Analiz Haber: Libyalıların düzenlediği protestolar siyasi oluşumları istifaya zorlamayı başarabilir mi?

Trablus’un merkezinde düzenlenen protesto gösterisinde ‘Tüm yabancı güçler ülkenin doğusundan ve batısından ayrılsın’ yazılı bir pankart taşıyan Libyalılar (Reuters)
Trablus’un merkezinde düzenlenen protesto gösterisinde ‘Tüm yabancı güçler ülkenin doğusundan ve batısından ayrılsın’ yazılı bir pankart taşıyan Libyalılar (Reuters)
TT

Analiz Haber: Libyalıların düzenlediği protestolar siyasi oluşumları istifaya zorlamayı başarabilir mi?

Trablus’un merkezinde düzenlenen protesto gösterisinde ‘Tüm yabancı güçler ülkenin doğusundan ve batısından ayrılsın’ yazılı bir pankart taşıyan Libyalılar (Reuters)
Trablus’un merkezinde düzenlenen protesto gösterisinde ‘Tüm yabancı güçler ülkenin doğusundan ve batısından ayrılsın’ yazılı bir pankart taşıyan Libyalılar (Reuters)

Libya’daki tüm siyasi oluşumlar, ülkenin dört bir yanında sokaklara dökülen protestocu gençlerle dayanışma içerisinde olduklarını açıklasalar da hepsi, halkın taleplerini yansıtacak genel seçimlerin yapılması için istifa etmeleri taleplerini görmezden geldiler.
Libya’da Muammer Kaddafi rejiminin devrilmesinden bu yana ülke, iktidarı devralan hükümetlerin birkaç istisna dışında görev süreleri dolduktan sonra iktidardan ayrılmayı reddetmeleri nedeniyle ‘emr-i vaki yapan iktidardan’ şikayetçi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams, daha önce Temsilciler Meclisi (TM) ve Devlet Yüksek Konseyi’ni (DKY) iktidarda kalmak için oyun oynamayı bırakıp seçimlere hazırlanmaya odaklanmaya çağırmıştı. Williams, geçtiğimiz yılın sonlarında yapılması planlanan Libya seçimlerinin başarısız olmasının ardından yaptığı açıklamada, “TM’nin seçilmesinin üzerinden yedi yıl yedi ay, DYK’nın seçilmesinin üzerinden ise 10 yıl geçti ve ikisinin de görev süreleri doldu. Bu yapıların iktidara tutunma mücadelesi güç ve paraya dayanıyor” ifadelerini kullanmıştı.
Libyalı siyasetçiler, herhangi bir siyasi yapının istifasını reddettiklerini, TM üyelerinin seyahat ve diğer masraflarıyla ilgili ödeneklerin yanı sıra aylık 15 bin dinarı aşan maaşlar aldıklarını ve TM’nin yıl boyunca sadece birkaç kez toplandığını vurguladılar. Trablus'ta on yıl önce görev süresi sona eren Genel Ulusal Kongre'ye karşı kurulan DYK’nın da aynı şekilde ülkeye hiçbir yarar sağlamadığına dikkati çeken siyasetçiler, Tobruk’taki TM içerisinde de Müslüman Kardeşler’e (İhvan-ı Müslimin) yakın çok sayıda isim olduğundan DYK ile aralarında ideolojik temelde bir çelişki olmadığını vurguladılar.
TM ve DYK, Başkanlık Konseyi ve iktidar mücadelesi veren Abdulhamid ed-Dibeybe ve Fethi Başağa hükümetleriyle birlikte anayasal süreçle ilgilendiklerinden siyaset sahnesinde ön planda yer alıyorlar.
Libyalı yazar Salim el-Hindavi, Libyalıların yolsuzluk meclislerinin kaldırılması karşılığında demokrasiden vazgeçmeye hazır olduklarını düşünürken Libya Uzlaşısından Sorumlu Ayan Meclisi Başkanı Muhammed el-Mubeşşir, gençleri protesto gösterileri düzenlemeye iten nedenlerin sosyal adalet, insan onuru ve Libya’nın egemenliğinin olmayışı ve hiçbir parti, grup ya da askeri gücün bu konuda adım atmaması olduğuna dikkati çekti.
Fethi Başağa’nın başbakanı olduğu İstikrar Hükümeti’nin destekçilerinden siyasi analist Ahmed Cuma Ebu Arkub ise protestoların artmasından Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe’yi sorumlu tuttu. Dibeybe’yi geçtiğimiz yılın sonlarında yapılması planlanan seçimlerin yapılamamasının sorumlusu olmakla suçlayan Ebu Arkub, bunun yanında Dibeybe’nin vatandaşlara sunulan hizmetlerin düşük seviyede olmasının ve yaşam koşullarının kötüleşmesinin sorumlusu olduğunu da öne sürdü.
Çözümün cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin yapılmasında yattığını düşünen Ebu Arkub, ancak bundan önce, seçim sonuçlarının tüm taraflarca kabul edilmesi için yeterli garantilerin sağlanması gerektiğini ve bunun için de bir geçiş dönemine ihtiyaç olduğunu belirterek, “İstikrar hükümeti, seçimlerin bir an önce yapılacağı uygun ortamın sağlanması için çalışmak üzere Trablus'taki iktidarı devredecek” ifadelerini kullandı.
TM destekçisi yazar İsa Abdulkayyum ise “Bazıları, sadece TM’yi düşürmeyi kışkırtmanın ve onun yakılması için tezahürat yapmanın, sadece Başkanlık Konseyi'nin işleri kolayca devralmasının önünü açacağını mı düşünüyor?” diye sordu. Buna inanmak için TM’nin düşmesinin yalnızca geçici bir hükümetin kurulmasına yol açması gerektiğini söyleyen Abdulkayyum, “Ülke, ulusal hareket, ordu, aşiret ve sivil toplum arasında, milislerin kontrolü dışındaki bölgelerin bağımsız bir siyasi merkeze dönüştürüleceği bir ittifak oluşturulması önerisiyle katılmak isteyen herkese yeni bir yol haritası ilan etmekte özgürdür” diyerek olan bitenle ilgili bir tablo çizdi. Abdulkayyum, bunun halkın iradesine dayalı sivil bir iktidarın doğmasına ve merkezileşmenin sona erdiği tarihi kaydetmenin önemli olduğu bir anayasaya yol açacak erken seçimlerin yapılmasını amaçladığını söyledi.
Öte yandan Avrupa Birliği (AB) Libya Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Sabadell Jose, ülkede yaşananlarla ilgili yorumda bulundu. Halkın seçimler yoluyla değişim istediğini, bu yüzden seslerinin duyulması gerektiğini söyleyen Jose, yine de protestoların barışçıl olması ve her türlü şiddetten kaçınılması gerektiğine dikkati çekti.
Diğer taraftan UBH Başbakanı Dibeybe ve İstikrar hükümeti Başbakanı Başağa, halen birbirlerine karşılıklı suçlamalarda bulunuyorlar. Dibeybe, rakibi Başağa'nın iktidar arayışı içerisinde olduğunu öne sürerken, Başağa da rakibinin (görev süresi dolan) hükümetinin kendi çıkarına hareket ettiğini söyledi.



