Almanya Başbakanı Scholz: Gerçek olan, emperyalizmin Avrupa'ya geri döndüğüdür

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, emperyalizmin Avrupa'ya geri döndüğünü belirtti.

AA
AA
TT

Almanya Başbakanı Scholz: Gerçek olan, emperyalizmin Avrupa'ya geri döndüğüdür

AA
AA

Scholz, Frankfurter Allgemeine gazetesi için kaleme aldığı makalede, siyasetin gerçeğin görülmesiyle başladığının altını çizerek "Gerçek olan, emperyalizmin Avrupa'ya geri döndüğüdür." ifadesini kullandı.
Birçok ülkenin yakın ekonomik ilişkilerin ve karşılıklı bağımlılıkların aynı zamanda istikrar ve güvenliği sağlayacağını umduğunu ancak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşla bu umudu gözle görülür şekilde yok ettiğini belirten Scholz, Rus füzelerinin sadece Ukrayna'yı değil, aynı zamanda Avrupa ve uluslararası barış düzenini de moloz haline getirdiğini vurguladı.
Putin'in gaz sevkiyatını durdurarak enerjiyi bir silah olarak kullandığını kaydeden Scholz, Sovyetler Birliği'nin bile Soğuk Savaş sırasında bunu yapmadığını ifade etti.
Alman ordusunun ve sivil savunma yapılarının durumu ile Rus enerjisine olan aşırı bağımlılığa işaret eden Scholz, tüm bunların Soğuk Savaş'ın sona ermesinden sonra yanlış bir güvenlik duygusu içinde olunduğunu gösterdiğini belirtti.

"Ne kadar çok enerji tasarrufu yaparsak o kadar iyi"
Scholz, Almanya'yı daha güvenli ve dirençli, Avrupa Birliği'ni de daha egemen ve uluslararası düzeni daha sürdürülebilir hale getirmeleri gerektiğini vurguladı.
Küresel ekonominin onlarca yıldır görülmeyen bir zorlukla karşı karşıya olduğunu kaydeden Scholz, şöyle devam etti:
"Kırık tedarik zincirleri, kıt ham maddeler, savaşın neden olduğu enerji piyasalarındaki belirsizlik, tüm bunlar dünya çapında fiyatları artırıyor. Dünyada hiçbir ülke böyle bir gelişmenin karşısında tek başına duramaz. İşverenler, sendikalar, bilim ve siyasi karar alıcılar arasındaki uyumlu eylemin bir parçası olarak bu ülkede kararlaştırdığımız gibi, birbirimize bağlı kalmalı ve el ele vermeliyiz. O zaman krizden girdiğimizden daha güçlü ve bağımsız çıkacağımıza inanıyorum. Hedefimiz bu."
Scholz, Alman halkına da seslenerek "Önümüzdeki aylarda hepimiz; sanayi, haneler, kasabalar ve topluluklar ne kadar çok enerji tasarrufu yaparsak o kadar iyi." çağrısında bulundu.
Putin'in saldırganlığına karşı koyulması gerektiğini vurgulayan Scholz, "2008'de Gürcistan'ın işgali, ardından 2014'te Kırım'ın ilhakı, Doğu Ukrayna'ya yapılan saldırı ve nihayet bu yılın şubat ayında tüm ülkeye yapılan saldırıda bunu gördük. Putin'in bundan kurtulmasına izin vermek, şiddetin yasaları neredeyse hiçbir sonuç olmadan çiğneyebileceği anlamına gelir. O zaman nihayetinde kendi özgürlüğümüz ve güvenliğimiz de tehlikede olacaktır." ifadelerini kullandı.

"Üye devletler arasındaki ayrılıklar bizi zayıflatıyor"
Son yıllarda, AB'nin jeopolitik bir aktör haline gelmesi için sık sık ve haklı olarak çağrılar yapıldığını dile getiren Scholz, AB'nin kararlılıkla Putin'in neo-emperyalizminin başarılı olamayacağını belirttiğini ifade ederek şunları kaydetti:
"Hedefimiz, Avrupa'da çok uzun süredir çözümler için mücadele ettiğimiz tüm alanlarda saflarımızı sıklaştırmak olmalıdır; örneğin göç politikasında, örneğin bir Avrupa savunmasının inşasında, teknolojik egemenlik ve demokratik dayanıklılıkta. Jeopolitik bir AB için kararımızın sonuçlarının çok farkındayız. Avrupa Birliği, emperyalizm ve otokrasinin yaşayan antitezidir. Üye devletler arasındaki ayrılıklar bizi zayıflatıyor. Birliğimizi mutlaka korumamız ve derinleştirmemiz gerekiyor. Rakip büyük güçlerin olduğu bir dünyada sesimizi duyurmaya devam etmek istiyorsak, örneğin dış politikada artık ulusal vetoları göze alamayız."
Putin'in Ukrayna ve Doğu Avrupa'daki diğer ülkelerle ilişkilerinin yeni sömürgeci özelliklere sahip olduğunu kaydeden Scholz, Putin'in açıkça Sovyetler Birliği veya Çarlık İmparatorluğu modeline dayalı yeni bir imparatorluk hayalini kurduğunu savundu.



