Uzmanlar uyarıyor: Aşırı sıcaklar kansere ve kalp krizine neden olabilir

Sıcak hava vücudun her bölümüne zarar verebilir (AFP)
Sıcak hava vücudun her bölümüne zarar verebilir (AFP)
TT

Uzmanlar uyarıyor: Aşırı sıcaklar kansere ve kalp krizine neden olabilir

Sıcak hava vücudun her bölümüne zarar verebilir (AFP)
Sıcak hava vücudun her bölümüne zarar verebilir (AFP)

Sıcak hava dalgalarının dünyanın çeşitli yerlerinde hayatı olumsuz etkilemesiyle birlikte, bir grup sağlık uzmanı, sıcak hava dalgalarının insan vücudu üzerindeki etkisine karşı uyarıda bulundu. Uzmanları sıcak havanın vücudun farklı noktalarına zarar verebileceğini, aşırı sıcaklığın kansere ve kalp krizlerine neden olabileceğini söyledi.
The Guardian’a göre, sıcak havanın vücut üzerindeki en belirgin olumsuz etkileri şöyle sıralanabilir:

1-Cilt:
Yüksek sıcaklıklar sırasında, insanlar güneşin ultraviyole (UV) ışınlarına daha fazla maruz kalır ve bu cildin güneş yanığına maruz kalması ihtimalini artırır ve kişinin cilt kanseri geliştirmesine neden olabilir. Zira UV ışınları cilt hücrelerinin DNA’sına zarar verebilir ve hücreler kontrolden çıkarak kansere yol açmaya başlayabilir.

2-Beyin:
Çalışmalar, aşırı sıcaklığın düşünme yeteneğini ve zihinsel performansı etkilediğini gösterdi.
Sıcak hava, bilişsel işlev düşüklüğü, stresin artması ve muhakeme yeteneğinin azalması ile ilişkilendirildi.
Aşırı yüksek sıcaklıklarda, kan-beyin bariyeri bozulmaya başlar. Kan-beyin bariyeri, beyinde proteinler ve iyonların birikmesine ve iltihaplanmaya engel olur.
Kan-beyin bariyerindeki bozulmalar, zihinsel sağlığı olumsuz yönde etkileyen beyin iltihaplanmalarına neden olur.

New York’ta yakın zamanda yapılan bir araştırma, sıcak günlerde uyuşturucu, duygu durum değişiklikleri, anksiyete, şizofreni ve unutkanlık nedeniyle daha fazla şikayet alındığı sonucuna ulaştı.
Başka bir çalışma, daha yüksek hava sıcaklıklarını daha yüksek intihar oranlarıyla ilişkilendirdi.

3- Aşırı terleme:
Terleme vücudun doğal ve temel bir işlemidir. Toksinleri vücuttan atmaya ve sıcaklığı büyük ölçüde kontrol etmeye yardımcı olur.
Ancak aşırı terlemenin ciddi olumsuz etkileri olabilir. Zira kişi kaybettiği sıvı yerine sıvı almazsa dehidrasyon yaşayabilir, ciltte kaşıntı ve kızarıklıklara olabilir. Dehidrasyon bazı durumlarda beyin hücrelerini etkileyip onlara zarar verebilir.

4- Akciğerler:
Sıcak hava, hava kalitesini etkileyerek nefes almayı zor bir hale getirebilir. Yüksek sıcaklıklara genellikle durgun hava eşlik eder, bu da havayı kirleten bileşenlerin durgunlaşmasına ve akciğerlere daha kolay ulaşmasına izin verir. Bu durum kişinin astım ve alerji sorunları yaşamasına neden olur.

5- Yorgunluk:
Çoğu zaman, vücudun sıcaklık mekanizmaları, yüksek sıcaklık ve kavurucu güneş ile baş edemez. Bu da vücut sıcaklığında normal oranların üzerinde bir yükselmeye neden olur.
Vücut ısısı 38 dereceye kadar yükselirse, beyin kaslara sinyaller göndererek gevşemeleri yönünde talimat verir bu nedenle kişi kendini yorgun ve bitkin hisseder.
Buna sıcaklık bitkinliği denir. Belirtileri baş dönmesi, görme bozuklukları, aşırı susama, mide bulantısı ve hızlı kalp atışlarını da kapsar.
Vücut ısısı düşmezse, sıcaklık bitkinliği, sıcak çarpmasına dönüşebilir.
Sıcak bitkinliği ve sıcak çarpması arasındaki fark nedir?  Onlarla nasıl yüzleşiriz?  |  Orta Doğu
Sıcak çarpmasının ise kuru cilt, yüksek vücut ısısı ve zihinsel işlev bozukluğu gibi belirtileri vardır.
Tedavi uygulanmaması halinde, sıcak çarpması nöbetlere, bilinç kaybına ve ölüme neden olabilir.

