Almanya, Rusya’nın doğalgaz arzını kesmesinden endişe ediyor

Rusya’nın Kingisepp kasabasındaki Kuzey Akım projesinin sahalarından birinde çalışan iki Rus işçi (Reuters-Arşiv)
Rusya’nın Kingisepp kasabasındaki Kuzey Akım projesinin sahalarından birinde çalışan iki Rus işçi (Reuters-Arşiv)
TT

Almanya, Rusya’nın doğalgaz arzını kesmesinden endişe ediyor

Rusya’nın Kingisepp kasabasındaki Kuzey Akım projesinin sahalarından birinde çalışan iki Rus işçi (Reuters-Arşiv)
Rusya’nın Kingisepp kasabasındaki Kuzey Akım projesinin sahalarından birinde çalışan iki Rus işçi (Reuters-Arşiv)

Almanya’da Kuzey Akımı boru hattı Pazartesi gününden itibaren rutin bakım için 10 günlüğüne kapatılacak. Ancak Rusya’nın gaz ithalatının önemli bir bölümünü sağlayan bu boru hattı yoluyla arzı kalıcı olarak keseceğinden korkuluyor.
Almanya, evlere sıcak su sağlamak, ofisleri ısıtmak ve hatta trafik ışıklarını çalıştırmak için ihtiyaç duyduğu Rus doğalgaz arzının kıtlığından endişe ediyor ve Ukrayna’daki savaşın neden olduğu enerji sıkıntısının etkilerini şimdiden hissediyor.
Ülkede belediyelerden büyük şirketlere kadar tüm ülke doğalgaz kullanımına yönelik her türlü kısıtlamaya hazırlanıyor.
AFP’nin haberine göre, Ekonomi Bakanı Robert Habeck, Rusya’nın Ukrayna’ya verilen desteği baltalamak amacıyla Avrupa’ya karşı ‘doğalgaz silahını’ kullandığına dikkat çekerek, “Hiçbir senaryo göz ardı edilemez” diye uyardı.
Tedariklerin asla eski seviyelere geri dönmeme riskiyle karşı karşıya kalan birçok işletme ve yerel makam acil durum planları hazırladı.
Frankfurt Menkul Kıymetler Borsası’nın en büyük şirketlerinden biri olan Henkel Group’un Başkanı Carsten Knobel basına yaptığı açıklamada, “Pandemi sırasında yaptığımız gibi evden çalışmaya dönmemiz mümkün, ancak bu sefer ulusal çıkarlar için enerji tasarrufu yapmalıyız” dedi.
Yüksek oranda gaza bağımlı Alman kimya endüstrisini temsil eden Kimya Sanayicileri Derneği, en kötü durum senaryosuna hazırlandıklarını bildirdi.
Kimya devi BASF, 2020’den itibaren yeni tip koronavirüs pandemisi sırasında halihazırda kullanılan bir sistem olan çalışanlarını izne çıkarma olasılığını gündeme getirdi.
Parfüm üreticisi Symrise, Holzminden’deki fabrikasında petrolle çalışan bir sisteme geri dönüyor.
Rusya, son haftalarda teknik bir sorunu gerekçe göstererek Kuzey Akım üzerinden gaz ihracatını yüzde 60 oranında azaltırken, Berlin bu kararı ‘siyasi’ olarak nitelendirdi ve kınadı.
Sonuç olarak, Almanya’nın gaz depolama tesisleri normalden daha yavaş dolduruluyor.
Bakan Habeck, hızla gaz kesintisine doğru ilerledikleri konusunda uyardı ve vatandaşları daha az sıcak su kullanmaya çağırdı.
Federal Şebeke Ajansı başkanı Klaus Müller ise, “Rusya’dan gaz almayı bırakırsak, şu anda depolanan miktarlar yalnızca bir veya iki ay yetecek” dedi.
Müller, tüketicilerin enerji tedarikçilerinden normalden üç kat daha yüksek fatura aldıklarında şok olacaklarını da ekledi.
Federal Meclis, ofislerindeki sıcak suyu kapatma ve kışın odalardaki sıcaklığı 20 derecenin üzerine çıkarmama planını onayladı.
Bazı yerel yetkililer de enerji tasarrufu planlarını uygulamaya koydu.
Birçok şehir, yüzme havuzlarındaki su sıcaklığını düşürdü veya sokak aydınlatmasını azalttı.
Bavyera şehri Augsburg, az kullanılan bazı trafik ışıklarının kapatılmasını tartışıyor.
Saksonya eyaletinde 600 dairenin yer aldığı bir sitedeki görevliler sıcak su kullanımında kısıtlamaya gitti.
Almanya’nın en büyük emlak grubu Vonovia Perşembe günü yaptığı açıklamada, 350 bin evin sıcaklığını geceleri 17 santigrat derece ile sınırlamayı planladıklarını bildirdi.
Ukrayna’da savaşın başlamasından bu yana Almanya, Rusya’nın sağladığı doğalgaz payını yüzde 55’ten yüzde 35’e düşürmeyi başardı.
Ülke, ısınma ihtiyacının yüzde 50’sinden fazlası için doğalgaza güveniyor.
Almanya, Rus gazına olan bağımlılığını daha da azaltmak amacıyla Katar veya ABD gibi diğer üreticilerden sıvılaştırılmış doğalgaz satın almak için milyarlarca euro  ayırdı.
Ancak Habeck’e göre, Rusya’dan arzın tamamen kesilmesi durumunda, ülke çok zor toplumsal seçimler yapmak zorunda kalacak.
Ülkenin önde gelen ekonomik düşünce kuruluşları tarafından yakın zamanda yapılan bir tahmine göre, Rus doğalgaz dağıtımlarının sona ermesi, ülkeyi büyük olasılıkla acı verici bir durgunluğa sürükleyecek ve ekonomi 2022 ile 2023 arasında yüzde 6,5 oranında küçülecek.
Almanya’yı neler bekleyebileceğine dair bir uyarı olarak, Haziran ayında enerji fiyatlarındaki artış, ülkenin yıllar sonra ilk aylık ticaret açığına neden oldu.



