Hacılar Mekke’deki ibadetlerini tamamlayarak, Medine’ye hareket etmeye hazırlanıyor

Hacılar, Kurban Bayramı’nın ikinci günü şeytan taşlıyor (Fotoğraf: Abdullah el-Falih)
Hacılar, Kurban Bayramı’nın ikinci günü şeytan taşlıyor (Fotoğraf: Abdullah el-Falih)
TT

Hacılar Mekke’deki ibadetlerini tamamlayarak, Medine’ye hareket etmeye hazırlanıyor

Hacılar, Kurban Bayramı’nın ikinci günü şeytan taşlıyor (Fotoğraf: Abdullah el-Falih)
Hacılar, Kurban Bayramı’nın ikinci günü şeytan taşlıyor (Fotoğraf: Abdullah el-Falih)

Suudi Arabistan İçişleri Bakanı ve Hac Yüksek Komitesi Başkanı Prens Abdulaziz bin Suud bin Nayef, İçişleri Bakanlığı ve Devlet Güvenlik Başkanlığı çalışanlarından oluşan güvenlik güçlerinin hacıların güvenliğini sağlamadaki başarıları nedeniyle Kral Selman ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ı tebrik etti.
İçişleri Bakanı, Mekke’deki bakanlık makamında dün çeşitli güvenlik departmanlarının liderleriyle görüştü.
Prens Abdulaziz, “Suudi liderliği, hacılara hizmet etmek ve ibadetlerini kolaylıkla gerçekleştirmelerini sağlamak için tüm imkanları sağladı” diyerek, ülkesinin hacılara ve umre ziyaretçilerine hizmet etmekten duyduğu gururu dile getirdi.
Bakan, Hac güvenlik planlarının uygulanmasında güvenlik, askeri güçler ve ilgili tüm bakanlıklar ve devlet kurumlarının çabalarına övgüde bulundu.
Hacılar dün şeytan taşladı
Hac ibadetini yerine getiren bir milyon Müslüman, Hz. Muhammed’in sünnetine uygun olarak, dün bayramın ikinci günü olan bugün Cemarat’a geçerek, sırasıyla ‘küçük, orta ve büyük şeytan’a yedişer taş attı.
Hacılar, Cemarat Köprüsü giriş ve çıkışlarında hacıların hareketini organize etmekten sorumlu güvenlik görevlilerinin varlığıyla, 4 katlı alanda kalabalık ve izdiham olmadan şeytan taşladı.
Mekke Valisi ve Merkez Hac Komitesi Başkanı Prens Halid El Faysal ve İçişleri Bakanı ve Hac Yüksek Komitesi Başkanı Prens Abdulaziz bin Suud bin Nayef, Rahman’ın misafirlerini sorunsuz akışı sağlamak için Cemarat tesisinde gruplandırma hareketini yerinde takip etti.


Hacılar Kurban Bayramı’nın ikinci gününü kutsal mekanlarda kutluyor (Fotoğraf: Abdullah el-Falih)

Hacılar bugün ise, Mekke’deki ibadetlerini tamamlayacak, Medine’ye hareket ederek Mescid-i Nebevi’de namaz kılacak ve en önemli yerleri ziyaret edecek.
Hacıları karşılamak için hazırlıklar tamamlandı. Sorunsuz bir yolculuk geçirmelerini sağlamak için çeşitli operasyonel planlar mevcut.
İslami İşler, Davet ve Rehberlik Bakanı Dr. Abdullatif Al eş-Şeyh, bakanlığın hacılara hizmet etme planının ilk aşamasında elde edilen başarıyı duyurdu.
Bakan, söz konusu ilk aşama plan kapsamında Hac mevsiminin başlangıcından Zilhicce’nin 10’una kadar 12 bin davet çalışanının camilerde seminerler düzenlediğini ve hacılara 800 bin broşür dağıttığını bildirdi.
Ayrıca bakanlığın farkındalık ve rehberlikle ilgili çeşitli dillerde 6,7 milyondan fazla kısa mesaj gönderdiğini, kutsal mekanlardaki camilere yarım milyon Kuran-ı Kerim temin edildiğini de ifade etti.
Bakan, Hacıların soruları için 10 uluslararası dilde otomatik yanıtlama hizmeti aracılığıyla 100 binden fazla telefon görüşmesi gerçekleştiği bilgisini de verdi.

