Almanya, Amazon'a daha sıkı rekabet kontrolleri uygulayacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Almanya, Amazon'a daha sıkı rekabet kontrolleri uygulayacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Almanya Federal Kartel Dairesi (Bundeskartellamt), Amazon'u çapraz pazarlarda “çok önemli” bir şirket olarak sınıflandırarak, rekabet karşıtı davranışı daha erken bir aşamada yasaklamak amacıyla Amazon için daha sıkı rekabet denetimi getirileceğini bildirdi.
Federal Kartel Dairesi tarafından yapılan açıklamada, Amazon'un e-ticaret alanında merkezi bir oyuncu olduğu belirtildi.
Amazon'un ticaret platformunun “Alman online perakendeciliğinde merkezi bir stratejik konumda” olduğu belirtilen açıklamada, ABD’li şirketin ülkede pazaryeri hizmetlerinde baskın olduğunun değerlendirildiği vurgulandı.
Açıklamada, "Bu, şu anda Amazon'a karşı halihazırda yürüttüğümüz işlemlere dayanan hâkim durumun kötüye kullanımın kontrolünün burada da geçerli olduğu anlamına geliyor" denildi.
Dairenin değerlendirmesinde, Amazon’un, e-ticarette başka hiçbir rakip tarafından tek bir kaynaktan sunulmayan bir genişlik ve derinlikteki bir dizi hizmeti sunduğu vurgulandı.
Amazon'dan yapılan açıklamada ise şirketin, Almanya Federal Kartel Dairesi değerlendirmesine katılmadığı, dairenin kararını ve yasal çözümler de dahil olmak üzere seçenekleri dikkatle gözden geçireceği belirtildi.
Öte yandan, Financial Times’ın haberine göre, Amazon, Avrupa Birliği’nde (AB) diğer perakendecilerle daha fazla veri paylaşma ve ürün yelpazesini genişletme konusunda AB Komisyonu ile prensipte anlaştı.
AB Komisyonu, bir ticaret platformu operatörü olarak Amazon'un diğer perakendecileri dezavantajlı hale getirdiği iddiasını araştırıyordu.
Ocak 2021’de Almanya’da dijital şirketlerle ilgili antitröst yasasında yapılan değişikliklerin yürürlüğe girmesiyle, şirketlerin pazar hakimiyetini belirleme ve rekabete karşı bazı uygulamaları yasaklama konusunda Federal Kartel Ofisi’ne daha fazla yetki verilmişti.
Daire, Amazon hakkında daha önce online alışveriş pazarında adil rekabeti sağlayıp sağlamadığını araştırmaya yönelik iki soruşturma yürütmüştü.
Bu soruşturmalar, Amazon'un fiyat kontrol mekanizmalarına ve sitesinde çevrim içi satış yapan üçüncü taraf satıcılarla ilişkilerine yönelikti.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal