Endonezya Devlet Başkanı Yardımcısı: Rusya ve Ukrayna liderlerini G20 Zirvesi’ne davet ettik

Endonezya Devlet Başkan Yardımcısı Dr. Maruf Amin
Endonezya Devlet Başkan Yardımcısı Dr. Maruf Amin
TT

Endonezya Devlet Başkanı Yardımcısı: Rusya ve Ukrayna liderlerini G20 Zirvesi’ne davet ettik

Endonezya Devlet Başkan Yardımcısı Dr. Maruf Amin
Endonezya Devlet Başkan Yardımcısı Dr. Maruf Amin

Endonezya Devlet Başkan Yardımcısı Dr. Maruf Amin, Rusya-Ukrayna savaşının devam etmesinin jeopolitik kutuplaşma yaratmaya katkıda bulunduğunu, temel emtia fiyatlarında artışa neden olduğunu ve küresel ekonomik kalkınmayı yavaşlattığını vurguladı.
Amin, G20 ülkelerinden biri olan ve grubun 2022 dönem başkanlığını yürüten ülkesinin kendisini tarafsız bir ülke olarak konumlandırdığını ve küresel çıkarlara öncelik verdiğini de söyledi.
Hac ibadetini gerçekleştirmek üzere Suudi Arabistan’a gelen Amin, Şarku’l Avsat’a görüntülü arama yoluyla özel açıklamalarda bulundu.
Amin, Rusya-Ukrayna konusunda değinerek ilk olarak şunları söyledi;
“Devletin Rusya-Ukrayna krizi üzerine inşa ettiği pozisyona dayanarak, Devlet Başkanı Joko Widodo geçtiğimiz günlerde Ukrayna ve Rusya’yı ziyaret ederek, İki ülke arasındaki barış çabalarını birleştirme amacıyla bu ülkelerin liderleriyle bir araya geldi. Bu çabaların sonuçları kısa sürede gerçekleştirilemese de, Endonezya savaşı sona erdirmeye yönelik seçenekler arayışında ileriye dönük somut adımlar olacağı konusunda iyimser.”
Bu yılki G20 Zirvesi’nin jeopolitik dinamikler ve zorluklarla dolu olduğunu kabul eden Amin, Endonezya’nın birçok üye devletin itirazına rağmen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i zirveye davet ettiğini, aynı şekilde Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in de küresel ekonomik toparlanmaya ortak çözümler aramak için G-20 zirvesine davetli olduğunu söyledi.
Endonezya hükümetinin kalkınma ve dünya barışı konusundaki rolü ve girişimlerine değinen Amin şu ifadelerle açıklamasını sürdürdü;
“Dünya, iklim değişikliği ve yaşanan çok hızlı jeopolitik dinamikler nedeniyle birden fazla krizle karşı karşıya, bu da yükselen fiyatlar üzerinde etkisi olan gıda ve enerji krizinin ortaya çıkmasına ve dolayısıyla ekonomik enflasyonun artmasına neden oldu. Endonezya, kapsayıcı bir küresel toparlanma için tüm tarafların bir araya gelip diyalog kurabilmesinin, jeopolitik dinamikleri yönetmenin önemli olduğunu düşünüyor.”
Amin, 15-16 Kasım tarihleri ​​arasında Bali adasında yapılacak G20 zirvesinin faaliyetleri hakkında ise şunları söyledi;
“Endonezya’nın bu yılki G20 dönem başkanlığının sloganı ‘Birlikte Kalkın, Daha Güçlü Kalkın’ ve zirvede küresel sağlık altyapısı, dijital ekonomik dönüşüm ve sürdürülebilir enerji dönüşümü olmak üzere üç ana öncelik bulunuyor.”
G20 Zirvesi’nin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ışığında düzenlendiğine dikkat çeken Amin, sağlık protokolleri ve gerekli kuralların uygulanacağını söyledi.
Ülkesi için Suudi Arabistan’ın stratejik bir ortak olduğunu vurgulayan Amin, Endonezya’nın ekonomik işbirliğini en üst düzeye çıkarmak ve Endonezya ürünlerini Suudi Arabistan’da pazarlamak için Endonezya Hac ve Umre ekosisteminden yararlanacağını dile getirdi.
İki ülke arasındaki ticaret değerinin 5,5 milyar dolara ulaştığı bilgisini veren Amin, “Endonezya ile Suudi Arabistan arasındaki diplomatik ilişkiler 1947 yılına dayanıyor. Joko Widodo 2015-2019 yılları arasında Suudi Arabistan’a ziyaretler gerçekleştirdi. Kral Selman bin Abdulaziz de 2017’de Endonezya’yı ziyaret etti” dedi.
Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu kapsamında, Endonezya Hac ve Umre ekosistemini geliştirmek için Suudi Arabistan’da potansiyel ve fırsatlar olacağını söyleyen Amin şu ifadelerle devam etti;
“Endonezya, Hac Finansal Yönetim Ajansı (BPKH) aracılığıyla, özellikle Endonezyalı küçük ve orta ölçekli şirketlerin katılımıyla Endonezya hacıları ve Umre ziyaretçilerinin ihtiyaçlarının karşılanması konusunda Ortadoğu’daki yatırımları keşfederek Hac yönetimi fonlarının kullanımını artırmaya odaklandı.”
Suudi Arabistan’ın Endonezya’ya verdiği Hac kontenjanının yüksek olduğunu dile getiren Amin, “Salgın öncesi Hac kotamız 230 bindi. Ancak bu yıl 10 bin 151’e düştü” dedi.
Endonezya ile Suudi Arabistan arasındaki ticaret ve yatırım hareketinin hala bazı sorunlarla karşı karşıya olduğunu kabul eden Amin, bu sorunların çözüm yolunda olduğuna vurgu yaptı.
Amin, “Jakarta, kapsamlı bir ikili işbirliği anlaşması imzalamanın önemli olduğunu düşünüyor. Endonezya ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında kapsamlı bir ekonomik ortaklık anlaşması imzalandı. Körfez İşbirliği Konseyi’nin bir üyesi olarak Suudi Arabistan ile ikili işbirliğinin de bu şekilde güçlenmesi umuluyor” diye ekledi.
Ocak ve Aralık 2021 arasında, Endonezya’nın Suudi Arabistan’a yönelik ihracatının, 2020’nin aynı dönemine göre yüzde 12,78 artarak, 1,5 milyar dolar olduğunu söyleyen Amin şu ifadelerle açıklamasını noktaladı;
“Endonezya, ham petrol ihtiyacının üçte birini hala Suudi Arabistan’dan ithal ediyor. Endonezya’nın petrol ve doğalgaz ithalatına bağımlılığı, Suudi Arabistan ile olan ticaret dengesini Riyad’ın lehine çeviriyor.”



