Stranger Things 5. sezon: Duffer kardeşler, hayranların son bölümlere yönelik umutlarını kırdı

Dizinin yaratıcıları, izleyicilerden gelen istek yağmurunun ardından itirafta bulundu

Fotoğraf: Netflix
Fotoğraf: Netflix
TT

Stranger Things 5. sezon: Duffer kardeşler, hayranların son bölümlere yönelik umutlarını kırdı

Fotoğraf: Netflix
Fotoğraf: Netflix

The Independent'ta yer alan habere göre Stranger Things'in yazarları 4. sezonda kimin öleceğine nasıl karar verdiklerini açıkladı.
4. sezon, 1 Temmuz Cuma günü yayımlanan ikinci kısım bölümleriyle yakın zaman önce sona erdi.
Milyonlarca seyirci, Netflix'te rekor üstüne rekor kırarak başarısını sürdüren dizinin yeni bölümlerini izliyor.
Gerçi bölümler biraz üzüntü getirdi. Şimdi de dizinin yaratıcıları Matt ve Ross Duffer karakter öldürme mantığını detaylandırırken hayranlarının umutlarını kırdı.
*Bundan sonrası spoiler içerir*
Final bölümünde, diziye 4. sezonun ilk bölümünde giren Eddie Munson öldü.
Joseph Quinn tarafından canlandırılan Eddie, Hawkins'i kurtarmak için kendini feda etti. Ancak Hawkins sakinlerinin onun bir katil olduğuna inanıp hayatını ölüme giderken kabusa çevirmesi, fedakarlığının acımasız ironisi oldu.
Final bölümünün yayımlanmasından beri hayranlar, Eddie'nin 5. sezonda büyük bir geri dönüş yapmasını talep ediyor. Ancak Happy Sad Confused podcast'ine verdikleri yeni bir röportajda Duffer kardeşler bu spekülasyona kapıları kapadı.
Duffer kardeşler, aslında Eddie karakterini yaratırken onu öldürmeyi hep planladıklarını söyledi.

Eddie Munson'ın (Joseph Quinn) Stranger Things'deki ölüm sahnesi (Netflix)
Matt Duffer, "Eddie'yi biraz talihsiz bir karakter olarak gördük diyebiliriz" itirafında bulunurken 5. sezona ulaşması halinde karşı karşıya kalacağı acınası kaderi de paylaştı.
Duffer"Bu durumda, Eddie tüm sezon boyunca gerçekten de felaketine doğru son sürat gidiyordu" dedi.
Matt Duffer "Tabii ki, kimsenin umursamadığı birini öldürüyorsanız bunun etkisi olmaz, bu yüzden amaç Eddie'yi gerçekten sevimli bir karakter yapıp izleyicilerin ona aşık olmasını sağlamaktı. Ama bunu ne ölçüde yaptığını görmek, 'Vay be, bu tepki toplayacak' dedirtti" diye ekledi.
Ross Duffer şöyle devam etti:
"O, her zaman trajik bir karakter olacaktı. Onun için başka bir karakter gelişimi yoktu. Kendisini hapiste bulabilirdi; maalesef onun sonu hiçbir zaman Milwaukee'de mezun olmasını öngören fantezi olmadı."
Başka bir yerde, 4. sezonun sondan bir önceki bölümünde, Matthew Modine'ın diziye geri dönen karakteri Dr. Martin Brenner öldürülüyor.
Matt Duffer şöyle açıkladı:
"Onu geri getirmek istememizin asıl nedeni, Eleven'ın onunla ilişkisini hiçbir zaman tam olarak çözemediğini hissetmemizdi. Özellikle 8. bölümde, Brenner'la Eleven birbirine giriyor ve Eleven aklındaki her şeyi ona söylüyor. Brenner'ın tek yanlı bir kötü karakter olmadığını da göstermek istedik; ona en azından Eleven'a gerekçelerini söyleme fırsatı vermek istedik ve nihayetinde Eleven onları kabul etmiyor."

Matthew Modine'in canlandırdığı Dr. Martin Brenner karakteri, Stranger Things'in 4. sezonunda öldürüldü (Netflix)
Ölüm sahneleri izleyicileri şoka sokarken, oyuncu kadrosunun farklı görüşlere sahip olduğu görülüyor. Hem Eleven karakterini canlandıran Millie Bobby Brown hem de Will karakterini canlandıran Noah Schnapp, diziyi hiçbir esas karakteri öldürmediği için yakın zaman önce eleştirdi. Duffer kardeşler sonrasında bu yorumlara yanıt verdi.
Bu arada, dizinin yaratıcıları final sezonunu 4. sezondan çok farklı hale getirmek için yaptıkları büyük bir planı da paylaştı.
Öte yandan 4. sezon finalinde parçası Eddie tarafından çalınan Metallica; kendini gruba adayan dinleyicilerin, grubun müziklerini dizi aracılığıyla keşfedenlere “sahte hayran” demesi üzerine sert bir mesaj yayımladı.
Stranger Things halihazırda Netflix'te izlenebilir. Final sezonunun 2024'te yayımlanması bekleniyor.
 