Hac ve Umre Misafir Programı’nın başarısı
İçişleri Bakanı, İki Kutsal Caminin Hizmetkarı Hac ve Umre Misafir Programı kapsamında gelenleri ağırlama planının başarılı olduğunu da belirtti.
Program, bu yıl 41 ülkeden İslam Askeri Terörle Mücadele Koalisyonu (IMCTC) bünyesinde görev yapan ülke temsilcileri ile 8 ülkeden gelen terör saldırılarında şehit ve yaralı ailelerinden oluşan bir grubun bu yıl Hac ibadetini gerçekleştirmelerini hedefliyor.

Hacılara hizmette tespit edilen ihlaller
Hac ve Umre Bakan Yardımcısı Dr. Abdulfettah Maşat, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, bazı şirketlerin hacılara hizmet ederken ihlaller gerçekleştirdiğini ve bu suistimallerden sorumlu tutulduklarını bildirdi.
Dr. Maşat, bakanlığının özellikle de hacılara konusunda hiçbir şekilde ihmale müsamaha göstermeyeceğini vurguladı.
Bakan Yardımcısı, bazı şirketlerin Cemarat’daki gruplara ayırma ve şeytan taşlama için belirlenen planların uygulanması konusunda bazı hacıların itirazıyla karşılaşabildiğine dikkat çekerek, “Ancak genel olarak, tüm planlar sorunsuz gidiyor” dedi.

Sahadaki çalışmalar
Hac ve Umre Bakanlığı, hacılara hizmet etmek için gruplara ayırma, ulaşım, barınma, yemek ve organizasyon prosedürleri dahil olmak üzere mevcut tüm hizmetler için entegre bir planlama geliştirdi.
Hacıların ülkesinden çıkmasıyla başlayıp, Suudi Arabistan’dan ayrılana kadar süren bu çalışma sistemine 13 devlet kurumu katıldı.
Ayrıca, bu yılki Hac mevsiminde hacıların kutsal mekanlar arasında gruplandırılması aşamalarında, bugüne kadar 8 etap tamamlanan 24 organizasyon operasyonu gerçekleştiriliyor.
Ayrıca bu sene engelli ve yaşlı hacılar, Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi İşlerinden Sorumlu Genel Başkanlığın Mescid-i Haram’da sunduğu hizmetlerden faydalandı.
Suudi Arabistan İzci Derneği’ne üye 200’den fazla izci ve izci lideri de, 167 binden hacının şeytan taşlarken gruplara ayrılmasına katkıda bulundu.



Suudi Arabistan’ın eski İstihbarat Şefi Prens Türki el-Faysal: ABD yönetiminden İsrail'e doğru bir kayma görüyoruz

Suudi Arabistan’ın eski İstihbarat Şefi Prens Faysal’ın daha önce CNN'e verdiği bir röportaj sırasında kullandığı poşunun rengi ve simgeselliği, sosyal medyada heyecan yarattı (Sosyal medya siteleri)
Suudi Arabistan’ın eski İstihbarat Şefi Prens Faysal’ın daha önce CNN'e verdiği bir röportaj sırasında kullandığı poşunun rengi ve simgeselliği, sosyal medyada heyecan yarattı (Sosyal medya siteleri)
TT

Suudi Arabistan’ın eski İstihbarat Şefi Prens Türki el-Faysal: ABD yönetiminden İsrail'e doğru bir kayma görüyoruz

Suudi Arabistan’ın eski İstihbarat Şefi Prens Faysal’ın daha önce CNN'e verdiği bir röportaj sırasında kullandığı poşunun rengi ve simgeselliği, sosyal medyada heyecan yarattı (Sosyal medya siteleri)
Suudi Arabistan’ın eski İstihbarat Şefi Prens Faysal’ın daha önce CNN'e verdiği bir röportaj sırasında kullandığı poşunun rengi ve simgeselliği, sosyal medyada heyecan yarattı (Sosyal medya siteleri)

Suudi Arabistan’ın eski İstihbarat Şefi Prens Türki el-Faysal, Filistin davasının başından beri açık bir adaletsizliğe uğradığını vurguladı. Bu durumu ‘herkesin gözünün önünde duran güneşe’ benzeten Prens Faysal, Filistinlilerin hakları, toprakları ve yaşamlarının, bunları geri getirecek herhangi bir yol olmaksızın ihlal edildiğini ifade etti.

