Pakistan ordusu: Hükümet ve Pakistan Talibanı anlaşmalı

Pakistan polisi, geçen hafta sonunda Eski Başbakanı İmran Han’a sadık Tahrik-i İnsaf Partisi’nin destekçilerinin düzenlediği yürüyüşü önlemek için güvenlik alarmı halindeyken (EPA)
Pakistan polisi, geçen hafta sonunda Eski Başbakanı İmran Han’a sadık Tahrik-i İnsaf Partisi’nin destekçilerinin düzenlediği yürüyüşü önlemek için güvenlik alarmı halindeyken (EPA)
TT

Pakistan ordusu: Hükümet ve Pakistan Talibanı anlaşmalı

Pakistan polisi, geçen hafta sonunda Eski Başbakanı İmran Han’a sadık Tahrik-i İnsaf Partisi’nin destekçilerinin düzenlediği yürüyüşü önlemek için güvenlik alarmı halindeyken (EPA)
Pakistan polisi, geçen hafta sonunda Eski Başbakanı İmran Han’a sadık Tahrik-i İnsaf Partisi’nin destekçilerinin düzenlediği yürüyüşü önlemek için güvenlik alarmı halindeyken (EPA)

Pakistan ordusuna bağlı Servislerarası İstihbarat için Direktörlük Teşkilatı (ISI), İslamabad hükümetine, topluma yönelik terörist saldırı dalgasını önlemek için Pakistan Talibanı ile anlaşma sağlanmasının kesinlikle gerekli olduğu bildirdi.
ISI tarafından sunulan raporda, Pakistan Talibanı’nın Pakistan şehirlerine ve güvenlik tesislerine karşı büyük bir terör dalgası başlatmak için DEAŞ’ın yerel unsurlarıyla iş birliği yapması noktasında büyük bir fırsat yakaladığına dair uyarılar yer alıyor. Pakistan Talibanı, 2014 yılından bu yana DEAŞ’ın yan kuruluşlarıyla iş birliği içerisinde bulunuyor.
Uzmanlar, DEAŞ yerel unsurlarının çoğunlukla Taliban’ın Pakistan ve Afganistan kollarının üyelerinden oluştuğunu ve DEAŞ’dan daha radikal olduklarını söylüyor.
Pakistan ordusu ve istihbarat yetkilileri geçtiğimiz günlerde Başbakan Şahbaz Şerif’e Kabil’de Taliban liderliğiyle devam eden görüşmeler hakkında bilgi verdi. Bu brifing sırasında Başbakan’a, askeri liderliğe göre Pakistan Talibanı ile hükümet arasında bir anlaşmaya varılmasının kesinlikle gerekli olduğunu da aktardılar.
ISI’ye göre Pakistan Talibanı ile İslamabad hükümeti arasındaki görüşmelerin başarısız olması halinde, Pakistan Talibanı’nın DEAŞ ile iş birliği yapması büyük bir ihtimal.
Taliban ile görüşmeler, Afganistan Talibanı’nın gözetiminde ve Pakistan tarafında üst düzey askeri yetkililer tarafından yönetiliyor. Söz konusu görüşmeler, Taliban’ın Pakistan hükümetinin aşiret bölgelerini Pakistan topraklarına dahil eden kanunun yürürlükten kaldırması ve kabile bölgelerinin bağımsız statüsünün geri verilmesine yönelik talepleri nedeniyle durduruldu.
Pakistan hükümeti bu talebi kesin bir şekilde reddetti ve bu konuda daha fazla görüşme yapılmayacağını söyledi.

