Halk hafızası, Suudi Arabistan’daki Kurban Bayramları hakkında kurgusal hikayeler ortaya koyuyor

Kral Abdulaziz, Riyad’da prensler ve vatandaşlardan oluşan bir grup çocuğun içinde bayram kutluyor
Kral Abdulaziz, Riyad’da prensler ve vatandaşlardan oluşan bir grup çocuğun içinde bayram kutluyor
TT

Halk hafızası, Suudi Arabistan’daki Kurban Bayramları hakkında kurgusal hikayeler ortaya koyuyor

Kral Abdulaziz, Riyad’da prensler ve vatandaşlardan oluşan bir grup çocuğun içinde bayram kutluyor
Kral Abdulaziz, Riyad’da prensler ve vatandaşlardan oluşan bir grup çocuğun içinde bayram kutluyor

Suudi Arabistan’da bayram zamanları, gelenekler, hurafeler ve hayal gücünün karışımıyla ortaya çıkan eski Kurban Bayramları’na ait rivayetleri hatırlatıyor.
Hac günlerinin yaşandığı, Zilhicce ayının ilk on günü boyunca manevi bir atmosferde olan mübarek Kurban Bayramı’nın gelişiyle, yaşlılar bugüne kadar zihinlerinde korudukları bayram günlerini anımsıyor.
Nesilden nesile sözlü olarak aktarılan geçmiş olayları ifade eden ‘Halk hafızası’, ülkede kurbana ilişkin trajiyediye benzer hikayeleri de koruyor.
Bunlardan biri, Suudi Arabistan’ın merkezindeki köylerden birinde yaşayan, yoksullar tarafın çok cüzi bir ücret ya da hayvanın derisi karşılığında kurbanlarının kesilmesi için çağırılan yetenekli bir kasabı anlatıyor.
Anlatılan göre kurbanın sahibi kasabın yanında duruyor, kasap ise tekbirlerle hayvanı kesmeye başlamadan önce, yanında getirdiği oğlu bazı gerekli şeyleri söylüyor, kasap ise onları bire bir tekrar ediyor.
Kasap oğlunun ardından kurbanın duasını ve onu kesenin adını dört defa söylüyor.
Ardından ‘Bismillah vaciben, Allah-u Ekber isticaben’ diyor ve kurban kesim işlemine başlayarak, “Ey Allah’ım kulun falanın, filan oğlunun kurbanını kabul et” diye tekrar ediyor.
Bir başka rivayette ise, genç bir adamın soğukkanlılığı, yaptığı işe karşı umursamazlığı ve kayıtsızlığıyla ünlü olduğu söylenir.
Bu gencin annesi çok dindar ve kurbana büyük önem veriyor. Yaklaşık 50 yıl önce yaşanan bu olayda, gencin annesi Kurban Bayramı yaklaşırken oğlundan kendisini bayramdan birkaç gün önce hayvan alacağı köy pazarına götürmesini ve kurban satın almasını istiyor.
Anne, herhangi bir kusur olmadığından emin olmak için kurbanı dikkatle inceliyor. Satıcı, kurbanın fiyatında pazarlık yapmıyor, oğlu da koyunu arabasına alıyor ve eve doğru yola çıkıyorlar.
Ancak anne, oğlundan kurbanı kesmeden önce onu proteince zengin yonca ile beslemek için yem pazarına gitmelerini istiyor.
Bunun ardından evlerine gelen anne, oğlunun kurbanı bağlamasını istemiyor ve evde özgürce gezmesine izin veriyor.
Kurbana uyuması için oda ayırıyor ve yemeklerini de önüne koyuyor.
Anne ayrıca evinde bol miktarda bulundurduğu zemzem suyuyla kurbanı her gün siliyor ve ona kına yakıyor.
Anne, bu sürede büyük bir mutluluk içinde yaşıyor. Bayram gününü beklerken kurbanıyla şefkatle ilgileniyor.
Bir hafta boyunca kurbanın ‘melemesi’ evde yankılanırken, bu anne için hayatında duyabileceği en güzel ses gibi geliyor.
Kesim için hazırlıkları yapan anne, oğlunun bayram günü köydeki en yetenekli kasabı getirmesini de istiyor.
Bayram sabahı uyanan anne, komşusu ile köydeki camiye namaz kılmak için gidiyor.
Ancak eve döndüğünde melemesini duyamadığı kurbanı aramaya başlıyor. Kurbanın sadece sağ ayağının kesildiğini ve hayvanın kanlar içinde yerde yattığını görüyor.

