Analistler: ABD, Ortadoğu’da ittifakları yeniden şekillendirmek için politikalarında radikal değişiklikler yapmalı

Şarku’l Avsat’a konuşan analistler Ortadoğu NATO’sunun kurulması için on yıllar geçmesi gerektiği görüşünde.

Biden önceki gün Tel Aviv'deki Ben Gurion Havaalanı'na indikten sonra açıklamalarda bulundu (AP)
Biden önceki gün Tel Aviv'deki Ben Gurion Havaalanı'na indikten sonra açıklamalarda bulundu (AP)
TT

Analistler: ABD, Ortadoğu’da ittifakları yeniden şekillendirmek için politikalarında radikal değişiklikler yapmalı

Biden önceki gün Tel Aviv'deki Ben Gurion Havaalanı'na indikten sonra açıklamalarda bulundu (AP)
Biden önceki gün Tel Aviv'deki Ben Gurion Havaalanı'na indikten sonra açıklamalarda bulundu (AP)

ABD’nin tehditlere karşı koymak için Ortadoğu’da yeni bir savunma ittifakı oluşturmaya çalıştığı bir ortamda, analistler bölgedeki ittifakları yeniden şekillendirmek için ABD'nin bölgesel politikasında köklü bir değişikliğe gitmesi gerektiğine dikkati çekiyor.
ABD Başkanı Joe Biden'ın Ortadoğu turu sırasında artan İran tehdidine karşı birleşik bir savunma sistemi kurma konusunda fikirler sunması bekleniyor.
Cidde merkezli Körfez Araştırmaları Merkezi Başkanı Dr. Abdulaziz bin Sakr, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Bölgedeki ittifakları yeniden şekillendirmek, Biden ziyaretinin en önemli hedeflerinden biri olacak. Fakat bu ittifaklar, ABD'nin bölgeye yönelik politikasında köklü değişiklikler olmadan kurulamayacak. Geçtiğimiz on yıllar boyunca, ABD politikasındaki kafa karışıklığı, tereddüt, belirsizlik ve ciddiyetsizlik, bölgesel ittifakların kademeli olarak çökmesinde pay sahibi oldu” dedi.
Sakr, söz konusu kafa karışıklığının temelinde ‘Washington’un bölge ülkeleriyle kurduğu ittifakların kademeli olarak çökmesi’ olduğunu belirterek, bölge ülkelerinin tamamının ABD politikasına ve taahhütlerine olan güvenini kaybettiğini söyledi. Sakr, “Bu nedenle ABD’nin tutumunda somut bir değişim olmadan bu hedef gerçekleşmeyecek” dedi.
Ortadoğu NATO’sunun kurulması gündemini değerlendiren Sakr, “Hedeflere ulaşılmasını ve tüm tarafların birleşik davranış kurallarına bağlılığını sağlayan etkili bir güvenlik sistemi geliştirmesi için NATO ittifakını kurma prosedürlerinin oluşturulması on yıllar sürdü. Ortadoğu'da benzer bir projenin oluşturulması uzun zaman ve yoğun çaba gerektirebilir. İlke üzerinde anlaşmaya varıldıktan sonraki ilk sorun, askeri doktrini birleştirmek ve silahlanma ile eğitimin doğasını birleştirmek olacak. Ayrıca örgütte karar verme mekanizması geliştirme sorunu ve diğer idari, politik, operasyonel ve lojistik karmaşıklıklar olacak” dedi.
Sakr, “Bununla birlikte bu türden bir örgüt kurmakta başarılı olunması halinde, yeni güvenlik sistemi iki düzeyde güvenlik ve istikrarı sağlayacak: Birinci düzey, örgüte üye ülkeler arasında askeri güç kullanımının yasaklanması. İkincisi üye ülkelerin, dış bir aktörün her türlü saldırganlığını askeri ve kolektif güvenlik çabalarıyla caydırmak için güç birliği yapmasıdır” dedi.
Sakr, kurulması halinde, Ortadoğu NATO’sunun İran’ın nükleer silah sahibi olmasını engelleme imkanının olup olmadığı sorusuna, “İran’ın nükleer dosyasını ele alırken, özellikle hedef İran’ın nükleer silah geliştirmesini veya sahibi olmasını engellemekse bu artık bölgesel bir sorumluluk değil, uluslararası toplumun kolektif sorumluluğu olur. Bu nedenle bölgesel bir kolektif güvenlik sisteminin inşa edilmesinin, İran’ın nükleer rotası üzerinde sınırlı bir etkisi olacak” diye yanıt verdi.
Sakr, “Ortadoğu NATO’su projesinin İran ulusal güvenliğini hedef aldığı ve İran’ı çevrelemeyi amaçladığı göz önüne alındığında, büyük ihtimalle İran rejimi, nükleer programını hızlandırmayı haklı göstermek için Ortadoğu NATO’su inşa etme projesini kullanacaktır” ifadesini kullandı.

