Macron, ‘nükleer anlaşmaya’ varılamamasından İran'ı sorumlu tuttu

İsrail Başbakanı Lapid, Macron'u ‘farklı bir nükleer anlaşma’ girişimini canlandırmaya çağırdı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İsrail Başbakanı Yair Lapid, Elysee Sarayı'nda basın toplantısı düzenledi. (DPA)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İsrail Başbakanı Yair Lapid, Elysee Sarayı'nda basın toplantısı düzenledi. (DPA)
TT

Macron, ‘nükleer anlaşmaya’ varılamamasından İran'ı sorumlu tuttu

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İsrail Başbakanı Yair Lapid, Elysee Sarayı'nda basın toplantısı düzenledi. (DPA)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İsrail Başbakanı Yair Lapid, Elysee Sarayı'nda basın toplantısı düzenledi. (DPA)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İsrail Başbakanı Yair Lapid, Fransa’nın başkenti Paris'te bir araya geldiler. Elysee Sarayı'nda gerçekleşen görüşmenin ana gündemi, İsrail’in İran’a yönelik yaklaşımı ve Viyana’daki ‘nükleer müzakerelerin’ seyri ile ilgiliydi. Yair Lapid ilk yurt dışı ziyaretini, 2007’deki bakanlık döneminden samimi olduğu Macron’un liderlik ettiği Fransa’ya gerçekleştirmesi bir tesadüf değildi. Lapid en son kasım ayında dışişleri bakanı sıfatıyla Paris’i ziyaret etmişti. Macron’un Lapid’i aşırı samimi bir şekilde karşılaması ve kendisine abartılı övgülerde bulunması dikkat çekti.  
Cumhurbaşkanı Macron, İsrail’in Lapid gibi bir başbakana sahip olduğu için şanslı olduğunu söyledi. Oysa Lapid’in başbakanlığı kasım ayında gerçekleşecek seçimle son bulacak. Macron’un ayrıca, Lapid’in İsrail-Filistin arasındaki ‘barış müzakerelerini’ başlatabilecek kişi olabileceği yönündeki sözleri de ‘abartılı olarak’ değerlendirildi. Nitekim cumhurbaşkanlığı süresince Libya, Sudan, Irak ve Lübnan gibi dosyalarda birçok ‘diplomatik girişimde’ bulunmuş olan Fransız lider, Filistin’le ilgili herhangi bir çabanın parçası olmuş değildi. Elysee Sarayı'ndaki görüşmeden önce Macron ve Lapid ortak basın toplantısı düzenledi. Görüşme öncesinde düzenlenen basın toplantılarının, görüşmenin ayrıntılarına dair açıklama yapmaktan kaçınmanın işareti olduğu biliniyor. Macron, İran'ın nükleer programı ve bölgesel faaliyetlerinin, İsrail'in çevresinin yanı sıra Fransız ve Avrupalı çıkarlarını etkileyen krizler arasında olduğunu söyledi. İran'ın nükleer faaliyetleri konusundaki Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) anlaşmasını canlandırmaya yönelik müzakereleri en kısa zamanda sonuçlandırmak istediklerini belirten Macron, söz konusu anlaşmanın, İran'ın istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerini sınırlamaya yeterli olmayacağı konusunda İsrail ile hemfikir olduklarını vurguladı. Macron, KOEP'in, İran'ın balistik ve bölgesel faaliyetlerine ilişkin müzakerelerle tamamlanması gerektiğine işaret etti. “İsrailliler ve Filistinliler arasındaki siyasi diyalogun yeniden başlamasına alternatif yok” diyen Macron, Fransa'nın bu diyalogun yeniden başlamasına katkı sağlamak için hazır olduğunu kaydetti. 