Netanyahu... Başarısız bir liderden İsraillilerin gözünde ulusal bir kahramana

Dün şafak vakti gerçekleşen İsrail saldırısının ardından Tahran'ın güneyindeki bir petrol rafinerisinden yükselen dumanlar (AFP)
Dün şafak vakti gerçekleşen İsrail saldırısının ardından Tahran'ın güneyindeki bir petrol rafinerisinden yükselen dumanlar (AFP)
TT

Netanyahu... Başarısız bir liderden İsraillilerin gözünde ulusal bir kahramana

Dün şafak vakti gerçekleşen İsrail saldırısının ardından Tahran'ın güneyindeki bir petrol rafinerisinden yükselen dumanlar (AFP)
Dün şafak vakti gerçekleşen İsrail saldırısının ardından Tahran'ın güneyindeki bir petrol rafinerisinden yükselen dumanlar (AFP)

İsrail Güvenlik Kabinesi’nin İran'a karşı savaş hedeflerini genişletme kararı, birçok analist ve gözlemciye göre Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ‘Daha fazlası var mı?’ şeklindeki doktriner yaklaşımıyla uyumlu.

Netanyahu bir zafer kazandığında, kendisini takip eden bir askeri liderliğin varlığının da yardımıyla yeni bir zafer arayışına giriyor.

Hizbullah liderlerini ortadan kaldırmayı başardığında bu oldu. Bu yüzden savaşı genişletmeye ve ateşkes yapmak zorunda kalana kadar Lübnan'daki işgalini güçlendirmeye karar verdi. Aynı şey Suriye'de de oldu; Beşşar Esed rejiminin devrilmesini fırsat bilerek Golan Tepeleri'nin doğusundaki toprakları ve Şam'ın büyük bir bölümüne hâkim olan Hermon Dağı'nın zirvelerini işgal etti.Bugün İran'a olan da bu.

Netanyahu, geçen yıl İran'a yönelik saldırıları, savunma kapasitesinin zayıflığını gösteren ‘büyük bir başarı’ olarak görmüş ve nükleer projesini ve füze kapasitesini vurmak için değerli bir fırsat olarak değerlendirmişti. Ancak ABD Başkanı Donald Trump yönetimi buna karşı çıktı ve Netanyahu yönetimi ABD’yi ikna etmek için lobi faaliyetlerine başladı.

scvf
Dün Tahran'ın merkezinde İsrail saldırılarının ardından meydana gelen patlamanın dumanları arasında İranlılar (Reuters)

Netanyahu, ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Michael Kurilla tarafından da teyit edilen istihbarat verilerini ABD yönetimine sundu ve İran'ı zayıflatacak ve yeni, ‘daha iyi’ bir nükleer anlaşma için müzakerelere uygun hale getirecek yıkıcı bir darbe indirmek için bir fırsat penceresi olduğuna ikna etti.

Trump İran'ı yanlış yönlendirmeyi kabul edip ona katılınca, Netanyahu ve ordusu şimdi ABD'yi İran'ın nükleer tesislerini yok etmeye sürükleme ya da en azından rejimi zayıflatmak ve tamamen altını oymak umuduyla İran ekonomisine darbe vurmak da dahil olmak üzere daha fazla suikast ve can kaybı elde etmek için savaşı sürdürmesine izin verme hırsına kapıldı.

