Nişanlandığı söylenen Taylor Swift yüzüksüz görüntülendi

“Yüzüğü sadece evdeyken takıyor”

2016'da tanışan çift ilk kez 2017'de birlikte görüntülenmişti
2016'da tanışan çift ilk kez 2017'de birlikte görüntülenmişti
TT

Nişanlandığı söylenen Taylor Swift yüzüksüz görüntülendi

2016'da tanışan çift ilk kez 2017'de birlikte görüntülenmişti
2016'da tanışan çift ilk kez 2017'de birlikte görüntülenmişti

Dünyaca ünlü şarkıcı Taylor Swift, sevgilisi Joe Alwyn’le Londra’da  görüntülendi. Geçen haftalarda “birkaç aydır nişanlı oldukları” hakkında çıkan haberlerin ardından kameraların ilk kez yakaladığı Swfit’in yüzük takmadığı fark edildi. 
The Sun’ın 30 Haziran’da çiftin yakın çevresinden edindiği bilgilere göre aktardığı haberde çiftin birkaç ay önce gizlice nişanlandığı ve bunu sadece en yakınlarıyla paylaştıkları belirtilmişti. 
Swift’in “güzel” nişan yüzüğünü sadece başkaları yokken, evde olduğu zamanlarda taktığı söyleyen kaynak şu ifadeleri kullanmıştı: 
"Taylor ve Joe inanılmaz mutlular ve birbirlerine çok aşıklar. Aslında nişanlanmalarının üstünden birkaç ay geçti ama bunu sadece çok yakın çevreleriyle paylaştılar. Herkes olayı gizli tutmaya yemin etti."
Düğünün ayrıntılarını sadece birkaç kişinin bildiğini söyleyen kaynak şöyle devam etmişti:
"Aşklarını kameralardan mümkün olduğunca uzak yaşamak istiyorlar. Düğüne muhtemelen basını karıştırmayacaklar. Vogue, Rolling Stones, Hello! gibi dergilerin katıldığı bir tören yapmayacaklar, kendileri gibi sade ve şık olacak."
2016’dan bu yana birlikte olan Swift ve Alwyn çifti ilişkilerini gizli yaşamalarıyla tanınıyor. İlişkileri hakkında konuşmaktan kaçınan ve sosyal medyada bile birlikte fotoğraf paylaşmayan çift hakkında daha önce de pek çok kez nişanlanma iddiaları yayılmıştı.
Nisanda WSJ Magazine’e verdiği röportajda nişanlanma dedikoduları sorulan Alwyn, "İşin doğrusu, cevap evet olsaydı bunu söylemezdim. Hayır olsaydı yine söylemezdim" diye cevap vermişti.
Çift evlenme yolunda adım attıysa bile bir süre daha bunu açıklamayacaklar gibi görünüyor.
Independent Türkçe, DailyMail, The Sun



Sihirli mantarların ömrü uzatabileceği keşfedildi

Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)
Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)
TT

Sihirli mantarların ömrü uzatabileceği keşfedildi

Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)
Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)

Emory Üniversitesi'nde yapılan yeni bir çalışma, sihirli mantarların aktif bileşeni psilosibinin yaşam süresini uzatabileceğini öne sürüyor.

Üniversitenin Atlanta'daki tıp fakültesinden bilim insanları, psilosibinin hücrelerin ömrünü uzattığını ve yaşlı farelerin hayatta kalma oranlarını yükselttiğini keşfetti.

Geçen hafta hakemli dergi Nature'da yayımlanan çalışmada psilosibin "halüsinojenik mantarların ürettiği, doğal yolla oluşan psikedelik bileşik" diye tanımlanıyor.

Araştırmacılar psikiyatrik ve nörodejeneratif rahatsızlıkların tedavisinde psilosibine yönelik ilginin arttığına dikkat çekse de bu çalışma, bileşiğin aktif formu psilosinin yaşlı farelerde yaşam süresini uzattığına dair ilk deneysel kanıtı sunuyor.

Psilosibinin oksidatif stresi azalttığını, DNA hasarını önlediğini ve telomer uzunluğunu korumaya katkı sağladığını gösteren veriler sunan çalışma, bileşiğin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini öne sürüyor. Bütün bunlar yaşlanma sürecini yavaşlatmaya yardımcı oluyor.

Hatta beyaz tüylü yaşlı fareler tedaviden sonra daha genç görünüme kavuştu ve siyah tüyleri yeniden çıktı.

Emory Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Louise Hecker, Fox News Digital'a yaptığı açıklamada, "Psilosibin yaşlanmaya eşlik eden 'yıpranmayı' yavaşlatıyor gibi görünüyor" diyor.

 Fareler ve hücreler hem daha sağlıklı hem de belirgin biçimde daha uzun yaşıyor.

Çalışma bunun insanlarda da işe yarayabileceğini öne sürse de çok daha fazla teste ihtiyaç var. Yayın kuruluşuna konuşan Hecker, araştırmacıların "İnsanlar için en uygun doz protokolleri neler? Optimum fayda için tedaviye başlamanın en uygun yaşı ne?" gibi soruları yanıtlaması gerektiğini söylüyor.

Hecker "Tedavinin artık istenen etkiyi yaratmayacağı belirli bir yaş var mı?" diye devam ediyor.

Uzun süreli tedaviyle ilişkili potansiyel zararlar veya yan etkiler var mı? Etki mekanizmaları neler? Tüm bu soruların titizlikle araştırılması gerekiyor.

Oregon'da ABD'nin ilk yasal psilosibin inziva merkezinin kurucusu Gabe Charambides, bulguları "ikna edici" diye nitelendirse de insan kullanımının, farelerdekinden daha sıkı bir tarama, hazırlık ve güvenlik gerektirdiğini vurguluyor.

Psilosibin terapisinden en fazla fayda sağlayabilecek kişilerin çocukluk travması, boşanma, işini kaybetme veya yas gibi büyük yaşam olaylarından sonra "sıkışmış" hisseden veya ruh sağlığını iyileştirmek isteyen kişiler olduğunu da ekliyor.

Charambides, inzivaya katılan misafirlerinin kronik ağrı ve migren gibi fiziksel şikayetlerde rahatlama bildirdiğini ancak biyolojik test yapılmadığını söylüyor.

Klinik aşama için doğal psikedelik ilaç geliştiren Kanada merkezli Filament Health şirketinden Ryan Moss, daha önce Fox News Digital'a yaptığı açıklamada psikedeliklerin güvenli ve kontrollü bir ortamda uygulanması gerektiğini vurgulamıştı.

Moss, "Psikedelik deneyimler bazen anksiyete, halüsinasyon ve paranoyaya yol açabilir" demişti. 

Geleneksel psikedelikleri kullanan bazı hastalar klinik deneyler sırasında olumsuz kardiyovasküler olaylar yaşadıklarını bildiriyor.

Klinik deneylere katılanların iyi hazırlanmasını ve eğitimli profesyoneller tarafından yakından izlenmesini tavsiye ediyor.

Independent Türkçe için çeviren: Büşra Ağaç