Gelmiş geçmiş en güçlü uzay teleskobu göz kamaştırıcı test görüntüsünü yayımladı

"Evrenin en derin görüntülerinden biri"

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Gelmiş geçmiş en güçlü uzay teleskobu göz kamaştırıcı test görüntüsünü yayımladı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

NASA, gelmiş geçmiş en güçlü uzay teleskobunu James Webb'in yakaladığı göz kamaştırıcı test görüntüsünü paylaştı.
6 Temmuz'da yayımlanan görüntü, mayısta 8 günlük süre zarfında kaydedilen 72 fotoğraftan oluşuyor.

NASA uzmanları bunu, "evrenin şimdiye kadar çekilmiş en derin görüntülerinden biri" diye niteledi.
James Webb Uzay Teleskobu'nun ilk tam renkli görüntülerini ve spektroskopik (maddenin özelliklerinin, emilen ve salınan parçacıklar, ışık veya ses aracılığıyla incelenmesi) verilerini 12 Temmuz'da yayımlamaya hazırlanan uzay ajansı, ilk hedefleri de açıkladı.
Teleskobun odaklandığı nesneler şöyle:
Karina Bulutsusu: En parlak bulutsulardan biri olan Karina, Dünya'dan yaklaşık 7 bin 600 ışık yılı uzaklıkta yer alıyor.
NGC 3132: Dünya'dan yaklaşık 2 bin ışık yılı uzağındaki nesne, Güneyin Halka Bulutsusu ve Patlak Sekiz Bulutsusu adlarıyla da biliniyor. NGC 3132, ölme sürecindeki bir yıldızı çevreliyor.
WASP-96b: Son derece sıcak bir ötegezegen olan WASP-96b, bulutsuz bir atmosfere sahip. Dünya'yla arasındaki mesafe 1150 ışık yılını buluyor.
Stephan Beşlisi: Bu galaksi kümesi, Pegasus Takımyıldızı'nda bulunuyor. 5 galaksiden 4'ünün birbiriyle birleşmesi bekleniyor.
SMACS J0723.3-7327: James Webb'in, bu galaksi kümesini bir teleskop gibi kullandığı açıklandı. Kütleçekimsel mercekleme adı verilen yöntem, araştırılan gök cisminin gözlem aracı ve uzak bir yıldız ya da galaksi arasında hizalandığı durumda işlevli oluyor. Bu durumda galaksi veya yıldızın kütleçekim kuvveti mercek etkisi yaratıyor. Yani gökbilimcilerin incelemek istediği nesnenin ışığını bükerek ve uzatarak daha parlak görünmesini sağlıyor. Bu da ilgili nesnenin gözlemlenmesine olanak tanıyor. Bu, SMACS J0723.3-7327 sayesinde evrenin ilk zamanlarının gözlemlenmesi imkanını doğuruyor.