Yeni romantik komedi üç günde izlenme listelerini altüst etti

Oxford Aşkım'ın yönetmenliğini Arada Kalanlar (The Inbetweeners), Skor Sıfır (The Inbetweeners Movie) ve Atan Kazanır (Next Goal Wins) gibi yapımlarla tanınan Iain Morris üstleniyor (Netflix)
Oxford Aşkım'ın yönetmenliğini Arada Kalanlar (The Inbetweeners), Skor Sıfır (The Inbetweeners Movie) ve Atan Kazanır (Next Goal Wins) gibi yapımlarla tanınan Iain Morris üstleniyor (Netflix)
TT

Yeni romantik komedi üç günde izlenme listelerini altüst etti

Oxford Aşkım'ın yönetmenliğini Arada Kalanlar (The Inbetweeners), Skor Sıfır (The Inbetweeners Movie) ve Atan Kazanır (Next Goal Wins) gibi yapımlarla tanınan Iain Morris üstleniyor (Netflix)
Oxford Aşkım'ın yönetmenliğini Arada Kalanlar (The Inbetweeners), Skor Sıfır (The Inbetweeners Movie) ve Atan Kazanır (Next Goal Wins) gibi yapımlarla tanınan Iain Morris üstleniyor (Netflix)

Başrolünde Sofia Carson'ın yer aldığı Oxford Aşkım (My Oxford Year), eleştirmenleri pek etkileyemese de Netflix'in küresel listelerinde zirveye oturdu.

Amerikalı oyuncu ve yazar Julia Whelan'ın aynı adlı romanından uyarlanan romantik komedi, 1 Ağustos'taki prömiyerinden birkaç gün sonra birçok ülkede listeleri altüst etmeyi başardı. Film, 3 Ağustos itibarıyla platformun Küresel En Popüler 10 Film listesinde zirvedeki yerini koruyor.

40'tan fazla ülkede zirveye yerleşti

FlixPatrol verilerine göre Oxford Aşkım; Türkiye, Kanada, Fransa, Yunanistan, Arjantin, Avustralya gibi 40'tan fazla ülkede yayın devinin en çok izlenen yapımı oldu. 

Eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da sinema yazarlarının incelemelerine göre yalnızca yüzde 28'lik bir onay puanı almasına rağmen film, neredeyse her ülkede ilk 10'a adını yazdırdı.

Oxford Aşkım, edebiyat eğitimi almak üzere Oxford Üniversitesi'ne gelen Amerikalı hırslı öğrenci Anna'nın hikayesini anlatıyor. Anna'nın hayatı, gizemli Jamie Davenport'a aşık olmasıyla altüst oluyor. Film, geçen yıl eylülde Britanya'daki Oxford Üniversitesi kampüslerinde ve Windsor çevresinde çekildi.

Hollywood Reporter'a verdiği röportajda Carson, filmin bugünün gençlerine hitap eden "klasik ve ebedi bir aşk hikayesi" olduğunu söyledi. Aynı zamanda filmin yapımcılarından biri olan Carson, senaryoyu okuduğu anda Anna ve Jamie'nin hikayesine aşık olduğunu belirtti: 

İnsanı değiştiren türden, çok güzel bir aşk hikayesiydi.

Eski Disney yıldızı Carson, çekimlerden önce Oxford'u özellikle ziyaret etmediğini de açıkladı. Carson, ikonik üniversiteye ilk kez kameralar önünde adım atarak, Anna'nın deneyimini daha gerçek kılmak istemiş. Oyuncu, üniversitenin gerçekten filmde yansıtıldığı kadar büyülü olduğunu söylüyor.

"Hayat aşksız ve neşesiz geçemeyecek kadar kısa"

32 yaşındaki Carson ayrıca, böylesine prestijli bir akademik ortamda güçlü ve kendinden emin Latin bir karakteri canlandırmanın kendisi için çok anlamlı olduğunu da vurguladı. 

Carson, bu filmin izleyicilere "hayatın aşksız ve neşesiz geçemeyecek kadar kısa" olduğunu hatırlatmasını umduğunu söylüyor.

Heyecan verici projeler üzerinde çalıştığını belirten oyuncu, Kalplerimiz Bir (Purple Hearts), Kabin Bagajı (Carry-On) ve Aşk Peşinde Bir Yıl (Life List) gibi yapımlarla yakaladığı başarının yarattığı baskıyı zaman zaman hissettiğini de itiraf etti. Önceliğinin, izleyicilerde karşılık bulan anlamlı hikayeler anlatmak olduğunu vurguladı.

Oxford Aşkım, halen Netflix'te izlenebilir.

Independent Türkçe, Collider, CBR.com, Hollywood Reporter