Depresyon ve demans tedavisinde yeni umut: Gözleri elektrikle uyarmak

Böyle bir yöntem, prefrontal korteksin derin beyin uyarımı gibi invazif tekniklerden daha iyi olabilir

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Depresyon ve demans tedavisinde yeni umut: Gözleri elektrikle uyarmak

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

The Independent'ta yer alan habere göre yeni bir araştırmada, gözü elektrikle uyarmayı içeren yeni yöntemin hayvan modellerinde depresyon benzeri semptomları hafiflettiği ve bilişsel işlevi iyileştirdiği ortaya kondu.
Yakın zamanda Brain Stimulation ve The Annals of the New York Academy of Sciences akademik dergilerinde yayımlanan bulgular, demans ve depresyon gibi nöropsikiyatrik hastalıkların tedavisinde alternatif yollara ön ayak olabilir.
Önceki çalışmalar, hayvanların beyinlerindeki prefrontal korteksin derin beyin uyarımının depresif semptomları hafifletebileceğini ve hafıza işlevini iyileştirebileceğini gösterdi.
Ancak araştırmacılar, bu tür invazif tekniklerin beyne elektrot yerleştirmek için ameliyat gerektirdiğini, bunun da enfeksiyonlar ve diğer ameliyat sonrası komplikasyonlar gibi önemli yan etkilere yol açabileceğine dikkat çekti.
Fakat şimdi, Hong Kong Üniversitesi (HKUMed) ve Hong Kong Şehir Üniversitesi'nden (CityU) isimlerin de aralarında bulunduğu bilim insanları, gözün kornea yüzeyini uyaran bir tekniğin invazif olmayabileceğini ve bir hayvan modeli çalışmasında stres hormonlarını azaltarak "dikkate değer" antidepresan benzeri etkilere de yol açtığını söyledi.
Bu teknik, beynin öğrenme ve hafızayla ilgili bölgesi olan hipokampüsteki hücrelerin gelişimi ve büyümesinde rol oynayan genlerin dışavurumunu sağladı.
Araştırmacılar, invazif olmayan uyarım yönteminin farelerde hafıza performansını da önemli ölçüde iyileştirdiğini ve Alzheimer hastalığının ayırt edici özelliklerinden biri olan hipokampüsteki beta–amiloid birikintilerini azalttığını söyledi.
Çalışmalardan birinde bilim insanları, "Genel bulgular, TES'in (transkorneal elektrik uyarımı) antidepresan benzeri etkilerinin olası nöroplastisite mekanizmasını ortaya koyuyor" diye yazdı.
Araştırmanın ortak yazarlarından Leanne Chan Lai-hang, başlangıçta göz hastalıklarını tedavi etmek için geliştirilen ve invazif olmayan bir yöntem olan TES'in nöropsikiyatrik rahatsızlıkları tedavi etmekte uygulanabilmesinin "büyük bir bilimsel atılım" olacağına dikkat çekti.
Çalışmanın bir başka ortak yazarı Dr. Chan Ying-shing ise "Bu araştırma bulguları, tedaviye dirençli depresyon ve demanstan mustarip hastalar için yeni tedaviler geliştirmekte yeni terepötik fırsatların önünü açıyor. Bununla birlikte, etkili ve güvenli olduğunu doğrulamak için klinik araştırmaların yapılması gerekiyor" dedi.
Bilim insanları çalışmada, "Genel olarak, bu bulgular TES'in bilişsel işlev bozukluğu için olası bir tedavi olarak daha fazla araştırılmasını ve diğer demans modellerindeki TES etkilerinin mekanik çalışmalarını destekliyor" diye yazdı.



Avustralya'da et yiyen bakteri alarmı

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)
TT

Avustralya'da et yiyen bakteri alarmı

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)

Avustralya'da et yiyen bakteri salgınının Melbourne banliyösünde yayılması, ülkenin baş sağlık görevlisinin uyarılarına neden oldu.

Profesör Ben Cowie, Victoria bölgesine, Buruli ülseri vakalarının eyalet genelinde "yüksek seyrettiği" uyarısını yaptı. Ascot Vale banliyösüyle bağlantılı enfeksiyonlarda son zamanlarda artış görülüyor.

"Lezyonlar genellikle yavaş büyüyen ağrısız yumru veya yara şeklinde ortaya çıkıyor ve başlangıçta böcek ısırığıyla karıştırılabilir" dedi.

Sivrisinekler aracılığıyla yayıldığı düşünülen yumrunun daha sonra yıkıcı deri ülserine dönüştüğünü söyledi.

"Herkesin" enfeksiyona yakalanabileceği uyarısında bulunsa da enfeksiyon daha çok 60 yaş üstü kişilerde görülüyor.

Prof. Cowie bir sağlık tavsiyesinde, hastalığın coğrafi olarak yayıldığını ve artık belirli kıyı bölgeleriyle sınırlı kalmadığını, sağlık yetkililerine 17 Aralık itibarıyla 344 vaka bildirildiğini olduğunu söyledi.

Buruli ülseri nasıl önlenir
Prof. Cowie, halka bol ve hafif giysilerle örtünmelerini, sivrisineklere açık alanlardan kaçınmalarını ve kişisel böcek kovucu kullanmalarını tavsiye etti.

"Hızlı tedavi, cilt kaybını ve doku hasarını önemli ölçüde azaltabilir ve daha yoğun tedavi ihtiyacını önleyebilir" diye ekledi.

Kuluçka süresi 4 haftayla 9 ay arasında değişiyor. Buruli ülseri lezyonu vücudun herhangi bir yerinde oluşabiliyor ancak en yaygın olarak uzuvların açıkta kalan bölgelerinde görülüyor.

Bilim insanlarının keseli sıçanları analiz etmesiyle hastalık, Yeni Güney Galler'in Batemans Bay kasabasında endemik hale geldi.

Keseli sıçanların ülser geliştirdiği biliniyor ve sivrisinekler hastalığın insanlara bulaşmasında rol oynuyor.

Independent Türkçe