Rusya'dan 7,2 milyon dolara sattığı Alaska açıklaması: ABD'den geri alırız

ABD bu eyaleti 1867'de 7,2 milyon dolara satın almıştı

Rusya, ABD'ye sattığı Alaska eyaletini geri istemeye yönelik henüz resmi bir adım atmadı (Unsplash)
Rusya, ABD'ye sattığı Alaska eyaletini geri istemeye yönelik henüz resmi bir adım atmadı (Unsplash)
TT

Rusya'dan 7,2 milyon dolara sattığı Alaska açıklaması: ABD'den geri alırız

Rusya, ABD'ye sattığı Alaska eyaletini geri istemeye yönelik henüz resmi bir adım atmadı (Unsplash)
Rusya, ABD'ye sattığı Alaska eyaletini geri istemeye yönelik henüz resmi bir adım atmadı (Unsplash)

Rusya Devlet Duması Başkanı Vyaçeslav Volodin, ABD'nin yurtdışındaki Rus kaynaklarına el koymayı sürdürmesi durumunda Alaska eyaletini tekrar isteyebileceklerini söyledi.
Volodin, çarşamba günü yaptığı açıklamada "Amerika, topraklarının bir parçası olan Alaska'yı asla unutmamalı. Yurtdışındaki kaynaklarımızı yönetmeye çalıştıklarında, öncelikle bizim de onlardan alabileceğimiz bir şey olduğunu unutmasınlar" dedi.
ABD, 18. yüzyıl sonlarında Rus İmparatorluğu'nun kolonize ettiği Alaska'yı 1867'de 7,2 milyon dolara satın almıştı. 
Volodin, yardımcısı Piyotr Tolstoy'un Alaska'da Rusya'ya katılmaya dair bir referandum düzenleme teklifinde bulunduğunu da söyledi.
ABD'nin içişlerine karışmadıklarını söyleyen Volodin, ABD'li siyasetçilerin ülkelerinde ters giden her şeyden Rusları sorumlu tuttuğunu savundu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 24 Şubat'ta verdiği askeri operasyon emriyle başlayan savaşın 134. gününde de çatışmalar sürüyor.
Ukrayna istilasının ardından başta ABD olmak üzere birçok Batılı ülke ve kuruluş, Rus şirketlere, siyasetçilere ve oligarklara yaptırım uygulama kararı almıştı.
Öte yandan Alaska'yla ilgili benzer bir öneriyi Putin'in Birleşik Rusya partisinden Duma üyesi Oleg Matveyçev de martta dile getirmişti.
Alaska Valisi Cumhuriyetçi Mike Dunleavy ise Rus parlamenterin sözlerine tepki göstererek, "Becerebilirseniz, iyi şanslar. Bizim de size iki çift lafımız olur" demişti.
Independent Türkçe, Jerusalem Post, The Moscow Times



Netanyahu, İranlıları hükümetlerinin hesap vermesini sağlamak için "sokaklara çıkmaya" çağırdı

TT

Netanyahu, İranlıları hükümetlerinin hesap vermesini sağlamak için "sokaklara çıkmaya" çağırdı

Netanyahu, İranlıları hükümetlerinin hesap vermesini sağlamak için "sokaklara çıkmaya" çağırdı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, İranlıları sokaklara çıkıp, ülkelerinde ciddi elektrik ve su kesintileri yaşandığı için hükümetlerinden hesap sormaya çağırdı.

AFP'nin habere göre Netanyahu'nun açıklamaları, haziran ayında 12 gün süren ve İsrail'in özellikle nükleer ve askeri tesisleri hedef alan saldırılarıyla başlayan İsrail-İran savaşından sadece iki ay sonra geldi. Tahran ise İsrail saldırılarına füze ve insansız hava araçlarıyla (İHA) karşılık verdi.

İsrail saldırısı, İran'da çok sayıda üst düzey askeri komutan, nükleer bilim adamı ve yüzlerce kişinin ölümüne yol açtı. İsrail ise 28 sivilin hayatını kaybettiğini bildirdi.

Netanyahu, internette yayınladığı video mesajında, İran'da devam eden su krizine ve ülkenin rezervuarlarındaki su seviyelerinin düşmesine değindi.

İranlı yetkililer, geçen hafta elektrik santralleri üzerindeki baskıyı artıran sıcak hava dalgasının ortasında, elektrik tüketimini azaltmak amacıyla birçok devlet dairesinin kapatılmasını emretti.

Netanyahu, "Bu acımasız yaz sıcağında çocuklarınız için temiz ve serin su bile bulamıyorsunuz," diyerek. "İyi haber şu: Ülkeniz özgürlüğüne kavuşur kavuşmaz, İsrail'in en iyi su uzmanları her İran şehrine seyahat edecek ve en son teknoloji ve bilgi birikimini yanlarında getirecek" ifadelerini kullandı.

Neteyahu, İranlıları "özgürlük için risk almaya", "sokaklara çıkmaya" ve "aileleri ve tüm İranlılar için daha iyi bir gelecek inşa etmeye" teşvik edecek kadar ileri gitti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Netanyahu, daha önce de İsrail ile anlaşmazlık yaşayan ülkelere seslenmek ve vatandaşlarını harekete geçmeye çağırmak için video mesajları kullanmıştı.

Konuşması, yaklaşan kıtlık uyarıları arasında Gazze'deki 22 aylık savaşı sona erdirmesi ve Filistin topraklarında hâlâ tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılması için yurt içinde ve yurt dışında artan baskılarla karşı karşıya kaldığı bir dönemde geldi.