Malezya DEAŞ'a destek verdikleri şüphesiyle 36 Bangladeşliyi tutukladı

Malezya polisi alarmda (Arşiv)
Malezya polisi alarmda (Arşiv)
TT

Malezya DEAŞ'a destek verdikleri şüphesiyle 36 Bangladeşliyi tutukladı

Malezya polisi alarmda (Arşiv)
Malezya polisi alarmda (Arşiv)

Malezya polisi bugün, sosyal medya üzerinden DEAŞ ideolojisini yayarak ve bağış toplayarak DEAŞ’ı desteklediklerinden şüphelenilen 36 Bangladeşli göçmen işçinin tutuklandığını duyurdu.

Polis Genel Müfettişi Muhammed Halid Ismail, Malezya'ya fabrikalarda, şantiyelerde ve benzin istasyonlarında çalışmak üzere gelen Bangladeşlilerin, nisan ayından bu yana düzenlenen eşgüdümlü operasyonlarda tutuklandığını söyledi.

Bugün televizyonda yayınlanan basın toplantısında konuşan Halid, “Grup, Suriye'de ya da (Irak Şam İslam Devleti -DEAŞ) ile birlikte savaşmak üzere üye toplamaya çalıştı” dedi.

“Suriye'ye ve Bangladeş'e göndermek üzere para topladılar” diyen Halid, toplanan paranın e-cüzdanlar ve uluslararası para transfer hizmetleri aracılığı ile gönderildiğini kaydetti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre aşırılıkçı grup 2014 yılında Suriye ve komşu Irak'ta geniş alanların kontrolünü ele geçirerek sözde “halifelik” ilan etti ve 2017 yılında Irak'tan, 2019 yılında da Suriye'den çıkarıldı. Grup varlığını esas olarak Suriye'nin uçsuz bucaksız çöllerinde sürdürdü.

Malezyalı yetkililer tarafından tutuklananlardan 5’i terör örgütlerine üye olmak, aşırılıkçı ideolojileri yaymak ve terör faaliyetleri için fon toplamakla suçlanıyor.

Diğer 16 kişi aşırılık yanlısı grubu destekledikleri şüphesiyle soruşturma altında tutulurken, 15 kişinin de sınır dışı edilmesine karar verildi.

“WhatsApp gruplarında 100 ila 150 arasında üyeleri olduğunu düşünüyoruz” diyen Halid, soruşturmaların devam ettiğini ifade etti.

Halid, “Yıllık 118 $ (RM500) civarında bir üyelik ücreti topladılar, ilave bağışlar ise gönüllü olarak yapıldı” dedi.

Grubun diğer ülkelerdeki DEAŞ hücreleriyle bağlantıları olup olmadığı sorusuna Halid, polisin hala "diğer ülkelerdeki meslektaşlarımızla ve (Interpol) ile birlikte... terörist ağlarını ortaya çıkarmak için" çalıştığını söyledi.

Malezya, ülkenin ana imalat ve tarım sektörlerindeki işgücü piyasasının ihtiyaçlarını karşılamak için büyük ölçüde yabancı işçilere güveniyor. Her yıl on binlerce Bangladeş vatandaşı bu işleri doldurmak için ülkeye geliyor.