Suriye rejimi güçleri SDG kontrolündeki bölgelerdeki birliklerine nitelikli silahlar sevk etti  

SDG yöneticisi: Suriye hükümetiyle, ‘merkezi yönetim ve devletin kimliği’ konuları gibi bazı hususlarda anlaşamadık. 

SDG güçleri, kontrollerindeki bölgeleri savunmaya hazırlanıyor. (Şarku’l Avsat)  
SDG güçleri, kontrollerindeki bölgeleri savunmaya hazırlanıyor. (Şarku’l Avsat)  
TT

Suriye rejimi güçleri SDG kontrolündeki bölgelerdeki birliklerine nitelikli silahlar sevk etti  

SDG güçleri, kontrollerindeki bölgeleri savunmaya hazırlanıyor. (Şarku’l Avsat)  
SDG güçleri, kontrollerindeki bölgeleri savunmaya hazırlanıyor. (Şarku’l Avsat)  

Suriye rejim güçleri, ülkenin kuzeyindeki Rakka ve Halep illerinin kırsalındaki askeri varlığını güçlendirdi. Rejim birlikleri, Rusların aracılığıyla görüştüğü Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile koordinasyon içinde bölgeye yeni askeri sevkiyatlarda bulundu.  Rus savaş uçaklarının koruması altında hareket eden konvoyun, Türkiye destekli muhalif birliklerle olan cephe hattına, tank ve zırhlı araçlar da dahil olmak üzere ağır silahlar ve çok sayıda asker taşıdığı öğrenildi.  
Temas hatlarındaki bu askeri hareketlilik, Türkiye’nin SDG’nin kontrolündeki Menbiç ve Tel Rıfat’a operasyon hazırlığı yaptığı bir dönemde gerçekleşti. SDG yöneticilerinden Aldar Halil, Suriye hükümetiyle yapılan görüşmelerde, ‘merkezi yönetim ve devletin kimliği’ konuları başta olmak üzere birkaç hususta anlaşamadıklarını söyledi. 
Şarku’l Avsat’a görüşmelerle ilgili değerlendirmede bulunan Halil, şu ifadeleri kullandı:  
"Şam hükümeti, iktidarı kaybetmekten korktuğu için merkezi yönetimde ısrar ediyor, bir diğer anlaşmazlık konusu ise devletin kimliğiyle ilgilidir, nihayetinde bu ülkede tek bir oluşum yok. Egemenliğin, dolayısıyla sınırların korunması Suriye hükümetinin sorumluluğudur. Suriye rejimi ile, egemenliğe yönelik bir tehdidin söz konusu olduğu hususunda hemfikiriz. Beşşar Esed, BM’de temsil edilen Suriye devletinin başkanı olarak ülkenin egemenliğini korumakla mükelleftir. Suriye hükümetini, muhtemel Türk saldırısını caydırmak için, şimdi sarf ettiği sözleri pratiğe dökmeye davet ediyoruz. Suriye hükümeti krizi çözmek istiyorsa görüşmeler bunun için yeterli değildir, tabi görüşmeler önemli, ancak Türkiye’nin saldırganlığının durdurulması bugün için en önemli husustur.’’  
Öte yandan SDG Sözcüsü Aram Hanna, rejimle ‘ortak savunma planı’ imzaladıklarını, rejimin bu çerçevede olası bir Türk saldırısına karşı ortaklaşa karşı koymak için Suriye güçlerinin ve SDG'nin muharebe yeteneklerini geliştirmek ve güçlendirmek için bölgeye ağır silahlar göndermeyi kabul ettiğini duyurdu. Aram Hanna basına yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Sahada savunmamızı güçlendirmemiz için nitelikli ve ağır silahlara, tank ve toplara gereksinimimiz var. Suriye rejimi bu silahları göndermeyi kabul etti, bu ağır silahlar, işgalci Türk ordusu ile Suriyeli terörist paralı askerlerin saldırısını püskürtmemizi sağlayacak ve savunmamızı güçlendirecektir. Böylelikle daha önce olduğu gibi yeni bölgelerin işgal edilmesinin önüne geçebiliriz’’ diye konuştu.  
Aram Hanna, Suriye hükümetiyle imzalanan son anlaşmanın ‘savunma amaçlı’ olduğunu vurguladı. Hanna Suriye rejimi ile ‘’ülkenin toprak bütünlüğünün korunması ve Türkiye’nin olası saldırılarının püskürtülmesi’’ üzerinde anlaştıklarını, SDG’nin ‘savunma gücünün’ nitelikli ve ağır silahlarla desteklenmesinin de bu çerçevede olduğunu söyledi. Sözcü Hanna, Rusların Türk tarafının ateşkese uyacağının güvencesini vermeleri durumunda, kendilerinin 2019’daki ‘ateşkes anlaşmasına’ bağlı kalacaklarını vurguladı. Ancak Türk tarafını, son iki yılda sivil yerleşim yerlerini ve altyapıyı hedef alarak anlaşmayı ihlal etmekle itham etti. Hanna son olarak, savunma amaçlı bir seferberlik ilan ettiklerini ve Türkiye’nin bölgeye olası bir operasyon düzenlemesi durumunda vatani görevlerini yerine getirerek sonuna kadar direneceklerini vurguladı.  
2011 baharında rejime karşı protestoların patlak vermesinin ardından rejime bağlı güçler ülkenin birçok bölgesinden çekilmek zorunda kalmıştı. Rejim güçleri, Türkiye’nin düzenlediği Barış Pınarı harekatının ardından 2019’da bölgedeki askeri varlığını arttırma yoluna gitmişti. SDG ile rejim güçlerinin bu ayın 5’inde sınır muhafazasıyla ilgili bir ‘güvenlik anlaşması’ yaptığı öğrenildi.  



Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas’a yakın kaynak: Doha'da gerçekçi yaklaşımlar tartışılıyor ve anlaşma Washington'un elinde

Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)
Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas’a yakın kaynak: Doha'da gerçekçi yaklaşımlar tartışılıyor ve anlaşma Washington'un elinde

Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)
Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)

Müzakereler hakkında bilgi sahibi bir Hamas kaynağı dün Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Ateşkes müzakerelerinde şu anda önerilen gerçekçi yaklaşımlar var, ancak anlaşma esas olarak İsrail'e baskı yapma araçlarına sahip olan ABD'nin tutumuna bağlı” dedi.

Kaynak, “İsrail tarafından sunulan ve Morag Koridoru’yla ilgili önceki haritalardan geri adım atılmasını içeren yeni haritaların olumlu bir adım olduğunu ve bir anlaşmaya varmak için siyasi ortamın hazırlanmasına katkıda bulunabileceğini düşünüyorum. Ancak halen birçok ayrıntı ve koşulun öne sürüldüğü hassas bir müzakere aşamasında olduğumuza inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)

Kaynak sözlerini şöyle sürdürdü: “Hamas saldırganlığı sona erdirmek ve soykırımı durdurmakla ilgileniyor. Bu aşamada on kişiyle başlayabilecek bir takas anlaşmasında bir dizi esirin serbest bırakılmasını içeren kapsamlı bir anlaşmaya doğru giden net bir vizyona sahip ve bu anlaşmanın başarılı olması için çok çalışıyor… Herhangi bir gerçek ilerleme İsrail'in Gazze Şeridi'nden net bir şekilde çekilmesine dayanmalıdır ve bu atlanamayacak bir ön koşuldur. Gerçekçi yaklaşımlar var ve bir anlaşmaya yakın olabiliriz, ancak bu esas olarak İsrail işgaline baskı yapma araçlarına sahip olan ABD'nin tutumuna bağlı.”

Doha bir haftadan uzun bir süredir, üçüncü bir ateşkes anlaşmasına (ilki Aralık 2023, ikincisi Ocak 2025) varmak üzere Mısır, Katar ve ABD'nin arabuluculuğunda Hamas ve İsrail arasında dolaylı görüşmelere sahne oluyor.

Kahire el-İhbariyye televizyon kanalının salı günü bildirdiğine göre, insani yardımların Gazze Şeridi'ne girişi, hastaların çıkışı ve mahsur kalanların geri dönüşüyle ilgili ayrıntıları görüşmek üzere Kahire'de yapılan Mısır-Katar-İsrail görüşmelerinde ilerleme kaydedildi. Kanal, Mısır İstihbarat Başkanı Hasan Mahmud Reşad'ın Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve Filistin ve İsrail taraflarından heyetlerle anlaşmanın önündeki ‘engellerin aşılması’ için görüşmeler yaptığını bildirdi.

İsrail daha önce kuvvetlerinin Refah kenti yakınlarındaki Mısır sınırı boyunca uzanan üç kilometre genişliğindeki tampon bölge ve Refah'ı Gazze Şeridi'nin ikinci büyük kenti olan Han Yunus'tan ayıran Morag Koridoru da dâhil olmak üzere nispeten geniş bir alanda kalmasında ısrar etmişti.

Filistin ve İsrail basınında yer alan haberlere göre Hamas, İsrail güçlerinin Mart ayındaki son ateşkesin çökmesinden önce konuşlandıkları mevzilere geri çekilmesini talep ediyor. Bu mevziler, İsrail’in son dönemde kontrol ettiği yeni bölgeleri ve ‘insani yardım şehri’ olarak bilinen, Gazze Şeridi’nin yaklaşık 365 kilometrekarelik toplam alanının yüzde 40’ını kapsayan izole edilmiş bölgeyi kapsamıyor. Söz konusu bölgenin yaklaşık 600 bin Gazzeliyi barındırması öngörülüyor, ayrıca ileride daha fazla kişiyi yerinden etmeye uygun şekilde planlanmış. Bu şehir, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki coğrafi bağlantıyı da ortadan kaldırıyor.