Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'nin kuzeyine yönelik askeri operasyonun önündeki engelleri aşmaya çalışıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Reuters)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Reuters)
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'nin kuzeyine yönelik askeri operasyonun önündeki engelleri aşmaya çalışıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Reuters)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Reuters)

Kremlin’den dün yapılan açıklama, Türk diplomatik kaynaklarının, 19 Temmuz'da Tahran'da yapılması planlanan Türkiye, Rusya ve İran arasındaki üçlü zirvede Türkiye’nin Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolü altındaki bölgelere yönelik olası askeri operasyonunun bir öncelik olmasını beklediklerini gösterdi.
Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Tahran’da yapılacak zirve sırasında, Türkiye'nin güney sınırlarının güvenliği için Suriye topraklarının 30 kilometre derinliğinde güvenli bir bölge oluşturma çalışmalarını tamamlamayı amaçlayan askeri operasyonunu reddeden Rusya'nın tutumunu değiştirmeye çalışacağını söylediler. Moskova, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde başlatacağı olası bir askeri operasyonun bölgenin istikrarı için tehdit oluşturacağı uyarısında bulunmuştu. Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha önce açıklamalarında ifade ettiği gibi Türkiye’nin Menbiç ve Tel Rıfat’ı hedef alması beklenen askeri operasyonu çerçevesinde Halep ilinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Türkiye’ye yakın Suriye Demokratik Güçleri (SMO) grupları ile SDG ve rejim güçleri arasında yaşanan gerilimin ortasında Suriye rejimi, ülkenin kuzeyindeki ve doğusundaki SDG’nin ve rejimin kontrolü altındaki bölgelere askeri takviyeler göndermeye başladı.
Kaynaklar, Erdoğan'ın askeri operasyon konusunda İran'ın net bir tutum sergilemesini sağlamaya ve operasyon sırasında rejim güçleri, Rus güçleri ve rejim yanlısı İranlı milislerle karşı karşıya gelmemeye çalışacağını da sözlerine ekledi. Amacın yalnızca Türkiye'nin güney sınırlarında güvenliği garantilemek olduğunu vurgulayan kaynaklar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konuda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'ye garantiler vereceğini açıkladılar.
İran, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinden kaynaklanan güvenlik endişelerini anladığını ifade etmişti. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile 27 Haziran'da Ankara'da yaptığı görüşme sonrasında Türkiye'nin Suriye'deki güvenlik kaygılarının bir an önce ve kalıcı bir şekilde giderilmesi gerektiğini vurguladı. Ülkesinin, Türkiye'nin Suriye'den kaynaklı güvenlik endişelerini ve aynı zamanda Suriye’nin kuzeyine özel bir operasyon düzenlemek istemesini çok iyi anladığına işaret etti.
İranlı Bakan, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile 3 Temmuz'da Şam'da yaptığı görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Suriye topraklarındaki olası askeri operasyonunun Esed ile görüşmesinde ele alınan konulardan biri olduğunu söyledi. Abdullahiyan, Ankara ziyareti sırasında Erdoğan ve Çavuşoğlu ile yaptığı görüşmeler sırasında Türkiye'nin güvenlik endişelerini Esed'e bildirdiğini de aktardı. İran’ın tutumunun, sorunları diyalog ve işbirliği yoluyla çözmek olduğunu açıkça söylediğini belirten Abdullahiyan, “Komşumuz Türkiye'nin endişelerini anlıyoruz ancak Suriye'de herhangi bir askeri müdahaleye karşıyız. Esed, İran'ın yardımıyla diyaloga dayalı her türlü çözümü destekliyor” ifadelerini kullandı.
Türk kaynakları, Tahran'daki üçlü zirvede, Suriye dosyasının tüm yönleriyle ele alınacağını, üç ülkenin garantörü olduğu Astana Süreci’ne, siyasi çözüm çabalarına ve Anayasa Komisyonu'nun çalışmalarının ilerletilmesine odaklanılacağını belirttiler.
Öte yandan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov dün, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in önümüzdeki Salı günü Tahran'ı ziyaret edeceğini ve burada İranlı ve Türk mevkidaşlarıyla temaslarda bulunacağını açıkladı. Putin’in Reisi ve Erdoğan ile Tahran'da üçlü bir zirveye katılacağını belirten Peskov, aynı zamanda zirvenin oturum aralarında ikili görüşmelerin de olacağını kaydetti. Putin'in Astana Süreci’nin garantör ülkelerinin liderleri ile bir araya geleceği Tahran ziyaretine hazırlık için çalışmaların sürdüğünü ifade eden Peskov, Putin ile Reisi arasında ikili bir görüşmenin planlandığını da sözlerine ekledi.
Bir başka gelişmede Rus savaş helikopterleri dün, Kamışlı kentinden Amuda ve ed-Derbesiye üzerinden SDG ile rejim güçlerini TSK ve SMO gruplarını birbirinden ayıran Ebu Rasin'e kadar Türkiye-Suriye sınırı boyunca yoğun bir şekilde uçuşlar gerçekleştirdi.
Diğer taraftan, TSK ve SMO grupları, SDG ve rejim güçlerinin konuşlandığı Ayn İsa'nın batı kırsalını bombaladı. Ayn İsa ilçesinin batı kırsalındaki Huşan, Debs ve M4 Halep-Lazkiye Uluslararası Karayolu üzerindeki köylere çok sayıda top mermisi düştü.
Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekat bölgelerinde konuşlu Türk güçleri, Halep kırsalında SDG ve rejim güçlerinin konuşlandığı bölgelerde yer alan Tel Rıfat’ın kırsalındaki bazı noktaları bombaladı. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) göre Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekat bölgelerinde konuşlu Türk güçleri, Halep'in kuzey kırsalındaki Gırnata ve Hasacık köylerini top ve füzelerle hedef aldı.
TSK, Pazartesiyi Salıya bağlayan gece yarısından sonra Şirava ilçesine bağlı Burc Kas, Zaranait ve el-Mayyasa köylerini ve bölgelerinin yanı sıra Halep'in kuzey kırsalında, SDG ve rejim güçlerinin konuşlandığı bölgenin sınırları içinde yer alan Şevariga, Tamraş, Halise ve Hasin köylerini onlarca roket mermisiyle bombaladı.



