1,4 milyon yumurta toplayan genç, arka bahçesinde "kurbağa ordusu" kurdu

Biyologlar, TikTok’ta viral olan videoları görünce alarma geçti

Fotoğraf: Tiktok/Thinfrog
Fotoğraf: Tiktok/Thinfrog
TT

1,4 milyon yumurta toplayan genç, arka bahçesinde "kurbağa ordusu" kurdu

Fotoğraf: Tiktok/Thinfrog
Fotoğraf: Tiktok/Thinfrog

Birleşik Krallık’ta genç bir sosyal medya kullanıcısı, arka bahçesinde kurduğu "kurbağa ordusuyla" TikTok’ta fenomen oldu.
Sosyal medya platformunda "Thinfrog" adını kullanan fenomen, evinin arka bahçesine kurduğu havuzda tam bir milyondan fazla iribaş yetiştirdi.
TikTok kullanıcısı, "evinin yakınındaki sığ bir gölette bir çeşit yumurta" fark ettikten sonra bir "kurbağa ordusu" kurmaya karar verdiğini söylüyor. 
Platformda çok sayıda yumurtanın ve yavrunun görüldüğü bir dizi video paylaşan kullanıcı, sonunda iribaşlara dönüşen, yaklaşık 1,4 milyon yumurta topladığını öne sürüyor.
Videolardan birinde, "Tarihin en büyük kurbağa ordusunu yaratmak istedim" diyen kullanıcı, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Gelecek yıl 10 milyon kurbağa için dev bir gölet oluşturacağım."
Kurbağaların önce TikTok fenomeninin ve komşularının bahçesine, sonra da "mahallenin her yerine" yayıldığı öne sürüldü.
Guardian’ın haberine göre kullanıcı, gazetenin yorum taleplerine yanıt vermiyor. Bu nedenle paylaşımlarının doğruluğu teyit edilemedi.
Ancak videoların popülaritesi bilim insanlarını endişelendirmeye yetti.
"Kurbağa ordusu" liderinin 2 milyondan fazla takipçisi var. Kurbağa videoları 20 milyonun üzerinde beğeni topladı. Dahası birçok kullanıcı, kendi yumurtalarını nasıl toplayabileceklerini sordukları yorumlar yaptı.
Britanyalı deniz biyoloğu Dawood Qureshi, bu türden bir yırtıcı akınının çevredeki böceklerin sayısını azaltabileceğini ve "tozlaşma gibi önemli süreçler üzerinde olumsuz etki yaratabileceğini ifade etti.
Biyolojik Çeşitlilik Merkezi'nde görev alan biyolog Tierra Curry de, "Bu durum beni korkutuyor" diye konuştu.
Curry, kurbağa veya kelebek gibi bazı türlerin yerlerinin değiştirilmesinin ciddi sonuçları olacağını belirtti:
"Bu TikTok kullanıcıları, topladıkları hayvanlara ve onları saldıkları ortamdaki tüm hayvanlara zarar veriyor. Hastalık ve istilacı türler için bir aracı yaratıyor."
Örneğin, geçmişte amfibilerin (kurbağa gibi hem suda hem karada yaşayan canlılar) yerlerini değiştiren insanların neden olduğu bir mantar salgını, 90’dan fazla kurbağa türünün yok olmasıyla sonuçlanmıştı.
ABD Balık ve Yaban Hayatı Servisi’nde nesli tükenmekte olan türler üzerine çalışan kıdemli biyolog Chris Nagano, "Bu, istenmeyen sonuçlar yasasıdır" ifadelerini kullandı:
"Bu kişinin iyi bir şey yaptığını düşünmüş olabileceğinden şüphem yok ama aslında bu popülasyonları yok oluşa itiyor olabilir."
Independent Türkçe, Guardian, Futurism



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research