Lapid’in Paris’e iki ana dosya ile geldiği biliniyor. Bunların ilki İran dosyası. İkincisi de Batı ülkeleriyle İran arasında duraksama aşamasında olan nükleer müzakereler. Viyana’da bir yılı aşkın süredir yürütülen müzakereler, ABD ve İran’ın bazı konularda uzlaşamaması nedeniyle mart ayında askıya alınmıştı. Katar’ın başkenti Doha’da geçtiğimiz günlerde Avrupa Birliği koordinatörü Enrique Mora’nın aracılığıyla Washington ve Tahran dolaylı görüşmelerde bulundu ancak bir sonuç elde edilemedi. Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin ardından Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Eğer bir anlaşma yapmak istiyorsak şimdi karar vermeliyiz. Halen ‘nükleer anlaşma’ canlandırılabilir ancak yakında bu fırsatlar azalabilir” ifadesini kullandı. İranlı Bakan Abdullahiyan, Doha görüşmelerinin ardından diplomatik temaslarını arttırdı. Lapid'in Paris'e, Fransa Cumhurbaşkanı’nı müzakereler sırasında sert bir duruş sergilemeye zorlamak amacıyla geldiği bir sır değil. İsrail de 2018’de Kapsamlı Ortak Eylem Planı anlaşmasından çekilen ABD Başkanı Donald Trump gibi söz konusu anlaşmanın yeterli olmadığına inanıyor. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Fransız mevkidaşı Catherine Colonna ile önceki gün telefonda görüştü. Görüşmede, ‘2015 nükleer anlaşmasının’ canlandırılmasına yönelik çabalar ele alındı.
Fransız kaynaklara göre İsrail Başbakanı Lapid’in İran’la yapılan ‘nükleer müzakerelere’ yaklaşımı, eski Başbakan Binyamin Netanyahu’nun tavrından farklılık gösteriyor. Netanyahu ‘2015 nükleer anlaşmasının’ canlandırılmasına keskin bir şekilde karşıydı. Lapid ise söz konusu anlaşmaya dönülebileceğini ancak anlaşmanın şartlarını sıkılaştırılması, ayrıca İran’ın balistik füze programı ile bölgesel faaliyetlerini de kısıtlamasını talep ediyor. Paris de İran’ın ‘bölgesel politikalarını’, ‘istikrarı zedeleyici’ olarak nitelendiriyor. Lapid Macron’a hitaben şunları söyledi:
“2018’de İran’la daha etkili, zaman kısıtlaması olmayan ve İran’ın nükleer silah elde etme eşiğine engelleyen yeni bir anlaşma yapılması gerektiğini söyleyen ilk liderdin, koordineli uluslararası baskıları savunuyordun. O zamanki gibi şimdi de haklısın. Mevcut durum sürdürülemez, Ortadoğu’da bir silahlanma yarışı dünya barışını tehdit eder. Bunu engellemek için birlikte çalışmalıyız. Bu tehlikeli anlaşmaya karşı sesimizi duyurmamız önemli.”  
Diğer yandan Paris, İran'ın nükleer programının daha fazla ilerlemesini engelleyecek olan ‘2015 nükleer anlaşmasının’ yeniden canlandırılmasına olumlu yaklaşıyor. Fransa mart ayında üzerinde uzlaşı sağlanan ‘anlaşma taslağını’ yeterli buluyor. Bu bağlamda Fransız Cumhurbaşkanı Macron; Viyana’da bir anlaşmaya varılamamasından İran’ı sorumlu tutarak, “İran halen iyi bir anlaşmaya varmak için elindeki fırsatları kullanmayı reddediyor, ortaklarımızla İran’ı rasyonel davranmaya ikna etmek için gerekli çabaları sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.  
Paris, Berlin ve Londra ile iş birliği içinde, ABD ve İran’ın pozisyonlarını yakınlaştırmak için olumlu bir rol oynamaya çalışıyor. Bununla birlikte Fransız-Avrupa diplomasisinin ABD ve İran pozisyonlarını değiştirmekte pek de etkili olduğu söylenemez. Fransa ve KOEP’in Avrupalı tarafları, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın, yeterli iş birliği yapmadığı gerekçesiyle İran’ı kınaması kararında ABD’nin yanında yer almıştı.  



İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
TT

İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)

İsrail ordusu, Gazze şehrinde bir Hamas liderini öldürdüğünü duyurdu. Şarku’l Avsat’ın İ24 NEWS’ten aktardığına göre dün Gazze şehrinde bir araca düzenlenen İsrail saldırısında dört kişi hayatını kaybetti. Saldırının Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın Operasyon Komutanı Ala el-Hadidi'yi hedef aldığı belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün, Hamas’ın Yahudi devletiyle olan kırılgan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini gerekçe göstererek, İsrail'in Gazze Şeridi'nde beş üst düzey Hamas yetkilisini öldürdüğünü açıkladı.

