Hacı adayları Arafat heyecanını anlattı

Haccın en önemli rüknü "vakfe" için Arafat'a gelen hacı adayları, Hazreti Adem ile Hazreti Havva'nın dünyada buluştuğu yer olan Cebel-i Rahme'yi (Rahmet Tepesi) ziyaret ediyor.

Fotoğraflar: AA
Fotoğraflar: AA
TT

Hacı adayları Arafat heyecanını anlattı

Fotoğraflar: AA
Fotoğraflar: AA

Hacı adaylarının kutsal topraklarda aynı anda bir araya geldiği tek yer olan Arafat'ta hazırlıkların tamamlanmasıyla tüm hacı adayları dünden itibaren buraya intikal etti.
Kendileri için hazırlanan çadırlara yerleşen hacı adayları, Arafat’taki gecelerini ibadetle geçirdi. Bazı hacı adayları ise ibadetlerin yanı sıra çevrede bulunan kutsal mekanları ziyaret ediyor.
Cebel-i Rahme'ye gelenlerden bazıları burada Kur'an-ı Kerim okurken, bazıları da Hazreti Muhammed’in yaptığı gibi sırtlarını Cebel-i Rahme'ye vererek ve yönlerini kıbleye dönerek dua ediyor.
Geceyi Cebel-i Rahme'de geçiren hacı adayları sabah namazını da burada eda etti.

"Sözlerle, kelimelerle ifade edilmeyecek bir şey"
Cebel-i Rahme’yi ziyaret edenler arasında çok sayıda Türk hacı adayı da yer aldı.
Türk hacı adaylarından Osman Kızıl, Hazreti Peygamber’in ayak bastığı topraklarda olduklarını hatırlatarak, "Bu duygular buraya gelmeyince sözlerle, kelimelerle ifade edilmeyecek bir şey. Ben buraya gelinceye kadar hiçbir şey hissetmedim, ta ki Cidde Havaalanı'na inene kadar... Orada bir ateş sarmaya başladı" dedi.
Yaşadıklarının ifade edilemeyeceğini, kalpten gelen duygular olduğunu vurgulayan Kızıl, "Kabe'yi görene kadar ikinci ateş de yanmıyor. Üçüncü ateş de inşallah Peygamber Efendimizin Kabr-i Şerif'ini görünce yanacak" ifadesini kullandı.

Türkiye'ye döndüğünce hayatında kesinlikle çok şeyin değişeceğini belirten Kızıl, kırıcı bir insanın hiçbir şeye faydası olmadığını anlattı.
Nevşehir’den kutsal topraklara gelen Celalettin Bektaş ise 2014'te umreye geldiğini, 12 sene önce de hacca yazıldıklarını ancak bu yıl gelmenin nasip olduğunu söyledi.
Hac için sıra bekledikleri dönemde eşini kaybettiğini aktaran Kozaklı, "Çok üzgünüm onunla beraber gelemediğim için. Cenab-ı Allah bana nasip eyledi, geldim inşallah. Tüm Müslüman alemine, Peygamber Efendimizin gezdiği, gördüğü yerleri herkese Allah'ım nasip eylesin" diye konuştu.
Kozaklı ile hacca gelen Duran Kaya ise genç yaşta haccı nasip ettiği için Allah'a şükrettiğini ifade etti. Hacı adayları, tüm İslam aleminin Kurban Bayramı’nı kutladı.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.