Putin, askerî geçit töreninde Ukrayna savaşında kullanılan silahları sergiledi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Zafer Günü münasebetiyle düzenlenen askerî geçit töreni sırasında ordu komutanlarıyla el sıkıştı. (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Zafer Günü münasebetiyle düzenlenen askerî geçit töreni sırasında ordu komutanlarıyla el sıkıştı. (AFP)
TT

Putin, askerî geçit töreninde Ukrayna savaşında kullanılan silahları sergiledi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Zafer Günü münasebetiyle düzenlenen askerî geçit töreni sırasında ordu komutanlarıyla el sıkıştı. (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Zafer Günü münasebetiyle düzenlenen askerî geçit töreni sırasında ordu komutanlarıyla el sıkıştı. (AFP)

Rusya dün, Sovyetler Birliği'nin Nazi Almanya'sına karşı kazandığı zaferi geleneksel askerî geçit töreniyle kutladı. Ancak bu kez sergilenen silahlar arasında Ukrayna savaşında kullanılan insansız hava araçları (İHA) da vardı. Devlet Başkanı Vladimir Putin, iki çatışma arasındaki benzerliklere dikkat çekti.

Ukrayna savaşının başlamasından bu yana dördüncü kez düzenlenen geçit töreninde binlerce asker ve ağır askeri teçhizat Kızıl Meydan'da yer aldı.

Ukrayna'nın Putin'in tek taraflı ateşkesine uymama tehditleri nedeniyle güvenlik önlemleri normalden daha sıkıydı.

Ukrayna savaşına katılan Rus askerleri, Zafer Günü'nü kutlamak için Moskova'da düzenlenen askerî geçit töreninde yürüyüş yaptı. (Reuters)Ukrayna savaşına katılan Rus askerleri, Zafer Günü'nü kutlamak için Moskova'da düzenlenen askerî geçit töreninde yürüyüş yaptı. (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA'dan aktardığına göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin konuşmasında, Ukrayna'daki savaşı, Sovyetler Birliği'nin 80 yıl önce 1945'te Nazi Almanya'sına karşı kazandığı zaferle bir tuttu.

Putin, “Rusya, Nazizm, haksız Rus düşmanlığı ve antisemitizm karşısında aşılmaz bir engel olmaya devam etmektedir ve bu yıkıcı ve saldırgan fikirlerin savunucuları tarafından işlenen aşırılıklarla mücadele edecektir” dedi.

 Zafer Günü'nde Moskova'daki askerî geçit töreni alanını korumak için bir çatıda konuşlanmış keskin nişancılar (Reuters)Zafer Günü'nde Moskova'daki askerî geçit töreni alanını korumak için bir çatıda konuşlanmış keskin nişancılar (Reuters)

Hak ve adaletin Rusya'nın yanında olduğunu söyleyen Putin, Kremlin'in Ukrayna'daki saldırıyı tanımlamak için kullandığı terim olan ‘özel askeri operasyon’ terimini kullanarak, tüm Moskova'nın savaşçıları desteklediğini söyledi.

Putin, Sovyet askerlerinin Nazi rejiminin yenilgiye uğratılmasında belirleyici rol oynadığını vurguladı. Ancak Avrupa'da ikinci bir cephe açılmasının Müttefiklerin zaferini hızlandırdığını da kabul etti.

Su-30 ve MiG-29'lar Zafer Günü münasebetiyle düzenlenen askerî geçit töreni sırasında Moskova üzerinde uçtu. (AP)Su-30 ve MiG-29'lar Zafer Günü münasebetiyle düzenlenen askerî geçit töreni sırasında Moskova üzerinde uçtu. (AP)

Putin, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in de geçit törenine katılan uluslararası liderler arasında yer almasıyla Çin'in savaşa katkısını vurguladı.

Televizyondan yayınlanan geçit töreninde, Orlan keşif İHA'larının yanı sıra İran yapımı Lancet kamikaze İHA'larını taşıyan çok sayıda kamyon Kızıl Meydan'dan geçti.

Rus T-80 tankları, Zafer Günü münasebetiyle düzenlenen askerî geçit töreninde Moskova Kızıl Meydan'da (AP) Rus T-80 tankları, Zafer Günü münasebetiyle düzenlenen askerî geçit töreninde Moskova Kızıl Meydan'da (AP)

Rus ordusu ayrıca, tanklar, zırhlı personel taşıyıcılar, keşif araçları, obüsler, S-400 hava savunma sistemleri ve nükleer saldırı kapasiteli kıtalar arası balistik Yars füzelerini sergiledi.

Putin, savaşın başladığı Şubat 2022'den bu yana dördüncüsü düzenlenen geçit töreninde yaptığı konuşmada Ukrayna savaşına fazla yer ayırmadı.

Zafer Günü geçit töreni sırasında sergilenen Yars füzesi (AFP)Zafer Günü geçit töreni sırasında sergilenen Yars füzesi (AFP)

Bu arada ABD Başkanı Donald Trump, Rusya ve Ukrayna arasında 30 günlük koşulsuz ateşkes çağrısını yineledi. Trump, Truth Social platformunda yaptığı ve esas olarak Rusya'ya yönelik olduğu görülen bir paylaşımda yaptırım tehdidini tekrarladı.

Çinli kaynaklar Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in dün Putin ile yaptığı görüşmede, Ukrayna'daki çatışmaya barışçıl bir çözüm bulunması çağrısını yinelediğini söyledi. Pekin, ‘kapsamlı, ortak ve sürdürülebilir bir küresel güvenlik konseptine’ ihtiyaç olduğunu vurguladı.