FATA sorunu
Pakistan’da “Federal yönetilen kabile alanları” (FATA Aşiretler Bölgesi), İngiltere hakimiyeti döneminden itibaren bağımsız bir yasal statüye sahiptiler ancak Pakistan parlamentosu 2018’de bir yasa çıkararak, FATA bölgelerinin özel statüsünü iptal etti. Pakistan hükümeti, Pakistan Talibanı’nın diğer taleplerini de kabul etti. Bunlar arasında, Taliban mahkumlarının serbest bırakılması ve Afganistan topraklarından Pakistan’a dönen Taliban üyelerinin ailelerinin bakımı da yer alıyordu.
3,5 milyon nüfusa sahip FATA, Hayber, Kurram, Bajur, Mohmand, Orakzai, Kuzey Veziristan, Güney Veziristan bölgelerinden oluşuyor.
Diğer yandan, Pakistan’ın kuzeybatısındaki Hayber-Pahtunhva eyaletinin başkenti Peşaver yakınlarındaki Bara bölgesinde bir güvenlik merkezine kimliği belirsiz kişiler tarafından düzenlenen saldırıda iki Pakistan polisinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Polis tarafından yapılan açıklamada, saldırganların saldırının ardından kaçtığı belirtildi.



“Kibir ve doğuştan gelen körlük”... Bağımsız soruşturma 7 Ekim'deki başarısızlıklardan Netanyahu'yu sorumlu tutuyor

 İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

“Kibir ve doğuştan gelen körlük”... Bağımsız soruşturma 7 Ekim'deki başarısızlıklardan Netanyahu'yu sorumlu tutuyor

 İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

Bağımsız bir soruşturma komisyonu tarafından hazırlanan ağır bir raporda, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ciddi şekilde suçlandı. Komisyon, Netanyahu'nun İsrail'in ulusal güvenlik karar alma sürecini baltalamaktan birinci derecede sorumlu olduğu ve bunun da 7 Ekim 2023'te Hamas tarafından başlatılan saldırıya yanıt verilememesine yol açtığı sonucuna vardı.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığı habere göre, salı günü yayınlanan raporda, Netanyahu yönetimindeki İsrail'in siyasi liderliğinin, siyasi ve askeri aygıtlar arasında derin bir bölünmeye neden olduğu ve ülkeyi ani ve yıkıcı bir saldırıya karşı hazırlıksız bıraktığı kaydedildi.

Netanyahu'nun resmi bir soruşturma komitesi kurmayı reddetmesinin ardından bu yaz kurulan komite, Netanyahu hükümetinin İsrail Ordusu ve Şin Bet gibi güvenlik servisleriyle birlikte İsrail vatandaşlarını korumak olan temel görevinde başarısız olduğunu doğruladı.

Aralarında eski güvenlik yetkilileri ve siyasetçilerin de bulunduğu 120 kadar tanıkla yapılan görüşmeler de dahil olmak üzere kapsamlı araştırmalar yürüten komite üyeleri, başbakanın güvenlikle ilgili karar alma mekanizmasının hükümet içinde merkezileştirilmesine katkıda bulunduğunu, bunun da güvenlik tehditleri hakkında ciddi müzakereler yapılmasını engellediğini teyit etti.

Raporda, Netanyahu hükümetinin Hamas'ı desteklemeye devam etmesine yardımcı olan faktörler arasında “kibir ve doğuştan gelen körlük” olduğu belirtiliyor. Raporda ayrıca Netanyahu'nun kabinesindeki bakanlar da eleştirilerek, 7 Ekim'deki büyük güvenlik başarısızlığına yol açan hükümet sisteminin çöküşünden sorumlu olarak nitelendirildiler.

Raporun temel eleştirilerinden biri de İsrail ordusunun Gazze sınırındaki varlığının azaltılarak askerlerin yeterli destek ve koordinasyondan yoksun bırakılmasıydı. Komite, saldırı planları önceden bilinmesine rağmen ordunun Hamas'ın geniş çaplı işgaline karşı tamamen hazırlıksız olduğunu kaydetti.

Raporda ayrıca, ordunun yaklaşan tehditlere karşı hazırlıklarının azaltılmasında ve doğrudan tehditlerle başa çıkmada başarısız olduğu kanıtlanan “küçük ve akıllı ordu” stratejisinin benimsenmesinde rol oynayan önceki güvenlik hizmetleri başkanları da sert bir şekilde eleştirildi.