2_51.jpeg
Bıçak bileme ustası  

Anne derin uykuda olan oğlunun yanına gidiyor ve ona “Kurban vaktinden önce bunu neden yaptın?” diye bağırıyor.
Oğlu ise dün gece misafirleri olduğunu itiraf ederek, yaşananları anlatıyor.
Oğul, annesine misafirleri için geç bir saatte yemek hazırlamak istediğini, evde et aradığını, bulamadığını ve tavuk satan tek bakkalın da erken kapandığını söylüyor.
Annesinin kurbanından başka bir şey bulamadığını söyleyen genç, bir bıçak alarak uyuyan hayvanın yanına gittiğini, onun sağ bacağını kestiğini ve Kabsa yemeğine eklediğini itiraf ediyor.
Halk hafızası, hayal gücünden çıkan bazı hikayeleri de koruyor.
Halk arasında Kurban Bayramı’nda ölülerin mezarlarından çıkıp, akrabalarının kendileri için kestiği kurbanı bağdaş kurup mezar başında beklediği ve hatta gelen kurbanın üzerine bindiğine dair hikayeler de dolaşıyor.
Rivayete göre, ölülerin bir kısmı kurbanın üzerine binmek için kurbanların kendilerine gelmesini uzun saatler bekliyor.
Geç geldiği zaman ise, ölümünden sonra kendisine hürmet etmeyen oğul ve akrabalarına öfkeli ve kırık bir kalple mezarına dönüyor.
Mizah anlayışıyla ünlü ve bu tür hikayeler anlatmasıyla bilinen bir kişiye bir gün bir toplulukta otururken, “Bu yıl baban için kurban kesecek misin?” diye soruldu.
O da şu yanıtı verdi;
“Hayır. Ama bayram gecesi babamın mezarına gideceğim. Ona şunların yazılı olduğu bir mesaj bırakacağım; Sevgili babacığım, kurban sana gelmezse mezarına geri dönme. Mezarlığın yanındaki telefon kulübesine git. Seni tüm aile fertleri ve torunlarının olduğu evimize götürmemiz ve kurban etinden yapılan yemeği yememiz için bizi ara. Seni seven oğlun”
Belki de hayal ürünü olan ve inanılması güç olan bu tür hikayelerin büyük önemi var. Bunlar ölenleri hatırlatıyor ve aileler ölen yakınlarını unutmaz.



Dusari: Suudi Arabistan, insani ihtiyaçların olduğu her yere yardım elini uzatıyor

Suudi Arabistan Enformasyon Bakanı Selman ed-Dusari, hükümet basın toplantısı sırasında (Suudi Arabistan Enformasyon Bakanlığı)
Suudi Arabistan Enformasyon Bakanı Selman ed-Dusari, hükümet basın toplantısı sırasında (Suudi Arabistan Enformasyon Bakanlığı)
TT

Dusari: Suudi Arabistan, insani ihtiyaçların olduğu her yere yardım elini uzatıyor

Suudi Arabistan Enformasyon Bakanı Selman ed-Dusari, hükümet basın toplantısı sırasında (Suudi Arabistan Enformasyon Bakanlığı)
Suudi Arabistan Enformasyon Bakanı Selman ed-Dusari, hükümet basın toplantısı sırasında (Suudi Arabistan Enformasyon Bakanlığı)

Suudi Arabistan Enformasyon Bakanı Selman ed-Dusari, ülkesinin ‘sürdürülebilir kalkınmanın coğrafi sınırlarla sınırlı olmadığını, insanlığın ihtiyaçlarını nerede olursa olsun karşıladığını’ vurgulayarak, bunun ‘yerel ve uluslararası düzeyde insanlara yardım ve destek sağladığını, insani yardım ve kalkınma yardımları yoluyla etki yaratmaya yatırım yaptığını’ belirtti.

Riyad'da dün düzenlenen ve Dusari ile Çevre, Su ve Tarım Bakanı Abdurrahman el-Fadli'nin katıldığı hükümet basın toplantısında, Suudi Arabistan'ın medya, dijital ekonomi, çevre, gıda ve su güvenliği alanlarındaki en önemli gelişmeler ve başarıları ile Krallık'ın uluslararası insani ve kalkınma çabaları ele alındı.

Dusari, Suudi Arabistan'ın dünya çapında 108 ülkeye 3 binden fazla kalkınma, insani yardım projesi ve programı aracılığıyla 30 milyar riyalden fazla yardımda bulunduğunu belirterek, Krallık’ın sürdürülebilir insani yardım girişimleri aracılığıyla dünya ülkelerine yardım ettiğini ve onları güçlendirdiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Enformasyon Bakanı, Krallık’ın Yemen Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Programı aracılığıyla 265'ten fazla proje ve girişimde 4 milyar riyalden fazla yardım sağladığını, 80 binden fazla gönüllünün katılımıyla yurtdışındaki gönüllü tıbbi programlar kapsamında 230 bin ameliyat gerçekleştirildiğini belirtti.

Dusari, müzakerelerin tamamlanmasının ardından ulusal bir medya stratejisinin yakında başlatılacağını açıkladı ve Suudi medyasının bugün liderliğin desteği ve her an başarıyı yaratan vizyonuyla en güçlü dönemini yaşadığını ifade etti.

Suudi Arabistan'ın dijital ekonomisinin 2024 yılında 495 milyar riyal (132 milyar dolar) büyüklüğe ulaşarak gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) yüzde 15'ini oluşturmasıyla, Suudi Arabistan'ın geleceğin algoritmalarını oluşturduğunu vurguladı. Dusari, Suudi Arabistan'ın 2025 yılının ilk çeyreğinde uluslararası turist gelirlerinde dünya çapında ilk sırada yer aldığını ve G20 ülkeleri arasında iletişim ve teknoloji sektörü düzenlemeleri endeksinde ikinci sırada yer aldığını kaydetti.

Dusari, finansal piyasada işlem gören teknoloji şirketlerinin sayısının 2020'de sadece iki şirket iken 2024'te 23 şirkete çıktığını belirterek, bunun dijital dönüşümün hızlandığını ve yerel inovasyonun büyüdüğünü yansıttığını söyledi.

fgthyu
Suudi Arabistan Çevre, Su ve Tarım Bakanı Abdurrahman el-Fadli, hükümet basın toplantısı sırasında (Suudi Arabistan Enformasyon Bakanlığı)

Çevre, Su ve Tarım Bakanı Abdurrahman el-Fadli ise Suudi Arabistan'ın, artan su talebini karşılamak için gerçekleştirdiği bir dizi projeyle su kaynaklarının entegre yönetiminde önemli ilerlemeler kaydettiğini ve 22 binden fazla yerleşim birimine su kaynağı sağladığını, ayrıca Birleşmiş Milletler (BM) tarafından su sürdürülebilirliği konusunda küresel bir model olarak seçildiğini bildirdi.

El-Fadli, Suudi Arabistan'ın 230 milyar riyal değerinde proje gerçekleştirdiğini, bunlardan 110 milyarının tamamlandığını, 45 milyarının özel sektörle ortaklaşa gerçekleştirildiğini ve su talebindeki artışa ayak uydurmak için üretim oranlarını yüzde 100 artırdığını açıkladı.

Suudi Arabistan'ın 22 binden fazla yerleşim birimine su kaynağı sağlaması kapsamda 18 bin kilometre uzunluğundaki boru ağıyla suyun 3 bin metre yüksekliğe pompalanmakta olduğunu belirten el-Fadli, bu başarının elde edilmesi için gösterilen çabaların büyüklüğüne dikkat çekti.

Yeşil Suudi Arabistan Girişimi'nin hedefleri hakkında konuşan el-Fadli, Suudi Arabistan'ın 500 binden fazla hektarlık bozulmuş araziyi rehabilite etmeyi başardığını ve şu ana kadar 151 milyon ağaç diktiğini söyledi. 2030 yılına kadar 2,5 milyon hektarlık araziye ve 215 milyon ağaca ulaşmayı hedeflediklerini belirtti.

Girişimin hedeflerine rekor sürede ulaştığını ifade eden el-Fadli, 40 milyon hektarlık araziye 10 milyar ağaç dikme hedefine ulaşmak için çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.

El-Fadli, Suudi Arabistan'daki çevre turizmini yansıtan rakamları da açıkladı; Ulusal parkların sayısı 16'dan 500'e yükseldi ve korunan vahşi yaşam alanlarının oranı 4 kattan fazla artarak ülke alanının yüzde 18'ine ulaştı. Korunan deniz alanlarının alanı ise 2016 yılına göre yüzde 260 arttı.