Hava savunma kapasitelerinin güçlendirilmesi
ABD'den yapılan açıklamalara göre Biden'ın Ortadoğu ziyareti sırasında yapacağı görüşmeler, bölge ülkelerinin hava savunma kapasitelerinin güçlendirilmesine yardımcı olacak. Biden ayrıca artan İran tehdidiyle başa çıkmak adına daha etkili bir kapsam alanı oluşturmak için tüm bu hava savunmalarını bir araya getirme fikrini de dile getirecek.
Suudi siyasi ve güvenlik analisti Dr. Fevvaz Kasib, “ABD’nin bu ağırlıkta Ortadoğu sahnesine dönmesi, Beyaz Saray’ın hesaplarında olmayan ani bir değişikliğin meydana geldiğinin net kanıtıdır” dedi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Kasib, şunları kaydetti:
“ABD yönetiminin güvenliği artırmak için bazı Körfez ülkeleri ve Arap ülkeleriyle izlediği yakınlaşma politikası (...) Rusya'yı saf dışı bırakmak adına uluslararası düzeyde yaptığı siyasi bir yatırımdır. Bir ‘Ortadoğu NATO’su’ kurma arzusu bulunuyorsa bu birçok zorlukla karşılaşır. Bu zorlukların başında yıllarca eğitim ve örgütlenmede esas alınacak askeri doktrinlerle ilgili ihtilaf geliyor. Dolayısıyla bir yeniden yapılanmaya ihtiyaç olacak. Bu da ortak operasyonel ve taktik çabalar gerektirir. Böyle bir ittifakın, üye ülkeler üzerinde olumlu bir manevi etkisi olur (…) ve caydırıcı bir askeri güç haline gelir. Bu ittifak Tahran’ın nükleer silah sahibi olmaya devam etmesini engelleyemez çünkü o nükleer zenginleştirmede ileri seviyelere ulaştı.”



Netanyahu: İsrail'in esirleri kurtarabilmesi için Hamas'ı tamamen yenilgiye uğratması gerekiyor

Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat Mülteci Kampı’na bırakılan havadan yardımların ardından kuma karışmış baklagilleri toplayan Filistinli bir kadın (AFP)
Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat Mülteci Kampı’na bırakılan havadan yardımların ardından kuma karışmış baklagilleri toplayan Filistinli bir kadın (AFP)
TT

Netanyahu: İsrail'in esirleri kurtarabilmesi için Hamas'ı tamamen yenilgiye uğratması gerekiyor

Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat Mülteci Kampı’na bırakılan havadan yardımların ardından kuma karışmış baklagilleri toplayan Filistinli bir kadın (AFP)
Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat Mülteci Kampı’na bırakılan havadan yardımların ardından kuma karışmış baklagilleri toplayan Filistinli bir kadın (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nde tutulan esirleri kurtarmak için Hamas'ı tamamen yenilgiye uğratması gerektiğini vurguladı. Bu açıklama, İsrail medyasında ordunun Gazze Şeridi'nin tamamını işgal edebileceğine dair haberlerin yayınlanmasının ardından geldi. Netanyahu, bir askeri eğitim tesisini ziyaretinde şunları söyledi: “Gazze Şeridi'ndeki düşmanı yenilgiye uğratmak, tüm esirlerimizi kurtarmak ve Gazze Şeridi'nin artık İsrail için bir tehdit oluşturmamasını sağlamak için gerekli.”