Netanyahu'nun ofisi tarafından X platformu üzerinden yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı: “Bugün Hamas, İsrail askerlerine saldırmak için teröristleri İsrail kontrolündeki bölgelere göndererek ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti. Buna karşılık İsrail, beş üst düzey Hamas teröristini ortadan kaldırdı.”


Cenevre Görüşmeleri… ABD’den Ukrayna Savaşı’nı sonlandırma planına açık kapı

Cenevre Görüşmeleri… ABD’den Ukrayna Savaşı’nı sonlandırma planına açık kapı
TT

Cenevre Görüşmeleri… ABD’den Ukrayna Savaşı’nı sonlandırma planına açık kapı

Cenevre Görüşmeleri… ABD’den Ukrayna Savaşı’nı sonlandırma planına açık kapı

ABD, Ukrayna ve Avrupa’dan yetkililer pazar günü İsviçre’nin Cenevre kentinde bir araya gelerek, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’ya yönelik barış planını ele alacak. Kiev’de ise bu planın “zorunlu bir teslimiyet” anlamına gelebileceği endişesi hâkim. Washington ise önerinin nihai bir teklif olmadığını vurguluyor.

Trump, yaklaşık dört yıldır süren savaşın sona erdirilmesine yönelik planına Kiev’in 27 Kasım tarihine kadar onay vermesini istemişti. Ancak Ukrayna, taslakta Rusya lehine görülen bazı maddelerde değişiklik yapılmasını talep ediyor.

Rus vizyonu tartışması

ABD yönetimi, planın Amerikan resmi politikasını yansıttığını belirterek, Senato üyelerinin Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun planı “Rusya’nın dilek listesi” olarak nitelediği iddiasını reddetti.

xscd
ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg, Kiev'de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile bir araya geldi (Reuters)

28 maddelik taslak, Ukrayna’nın bazı topraklardan vazgeçmesini, ordusunun küçültülmesini ve ülkenin NATO’ya katılmama taahhüdünü içeriyor.

Trump, cumartesi günü yaptığı açıklamada planın “nihai teklif” olmadığını, amacının çatışmaları “bir şekilde” durdurmak olduğunu söyledi. ABD’nin Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg da metni “devam eden bir çalışma” olarak nitelendirdi.

Avrupalı müttefikler ise hazırlık sürecine dahil olmadıkları plana temkinli yaklaşıyor ve daha fazla geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor. G20 zirvesi sırasında Kiev’in elini güçlendirecek karşı öneriler üzerinde çalışıldı.

ABD Heyeti Cenevre’de

Dışişleri Bakanı Marco Rubio bugün (Pazar)Cenevre’ye ulaştı. ABD’nin diplomatik temsilcilerinden Steve Whitkov’un da görüşmelere katılması bekleniyor. ABD Kara Kuvvetleri Sekreteri Daniel Driscoll ise Kiev’de Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüştükten sonra Cenevre’ye geçiş yaptı.

Rubio sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, barış planının ABD tarafından hazırlandığını belirterek, “Bu, devam eden müzakereler için güçlü bir çerçeve sunuyor. Rusya’nın katkılarının yanı sıra Ukrayna’nın önceki ve mevcut önerilerini de içeriyor” dedi.

Rusya’nın katılımı belirsiz

Zelenskiy, başmüzakereci görevine Andriy Yermak’ın getirildiğini duyurdu. Kararnamede müzakerelere “Rusya Federasyonu temsilcilerinin” de katılmasının öngörüldüğü ifade edildi; ancak Moskova’dan bu konuda resmi bir açıklama gelmedi.

Zelenskiy, “Barışı sağlamak için atılması gereken adımlar konusunda ortaklarımızla istişarelerde bulunacağız” dedi. Ukrayna lideri, temsilcilerinin ülkenin ulusal çıkarlarını savunmayı bildiğini ve “Rusya’nın üçüncü kez saldırmasını engelleyecek” şekilde hareket edeceklerini vurguladı.