İki taraf arasındaki gerginliğin ardından Kürt heyeti Şam'da yetkililerle bir araya geldi

Başkent Şam'ın genel görünümü (Arşiv – Reuters)
Başkent Şam'ın genel görünümü (Arşiv – Reuters)
TT

İki taraf arasındaki gerginliğin ardından Kürt heyeti Şam'da yetkililerle bir araya geldi

Başkent Şam'ın genel görünümü (Arşiv – Reuters)
Başkent Şam'ın genel görünümü (Arşiv – Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (KDSÖY) ve Suriye hükümeti temsilcileri, taraflar arasında devam eden müzakereleri tamamlamak üzere Şam'da bir toplantı düzenledi. Müzakereler hakkında bilgi sahibi bir kaynak bugün AFP’ye verdiği demeçte, söz konusu adımın hükümetin Paris'te yapılması planlanan toplantıları boykot etme kararının ardından geldiğini belirtti.

Toplantı, KDSÖY’nin cuma günü Haseke vilayetinde, mezhepsel şiddet olaylarından etkilenen Dürzi ve Alevi azınlıkların temsilcilerini ilk kez bir araya getiren, benzeri görülmemiş geniş kapsamlı bir toplantı düzenlemesinin ardından gerçekleşti. Toplantı katılımcıları, kapanış bildirisinde ‘adem-i merkeziyetçi bir devletin kurulmasını’ öngören bir anayasa talep etti.

Şam, toplantıyı ‘diyalog sürecini baltalayan bir adım’ olarak eleştirdi ve Washington ile birlikte taraflar arasında arabuluculuk çabalarını yöneten Paris'te ‘planlanan tüm toplantıları’ boykot edeceğini açıkladı.

Adını açıklamak istemeyen kaynak, toplantının ‘Suriye hükümetinin talebi üzerine pazartesi akşamı’ KDSÖY’nin önde gelen yetkilisi İlham Ahmed ile Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani arasında yapıldığını söyledi. Kaynak, görüşmelerin ‘uygulama takvimi belirtilmeden, uygun bir adem-i merkeziyetçilik formülü bulmaya odaklandığını’ belirtti.

Aynı kaynağa göre, görüşmelerin amacı ‘Suriye-Suriye komiteleri aracılığıyla ve uluslararası gözetim altında müzakere sürecinin devamını’ vurgulamaktı. Her iki taraf da ‘askeri bir seçeneğe yer olmadığı’ konusunda hemfikirdi.

Suriye hükümetinden bir kaynak, Ahmed ile Şeybani arasında bir görüşme yapıldığını doğruladı, ancak başka ayrıntı vermedi.

Suriye ve Fransa dışişleri bakanları ile ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi, geçen ayın sonunda Paris'te yaptıkları görüşmenin ardından bu ayın ortasında Paris'te bir araya gelmeyi planlıyordu. Bu görüşme, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi'nin 10 Mart'ta ABD'nin himayesinde imzaladıkları ikili anlaşmanın maddelerini uygulamak amacıyla yapılacaktı.

Ancak Suriye hükümeti cumartesi günü, Şam'ın devam eden müzakere çabalarına ‘darbe’ olarak nitelendirdiği genişletilmiş özerk yönetim konferansının ardından Paris'te planlanan hiçbir toplantıya katılmayacağını açıkladı.

Konferans, pratikte, iktidarın yönelimlerine ve yönetim vizyonuna muhalif birçok Suriye bileşeninin temsilcilerini bir araya getiren ilk toplantı oldu.

Abdi'nin geçen ay bir televizyon röportajında açıkladığı gibi, Paris toplantısında, iç güvenlik güçleriyle birlikte yaklaşık 100 bin kişiden oluşan güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı bünyesine dahil edilmesi mekanizması ele alınacaktı.

Şera ile Abdi arasında imzalanan anlaşmanın en önemli maddesi, ‘Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların Suriye devletinin yönetimi altında birleştirilmesini’ öngörüyordu.

Birçok müzakere oturumu düzenlenmesine rağmen herhangi bir ilerleme kaydedilmedi.

KDSÖY, anayasal bildirinin ardından, çeşitliliği yansıtmadığını ve merkeziyetçiliğin uygulanmasında ısrar ettiğini söylediği hükümetin kurulmasını eleştirdi. Şam ise adem-i merkeziyetçiliği kesinlikle reddediyor.