BM'nin Türkiye üzerinden Suriye'ye gönderilen insani yardımları 6 ay daha uzatıldıhttps://turkish.aawsat.com/home/article/3755411/bmnin-t%C3%BCrkiye-%C3%BCzerinden-suriyeye-g%C3%B6nderilen-insani-yard%C4%B1mlar%C4%B1-6-ay-daha
BM'nin Türkiye üzerinden Suriye'ye gönderilen insani yardımları 6 ay daha uzatıldı
Fotoğraf: AA
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Suriye'deki savaş mağduru sivillere Türkiye üzerinden ulaştırılan insani yardımların 6 ay daha devam etmesine karar verdi.
BM'nin New York'taki Genel Merkezi'nde düzenlenen BMGK acil oturumunda, Suriye'ye Türkiye üzerinden ulaştırılan yapılan sınır ötesi yardımların 6 ay süreyle uzatılmasına ilişkin karar kabul edildi.
İrlanda ve Norveç'in hazırladığı ortak karar tasarı için 12 ülke "lehte" oy kullanırken Konseyin toplam 15 üyesinden 3 ülke (ABD, İngiltere ve Fransa) "çekimser" kalmayı tercih etti.
ABD ve Fransa'dan Rusya'ya tepki
ABD'nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Büyükelçi Richard Mills, oylamadan sonra yaptığı konuşmada, "Rusya, Suriyelilerin ihtiyaçlarını görmezden geliyor ve bu, Suriye'deki insani ihtiyaçlarla ilgili olarak acımasızlık. Bu kararın zayıf noktası, önümüzdeki ocak ayında mekanizmayı yenilemek için bu Konsey tarafından daha fazla çalışma gerektirmesi" ifadesini kullandı.
Fransa'nın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi Nicolas de Riviere, Konsey üyelerine Fransa'nın yardım mekanizmasının görev süresinin bir yıl yerine 6 ay uzatılabilmesinden memnun olmadığını belirtti.
Buna karşılık İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Babara Woodward ise oturum sırasında "İngiltere'nin Suriye'deki yeniden yapılanma projelerine katılmayı kategorik olarak reddettiğini" vurguladı.
BM'nin sınır ötesi yardımları, BMGK'nin Rusya'nın "vetosu" nedeniyle cuma günü uzatmayı onaylayamaması üzerine 10 Temmuz'da sona ermişti.
BMGK kararı, 5 daimi üye olan Rusya, Çin, ABD, Fransa ve İngiltere'den hiçbirinin itiraz etmemesi koşuluyla en az 9 üyenin onayını gerektiriyor.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri, Deyrizor'un kuzey kırsalındaki karargâhlarına yapılan benzer saldırıların ardından yaptığı açıklamada, Rakka vilayeti kırsalındaki Tabka kenti ve Haseke vilayetinin güneyindeki eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik noktalarını hedef alan bir dizi silahlı saldırıda 5 üyesinin öldüğünü ve 2 üyesinin de yaralandığını duyurdu. Bu arada Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Medya Merkezi, silahlı grupların SDG'nin etki alanlarına yönelik saldırılarında 4 savaşçısının öldürüldüğünü açıkladı.
Kürt yönetimine bağlı İç Güvenlik Güçleri dün resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada, ‘terörist’ olarak nitelediği grupların ‘Tabka kentinde güçlerine ait iki noktayı hedef aldığını ve iki üyesinin yaralanmasına neden olduğunu, 14 Temmuz sabahı da eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik kontrol noktalarından birine saldırı düzenlendiğini ve beş üyesinin öldüğünü belirtti.
Özerk Yönetim ve SDG liderliği söz konusu saldırıları genellikle DEAŞ hücrelerinin gerçekleştirdiğini iddia ederek, ‘medya saldırıları ve Suriye genelinde, özellikle de ülkenin kuzey ve doğu bölgelerinde kaos ve fitne yaymak isteyen tarafların sürekli kışkırtmaları ışığında’ bu saldırıların arttığını ve sıklaştığını kaydetti.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri liderlerinden Ali el-Hüseyin Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, son dönemde Özerk Yönetim bölgelerindeki güvenlik durumunun, doğrudan karargâhları ve güvenlik kontrol noktalarını hedef alan DEAŞ hücrelerinin hareketlerinde bir artışa sahne olduğunu söyledi. Hüseyin, “Bu girişimlere rağmen, kuvvetlerimiz yüksek hazırlık ve uyanıklıkları sayesinde saldırıları etkili bir şekilde engellemeyi başardı” dedi.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayetinde bulunan karargahlarından birinde (Şarku’l Avsat)
Genel Komutanlığın bu grupların kimliğini ve bağlantılarını ortaya çıkarmak amacıyla kapsamlı soruşturmalar başlattığını belirten el-Hüseyin, “Güvenlik güçlerimiz, bu tür girişimleri boşa çıkarmak konusunda daima tam teyakkuz hâlindedir ve sivillerin güvenliğini ve emniyetini korumak için gerekli tüm önlemleri almıştır” ifadesini kullandı.
SDG'nin güvenlik kanadı olan güvenlik güçlerinin mevzilerine yönelik bu silahlı saldırılar, Suriye'nin kuzeydoğusunda Özerk Yönetim’in kontrolü altındaki bölgelerin akıbetine ilişkin gerginlik ve endişe ortamında, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve SDG lideri Mazlum Abdi tarafından 10 Mart'ta imzalanan anlaşmanın uygulanmasını hızlandırmak amacıyla Özerk Yönetim’den bir heyetin ABD ve Fransa arabuluculuğunda başkent Şam'da Suriye hükümeti bakanlarıyla yaptığı son görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlandığının açıklanmasının ardından geldi.
Suriye hükümeti Tişrin Barajı'nda bakım çalışmalarına başladı. (Arşiv)
Konuyla ilgili olarak SDG Medya Merkezi, Halep'in doğu kırsalında Türk ordusu ve müttefik Suriyeli silahlı gruplar ile aralarında devam eden çatışmalarda 4 savaşçısının öldüğünü bildirdi.
Bu bölgeler, 10 Nisan'da Münbiç kırsalında varılan Tişrin Barajı anlaşmasından bu yana temkinli bir sükunete tanıklık etti. Cumhurbaşkanı eş-Şera ve Abdi arasındaki ikili anlaşmanın bir parçası olarak, tüm askeri tarafların çekilmesi ve Suriye Savunma Bakanlığı güçlerinin barajı korumak üzere bölgeye girmesiyle birlikte Suriye'nin kuzeyindeki stratejik barajın ortak yönetimi oluşturuldu.