Al Arabiya televizyon kanalındaki ‘Kabil Li’l-Cedel’ adlı programda konuşan Prens Faysal, konunun başından beri karmaşık oluşuna dikkati çekti. ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail'e Golan Tepeleri'ni ve Kudüs'ü başkent olarak verdiğini ve Trump'ın bu topraklara kendisine aitmiş gibi davrandığını hatırlatan Prens Faysal, mevcut ABD yönetiminin ‘geçmişte hiç olmadığı kadar İsrail'in çıkarlarına doğru sürüklendiğini’ belirtti.

Tüm Arap ülkelerinin bu planı reddettiklerini resmi olarak ifade ettiklerini söyleyen Türki el-Faysal, yakında Mısır’da yapılması planlanan Arap Birliği Zirvesi’nin Filistin davasının geleceği için net bir vizyon içermesinin önemini vurguladı.

Filistin kefiyesi

Suudi Arabistan’ın eski İstihbarat Şefi Prens Faysal’ın daha önce CNN'e verdiği bir röportaj sırasında kullandığı poşunun rengi ve simgeselliği sosyal medyada heyecan yaratmıştı. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre birçok yorumcu bunu Suudi Arabistan'ın Filistin davasına verdiği sarsılmaz desteğin güçlü bir ifadesi olarak değerlendirdi.

Trump'ın ‘Gazze Şeridi'nin kontrolüne’ ilişkin açıklamalarının sonuçlarına değinen Prens Faysal, iktidarda olmadığı için Suudi hükümetinin planlarından haberdar olmadığını ifade ederek, Arap dünyasının yanı sıra Müslüman ülkelerden ve Avrupa ülkelerinden iki devletli bir çözüme ulaşma çabalarını desteklemek üzere ortak hareket etmelerini beklediğini ifade etti. Suudi Prens, Birleşmiş Milletlerin (BM) bu tür önemli konuların müzakere edileceği en iyi forum olmaya devam ettiğini vurguladı.

Filistin meselesinin temeli

Ülkesinin önemli dünya başkentlerinde büyükelçi olarak görev yapmış olan Prens Faysal, ABD Başkanı Donald Trump'ın söylemlerini hazmetmenin zor olduğunu ifade etti. Saygısız yorumlarda bulunmayı reddettiğini vurgulayan Prens Faysal, Filistin meselesinin temelinde Filistinlilerin değil, Filistin halkının şikayetçi olduğu İsrail işgalinin yattığını vurguladı.

ABD Başkanı Donald Trump, Gazze Şeridi'nin Filistinlilerden ‘temizlenerek’ başta Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelere gönderilmeleri gerektiğini söylemiş, bu açıklama uluslararası arenada geniş çaplı tartışmaya yol açmıştı. Bunun üzerine ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, alternatif bir öneri sundu. Rubio, Trump'ın Gazze Şeridi sakinlerinin yerlerinden edilmesi önerisini reddeden Arap ülkelerine, ABD'nin, Gazze için yeni bir plan geliştirme fırsatı vereceğini açıkladı.

Rubio, Arap ortakların önümüzdeki günlerde Suudi Arabistan'da bir toplantı düzenleyeceklerini ve Gazze'deki duruma ilişkin kapsamlı bir planla Washington'a döneceklerini kaydetti. Rubio ayrıca Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve diğer ilgili Arap ülkelerinin görüşlerini dinlemek üzere bölgeyi ziyaret etmeyi planladığını da açıkladı.

Mısır daha önce, İsrail’in Gazze Şeridi’nde yaklaşık 16 ay boyunca yürüttüğü yıkıcı savaşın ardından Gazze'yi, Gazzelileri yerinden etmeden yeniden inşa etmeye yönelik alternatif bir plan hazırlamıştı. Tüm bunlar, Filistin halkının isteklerini ve meşru haklarını yansıtan sürdürülebilir çözümler bulma çabalarının bir göstergesidir.