James Webb evrenin derinliklerine bakacak
25 Aralık'ta Avrupa Uzay Ajansı'nın Ariane 5 adlı kargo roketiyle fırlatılan gözlem aracı, 1990'dan beri uzayın derinliklerini gözlemleyen Hubble Uzay Teleskobu'nun yerini alacak. 
Teleskop en az 5 yıl çalışacak şekilde tasarlandı ama bilim insanlarının son hesaplamaları teleskobun 20 yıldan uzun süre çalışmak için yeterli yakıta sahip olabileceğini gösteriyor.
Geliştirilmesine NASA'nın öncülük ettiği teleskobu 15 ülke ortak işletiyor.
Teleskop, "Dünya benzersiz mi?", "Ona benzer başka gezegen sistemleri var mı?" ve "Evrende yalnız mıyız?" gibi çok temel sayılan ama henüz tam olarak yanıtlanamamış soruların peşinden gidecek.
Gözlem aracı, birbirinden epey farklı ötegezegenleri inceleyecek, yaşamın yapı taşlarını bulma umuduyla, Dünya'nınkine benzer atmosferleri araştıracak ve başka gezegenlerde organik moleküller saptamaya çalışacak.
Teleskobun bir diğer amacı da yıldızların evriminin daha iyi anlaşılmasını sağlamak. Kızılötesi ışıkta gözlem yapan araç, bir zaman makinesi görevi görecek.
Güçlü teleskopları kullanarak çok uzaktaki gök cisimlerini inceleyen bilim insanları, ilgili gök cisminden gelen ışığın Dünya'ya ulaşma süresi uzadığı için "zamanda geriye bakma" imkanı yakalıyor.
NASA yetkililerine göre James Webb Uzay Teleskobu 13,5 milyar yıl öncesini, yani evrenin yeni oluştuğu zamanı gözlemleyebilecek kadar güçlü.
Geliştirilmesine NASA'nın öncülük ettiği teleskobu 15 ülke ortak işletiyor.
Teleskop, "Dünya benzersiz mi?", "Ona benzer başka gezegen sistemleri var mı?" ve "Evrende yalnız mıyız?" gibi çok temel sayılan ama henüz tam olarak yanıtlanamamış soruların peşinden gidecek.
Gözlem aracı, birbirinden epey farklı ötegezegenleri inceleyecek, yaşamın yapı taşlarını bulma umuduyla, Dünya'nınkine benzer atmosferleri araştıracak ve başka gezegenlerde organik moleküller saptamaya çalışacak.
Teleskobun bir diğer amacı da yıldızların evriminin daha iyi anlaşılmasını sağlamak. Kızılötesi ışıkta gözlem yapan araç, bir zaman makinesi görevi görecek.
Güçlü teleskopları kullanarak çok uzaktaki gök cisimlerini inceleyen bilim insanları, ilgili gök cisminden gelen ışığın Dünya'ya ulaşma süresi uzadığı için "zamanda geriye bakma" imkanı yakalıyor.
NASA yetkililerine göre James Webb Uzay Teleskobu 13,5 milyar yıl öncesini, yani evrenin yeni oluştuğu zamanı gözlemleyebilecek kadar güçlü.



Dünyadaki yaşamın uzay kökenli olabileceğine dair yeni kanıtlar bulundu

(NASA)
(NASA)
TT

Dünyadaki yaşamın uzay kökenli olabileceğine dair yeni kanıtlar bulundu

(NASA)
(NASA)

Andrew Griffin 

Bilim insanları, Dünya'daki yaşamın tohumlarının uzaydan gelmiş ve evrenin geri kalanına yayılmış olabileceğini söylüyor.

Büyük bir atılıma imza atan araştırmacılar, bir "protostar"ın (önyıldız) etrafındaki diskte karmaşık organik moleküller buldu. Bu moleküller, yaşamın yapıtaşlarının öncüleri olarak görülüyor. Sonrasında bunlar şekerler ve aminoasitler haline gelip birleşerek bizi çevreleyen karmaşık flora ve faunaya dönüşüyor.

Araştırmacılar daha önce başka yerlerde de bu tür karmaşık organik moleküller bulmuştu. Ancak yeni bulgular gizemli bir eksik bağlantıyı tamamlıyor ki bu da yaşamın bilinenden daha bereketli olduğunu öne sürebilir.

Soğuk protostar, bir toz ve gaz diskiyle çevrili genç bir yıldız haline gelirken yoğun radyasyon ve gazın dışarı fırlamasını içeren şiddetli bir süreç yaşanır. Araştırmacılar, bu sürecin yoğun doğasının bir yıldızın etrafında bulunan kimyasal bileşikleri "sıfırlamasından" endişe ediyordu zira bu da bu bileşiklerin aynı zamanda gezegenleri oluşturan disklerde oluşmaları gerektiği anlamına gelir.

Ancak yeni bulgular, karmaşık moleküllerin bu süreç boyunca etrafta kalabileceğini, yani sonrasında oluşacak disklere miras bırakılabileceğini gösteriyor.

Bulgular, The Astrophysical Journal Letters adlı bilimsel dergide yayımlanan "V883 Ori'nin ön gezegen diskinde derin Kompleks Organik Molekül arayışı" başlıklı yeni bir makalede bildirildi.

Independent Türkçe, independent.co.uk/space