Ürdün Dışişleri Bakanı Safedi, İran ile sağlıklı ilişkiler kurmak istediklerini söyledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Ürdün Dışişleri Bakanı Safedi, İran ile sağlıklı ilişkiler kurmak istediklerini söyledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, ülkesinin ve tüm Arap ülkelerinin, İran ile sağlıklı ilişkiler kurmak istediğini ve diyaloğun mevcut gerilimleri çözmenin en iyi yolu olduğunu belirtti.
Ürdün Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Safedi, Suudi Arabistan'da yayın yapan Eş-Şark televizyonuna konuştu.
Bölgede yeteri kadar kriz yaşandığını, daha fazla gerginlik istemediklerini söyleyen Safedi, "Ürdün ve tüm Arap ülkeleri, İran ile karşılıklı saygı, iç işlerine karışmama ve iyi komşuluk ilişkilerine dayalı sağlıklı ilişkiler geliştirmek istiyor" dedi.
Bakan Safedi, İran'la sağlıklı ilişkilere ulaşmak için gerginliğin nedenlerine ilişkin gerçek çözümlerin ortaya konulması gerektiğini ve diyaloğun mevcut gerilimleri çözmenin en iyi yolu olduğunu dile getirdi.
Safedi, ABD Başkanı Joe Biden'in yanı sıra Mısır, Irak ve Ürdün'ün de katılacağı Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde düzenlenecek Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) zirvesine de değindi.
ABD'nin Ürdün ve diğer Arap ülkeleri için önemli bir ortak olduğunu kaydeden Safedi, "Biden'in ziyaretinin, bölgede güvenlik ve istikrarın kalıcı hale getirilmesi, bölgede artan krizler ve meydan okumalarla mücadele konusunda çıkarlarımızın gerçekleştirilmesine katkı sunması için Arap kardeşlerimizle devamlı bir koordinasyon içindeydik. Bu zirvenin de ortak çıkarlarımıza katkı sağlamasını ümit ediyoruz" diye konuştu.
Safedi'nin açıklamaları, İran ile iyi ilişkiler geliştirme isteğine dair Ürdün'den son bir haftada gelen ikinci resmi açıklama olma özelliği taşıyor.
Ürdün Başbakanı Bişr el-Hasavne de 10 Temmuz'da BBC'nin Arapça kanalına verdiği röportajda, İran ile diyalog yoluyla iyi ilişkiler geliştirmek istediklerini söylemişti.
Ürdün'ün İran'a yönelik yaklaşımında ciddi bir değişim görülürken, bu değişikliğin ABD Başkanı Joe Biden'ın 13 Temmuz'da başladığı İsrail, Filistin ve bugün Suudi Arabistan'la devam edecek Orta Doğu ziyareti öncesine denk gelmesi dikkati çekiyor.
 



Husiler, Kızıldeniz'i kasıp kavuruyor: Tamamen yalnızsınız

Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
TT

Husiler, Kızıldeniz'i kasıp kavuruyor: Tamamen yalnızsınız

Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)

İran destekli Husilerin, Kızıldeniz'deki iki ticari gemiyi batırmasının yankıları sürüyor. 

Husilerin askeri sözcüsü Yahya Seri, 7 Temmuz'da yaptığı açıklamada Magic Seas isimli gemiyi, iki insansız deniz aracının yanı sıra üç drone ve 5 balistik füzeyle vurduklarını duyurmuştu. 

Sözcü, 9 Temmuz’daki açıklamasında da Eternity C adlı geminin vurulduğunu söylemişti. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde, Liberya bandıralı iki geminin de Yunan şirketlerine ait olduğu belirtiliyor.

Haberde yardım çağrısı yapılmasına rağmen ABD ya da müttefiklerinin bölgedeki hiçbir gemisinin olaya müdahale etmediği aktarılıyor.

Pazar günü düzenlenen saldırıda Magic Seas mürettebatının gemiyi terk ettiği belirtiliyor. 

Ancak pazartesi gecesi düzenlenen ikinci saldırıda Eternity C mürettebatının Husilerle çatışmaya girdiği, bazı kişilerin Şii örgüt tarafından rehin alındığı aktarılıyor. En az üç kişinin gemide ölü bulunduğu, 15 kişinin kayıp olduğu, 10 kişininse kurtarıldığı yazılıyor. 

Britanyalı denizcilik teknolojisi firması VanguardTech’ten Ellie Shafik, "Bu, Husilerin 48 saat içinde yarattığı en ciddi hasar" diyor. 

Eski Birleşik Krallık Donanması Subayı Christopher Long da Husi militanlarının kontrolündeki bölgelerde askeri varlığın çok zayıf olduğunu, bunun da ticari gemileri savunmasız bıraktığını söylüyor. Long, "Oradaysanız, tamamen yalnızsınız" ifadelerini kullanıyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla Husilere ait hedeflere 15 Mart’ta saldırı başlatılmıştı. 6 Mayıs’ta örgütle ateşkes yapıldığı ve operasyonun sonlandırıldığı duyurulmuştu. 

WSJ’nin aktardığına göre ABD, Husiler Amerikan gemilerine saldırmadıkça ateşkesi geçerli sayıyor. Pentagon’un bölgedeki askeri duruşunu değiştirmediği aktarılıyor. 

Diğer yandan Husilerin saldırıları, Gazze’de yeni bir ateşkes anlaşması için görüşmelerin yoğunlaştığı bir dönemde meydana geldi. 

Katar’ın başkenti Doha’da süren müzakerelerde Tel Aviv yönetimi ve Hamas arasındaki anlaşmazlıkların büyük ölçüde çözüldüğü fakat İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini ayıran Morag Koridoru'nda işgali sürdürme ısrarının henüz aşılamadığı kaydedilmişti.

Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı operasyonuna destek olarak başlatmıştı.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, AP