ABD’den su sorununun çözümünde Mısır-Sudan-Etiyopya işbirliğine destek

Washington Nahda Barajı Konusunda taraf ülkeler arasında üçlü işbirliğini destekliyor ancak herhangi bir çözüm dayatmaktan kaçınıyor

ABD Başkanı Joe Biden, Mısırlı mevkidaşı Abdulfettah el-Sisi ile bir araya geldi. (Kaynak: Mısır Cumhurbaşkanlığı)
ABD Başkanı Joe Biden, Mısırlı mevkidaşı Abdulfettah el-Sisi ile bir araya geldi. (Kaynak: Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

ABD’den su sorununun çözümünde Mısır-Sudan-Etiyopya işbirliğine destek

ABD Başkanı Joe Biden, Mısırlı mevkidaşı Abdulfettah el-Sisi ile bir araya geldi. (Kaynak: Mısır Cumhurbaşkanlığı)
ABD Başkanı Joe Biden, Mısırlı mevkidaşı Abdulfettah el-Sisi ile bir araya geldi. (Kaynak: Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Washington, Nahda Barajı anlaşmazlığına dair herhangi bir çözüm dayatmayacağını, ancak Mısır, Sudan ve Etiyopya’nın bu konuda ortak bir mutabakata varmalarına destek vereceğini açıkladı.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah el-Sisi ile mevkidaşı Joe Biden arasında Cumartesi günü gerçekleşen görüşme sonrasında yapılan açıklamada “Mısır'ın barajın doldurulması ve işletilmesi sürecine yönelik kendi su güvenliği ve üç ülkenin ortak çıkarlarını koruyacak şekilde bağlayıcı bir anlaşmaya varılmasının gerekliliği konusundaki kararlı tutumuna destek olunduğu” vurgulandı.
Mısır’ın bu konudaki kararlı tutumunun donma noktasına gelen müzakerelerin tekrar başlamasına neden olabileceği bekleniyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu Bölgesel Sözcüsü Geraldine Gassam Griffith, ABD'nin söz konusu kriz ile ilgili olarak herhangi bir çözüm dayatmasının mümkün olmadığını belirterek, "Amerika Mısır, Sudan ve Etiyopya'ya çözüm için destek vermeye hazır" dedi.
Griffiths, Mısır’ın uydu üzerinden yayın yapan Al Kahera Wal Nas (Kahire ve İnsanlar) TV kanalına verdiği röportajda ABD’nin söz konusu ülkeleri kalıcı bir çözüme ulaşmak için iş birliği yapmaya davet ettiğini, ayrıca ülkesinin Afrika Birliği (AfB) gözetiminde devam eden müzakere sürecinde gözlemci sıfatıyla teknik yardım sağlamaya hazır olduğunu vurguladı.
Kahire, yıllardır Nil Nehri'nin ana kolu üzerinde bulunan ve Mısır'ın su kaynağını tehlikeye atabileceğini iddia ettiği Nahda Barajı ile ilgili kalıcı bir anlaşmaya varmaya çabalıyor.
Mısır ve Sudan, Mart 2021'de, sorunun çözümü için Birleşmiş Milletler, ABD, Avrupa Birliği ve Afrika Birliği'nin müdahalesini talep etmişti.
Mısır, söz konusu krizi halkının su ihtiyacının karşılanmasına yönelik bir tehdit olarak gördüğü için çözümü hayati olarak tanımlıyor. Zira Mısır halkı halihazırda tatlı su ihtiyacının yüzde 97'sini sağlayan Nil Nehri’ne bağımlı durumdalar.
Mısır, Sudan ve Etiyopya arasındaki müzakerelerin son oturumu Nisan 2021'de gerçekleşti. Ancak barajı doldurma ve işletme süreci üzerinde bir anlaşmaya varılamadı. Bu nedenle Mısır ve Sudan söz konusu krizi BM Güvenlik Konseyi'ne taşıdı.
Etiyopya, Mısır ve Sudan’ın itirazlarına rağmen barajın inşaat sürecinin yaklaşık yüzde 88'ini tamamladı.
Uluslararası Hukukçu Dr. Muhammed Mehran, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Mısır’ın konuya yönelik baskısının müzakereleri yeniden başlatarak Etiyopya'yı bir anlaşmaya varmaya zorlayabileceğini ifade etti. Mehran konuyla ilgili olarak “Sisi, Addis Ababa'ya diplomatik olarak baskı yapıyor. Mısır, uluslararası toplumu Etiyopya'ya karşı harekete geçmeye ve konuyu tüm uluslararası platformlarda gündeme getirmeye davet ediyor” dedi. Mehran, Mısır’ın konuyla ilgili birçok dış hamlesi olduğuna ve birçok ülkenin Mısır'la dayanışma içinde olduğuna dikkat çekti. Ayrıca birçok ülkenin bu bağlamda Mısır'ın Nil sularındaki meşru haklarını teyit eden açıklamalarda bulunduğunu belirtti.



Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
TT

Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)

Sudan'ın batısındaki el-Faşir kentinde yaşayan 8 yaşındaki Muhammed, kolu şarapnel parçalarıyla delik deşik olmasına rağmen tedavi edilebildiği için şanslı kişilerden biri. Diğer savaş yaralıları ise kentin kuşatılmış olması ve tıbbi ekipman eksikliği nedeniyle tedavisi zor olan daha ciddi yaralanmalardan mustarip.

İki yıldır orduya karşı savaşan Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) geçtiğimiz hafta, sağlık sisteminin de çöktüğü Kuzey Darfur'un başkenti ve çevresinde kanlı bir saldırı başlattı. HDK'nin geniş Darfur bölgesinin başkentine yönelik tekrarlanan saldırıları sivillerin her türlü hareketini riskli hale getirdi. Ayrıca tüm sağlık tesisleri bombalandı ya da saldırıya uğradı.

cdfrgt
Hartum Uluslararası Havalimanı'nda hasarlı bir uçak (AFP)

Muhammed'in babası 27 yaşındaki İsa Said, bölgedeki iletişim tamamen kesildiği için Starlink aracılığıyla AFP'ye yaptığı açıklamada, “Eski bir hemşire olan komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurduk, ancak Muhammed’in eli şişti ve ağrı nedeniyle geceleri uyuyamıyor” dedi.

Mayıs 2024'ten bu yana HDK tarafından kuşatma altında bulunan el-Faşir'in diğer sakinleri gibi İsa da oğlunu hiçbir hastanenin acil servisine götüremiyor. Bu hafta el-Faşir'e kaçan insani yardım koordinatörü Muhammed, yüzlerce yaralının şu anda şehirde mahsur kaldığını bildirdi.

Tedavi için şifalı bitkiler

Muhammed, HDK'nin el-Faşir'in 15 kilometre güneyindeki Zemzem Kampı’na düzenlediği ölümcül saldırı sırasında kalçasından vuruldu. Güvenlik nedeniyle tam adını açıklamaktan kaçınan Muhammed, “İnsanlar evlerinde özel olarak tedavi görüyor” dedi.

İnsani yardım kaynaklarına göre yüz binlerce insan Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kıtlık yaşandığı ilan edilen Zemzem Kampı’ndan kaçarak el-Faşir şehrine sığındı.

El-Faşir'de insanlar, ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle, kurşun ve mermi parçalarından kaynaklanan yanık ve yaraları tedavi etmeye ve ilk yardım sağlamaya çalışıyor.

29 yaşındaki Muhammed Ebkar, bacağından vurulduğunda ailesi için su getirmeye çalıştığını anlattı. Ebkar, “Komşularım beni evin içine taşıdı. Yine komşularım, vücudumdaki kırıkları tedavi etmesi için tahta ve bez parçaları kullanarak atel tedavisi yapan diğer komşumuzu aradı. Sorun şu ki, kırık tedavi edilse bile kurşun halen bacağımda” ifadelerini kullandı.

Muhammed, şehirde tıbbi malzeme son derece sınırlı olsa da, parası olsaydı gazlı bez veya ağrı kesici almak için birini göndermenin mümkün olabileceğini, ancak genellikle malzeme bulunmadığını, bu nedenle tedavinin mevcut imkanlarla yapıldığını söyledi.

Dezenfektan olarak tuz

Birleşmiş Milletler (BM) pazartesi günü, HDK’nin el-Faşir ve çevresindeki göçmen kamplarına yönelik son saldırılarında 400'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'na (UNICEF) göre en az 825 bin çocuk dünyadaki cehennemde sıkışıp kaldı. UNICEF, el-Faşir’i kuşatmış olan HDK tarafından gerçekleştirilecek geniş çaplı bir saldırının yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini kaydetti.

dfgrthy
El-Faşir'deki insani durum felaket boyutuna ulaştı. (Arşiv – Şarku’l Avsat)

11 ay süren kuşatma ve iki yıl süren savaşın ardından el-Faşir sakinlerinin çoğu, bombardımandan korunmak için genellikle aceleyle çukurlar kazıp üzerlerini kum torbalarıyla örterek doğaçlama barınaklar inşa etti.

Çarşamba günü Hana Hamad'ın evine isabet eden bir top mermisi kocasını karnından yaraladı. AFP'ye konuşan 34 yaşındaki kadın, “Komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurmaya ve yarayı antiseptik olarak sofra tuzuyla tedavi etmeye çalıştık. Ama ertesi sabah kocam öldü” dedi.

Yatalak olan bir başka hasta ise ‘insanları kurtarabilecek herkesin acil müdahalede bulunması’ çağrısında bulundu.

Sınır Tanımayan Doktorlar, insani yardım çağrısında bulundu. Misyon Başkanı Rasmani Kabore, “El-Faşir'e giden yollar kapalı. Ne olursa olsun orada mahsur kalarak açlık çeken bir milyon insana gıda ve ilaç ulaştırmak için hava operasyonları başlatılmalıdır” şeklinde konuştu.