Netanyahu bugün, Gazze Şeridi'nde devam eden savaş için yeni bir plan sunmak üzere bir güvenlik toplantısı düzenleyecek. Bu plan, Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilmesini içerebilir. Öte yandan İsrail, kuşatma altında harap olmuş Gazze Şeridi’ne ticari malların kısmen girişine izin verdi.

yuıo
İsrail ordusuna ait bir araç, İsrail'in Gazze Şeridi ile olan güney sınırında hareket ediyor. (AFP)

Netanyahu'nun Kudüs'te güvenlik yetkilileriyle bir araya gelerek yeni talimatlar vermesi bekleniyor. Bu toplantı, Gazze Şeridi'nde tutulan esirlerin acılarına dikkat çekmek için New York'ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi toplantısıyla eş zamanlı olarak gerçekleştirilecek.

İsrail Kanal 12 televizyonu, Başbakan’ın Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı ile bir araya geleceğini bildirdi. Kanal, Netanyahu'nun ofisindeki üst düzey yetkililerin, açıklanacak kararlar arasında Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilmesinin de yer alacağını söylediğini aktardı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN’dan aktardığına göre Netanyahu, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin tamamını kontrol etmesini istiyor.

Haberde, “Başbakanla görüşen bazı hükümet üyeleri, Netanyahu'nun esirlerin tutulduğu bölgeleri de kapsayacak şekilde savaşı genişletmeye karar verdiğini doğruladı” denildi.

Maariv ise “Karar verildi. Gazze Şeridi'ni tamamen işgal etmek üzereyiz” diye yazdı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz bugün, “Gazze Şeridi'nde Hamas'ı yenmek ve esirlerin geri dönmesi için gerekli koşulları sağlamak, savaşın iki ana hedefi. Bunları gerçekleştirmek için ne gerekiyorsa yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

sdfrgtyh
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta gıda yardımı almak için kamyonlara binen Filistinliler (Reuters)

Medyada tartışılan plan, Gazze Şeridi'ndeki Hamas hükümetinin öfkeli tepkisine neden oldu. Hükümet, ateşkes görüşmeleri konusundaki tutumunu değiştirmeyeceğini vurguladı.

Hamas Siyasi Büro Üyesi Husam Bedran AFP’ye yaptığı açıklamada, “Top işgalcilerin ve ABD'nin sahasında. Ne yazık ki ABD işgali desteklemeye devam ediyor. Bu da ateşkes ve esir takası anlaşmasına varılmasını fiilen geciktiriyor” dedi.

Baskılar

22 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail'in güney sınırına düzenlediği saldırının ardından başlayan 22 aylık çatışmanın ardından Netanyahu, birçok cephede baskı altında.

İsrail'de, Gazze Şeridi'nde kalan 49 esirin aileleri, onların geri getirilmesi için ateşkes talep ediyor.

Uluslararası alanda ise insani yardım kuruluşları, ‘kitlesel açlık’ tehdidi altındaki Filistinlilere gıda yardımının ulaştırılması için baskı yapıyor. Batılı başkentler ise ABD ve İsrail'in şiddetli muhalefetine rağmen Filistin devletini tanıma planlarını açıkladı.

Netanyahu'nun aşırı sağcı koalisyonundaki müttefikleri, savaşı, Gazze Şeridi'ni işgal etmek ve Batı Şeria üzerindeki kontrolünü sıkılaştırmak için kullanmaya çalışıyor.