Arap diplomatik kaynak: Şara, cumartesi günü Bağdat'ta yapılacak Arap Zirvesi'ne katılmayacak

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile Irak istihbarat şefi Hamid el-Şatri arasındaki bir görüşme (Arşiv-AFP)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile Irak istihbarat şefi Hamid el-Şatri arasındaki bir görüşme (Arşiv-AFP)
TT

Arap diplomatik kaynak: Şara, cumartesi günü Bağdat'ta yapılacak Arap Zirvesi'ne katılmayacak

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile Irak istihbarat şefi Hamid el-Şatri arasındaki bir görüşme (Arşiv-AFP)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile Irak istihbarat şefi Hamid el-Şatri arasındaki bir görüşme (Arşiv-AFP)

-Arap diplomatik kaynaklar, dün, Suriye'nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'nın cumartesi günü Bağdat'ta düzenlenecek Arap zirvesine katılmayacağını açıkladı. Eş-Şara’ya gönderilen resmi davet, İran yanlısı Iraklı siyasetçiler ve destekçileri tarafından sert eleştirilere maruz kalmıştı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre kaynak yaptığı açıklamada, “Suriye Arap Cumhuriyeti Geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, 17 Mayıs'ta Irak'ın başkenti Bağdat'ta düzenlenecek 34. Arap Zirvesi'ne katılmayacak” dedi. Kaynak, “Suriye’yi zirvede Dışişleri Bakanı Esad Şeybani'nin temsil edeceğini” belirtti.

Bağdat, yakın müttefiki Beşşar Esed'in devrilmesinden bu yana komşusu ile yakın ilişkiler kurmak isteyen Şam'a karşı temkinli davranıyor. Ulusal İstihbarat Servisi Başkanı Hamid eş-Şatri başkanlığındaki Irak heyeti, geçen ayın sonlarında Şam'ı ziyaret ederek, güvenlik, ticaret ve terörle mücadele konularında iş birliği konularını görüşmek üzere eş-Şara ve hükümet yetkilileriyle bir araya geldi.

Esed'e en büyük destek Rusya, İran ve Hizbullah'tan gelirken, İran yanlısı Iraklı milisler de Esed'in demokrasi yanlısı protestoları bastırmak için başlattığı kanlı kampanyanın sürdüğü 13 yıllık savaşta rejimi savunmak için mücadele etti. Bu gruplar, sosyal medyadaki destekçileriyle birlikte Şeriat yasalarına karşı sert söylemlerini sürdürüyor.

xsdfrgt

Irak güvenlik kaynakları AFP'ye yaptığı açıklamada, Eş Şara'nın Irak'ta, eski bir tutuklama emri olduğunu ve bu emrin, Şara'nın El Kaide örgütü saflarında ABD ve müttefiklerine karşı savaştığı ve ardından Irak'ta yıllarca hapis yattığı döneme ait olduğunu söyledi.

sdfgthy
Şam sokaklarında devrik Başkan Esed ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in afişi, Mart 2022 (Arşiv-Reuters)

İçişleri Bakanı Abdul Emir el-Şammari, geçen hafta El-Hadath televizyonuna verdiği röportajda, 40 yıllık çatışma ve savaşın ardından göreceli bir istikrara kavuşan Irak'ın, zirveye katılan ileri gelenleri korumak için "kapsamlı güvenlik planları" uygulamaya koyduğunu doğruladı. Irak'ın Şara'nın katılımı için güvenlik garantisi vermesinin istenip istenmediği sorusuna El-Şammari, "Bizden herhangi bir güvenlik garantisi istenmedi ve güvenlik önlemlerimiz herkesi kapsıyor. Bütün konuklar eşit derecede önemlidir" yanıtını verdi.

Zirve ile eş zamanlı olarak Irak İçişleri Bakanlığı cumartesi günü, “11 Mayıs'tan 20 Mayıs'a kadar” gösterilerin yasaklandığını ve “gösteriye yapmaya çalışanların tutuklanacağını” duyurdu.