6- Kalp:
Vücut ısısı arttıkça kan damarları genişler, bu durum kan basıncının düşmesine neden olarak kişinin baş dönmesi ve hasta hissetmesine yol açar. Bazı durumlarda da, damarlara zarar vererek kanın pıhtılaşmasına neden olabilir.
Bütün bunlar kalp krizine yol açabilir.
Vücut çok sıcak olduğunu algıladığında, beynin kalp hızı, solunum ve kan basıncı gibi hayati süreçleri kontrol eden kısmı olan medulla oblongata, kalbe her atış için pompalanan kan miktarını artırması uyarısı verir. Ancak kan basıncı düşünce kalp kanı vücuda pompalamak için daha fazla çalışmak zorunda kalır, böylece kalp atış hızı artar.
Bunun sonucunda, kalp yorulur ve kan akışı aniden düşebilir. Bu da kişinin kalp krizi geçirmesine neden olur.



Çekiciliği artırmak için botokstan çok daha basit ve etkili bir yöntem bulundu

Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)
Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)
TT

Çekiciliği artırmak için botokstan çok daha basit ve etkili bir yöntem bulundu

Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)
Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)

Rebecca Whittaker 

Botoks daha pürüzsüz, kırışıksız bir cilt ve daha taze bir yüz vaat ediyor ancak araştırmacılar, amaç çekici görünmekse çok daha ucuz bir seçenek olduğunu keşfetti: gülümsemek.

Araştırmacılar, dermal dolgu maddeleri ve Botoks gibi enjekte edilerek uygulanan işlemlerin, katılımcıların çekiciliğini 7 puanlık bir ölçekte 0,07 puan artırdığını buldu.

Yani işlem öncesinde çekicilik açısından 7 üzerinden 4 puan alan bir kişi, operasyonun ardından 7 üzerinden 4,07 puan alabiliyor.

Ancak iğne gerektirmeden daha da büyük sonuçlar veren çok daha basit yöntemler de vardı.

Boş bir ifadeyle oturmak yerine sadece gülümsemek, çekicilik algısını 7 üzerinden yaklaşık 0,4 puan artırdı. Bu, Botoks'un etkisinin 6 katı.

Makyaj da çekiciliği yaklaşık 0,6 puan daha yükselterek çok daha büyük bir artış sağladı.

Botulinum toksininin marka ismi olan Botoks, kaslara giden sinir sinyallerini geçici olarak bloke ederek kasları gevşetip böylece kırışıklıkları düzeltmek için kullanılan, reçeteyle satılan enjekte edilebilir bir ilaç.

Ancak işlemin başlangıç fiyatlarının 300 sterlin (yaklaşık 16 bin TL) civarında olması, daha çekici görünmek amaçlanıyorsa makyajı çok daha ucuz bir seçenek haline getiriyor.

Hollanda'daki araştırmacıların yürüttüğü ve hakemli dergi Perception'da yayımlanan çalışma, Botoks ve dermal dolgu tedavisi gören 114 kişiyi takip etti.

3 binden fazla jüri üyesi, öncesi ve sonrası fotoğraflarıyla katılımcıların görünümündeki değişiklikleri puanladı.

Sadece dış görünüşe bakarak çekicilik ve zeka, karizma, sağlık, cana yakınlık veya güvenilirlik gibi diğer karakter özelliklerini değerlendirdiler.

Botoks, bir kişinin zeki veya saklıklı algılanma derecesini artırmasa da genç algılanma seviyesini 0,13 puan artırdı.

Kısa süreli romantik kaçamaklar için ne kadar azulandıklarıyla ilgili de küçük ama istatistiksel açıdan anlamlı bir artış (0,09 puan) görüldü.

Benzer şekilde Botoks platonik olarak beğenilme oranını da 0,09 puan artırdı.

Ancak insanların uzun vadeli bir ilişkide potansiyel bir partner olarak ne kadar çekici algılandıklarına dair istatistiksel açıdan anlamlı bir iyileşme görülmedi.

Çalışmanın yazarları şöyle diyor:

Sonuçlarımız, minimal seviyede kesi gerektiren tek seanslık yüz estetik işleminin, çekicilikle ilgili alanlarda daha olumlu algılara yol açtığına ancak bu etkilerin nispeten küçük olduğuna işaret ediyor.

Ancak araştırmacılar, insanların çekiciliklerinden ziyade "özdeğer, kendine güven ve mutluluk duygularını geliştirmek" için de Botoks gibi işlemleri istediğini öne sürüyor.

Tilburg Üniversitesi'nden Bastian Jaeger, yönettiği araştırma hakkında Times'a şöyle diyor: 

İnsanların sosyal ortamlarda daha başarılı olmasının, farklı görünmelerinden ve başkalarının onlara farklı davranmasından değil, kendilerini öyle görmeleri ve başkalarına karşı daha özgüvenli davranmalarından kaynaklanması muhtemel; bir tür kendini gerçekleştiren kehanet.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/news