Stratejik hesaplar mı yoksa kişisel hesaplar mı?

Uzaktan bakan bir gözlemci Netanyahu'nun gerçekten de bu hedeflere ulaşmak için çalıştığını düşünebilir. Ancak son yıllardaki politikalarını takip edenler stratejik hesapların Netanyahu'nun aklındaki en son şey olduğunun farkındadır. Netanyahu'nun ilk ve ana hedefi kendi iç, kişisel ve partizan savaşıyla ilgilidir.

O, her ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmak istiyor. Uzmanlara göre bugün bunu başarmanın tek yolu savaş.

sdfgthy
İsrail'in dün Tahran'ın merkezine düzenlediği hava saldırısında yaralanan İranlılar (EPA)

İsrail halkının büyük çoğunluğu, muhalefetin tamamı, basın ve medyanın büyük çoğunluğu ve sokakların bu savaşa karşı gösterilerle dolduğu Gazze savaşı ağır bir yük haline gelmişken, Netanyahu İran'a karşı savaşın başka bir adım olduğunu düşünüyor.

İsraillilerin çoğunluğu İran'dan nefret ediyor, liderlerinin ‘Siyonist varlığı yok etme’ söylemlerinden korkuyor ve bu ‘azılı düşmandan’ kurtulmak için savaş istiyor.

İsrail muhalefeti bu savaşta Netanyahu'nun tamamen arkasında; Yair Lapid, Benny Gantz ve Avigdor Liberman, savaşı ve hükümeti desteklediklerini teyit eden açıklamalar yayınladılar.

İran bu savaşta şu ana kadar çok ağır darbeler aldı; özellikle de ordu ve Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) komutanları ile önde gelen atom bilimcilerinin ortadan kaldırılması ve bazı nükleer tesislerin, balistik füze üretim fabrikalarının ve petrol rafinerilerinin bombalanması… Netanyahu ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in konuşmalarını dinleyen herkes İran'ın birkaç gün içinde diz çökeceğine ve ‘iyi’ bir nükleer anlaşma için müzakerelere sürünerek geleceğine inanıyor.

fghyt
Dün Tahran'dan ayrılmaya çalışanlar nedeniyle yollarda trafik sıkışıklığı oluştu. (AFP)

Ülkesinde ‘başarısız, yozlaşmış ve yalancı’ bir lider olarak algılanan Netanyahu, elde ettiği başarıları ‘ulusal kahraman’ statüsüne yükselmek için bir sıçrama tahtası olarak görüyor.

Bedeli kim ödüyor?

Savaşın bedeli İsrail için küçük değil ve küçümsenmemeli.

İran, hava üsleri, silah fabrikaları ve İsrail'in en önemli bilimsel araştırma enstitülerinden biri olan Weizmann Enstitüsü de dahil olmak üzere güçlü istihbarat ve askeri yeteneklere sahip olduğunu kanıtlayan yerlere ulaştı; Tel Aviv ve banliyölerinde onlarca binayı havaya uçurarak 13 kişinin ölümüne ve çok sayıda kişinin yaralanmasına sebebiyet verdi.

Bu sonuç, çoğu son gecelerini sığınaklarda geçiren İsrail vatandaşlarını şok etti.

Ancak Netanyahu bunu halen ödenmesi gereken makul bir bedel olarak görüyor; bu da ona savaşı ‘ne kadar gerekirse o kadar’ uzatmaktan bahsetme ve hatta Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı günler öncesinden daha da büyük bir şiddetle sürdürme imkânı veriyor.

yjuı
İran'dan yapılan roket saldırılarının ardından sirenler çalarken Kudüs'te bir sığınakta bulunan İsrailliler (AP)

Bu da yardımcılarından birinin medyaya bu savaşın iki ya da üç hafta, belki de daha uzun sürebileceğini ve 800 ila 4 bin kişinin ölebileceğini sızdırmasına yol açtı.

Bu kadar yüksek bir rakam ortaya koymanın amacı, çok daha düşük olacak gerçek rakamın etkisini en aza indirmek. Gözlemcilere göre ölü sayısı, Gazze'de esir tutulanlar da dahil olmak üzere 300 ya da 400 kadar düşük olabilir.

Bu arada Netanyahu, ABD ve Batılı ülkelerin yanı sıra iç muhalefetin de desteğine sahip ve İran'ın müzakereleri boykot etmeye devam edeceği umuduyla kendi şartlarında bir çözüm aramaya istekli olduğu mesajını veriyor.