7 Ekim’deki Hamas saldırısında çoğu sivil olmak üzere bin 219 kişi öldü. O zamandan beri İsrail, BM tarafından güvenilir olarak kabul edilen Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre çoğu sivil olmak üzere en az 61 bin 20 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan bir askeri harekatla karşılık verdi.

Savaşın hedefleri

Netanyahu dün yaptığı açıklamada, İsrail'in savaş hedeflerinin halen ‘düşmanı yenmek, esirleri kurtarmak ve Gazze Şeridi'nin artık İsrail için bir tehdit oluşturmamasını sağlamak’ olduğunu vurguladı.

Bu açıklamaları, aralarında eski istihbarat teşkilatı başkanlarının da bulunduğu 550 eski İsrail güvenlik yetkilisinin, ABD Başkanı Donald Trump'a Netanyahu'ya baskı yapması ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmesi çağrısında bulunmasının ardından geldi.

Bu yetkililer Trump'a hitaben yazdıkları açık mektupta şu ifadeleri kullandılar: “Mesleki görüşümüz, Hamas'ın artık İsrail için stratejik bir tehdit oluşturmadığı yönündedir... Tüm askeri hedefleri gerçekleştirdik ve bu savaş artık adil değil... İsrail'in güvenliğini ve kimliğini kaybetmesine yol açıyor.”

Öte yandan esir aileleri yaptıkları açıklamada, “22 aydır kamuoyuna, askeri baskı ve yoğun çatışmaların esirleri geri getireceği söylendi... Gerçek şu ki, savaşın genişlemesi esirlerin hayatını tehlikeye atıyor… Onlar zaten doğrudan ölüm tehlikesiyle karşı karşıya. Netanyahu, İsrail'i ve esirleri yıkıma sürüklüyor” ifadeleri yer aldı.

Temel gıda maddeleri

İsrail Savunma Bakanlığına bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktiviteleri Koordinasyon Birimi (COGAT) bugün, İsrail'in Gazze Şeridi'ne ticari malların girişine kısmen izin vereceğini ve böylece bölgenin BM ve diğer uluslararası kuruluşların sağladığı insani yardıma olan bağımlılığını azaltacağını duyurdu.

COGAT tarafından yapılan açıklamada, “Mekanizmanın oluşturulması kapsamında, savunma kurumu, çeşitli kriterlere uymak ve sıkı güvenlik denetimlerinden geçmek şartıyla sınırlı sayıda yerel tüccarı kabul etti” denildi.

İsrail, mart ayı başından itibaren Gazze Şeridi'ne abluka uyguladıktan sonra mayıs ayında ablukayı kısmen hafifleteceğini duyurdu ve Washington ile koordineli olarak, uluslararası kuruluşların eleştirilerine maruz kalan tartışmalı Gazze İnsani Yardım Vakfı aracılığıyla yardım dağıtım sistemi kurdu. Son dönemde Gazze Şeridi'nde insani kriz ve temel ihtiyaç maddelerinin eksikliği daha da kötüleşti.

Geçen ay yardım konvoyları ve havadan yardım atma operasyonları yeniden başladı. Ancak BM, bölgeye giren gıda miktarının kıtlığı önlemek için yeterli olmadığını düşünüyor.

COGAT'ın açıklamasında, teslim edilecek malların ödemesinin denetimli banka havalesi yoluyla yapılacağı, sevkiyatların ise ‘Hamas'ın müdahalesini önlemek’ için Gazze Şeridi'ne girmeden önce İsrail ordusu tarafından denetleneceği belirtildi.

Yeni mekanizma kapsamında izin verilen malların temel gıda maddeleri, meyve ve sebzeler, bebek maması ve sağlık ürünlerini içereceği belirtildi.

COGAT, dün 300'den fazla yardım kamyonunun Gazze Şeridi'ne girdiğini ve ‘şu anda dağıtılmayı beklediğini’ duyurdu. Ayrıca bölgeye, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır, Ürdün, Almanya, Kanada ve Belçika ile iş birliği içinde 120 yardım paketi bırakıldı.