BM, Libya'daki gösterilerde taraflara şiddetten kaçınma çağrısı yaptı

Fotoğraf:AA
Fotoğraf:AA
TT

BM, Libya'daki gösterilerde taraflara şiddetten kaçınma çağrısı yaptı

Fotoğraf:AA
Fotoğraf:AA

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in, Libya'nın bazı kentlerinde düzenlenen gösterileri endişeyle takip ettiğini belirterek, taraflardan şiddetten kaçınmalarını istedi.
BM Genel Sekreteri Sözcüsü Stephane Dujarric tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Genel Sekreter, 1 Temmuz'da Libya'nın Trablus, Tobruk ve Bingazi de dahil olmak üzere birçok kentinde düzenlenen gösterileri endişeyle takip ediyor" ifadesi yer aldı.
Açıklamada, Guterres'in, barışçıl gösteri yapma hakkını tanıyarak, tüm protestocuları şiddet eylemlerinden kaçınmaya ve güvenlik güçlerini azami itina göstermeye çağırdığı belirtildi.
Ayrıca açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
"Genel Sekreter, Libya'daki tarafları istikrarı baltalayabilecek herhangi bir eylemden kaçınmaya, bölünmeleri derinleştiren ve ülke ekonomisini olumsuz yönde etkileyen siyasi çıkmazın üstesinden gelmek için bir araya gelmeye çağırıyor."
Açıklamada, BM Genel Sekreteri Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams'ın, seçimlerin bir an önce sıkı anayasal çerçeveye dayalı olarak düzenlenmesi yoluyla siyasi krizden çıkış yolu bulmak için taraflar arasında iyi niyet ve arabuluculuk sağlamaya hazır olduğu vurgulandı.

Libya'da protestolar
Libyalı protestocular, 1 Temmuz'da başkent Trablus, Tobruk, Sirte ve Derne kentlerinin yanı sıra sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı ülkenin doğusundaki Bingazi kentinde eylemlere başladı.
Bingazi'de kentin bazı caddelerinde bulunan küçük dükkanlar ve araç lastikleri ateşe verildi. Tobruk'taki Temsilciler Meclisi binasını basan eylemciler, binanın girişini yaktı.
Eylemciler elektrik kesintilerinin bir an önce çözüme kavuşturulması, petrol ürünlerine yapılan devlet desteğinin kaldırılması yönündeki kararın iptal edilmesi ve ekmek fiyatlarının düşürülmesi gibi taleplerin yanı sıra yasama ve yürütme kurumlarının lağvedilmesi, ülkede olağanüstü halin ilanı ve seçimlerin bir an önce yapılması gibi isteklerde bulunuyor.
Sosyal medya üzerinden organize olan bir grup, "Gençlik Devrimi" sloganıyla 1 Temmuz'da Libya'nın bütün kentlerinde eylem yapma ve sivil itaatsizlik başlatma çağrısında bulunmuştu.



Yaser Ebu Şebab İsrail ordusuyla iş birliği yaptığını açıkladı

Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
TT

Yaser Ebu Şebab İsrail ordusuyla iş birliği yaptığını açıkladı

Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)

Gazze'de Hamas hareketine karşı çıkan Halk Güçleri’nin lideri Yaser Ebu Şebab, İsrail'in Arapça yayın yapan resmi radyo kanalı Makan'a verdiği röportajda, İsrail ordusuyla Gazze'nin güneyinde iş birliği yaptığını teyit etti.

Halk Güçleri’nin İsrail ordusunun kontrolündeki bölgelerde rahatlıkla hareket ettiğini belirten Ebu Şebab, iki taraf arasında koordinasyon olduğunu vurguladı.

Halk Güçleri’nin İsrail ordusuna, tek başına gerçekleştirdiği askeri faaliyetleri bildirdiğini açıklayan Ebu Şebab, herhangi bir ayrıntıya girmeden ‘dışarıdan destek aldıklarını’ belirtti. Ebu Şebab, bazı konuların açıkça konuşulamayacağını ifade etti.

İsrailli yetkililer, geçtiğimiz haziran ayında Hamas'a muhalif bir Filistinli grubu desteklediğini ve silahlandırdığını kabul etmiş, ancak bu grubun Ebu Şebab liderliğindeki Halk Güçleri olduğunu açıklamamıştı.

İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin, konuyla ilgili bir soruya “Hamas yönetimi karşısında farklı yöntemler kullandığımızı söyleyebilirim” yanıtını verdi, ancak ayrıntılara girmedi.

Bir araştırma merkezi olan Avrupa Dış İlişkiler Konseyi, Ebu Şebab’ı ‘Refah bölgesinde faaliyet gösteren ve yardım tırlarını yağmalamakla suçlanan bir suç çetesinin lideri’ olarak tanımladı.

Röportajda, Halk Güçleri’nin herhangi bir ideoloji veya siyasi örgüte bağlı olmadığını belirten Ebu Şebab, lideri olduğu grubun 2007 yılında Gazze'de iktidara gelen Hamas'a atıfla ‘adaletsizlik ve yolsuzlukla mücadele ettiğini’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Independnet Arabia’dan aktardığı habere göre Halk Güçleri’nin ne kadar büyük fedakarlıklar yaparsa yapsın mücadelesine devam edeceğini vurgulayan Ebu Şebab, Hamas’ın şu anda iç çatışmalar yaşadığını ve sonunun yaklaştığını bildiğini söyledi.

Hamas'ın askeri yargı organı geçtiğimiz çarşamba günü, Ebu Şebab’a silahlı çete kurmak ve İsrail ile iş birliği yapmakla suçlandığı gerekçesiyle 10 gün içinde teslim olması için süre tanıdığını açıkladı.

Filistinli birçok grubu bir araya getiren ‘Filistinli Gruplar Ortak Odası’ pazar günü, Halk Güçleri'ni ‘işgalci İsrail’in maşası olmakla’ suçladı. Filistinli Gruplar Ortak Odası tarafından yapılan açıklamada, “Ebu Şebab ve onunla birlikte olanlar ulusal kimliklerinden mahrumdurlar, Filistin ulusal saflarının dışındadırlar ve direniş gruplarının oybirliği ile kanları dökülmüştür” denildi.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta yaşayan 1990 doğumlu Yaser Ebu Şebab, İsrail ordusunun kontrolü altındaki Refah'ın güneydoğu bölgesinde faaliyet gösteren Halk Güçleri adında bir silahlı grup kurdu.

Ebu Şebab liderliğindeki Halk Güçleri’nin silahlı üyeleri geçtiğimiz haftalarda, Refah'taki bir yardım merkezinin yakınlarında hafif makineli tüfeklerle görüldüler.