşı ve ülkesinin kuzey komşusu Kanada’yı ilhak etme tehditleri nedeniyle gergin geçti.

Trump ve Carney, Oval Ofis'teki ilk görüşmelerinde ve yüzlerindeki gülümsemenin ardında tutumlarını korudu. Carney, ülkesinin ‘asla satılık olmadığını’ vurgularken, Trump ‘asla, asla dememesi gerektiğini’ söyledi. Carney daha sonra ABD Başkanı'ndan Kanada'yı ülkesinin 51’inci eyaleti olarak tanımlamayı bırakmasını istediğini belirtti. Bu tanımlamayı aylardır yapan Trump, dünkü görüşmede ‘büyük bir evlilik’ için fırsat olduğunu vurguladı.

Trump ile görüşmesinin ardından Kanada’nın Washington Büyükelçiliği’nde bir basın toplantısı düzenleyen Carney, Trump’tan böyle bir talepte bulunup bulunmadığı sorusuna Fransızca olarak verdiği yanıtta “Evet, bugün bunu yaptım. Bu fikri tekrarlamanın yararlı olmadığını söyledim” dedi. Carney, bundan bir hafta önce ülkesinde yapılan seçimlerde, tehditleri pek çok Kanadalıyı endişelendiren ABD Başkanı Trump’a karşı koyma vaadiyle zafer kazandı. Ancak, olası bir ticaret anlaşmasını bozma korkusuyla Trump'ı kızdırmaktan kaçınmak zorunda kaldı.

Ancak ABD Başkanı Trump, Kanada Başbakanı Carney ile görüştükten sonra bile gümrük tarifeleri konusundaki kararlarından geri adım atmayacağını yineledi. Özellikle Kanada'dan gelen çelik ve alüminyuma gümrük vergisi uygulayan Trump, ülkesinin kuzey komşusunu tüm ticaret ürünlerine yüzde 25 gümrük vergisi uygulamakla tehdit ediyor.

Kanada'nın ekonomik olarak kendi başının çaresine bakabilmesi gereken bir ülke olduğunu söyleyen Trump, “Kanada'yı sübvanse etmemiz için hiçbir neden yok” ifadelerini kullandı.

Buna karşın Trump, Ottawa ile yeni bir ticaret anlaşmasına varmak istiyor. Zira ilk başkanlık döneminde iki ülke arasında imzalanan serbest ticaret anlaşması halen yürürlükte.

Öte yandan Carney, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, “Bunlar çok karmaşık müzakereler, ancak ilerleme kaydettik” dedi ve Vatikan Kardinaller Meclisi'nin yeni Papa'yı seçmek üzere toplandığı bu dönemde sıkça kullanılan bir terimi kullanarak ‘beyaz dumanın’ hemen yükselmesini beklemediğini yineledi.

Trump ile yaptığı görüşmeleri ‘oldukça yapıcı’ olarak nitelendiren Carney, devam eden ticaret anlaşmazlığına ilişkin diyaloğun özellikle haziran ayında Alberta'nın Kananaskis kentinde düzenlenecek G7 zirvesinde olmak üzere ‘önümüzdeki haftalarda’ devam edeceğini söyledi.

Trump'ın konuğunu ‘çok yetenekli’ ve ‘çok iyi’ bir adam olarak tanımladığı ve hiç sevmediği eski Başbakan Justin Trudeau'yu eleştirdiği toplantı dostane bir diyalogla başladı. Carney’in kelimelerini çok dikkatli seçen sakin kişiliği, Trump'ın fevri kişiliğinden ve Trudeau'nun çok açık mizacından oldukça farklı bir çizgi çizdi.

Ancak Trump Kanada'nın ilhak edilebileceği konusunda ısrar edince, Oval Ofis'teki atmosfer hızla değişip gergin ve hava hakim oldu. Carney, defalarca kez ev sahibinin sözünü kesmemek için kendini tutmak zorunda kaldı. Daha sonra Trump, Carney ile yaptığı görüşmeyi ‘çok iyi’ olarak nitelendirdi.

Carney, ülkesindeki son seçimlerden zaferle çıktı. Oysa lideri olduğu Liberal Parti birkaç ay öncesine kadar anketlerde büyük bir yenilgi ihtimaliyle karşı karşıyaydı. Trump dün gazetecilere konuşurken Carney’in Kanada’ya yönelik gümrük vergileri uygulama ve ilhak etme tehditlerine karşı koyacak kişi olarak elde ettiği seçim zaferine atıfla, “Ben onun başına gelen en iyi şeyim” diye espri yaptı.