Yemen hükümetin bir ekibi, Husilerin Taiz müzakereleri ile ilgili iddialarına yanıt verdi

Askeri komitesinin Amman’da düzlenen önceki toplantısından bir kare (Birleşmiş Milletler)
Askeri komitesinin Amman’da düzlenen önceki toplantısından bir kare (Birleşmiş Milletler)
TT

Yemen hükümetin bir ekibi, Husilerin Taiz müzakereleri ile ilgili iddialarına yanıt verdi

Askeri komitesinin Amman’da düzlenen önceki toplantısından bir kare (Birleşmiş Milletler)
Askeri komitesinin Amman’da düzlenen önceki toplantısından bir kare (Birleşmiş Milletler)

Yemenli bir yetkili, Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg başkanlığında bu hafta başında Ürdün’ün başkenti Amman’da gerçekleştirilecek toplantının, ihlalleri ve ateşkesi tartışmak üzere askeri komitenin özel bir toplantısı olacağını ve sınırların açılması konusu ile hiçbir ilgisi olmadığını söyledi.
Taiz ve diğer bölgelerin sınır kapılarını açma konusunu ele alan bir hükümet ekibinin üyesi olan Nebil Cemil, Husilerin belirttiğinin aksine, Amman’da sınır kapısı ve yolların açılmasıyla ilgili yeni bir müzakere turu düzenlenmeyeceğini belirtti.
Cemil’in açıklamaları, Husi grubunun Yahya er-Rızami tarafından yayınlanan, meşruiyet heyetinin olmadığı ve Taiz halkının acılarını hafifletmede ciddiyet eksikliği olduğunu söylediği açıklamalarına yanıt olarak geldi.
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Uleymi birkaç gün önce, BM Yemen Özel Temsilcisi’ne Taiz şehrindeki kuşatma kaldırılmadan ve yollar açılmadan önce, Husi milisleriyle yeni dosyalar hakkında herhangi bir görüşme yapılmayacağını belirtmişti.
Nebil Cemil Şarku’l Avsat ile konuşmasında, Husilerin iddialarının asılsız olduğunu ve bunun dikkatleri başka yöne çekme girişimi olduğunu zira şimdiye kadar BM’nin Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg’in Taiz ve diğer bölgelerin sınır kapılarını açma önerilerini kabul etmeyi reddettiklerini belirtti.
Cemil “BM Özel Temsilcisi’nin Maskat’taki son görevinin yeni bir şey getirmediği görülüyor. Husiler hala yolları ve sınır kapılarını açmayı reddediyorlar ayrıca bunun yanı sıra ateşkesin herhangi bir hükmünü uygulamadan kaçınmak ve zaman kazanmak gibi en sevdikleri hobilerini yapmaya devam ediyorlar” dedi.
Cemil sözlerine “Şu anda Taiz yollarının açılmasıyla ilgili yeni bir müzakere turu yok. BM Özel Temsilcisi’nin ofisinden bu konuda herhangi bir davet almadık. Husiler hala yolları açmayı reddediyor. Özel Temsilci’nin Maskat’a yaptığı son ziyaretin yeni bir şey getirmediği ve hafta başındaki Amman toplantısının da ihlaller ve ateşkes ile ilgili olarak askeri ekip toplantısı olduğu görülüyor” diye devam etti.
Taiz ve diğer bölgelerin sınır kapılarının açılması ile ilgilenen hükümet ekibinden bir üye, bu konuda herhangi bir ilerleme sağlanmaksızın zamanın geçtiğini, bunun BM’nin Yemen Özel Temsilcisini ve uluslararası toplumu gerçek zorluklarla karşı karşıya bırakacağını belirtti.
Söz konusu üye “Özel Temsilci ve uluslararası toplumun, Husileri son ayına giren ateşkesin şartlarını uygulamaya zorlaması ya da bu grubun uzlaşmazlığını dünya kamuoyuna, barışın sağlanması ve savaşa son verilmesinin önünde bir engel olduğunu ortaya koyması gerekiyor. Zira gerçek adımlar atılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Bunların yanı sıra, Yemen hükümetinden bir kaynak, ateşkes ve ihlalleri incelemekle ilgilenen askeri komite ekibinin dün, Ürdün’ün başkenti Amman’a gitmek için geçici başkent Aden’den ayrıldığını belirtti.
Adını vermek istemeyen bir kaynak, Şarku’l Avsat’a, “Askeri komite ekibinin sınırları ve yolları açmakla hiçbir ilgisi yok. Bu farklı bir ekip ve farklı dosyalara bakıyor” dedi.



Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
TT

Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)

Tunus'un merkezindeki Kayravan şehrinde, cumartesi akşamı, polis ve gençler arasında art arda ikinci gece çatışmalar yaşandı.

Ailesinin ifadesine göre, çatışmalar bir kişinin polisin kovalamacası ve ardından kendisine yönelik şiddet sonucu ölmesinin ardından patlak verdi. Ölen kişinin akrabaları, ehliyetsiz motosiklet kullandığını ve bir polis aracı tarafından takip edildiğini söylüyor. Ardından dövülerek hastaneye kaldırılan adam, hastaneden kaçmayı başardı. Cumartesi günü geçirdiği kafa travması sonucu hayatını kaybetti.

Tunus'ta da yüzlerce kişi, muhalefet dernekleri ve partilerinin çağrısına yanıt olarak, dördüncü hafta üst üste başkentte "özgürlükleri savunmak ve Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarını protesto etmek" amacıyla gösteri düzenledi.


Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan-İran ilişkileri çok hassas bir aşamaya geldi ve şu anda, İran liderliği kararını verip Lübnan işlerine müdahalesini durdurmadığı sürece, kontrolden çıkma ve önlenemez olumsuz sonuçlar doğurma riskiyle karşı karşıya. Önde gelen bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a durumu böyle aktardı. İran'ın Beyrut'taki elçileri müdahaleyi reddederken, Lübnan'daki resmi makamlar müdahaleyi kanıtlayan delillere sahip olduklarını vurguluyor.

Kaynak, İran'ın müdahalesine örnekler verdi; bunlardan ilki, resmi davet olmadan elçilerin gelmesiydi ve resmi görüşmelerinin çoğunun, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin önderliğindeki görüşmelerini haklı çıkarmak için siyasi bir kılıf sağlama bağlamında kaldığını vurguladı.


Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü Albay Myles Caggins, Palmira'daki ortak Suriye-Amerikan devriyesine yapılan saldırının sürpriz olduğunu belirterek, Washington'un Suriye ile uzun vadeli güvenlik ilişkileri kurmak istediğini kaydetti.

Suriye devlet televizyonunda yayınlanan açıklamalarında Caggins, “Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye güvenlik güçlerini DEAŞ’a karşı mücadelede destekleme konusunda özel ve devam eden bir misyonu var ve bu, Suriye hükümetiyle iş birliği içinde yapılacak” dedi. Caggins, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Savunma Bakanlığı ile bütünleştirilmesinin gerekliliğini de vurguladı.

Ayrıca, “Amerikan mevzilerine sık sık saldırılar düzenleniyor ve İran milisleri, güçlerimizin bulunduğu bölgelerde gerilim yaratmaya çalışıyor ve çalışmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Amerikalı yetkili, Suriye Devlet Başkanı Ahmed elş-Şara'nın bölgede barışa yönelik önemli çalışmalar yaptığını ve Suriye-Amerika ilişkilerinin güçlü olduğunu, ekonomiyi ve refahı güçlendirmenin terörizmle mücadelede önemli bir unsur olduğunu açıkladı.

Şam, cumartesi günü Suriye'nin merkezindeki Palmira kenti yakınlarında ABD-Suriye ortak askeri heyetine yönelik düzenlenen ve üç Amerikalının (iki asker ve bir sivil tercümanları) öldüğü, birçok personelin ise yaralandığı silahlı saldırıyı "terör saldırısı" olarak kınadı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, "Suriye, Palmira yakınlarında Suriye-ABD ortak terörle mücadele devriyesini hedef alan terör saldırısını şiddetle kınıyor" dedi. Şeybani, sözlerine şöyle devam etti: "Kurbanların ailelerine, Amerikan hükümetine ve halkına başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifa temenni ediyoruz."