Game of Thrones yıldızı Emilia Clarke beyninin bazı kısımlarını "kaybettiğini" söyledi

"Hayatımı tamamen normal bir şekilde yaşayabilmem olağanüstü"

Game of Thrones'la dünya çapında üne kavuşan Emilia Clark, Secret Invasion'la Marvel ailesine dahil olacak (HBO)
Game of Thrones'la dünya çapında üne kavuşan Emilia Clark, Secret Invasion'la Marvel ailesine dahil olacak (HBO)
TT

Game of Thrones yıldızı Emilia Clarke beyninin bazı kısımlarını "kaybettiğini" söyledi

Game of Thrones'la dünya çapında üne kavuşan Emilia Clark, Secret Invasion'la Marvel ailesine dahil olacak (HBO)
Game of Thrones'la dünya çapında üne kavuşan Emilia Clark, Secret Invasion'la Marvel ailesine dahil olacak (HBO)

Game of Thrones yıldızı Emilia Clarke, dizinin çekimleri sırasında geçirdiği iki beyin anevrizması hakkında konuştu.
The Independent'ın haberine göre, 35 yaşındaki aktör daha önce 2011 ve 2013'te iki beyin anevrizması atlattığını açıklamıştı.
Anevrizma, kan damarının genellikle dallara ayrıldığı yerdeki duvarının zayıflığı nedeniyle çıkıntı oluşmasına deniyor.
17 Temmuz'da BBC One'da yayımlanan Sunday Morning'e katılan Clarke, şunları söyledi:
"Beynimin artık işe yaramayan kısmını düşününce... Konuşabilmem, bazen düzgün telafuz edebilmem ve hayatımı tamamen normal bir şekilde, hiçbir yan etki olmaksızın yaşayabilmem olağanüstü."
Bunu atlatabilen gerçekten, gerçekten, gerçekten çok küçük bir azınlıktayım.
Beyin taramalarından bahseden Clarke "Epey bir eksik var! Bu da beni hep güldürüyor" dedi. Oyuncu şöyle ekledi:
"Çünkü inmeler de temelde şudur: Beyninizin herhangi bir parçası bir saniye bile kan almazsa, olan olmuştur. Böylece kan, dolaşmak için farklı bir yol bulur fakat o zaman eksik kısım her neyse haliyle artık gitmiştir."
Anevrizmalardan sonra Clarke afazi de yaşadı; bir noktada kendi adını hatırlayamıyordu.
Neyse ki Clarke'ın hafızası uzun vadede etkilenmedi; Londra'daki Harold Pinter Tiyatrosu'ndaki iki buçuk saat süren The Seagull adlı yapımda sahne alırken kendinden emindi. The Independent'ın oyun incelemesini buradan okuyabilirsiniz.
Clarke 2019'da, beyin ameliyatı ve inme geçirenler için bağış toplamayı amaçlayan SameYou adlı bir hayır kurumu kurdu.
Clarke 2011-2019 arasında Game of Thrones'ta Daenerys Targaryen karakterini canlandırmıştı.



Bilim insanları primatları inceledi: Alfa erkek kural değil istisna

Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
TT

Bilim insanları primatları inceledi: Alfa erkek kural değil istisna

Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)

Bilim insanları primat türlerinde alfa erkek olgusunun pek de gerçek olmadığını tespit etti. Geniş kapsamlı araştırma, dişi ve erkekler arasındaki hiyerarşik ilişkinin daha karmaşık olduğuna işaret ediyor.

İnsanların da içinde yer aldığı primat grubunda ya erkeklerin ya da dişilerin popülasyondaki hakim cinsiyet olduğu düşünülüyordu. Genellikle erkeklerin gruptaki hakimiyeti elinde tuttuğuna inanılıyordu.

Ancak hakemli dergi PNAS'te dün (7 Temmuz) yayımlanan çalışmada durumun sanıldığı kadar net olmadığı ve beklendiğinden daha fazla popülasyonda dişilerin egemen olduğu ortaya çıktı.

Araştırmacılar maymunlar, lemurlar, tarsiyerler ve lorisler gibi 121 primat türüne ait 253 popülasyondan 5 yıl boyunca veri topladı. Ekip varsayımların ötesinde daha net bilgi edinmek adına ayrıntılı davranış kayıtları toplayıp grup içindeki kavgaları ve kazananları derledi.

Çalışmada karşı cinsler arasındaki kavga ve tartışmaların sanılandan çok daha sık yaşandığı saptandı. Bir grup içindeki anlaşmazlıkların ortalama yarısı dişi ve erkekler arasında geçti. 

Araştırma genelinde incelenen kavgaların yaklaşık yüzde 90'ını erkekler kazandığı için bu açıdan net bir erkek hakimiyeti olduğu söylenebilir.

Öte yandan araştırmacılar popülasyonların sadece yüzde 17'sinde bu durumun gözlemlendiğini söylüyor. İnsanların en yakın akrabalarından şempanze ve bonobolar bu kesimde yer alırken, lemur ve bonoboların da olduğu primat popülasyonlarının yüzde 13'ünde net bir dişi egemenliği vardı.

Geri kalan yüzde 70'lik kısımdaysa bir cinsiyetin diğeri üzerindeki hakimiyet ya orta düzeydeydi ya da hiç yoktu.

Fransa'daki Montpellier Üniversitesi'nden çalışmanın başyazarı Dr. Élise Huchard, "Sıkı bir erkek egemenliği gerçekten azınlıkta" diyerek ekliyor: 

Bunun çoğunluk olmasını beklemiyorduk çünkü literatürü iyi biliyoruz ancak yüzde 20'nin altında kalmasını pek beklemezdik.

Erkek egemenliğinin daha net olduğu gruplarda, bu cinsiyetin vücut veya dişlerinin daha büyük olduğu gözlemlendi. Ayrıca dişilerin kaçıp ağaçlara tırmanamadığı popülasyonlarda da benzer bir durum vardı.

Öte yandan dişiler hakimiyetini, üremeden gelen güçleriyle kazanıyordu. Dr. Huchard, "Bir dişi çiftleşmek istemiyorsa, erkek bu konuda hiçbir şey yapamaz" diye açıklıyor: 

Dişiler üremeyi kontrol ettiklerinde, bunu erkeklere karşı bir güç mekanizması olarak kullanabiliyorlar.

Bilim insanları ayrıca dişilerin birbirleriyle rekabet ettiği ve erkeklerin yavrulara daha fazla baktığı gruplarda da dişi egemenliğinin daha yaygın olduğunu gözlemledi. Bu türlerde dişiler ya genellikle yalnız oluyor ya da sadece erkek-dişi çiftleri halinde yaşıyorlar. Bu durum tek eşliliğin dişi hakimiyetiyle bağlantılı olduğu anlamına gelebilir.

Araştırmacılar bu sonuçların doğrudan insanlara uygulanamayabileceğini ancak yakın akraba türlerdeki cinsiyet rollerinde şaşırtıcı bir esnekliğe işaret ettiğini söylüyor. 

Dr. Huchard, "Bu sonuçlar, insanlık tarihinde daha sonra ortaya çıkan tarım toplumlarına kıyasla daha eşitlikçi olan avcı-toplayıcılar arasındaki kadın-erkek ilişkileri hakkında bildiklerimizle epey örtüşüyor" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, BCC Science Focus, PNAS