Avrupa’dan güvenlik vurgusu

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, üst düzey yetkililerin Cenevre’de “ilerleme kaydetmek” için bir araya geleceğini söyleyerek, Ukrayna’ya güçlü güvenlik garantileri verilmesinin önemini vurguladı. İngiltere’nin ulusal güvenlik danışmanı Jonathan Powell’ın da toplantıya katılacağı belirtildi.

cdfg
Trump ve Putin, geçen Ağustos ayında Ukrayna'daki savaşın sona erdirilmesini müzakere etmek için yaptıkları görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında el sıkışıyor (Reuters)

İtalya’nın güvenlik danışmanı Fabrizio Saggio’nun da Cenevre’ye gideceği bildirildi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise AB, Fransa ve Almanya’dan güvenlik yetkililerinin görüşmelere katılacağını açıkladı.

Johannesburg’daki G20 toplantısı sırasında Starmer, Macron ve Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Trump’ın planını ele almak üzere bir araya geldi. Görüşmeye Avustralya, Kanada ve Japonya’dan yetkililer de katıldı.

Liderler, yayımladıkları ortak açıklamada ABD planının “üzerinde çalışılması gereken bir temel” olduğunu kaydetti. Açıklamada ayrıca “sınırların güç yoluyla değiştirilemeyeceği” ve Ukrayna ordusuna getirilebilecek kısıtlamaların ülkeyi gelecekte risk altında bırakabileceği uyarısı yer aldı.

fgb
Rusya Savunma Bakanlığı'nın 18 Kasım'da yayımladığı bir videodan alınan bir karede, bir Rus askerinin Ukrayna'da açıklanmayan bir konumda bulunan Ukrayna ordusu mevzilerine top mermisi ateşlediği görülüyor. (EPA)

Macron, planın Ukrayna’nın NATO ilişkileri ve AB’de dondurulan Rus varlıkları gibi Avrupa’yı ilgilendiren kritik konular içerdiğini belirterek, “Hepimiz güçlü ve kalıcı bir barış istiyoruz. Bu barış tüm Avrupalıların güvenliğini gözetmelidir” dedi.

Kiev’de kritik günler

Zelenskiy, cuma günü yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında Ukrayna’nın tarihinin en zor dönemlerinden birinden geçtiğini söyledi. Trump’ın planına alternatif öneriler sunacağını belirterek, ülkeye yönelik baskının “çok yoğun” olduğunu dile getirdi.

Ukrayna lideri, ülkesinin “onurunu kaybetmek ile en önemli müttefikini kaybetme riski arasında çok zor bir seçimle” karşı karşıya kalabileceğini ifade etti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise planın nihai barış için “temel oluşturabileceğini” söyledi ancak Ukrayna’nın masadan çekilmesi halinde daha fazla toprak alacağı tehdidinde bulundu.


İran: Batı’nın UAEA’ya müdahalesi uluslararası ilişkileri zedeliyor

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)
TT

İran: Batı’nın UAEA’ya müdahalesi uluslararası ilişkileri zedeliyor

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün(Pazar) yaptığı açıklamada Batılı ülkelerin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (IAEA/UAEA) çalışmalarına müdahale ettiğini savunarak, bu tutumun ajansın diğer ülkelerle ilişkilerini “ciddi şekilde zorlaştırdığını” söyledi.

Başkent Tahran’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Bekayi, İran ile UAEA arasında herhangi bir arabuluculuğa ihtiyaç olmadığını vurgulayarak, Kahire’de taraflar arasında sağlanan son mutabakatın “geçerliliğini yitirdiğini” dile getirdi.

Washington’un nükleer müzakerelerde “ciddiyetten uzak davrandığını” öne süren Bekayi, ABD’nin diplomatik teamüllere uygun hareket etmediğini ifade etti. Sözcü, UAEA’nın da ABD ile İsrail’in “siyasi baskılarına boyun eğdiğini” iddia etti.

Bekayi, ABD’yi “dünyanın en büyük istikrarsızlık kaynağı” olarak tanımlarken, Sudan’daki çatışmalara ilişkin değerlendirmesinde de ülkedeki gelişmelerin “son derece kaygı verici” olduğunu belirtti. Sözcü, Sudan’daki gerilimin tırmanmasından “Washington’un sorumlu olduğunu” ileri sürdü.